nizanim yazar profili

nizanim kapak fotoğrafı
nizanim profil fotoğrafı
rozet
nizanim (çeşnigir)
karma: 4938 tanım: 205 başlık: 103 takipçi: 127
merhaba

son tanımları


moderatör 2

öğrencisine takan öğretmen edasıyla bana taktığını düşündüğüm için acayip gıcık kaptığım moderatör.
normal sözlük aşık atışması başlığına bir süre önce mani yazdım gelen cevap manilerine bir daha mani yazarak cevap verdim. sonra bir baktım ilgili başlıkta o gün yazdığım tüm entrylerim silinmiş. kendisi online olduğu için ona yazdım neden sildiniz? bu başlıkta flood kuralı uygulanmıyor. eğer flood kuralı uygulanırsa nasıl atışacağız mantık dışı şeklinde bir mesaj attım. kendisi bir kaç dakika sonra bana dönerek kusura bakmayın bir yanlışlık oldu entryleriniz tekrar yayına alındı dedi ve gercekten yayına alındı.

bir süre sonra baktım tekrar silindi iki tanesi dışında. bu defa artık benimle dalga geçiyorlar herhalde dedim yazdim tekrar kendisi bu defa da entryleriniz flood sebebiyle silindi dedi. derdimi anlatamadim kendisine ya da anlamamakta ısrar etti. peki madem flood sebebiyle silindi neden iki tanesi dışında hepsini sildiniz o iki tane niye silinmedi dedim. bir kaç dakika geçmeden bir tanesi daha silindi. * ısrarla bana özel bir durum olmadığını artık mani kapışması başlığı flood yapılmaması gereken başlık olduğunu söyledi. peki öyleyse bu nedir ; #2599446 #2599213 buyrun sözü geçen başlığa aynı gün girilmiş iki adet entry. bu flood kuralı sadece bana mı geçiyor ey moderatör. tabi kendisine bu iki entryi mesaj atarak hani bana özel değildi bu durum diye mesaj attım az önce entrylerden biri silinmiş mesajıma cevap verilmeden. *

bu tavırlardan dolayı azıcık kalmış yazma isteğim de kendisi sayesinde uçup gitti. engin ve orjinal bilgi birikimimi sözlüğe aktarma isteğim kalmadı *

derdini şey edeyim butonumuz tadilattadır kullanmak isteyenlere duyurulur.
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

zaman ne çabuk geçiyor
eski yazarlar çok özleniyor
dişime göre bir rakip gelmedi
manilerim hep uçup gidiyor
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

burası olmuş asker koğuşu
yazarlık alan gelip doluştu
açılın hele nizanim geldi
gerçi saat biraz geç oldu
devamını gör...

dünyanın en çabuk kirlenen şeyleri

interaktif sözlükler.
devamını gör...

dünden portakallı içerikler

yazım yanlışı yapılmış beş kelimelik bir cümlenin girdiği listedir.
devamını gör...

bilmediği konularda on binlerce tanımı olan yazar

kimin için açıldığından bağımsız olarak* bu başlıkta bahsedilen yazar türünden ben de acayip rahatsız oluyorum. sonunda birisi çıkarıp masaya vurdu ve duygularıma tercüman oldu.
sözlüğe üye olduğumdan beri anladığım konularda yazılan tanımları itinayla okur yanlışları düzeltmek için yazarlarla iletişim kurardım bu şekilde ufak tefek muhabet ettiğim çok yazar oldu.
fakat bir noktada artık olacak gibi değildi uyar uyar bitmiyor özelikle kürtçe başlıklarda yapılan yazım yanlışları gözümü tırmalıyordu. çünkü benim kürtçem sadece iyi değil ben yıllarda kürtçe kurs verdim, kürtçe bir dergide editörlük yaptım e bi zahmet kürtçe başlıklarda yazılan tanımlara müdahale edebileyim dedim kendi kendime ama baktım ki bazı yazarlar hayır sen yanlış biliyorsun bu doğru diyip diretti dedim ne haliniz varsa görün.
dostlar burayı çok ciddiye almayın diyorsunuz da burayı da bilgi çöplüğüne çevirmesek mi acaba insan okuyor ya burayı. neyse çok sinirlendim.
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

bayadir yoktum bilirsin
kaçmış idi hevesim
iki mani yazınca
geldi yine heyheyim
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

biri eski mi dedi
yoksa bana mı dedi
gözün yanlış görmedi
nizanim geri geldi :)
devamını gör...

hepsi grubu 20. yıl konseri

geliyor gelmekte olan. hepsi grubunun hayatımıza girmesinin üzerinden 20 yıl geçmesine 2 yıl kaldı. bir yapacaz dediler bir yok gülçin yanaşmıyor dediler. 2025'te şu konseri yapsınlar yaşıma başıma bakmadan koşar giderim en renkli aksesuarları elbiseleri giyerek hem de. anlayamazsınız. müzikal kalitesinden veya sıkı bir hayranı olduğumdan değil ama çocukluğumu, ilk gençliğimi hatırlatıyor diye gider canlı dinlerim o bayat şarkıları. bağıra bağıra söylerim "senin iyi bir kalbin olduğuna inandım bekledim sabırla ama yanıldım sen yalandın. ne kadar uğraştıysam olmadı aşk sana bir türlü yakışmadı kimsin kimsin kalpsizsin kalpsizsin.." şu sözleri artık ezbere söyleyemediğim zaman bilirim ki artık bende iş bitmiş.
not: küçükken cemre'ydim.
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

havai fişeklerden görmüyor gözüm
yok mu kimse buna bulacak bir çözüm
mani yazacak gün mü kalmadı?
a benim avanak arızalı arsız gönlüm
devamını gör...

ikiru

dizi tadında izlediğim filmdir. böyle iç gıcıklayıcı derecede güzel filmleri parça parça zamana yayarak izlemeyi seviyorum. henüz bitirmedim.

filmin en sevdiğim yönü ise içerdiği büyüklü küçüklü konuların evrenselliği gibi görünüyor. bu büyüklü küçüklü konuların aslında tek bir noktada birleştiği zaten filmin sonuna gelmeden kolaylıkla anlaşılabilir.

modern yaşam/şehir yaşamının insan ilişkilerine ve iletişimlerine yansımaları olarak anladım ben az önce bahsettiğim tek noktayı. böyle söyleyince de çok akademik oldu. *

spoiler vermeden nasıl anlatırım diye adeta kızgın kumlara çıplak ayak basan tatilci gibi bir o ayağımı bir bu ayağımı kaldırarak dans eder gibi anlattım filmi.

şahsiyet'i izleyen herkes agah beyoğlu ile kanji watanabe arasındaki benzerlikleri görecektir. amaçlarının benzerlikleri farklı olsa da süreçleri benzer görünüyor.

bir de filmin en hoşuma giden taraflarından biri japon kadınların belediye binasına şikayet için gittikleri sahne. o sahnede tüm memurlar kadınları birbirlerine yönlendirerek adeta onlara bir yıldırma politikası uygularlar. en son birisi boş bir güzelleme yaparak kadınlara boş vaatler verip gönderir. sahneyi izlerken aynen şöyle düşündüm bürokrasi denilen saçmalık her yerde aynıymış.
devamını gör...

royal icing

kurabiye süslemelerinde kullanılan yumurta beyazı ve pudra şekerinden yapılan bir tür mereng.

bir yumurtanın beyazına 6.5 yemek kaşığı pudra şekeri ve 2 çay kaşığı limon suyu eklenerek yapılır. pudra şekerinin elekten geçirildikten sonra kullanılması gerekiyor pürüzsüz bir kıvam elde etmek için.

royal icing'in diğer mereng türlerinden farkı pişmemesi bu yüzden iyi çırpılması ve bir kaç damla limon ve vanilya ile çiğ yumurta kokusunun maskelenmesi gerekiyor.

evde denemek isteyenler için bir iki tüyo vermek lazım. öncelikle ortam ısısı çok önemli. yazın yapılacaksa ortamın olabildiğine serin tutulması ve kullanılan kadar malzeme alınıp geri kalan icing'in üstü kapatılarak buzdolabına kaldırılması lazım.

çırpma işlemi sırasında olup olmadığı kıvamından anlaşılır. bunun için malzememizin ortasına kaşık ile bir çizik atılır. eğer bu çizik hızlıca kapanırsa henüz olmamış ama oldukça yavaş kapanırsa ya da kapanmazsa tamamdır.

renklendirme için gıda boyası eklenecekse kıvamınının bozulmaması için toz gıda boyası eklenmeli.
ayrıca kurabiye evi yapımında hem kar efekti vermek için hem de kurabiye parçalarını birbirine yapıştırmak için de kullanılır.
devamını gör...

venüs'ün doğuşu

kıbrıslı güzeller güzel aphrodite veya venüs'ün doğuşu mitosunun görsel sanatlardaki en ünlü betimlemesi olan tablo.

bugün bile kıbrıs'ta venüs'ün denizden doğduğu rivayet edilen kayalıklara aphrodite kayalıkları deniyor. peki biz bunları nereden biliyoruz. hesiodos'un theogonia adlı eserinden. kitapta venüs'ün doğuşu ile ilgili kısım şöyledir:

oradan da denizle çevrili kıbrıs'a gitti, orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu narin ayaklarının bastığı yerden. aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar, bir köpükten doğmuş olduğu için’’

aphros yunanca köpük anlamına geliyor. hesiodos da bu noktaya dikkat çekmek için tanrıçaya aphrodite ismi verildiğini söylüyor. ancak aphrodite isminin kökenini sadece buraya bağlamak için elbette daha fazla kanıt gerekiyor.

bu tablodan bahsederken bir de joel peter witkin'in yerin ve göğün tanrıları isimli fotoğrafından da bahsetmek gerek. zira bu fotoğrafta, trans bireylerle venüs'ün doğuşu sahnesi yeniden canlandırılmış.

witkin'in tarzı, alışılmışın dışında görüntülere sahip kişiler ve ölüler ile beraber çeşitli nesneleri de kullanarak bir yeniden anlam üretme çabası taşır.

elbette bahsi geçen fotoğrafta da bu yeniden anlam üretme çabasını görebiliriz. rönesansın güzellik anlayışının tablodaki yansımalarına karşın witkin'in fotoğrafında trans bedeni ve çıplaklık ile eleştirel bir üslup görülür.

konu ile ilgili yazılmış bir makaleyi de bırakalım şuraya
devamını gör...

lucky star

1929 yapımı romantik komedi tarzında bir sessiz film. bence bu film sevgiliyle izlenecekler listesinde bulunuyor ama nerden bulucan sessiz film sevenini değil mi ama?

konu olarak yeşilçam tarzı bir dram ve aşk hikayesi seçilmiş. işlenişe baktığımızda yine dram ve aşk öğelerinin en can alıcı, en ağlatıcı ve en bam teline basıcı yönlerini görebiliyoruz.

bu filmle ilgili en sevdiğim yön ise kendi döneminin köy hayatını, modasını çok güzel yansıtması. bu tür eski filmler aynı zamanda birer kaynak görevi de görürler.

başrolde en sevdiğim kadın oyunculardan olan ve pamuk prensesin ilham kaynağı hem şirin hem güzel janet gaynor bulunuyor. rol için adeta biçilmiş kaftan kendisi. minyon ve çıtıpıtı halleriyle bu role ondan çok yakışan kimse olmazdı.

filmin en sevdiğim sahnelerinden birisi de filmin sonlarına doğru gerçekleşen o yeşilçamvari kavuşma sahnesidir. yani o sahne adeta bir yeşilçam aşk filmi için yapılmış gibi.

bu arada filmin rotten tomatoes'daki notu da içime su serpti. zira bazen sevdiğim filmlerin yerilmesi ve sert eleştirilmesi beni incitiyor. *

bir de filmde bir yumurta ile saç yıkama sahnesi var ki çok hoşuma giden.
buyrun izleyelim.
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

kaşkol mevsimi gelmeden kalkoşnikov geldi
vişne, erik aldırmasa da mevsimleri geçti
nizanim'a olursunuz ancak çıtır çerez
yine midem kazınıyor laflarımdan besbelli
devamını gör...

potemkin zırhlısı

en beğendiğim filmler listesinin zirvesinde bulunan film. bu cümleyi kurduktan sonra aynen şöyle düşündüm ''yahu neredeyse tüm sinema dünyası aynı fikirde, sinema tarihine damgasını vurmuş bir filmi sen beğensen ne olur beğenmesen ne olur.''*

neyse naçizane fikrimi söyleyip usulca gideyim başlıktan. öncelikle bu film, sinema denilen sanat daha yeni doğmuşken yapıldı. 1895 yılında lumiere kardeşler trenin gara girişini kameraya alarak ilk filmi yaptılar. aradan 30 yıl geçtikten sonra potemkin zırhlısı yapıldı. dünya üzerinde henüz 30 yıldır var olan bir sanat dalında üstelik bu sanat dalındaki teknolojik gelişmeler de o dönemler oldukça yavaş olmasına rağmen muazzam bir filmin ortaya koyulması eisenstein'ın sinema dehasını kanıtlar nitelikte.

filmle ilgili ikinci önemli nokta sovyet hükümeti tarafından bir propaganda aracı olarak kullanılmak üzere sipariş edilmesidir. yani bir yönetmen düşünün ki kendisine bir film sipariş ediliyor ve kendisi hem bu isteği yerine getiriyor hem de eline verilen imkanları kullanarak kendi kurgu yeteneğini ortaya koyuyor. bir taşla iki kuş vuruyor.

filmle ilgili üçüncü ve beni en çok etkileyen özellik ise eisenstein'ın bu filmi yaparken 27 yaşında olması, aynı zamanda bu filmin kendisinin ikinci filmi olması. filmden çok yönetmeni övdüğüm bir girdi olsa da kendisi bu övgüleri ikinci yaptığı filmle sinema tarihine adını yazdırarak sonuna kadar hak ediyor. muazzam kalabalık bir oyuncu ve figüran ordusuyla film çekmek elbette kolay değil.

eisenstein sinema ile ilgilenmeden önce tiyatro ile ilgileniyordu. çok kısa bir süre olsa da bu tiyatro geçmişi, filmdeki tiyatrovari havaya etkisi olduğunu düşünüyorum. gerçi sinema sanatının ilk filmlerindeki bu tiyatrovari hava sinemanın tiyatro gibi bir sanat olarak düşünülmesinden dolayıdır. zaten ilk filmlerin çoğunda tiyatro oyuncuları boy gösterir, bu tiyatrovari havanın sorumlusu oyunculardır da aynı zamanda. kameraya karşı oynayarak bir izleyici kitlesine karşı oynanır. bu filmde de yoğun olmasa da bu havayı görebiliyoruz.

elbette herkes gibi benim de en beğendiğim sahneler merdiven sahneleri. gerçi bu sahnelerde bir mantık hatası olsa da elbette nazarlık olarak görüyorum bunu. özellik merdivenlerde ölen çocuğunu taşıyan bıyıklı ablamız beni etkilemişti.
son olarak eisenstein'ın saç stilinin eraserhead'e olan benzerliğinden değinmeden geçemeyeceğim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

smintheus

apollon'un sıfatlarından birisidir. farelerin efendisi, farelerin tanrısı, fareleri kovan tanrı gibi anlamları vardır. ancak bu anlamalar dışında apollon'un bu sıfatının kökeni hakkında pek bir şey bilinmiyor.

yunan mitolojisinde birçok tanrı ve tanrıçanın bu şekilde spesifik olarak bir özelliklerini betimleyen sıfatları ve bu sıfatları doğrultusunda tapınak veya kutsal alanları vardır.

çanakkale'de bulunan apollon smintheion, anadolu'daki tek örnektir. apollon'un bu sıfatı veya adı için inşa edilen tek örnek olması açısından önemlidir. muhtemelen çiftçiler tarlalarını farelerden korumak için veya başka dilekler için bu tapınakta adak adarlardı. troia vakfının sitesinde bu tapınak ile ilgili bilgiler mevcut. buradan ulaşılabilir.

ilyada destanının 35 ve 42. dizelerinde bu sıfattan ve çanakkale'de ortaya çıkarılan tapınaktan bahsediliyor. ilgili kısım şöyledir:

eykhryse'yi, kutsal killa'yı koruyan gümüş yaylı, tenedos'un (bozcaada) güçlü kralı smintheus, dinle beni,bir gün sana yaraşır bir tapınak yaptıysam, boğaların, keçilerin, yağlı butlarını yaktıysam senin uğruna, şu dileğimi tez elden yerine getiriver:
gözyaşlarımın öcünü al danolardan, oklarınla


apollon'un bu sıfatı bana her zaman hindistan'ın racastan bölgesinde bulunan fare tapınağını hatırlatıyor. bu tapınak tanrıça karni mata'ya adanmış ve içerisinde binlerce fareye ev sahipliği yapıyor. elbette apollon smintheion ve karni mata tapınağı birbirinin zıttı bir şekilde farelere anlam yüklüyor ama bence yine de üzerine düşünülebilecek bir konu.
bu tapınak ile ilgili onedio'da bir içerik mevcut. buradan okunabilir.
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

bayram sonrası rehaveti
kavurmanın özlenen lezzeti
sıcaklardan bunalmış herkes
bu aralar sözlük sessizleşti
devamını gör...

çağımızın hastalığı

hadsizliktir.
şöyle bir düşününce başımıza örülen çoraplardan hep hadsizlerin sorumlu olduğunu görebiliriz. haddi olmadığı halde yayıldıkça yayılan imparatorlar, haddi olmadığı halde başa gelen yöneticiler, haddi olmadığı halde açıklamalar yaparak insanları yönlendirenler. liste uzadıkça uzar. tam tersi şekilde haddi olduğu şeyleri yapmayıp bir köşede sus pus oturup tarihin şekillenmesini izleyen o güzel insanlar.

peki hadsizce bize kötü davranan hakkımızı yiyenler veya hadsizce bizim hakkımızda sadece bizim değil torunlarımızın bile etkileneceği kararlar verenler ne olacak. işte onlar en büyük hadsizler. hadsizlik hastalığından kurtulmak da ne yazık ki artık insanlık için zor gibi görünüyor.

had kelimesinin kökenine bakacak olursak hudud yani sınır kelimesi karşımıza çıkar. haddini aşmak sınırı aşmaktır. ama zaten insan dediğimiz canlının doğadan bu kadar kopup dünyayı da kendisiyle beraber değiştirmesi biraz da sınırları zorlamasıyla ilgili değil midir? hayır hayır biraz değil çok fazla sınırları zorladı. insan denilen türün dünyaya ve içinde yaşayan ile ölen her şeye hükmeder konuma gelmesi tam da bu sınırları zorlama alışkanlığı yüzünden oldu.

peki burada tam bu soru karşımıza çıkıyor haddimize mi ? bu soruyu her eylem öncesi kendisine soran insan hareketlerini kontrol edebilir. ama öyle tek tük insanların bu soruyu kendisine sormasıyla olacak iş değil. en başta bizi ve dünyamızı şekillendiren büyük güçlerin bu soruyu kendilerine sormaları gerekiyor. görülen o ki onlar hiç bir zaman bu soruyu sormayacaklar kendilerine. bari ben sorayım.
bunları yazmak benim haddime mi?
devamını gör...

normal sözlük aşık atışması

nizanim korona oldu dostlar
maske mesafe hijyen diyorlar
hasta yatağımda mani yazarım
kapışmak isteyenler buyursunlar
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim