raskolricov yazar profili

raskolricov kapak fotoğrafı
raskolricov profil fotoğrafı
rozet
karma: 94 tanım: 13 başlık: 0 takipçi: 1

son tanımları


herkes mahlasına yakışanı yapsın

bir tarafta vicdanıyla hesaplaşmaya uğraşırken ruhu hastalanan raskolnikov, diğer tarafta dertli turgut’un günahlarına ortak olric. insan kendinden kaçamıyor. mecbur yüzleşeceğiz.
devamını gör...

burçlara inanan insan

herhangi bir şeye inanma özgürlüğünü kullanan insandır. diğer taraftan burçlara atfedilen özelliklerin ve bu kapsamda yapılan tanımların belirsiz, çoğunluğun yaşam pratiklerini ve duygu durumlarını bir yerinden yakalamaya imkan verecek nitelikte genel olarak tasarlandığını açıklayan "forer-barnum etkisi", meraklıları için konuya farklı bir bakış açısı kazandırabilir. özünde eğer burçlara inanıyorsanız, burcunuzla ilgili belirtilenleri kendinizle uyumlaştıracak deneyimleri geri çağırma yönünde bir eğiliminiz olabileceğini ve bu nedenle bir çeşit ön yargı içerisinde kabullenmeye meyilli olduğunuzu ileri sürer. burçlara dair söylemlerin, yaşantımızla uyum gösterdiğinde bu durumu heyecanla karşılamamız, uyumsuz söylemlerde ise tutumumuzun daha çok geçiştirmeye, hatırlamamaya veya bu durumu yükselen vb. ile telafi etmeye yönelik olması bu yaklaşımı destekler niteliktedir. bunun da ötesinde binlerce yıl, milyonlarca coğrafya, milyarlarca farklı deneyime karşın zaman ve mekan içerisindeki önemsiz konumumuz dikkate alındığında çok temel kişilik özellikleri açısından yalnızca 12 ya da 13 kategoriye ayrılıyor olmak fikri, kolaylık sağlasa da sağlam bir dayanaktan yoksun gibi. inanmak ya da inanmamak bir tarafa, kategorize etmenin getirdiği ön yargılar konusunda dikkatli olmak en önemlisi gibi.
devamını gör...

çok fena cehaletin döndüğü düşünülen yerler

herkesin birbirini alkışladığı, sorgusuz sualsiz kabullerin havada uçuştuğu, kimsenin yeni bir soru ve düşünceyle ayrılmadığı her yer. yani birçoğumuzun her gün bulunduğu pek çok yer. elbette "çok fena cehaletle", "az cehalet" arasında kayda değer bir fark varsa işler değişebilir.
devamını gör...

tek bakışta insan analizi yeteneği

olmayan yetenektir. bu türden girişimlerin sonucu ön yargı ve kategorize etmedir. insan henüz kendini çözememiş bir acizken tek bakışta karşısındakine dair tek bir doğru şey bile yakalaması güçtür diye düşünüyorum.
devamını gör...

fakir olup zengin görünmeye çalışan kişi

zengin görünmek adına abartıya kaçan ve yalnızca gösteriş dürtüsüyle hareket edenler bazıları için itici olabilir. yazacaklarım hem iç dünyalarına hem de çevrelerine zarar veren bu insanlar için değil. ne var ki her genellemede olduğu gibi “fakir” insanlar için yapılan söylemlerde de özenli olmak fayda sağlayabilir.
insanların önemli bir kısmı açlık sınırında hayatta kalmak için mücadele ediyor. yani gerçekten kimin fakir olduğu sorusunun cevabı oldukça kritik. o fakir sen de olabilirsin ben de. ayrıca bana kalırsa fakir dediğimiz kimselerin zengin görünme merakı, en çok zenginlerin zengin görünme merakı kadar sorunludur. yani itici gelen, daha çok görünme merakıyla ilgili olabilir. bir diğer konu ise bireyin ihtiyaçları perspektifinden ele alınabilir. birçok kimse geliri ve borçlanma kabiliyeti doğrultusunda sahip olabileceğinin en iyisine ve en pahalısına erişmek için çabalar. mutlu olmakla sahip olmak arasında yakın bir ilişki olduğu (tartışmalı da olsa) varsayılır. o nedenle asgari ücretli birisi iphone alarak mutlu olacaksa bırakalım da olsun. farklı zannettiğimiz ama birbirimize çok benzer hayatlarımız ve gayelerimiz var. fakiri ve zengini (insanları) değil de fakirliği ve zenginliği (olguları) konuşmak daha açıklayıcı bir bakış açısı sunabilir.
sözün özü, “fakir” dediğimiz kimseler için hayat zaten çok zorlu olsa gerek. bu adaletsizlikte mutlu hissetmenin bir yolunu bulmuşlarsa bari bunu yargılamayalım. yoksa yeminle “yakarsa dünyayı garipler yakar!”

buradan
devamını gör...

ihsan oktay anar

bir sokak röportajına denk gelmesi ile büyük bir tesadüfün parçası olan hoca, yazar ve düşünürdür. belki kısa bir kesit ancak eleştirel düşünme, tartışma kültürü, öz farkındalık ve büyük sorulara karşı takınılacak tutum gibi pek çok konuyla ilgili ders çıkarmak mümkündür.

"inanmayı değil de bilmeyi tercih ederim."

buradan
devamını gör...

geceye bir çelişki bırak

kendimize saygı duyulsun isterken başkalarına saygı duymamak.
kimse hayatımıza karışmasın isterken başkalarının yaşantısını gözetlemek.
meraklarımız ve düşüncelerimiz aşağılanmasın isterken bize benzemeyene zorbalık etmek.
herkes bizi anlasın isterken kimseyi (gerçekten) anlamak için (gerçekten) çaba göstermemek.
tüm insanların özünde eşit olduğunu söyleyip içimize işlemiş hiyerarşinin esiri olmak.
yüzüne bakmayacağımız kimselere önümüzü iliklemek.
özgürleşeceğiz hayaliyle her geçen gün daha da hapsolmak.
devamını gör...

her şeyi bilen insan

"bilgi" ve "bilme" bile başlı başına sorunlu kavramlarken en hafif tabirle talihsiz bir iddiaya konu olan insandır. o halde her şeyi bilen o sevimsiz insanları bir tarafa bırakıp her şeyi bilmediğini (bilemeyeceğini) bilen insanları ele aldığımızı varsayalım. nasıl oluyor da herkes, herkesle ve her şeyle ilgili bu kadar kesin yargılara sahip olabiliyor? hiç kimsenin kötü olduğunu düşünmemesi ama boğazımıza kadar kötülüğe batmış olduğumuz gibi belki de...
devamını gör...

okunması gereken kitaplar

okunma amacına göre değişkenlik gösterecek kitaplardır.

örneğin inandığımız kadar doğru ve rasyonel karar veren kimseler olmadığımızı anlamak isterseniz hızlı ve yavaş düşünme (daniel kahneman) isimli kitabı okumak faydalı olabilir.

aşağı yukarı pek çok şeyi tek bir kitapla çözelim istersek, buna en yakın eser “karamazov kardeşler” olurdu sanırım.
devamını gör...

geceye tatsız bir hayat kuralı bırak


herkesin gerçeği kendine acı,
herkesin acısı kendine biricik...

şükrü erbaş
devamını gör...

ölümün en iyi tanımı

yunus'un yazdığı, erkan ile ismail hakkı ustaların söylediğiyle de benzerlik taşıyabilir bu tanım.


yalancı dünyaya konup göçenler
ne söylerler, ne bir haber verirler
üzerinde türlü otlar bitenler
ne söylerler, ne bir haber verirler

kimisinin biter üstünde otlar
kiminin başında selvi söğütler
kimi masum, kimi güzel yiğitler
ne söylerler, ne bir haber verirler

yunus der ki gör takdirin işleri
dökülmüştür kirpikleri kaşları
başları ucunda hece taşları
ne söylerler, ne bir haber verirler


buradan
devamını gör...

dünya tarihi

bizim kim olduğumuza, bu yönde bir çabamız varsa dünyayı nasıl algıladığımıza, tarihsel olayları ve olguları hangi bağlamda anlamak istediğimize göre farklılık gösterebilecek hem gerçeklikler hem de hikayeler toplamıdır. burada hikayenin altını çizmek isterim. çizdim.
devamını gör...

aleksey fyodoroviç karamazov

yalnızca kardeşler arasında değil, kitapta yer bulan diğer tüm karakterler arasında kusursuz ve bir o kadar da rahatsız edici bir iyiliğin timsali olarak resmedilen kahraman. alyoşa ve ruhundaki iyi, bizi kötülüğümüzle yüzleştirdiğinden kimileri için acımasız bir yargıç görevi görebilir. kimileri için de görmeyebilir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim