kroisos yazar profili

kroisos kapak fotoğrafı
kroisos profil fotoğrafı
rozet
kafa izninde
karma: 5178 tanım: 2068 başlık: 103 takipçi: 48
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke. Sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak...

son tanımları


ani bir kararla whatsapp'ı telefondan kaldırmak

günümüz yaşam tarzında imkansız olandır.
devamını gör...

paxera

anormallere ayak uydurmak için normallerin kullandığı ilaçtır.
devamını gör...

3 mart 2023 meral akşener'in açıklamaları

çok sert açıklamaların olduğu ve bu zamana kadar çok fazla göremeyeceğimiz bir konuşmaydı.
devamını gör...

normal sözlük yazarlarının takipçi sayıları

hayrına takip eden yüce gönüllü takipçilerime teşekkür ediyorum.
devamını gör...

okuduğun bölümü söylediğinde sorulan garip sorular

atanman zor mu ? formasyon aldın mı ? mezun sayınız kaç ? alper tunga öldü mü ? ıssız acun kaldı mı ? ödlek öcün aldı mı?
devamını gör...

beğeni alınca mutlu olan yazar

düşündüğün şeyleri başka birilerinin de düşünmesi büyük mutluluktur.
devamını gör...

meja ve folloş baksır ile tanımsız saatler radyo yayını

ilk defa dinledim. güzel bir yayındı. iyi geceler...
devamını gör...

25 şubat 2023 muhalefetin hala adayını belirleyememesi

insan yönetmesi zor bir iştir. nitekim masada 6 kişinin olduğunu unutmamak gerekir. 6 kişi; 6 ayrı kişilik , yaşam tarzı ve tabanı içine almaktadır. bu durumda da herkesin ortak bir noktada buluşabilmeleri için de fazlaca bir süre gerekmektedir. nitekim apartman toplantılarında bile insanlardan imza almanın zor olduğu bir ülkede 6 farklı tabandan çabuk bir karar beklemeyin.
devamını gör...

sigarasız kalmak

gecenin bilmem kaçında insana petrol ofisi aratacak kadar kötü bir şeydir. o yüzden eğer bu zıkkımı içiyorsanız gece sigarasız kalma riskiniz olmamalı. aksi takdirde o gece oluyor sana zindan .
devamını gör...

internet yavaş değil kullanıcılar yavaş interneti tercih ediyor

doğrudur ve bunun sebepleri şunlardır :

1: her geçen gün yükselen fiyatlar.
2: 100 mbps fiber diye sunulan ama tam kapasite olarak kullanamadığın internet kalitesi.
3: akşam saatlerinde performans düşüşleri.
4:arıza sürecinde işlerin sürekli yokuşa sürülmesi.
4: özellikle sürekli hız yükseltmek için arayan mt ler .

ben bu yüzden hız falan yükseltmeme kararı alıyorum. ne zaman düzelirler o zaman bende yüksek hızda kullanırım.
devamını gör...

sosyal fobi

hayatımı mahvetme noktasına getiren bir ilettir . genel olarak genetik , ama yetiştirme ile ilgisi olduğunu düşünüyorum. nitekim eğer anne ya da babanız sosyal fobiyse sizde aslında bu hastalığa maruz kalmış bir kişi oluyorsunuz.

kendi sürecimden size biraz bahsetmek isterim. eğer bu süreci okumak istemiyorsanız , şimdi başka başlıklara girip , tanım girebilirsiniz. malum benim derdim kimsenin zamanını alacak kadar değerli değil .

efendim bu hastalıkla ilk karşılaşmam ortaokul yıllarında oldu. kurulan arkadaşlıklar , insanlarla iletişimde bir sorun olduğunu fark etmiştim. mesela sözlüye kalkmak demek benim için ölüm gibi bir şeydi. zaten ne zaman tahtaya kalksam , yüzüm kızarıyor ve kalbim hızlı hızlı atıyordu. bu nedenle bildiklerimi de unutuyordum.

bununla birlikte başka bir hastalıkla mücadele ettiğimi fark etmiştim. (bkz: dikkat eksikliği). ikisi bir araya gelince derslerimin berbat olması kaçınılmaz bir durum oluyordu. derslerin vahim durumları neticesinde veli toplantı zamanları benim için bir zulümden başka bir şey olmuyordu.

işinin ehli olmadıklarını düşündüğüm öğretmenlerimin benim başarısızlığımı çalışmamamdan kaynaklandığını peder beye iletmesi ve bu iletimi yüksek sesle belirtmeleri durumunda akşam ev yangın yeri oluyordu.

tabi hala benim psikolojik bir hastalıkla uğraştığımın bilincinde olmayan hem ailem hem de öğretmenlerim beni acımasızca eleştirmeye devam ediyordu.

başarısızlıklarla geçen ortaokul serüveninden sonra artık liseye geçişim olacaktı. bu süreçte düşük puanlarla birlikte yerim meslek lisesi olmuştu. liseye başlayınca hastalığımın boyutunda büyük bir artış olduğunu gözlemlemiştim.

bunu da okulda hoşlandığım kız yüzünden anlamıştım. kızın yanından geçerken kendim bir tuhaf hissediyordum. aşık gibi düşünebilirsiniz ama tam olarak daha farklı bir duyguydu. sebepsiz bir şekilde yüz kızarması , kızın yanına gidip konuşamamak gibi saçma şeylerdi. nitekim zaten kızın benim ondan hoşlandığımı söylememe gerek kalmadan yüzümün kızarması sebebiyle anlayabiliyordu.

evre olarak artık fobi ilerlemeye devam ettiği için yavaş yavaş yalnız kalmaya başlamıştım. çevremde kimse kalmayacak kadar bu devam etti. diğer arkadaşlar hafta sonlarında birlikte vakit geçirirlerken ben evde bilgisayarda oyun oynuyordum. bir nevi onlar yaşarken ben kaybediyordum.

zaman içinde artık bu şekilde devam edemeyeceğimi anladığım için peder beye açılmaya karar verdim. bütün olanları , yaşadıklarımı anlattım . üzüldü . birlikte ağladık falan. sonra ertesi güne bir psikologdan randevu olarak çözüm için bir başlangıç yaptık.

psikolojim iyi olmadığı için anne ve babayla gitmenin doğru olacağını düşündüm ve onlarla birlikte kliniğe gittik.

psikolog ilk önce anne ve babamı içeri alarak görüştü. ardından en son beni odaya çağırarak görüştü. konuşma arasında klasik şeyler oldu. ben dertlerimi söyledim o akıl verdi. sonra biraz test gibi şeyler yaptı ve eve gönderdi.

bu arada 2004 yılında 50 tl gibi bir ücret ödemiştik. bu yüzden 8 yıl kadar psikolog yüzü görmedim.

sözün özü psikolog pek işe yaramamıştı. sosyal hayatın içinde olabilmek o kadar kolay değildi. bir kere fiziksel olarak bile akranlarıma meydan okuyamıyordum. aralarında sürekli ezilen kişi bendim. bu durum bir süre sonra büyük boyutlara ulaşmıştı ve çığırından çıkmıştı.

gelen tokatlıyor , giden tokatlıyor. işte hakkımı arayamadığımın farkına o zaman varmıştım. boğazıma kadar gelen küfür yada hak aramakla alakalı cümleler bir şekilde geri gidiyordu. bu yüzden hep içime atmakla yetiniyordum .

okuldan sonra eve gelince , tüm sinirimi haliyle ev ahalisinden çıkarıyordum. sanırım benimde gücüm onlara yetiyordu. bu kötü bir durum ama benim yaşadığım durumda kötüydü.

"okulda melek , evde şeytanı oynuyordum ."

bununda sosyal fobi belirtisi olduğunu o zamanlar bilmiyordum , ama maalesef öyleymiş . bu durum böyle devam ederken tüm zorbalıkla geçen lise dönemi bitmişti. sonuç olarak bozuk olan psikolojim daha fazla bozulmuştu.

bu durum ailem için pek fazla dert değildi. onlar için gerekli olan tek şey başarılı olmamdı. ama ben başarılı olmaktan ziyade daha basit bir şey olan toplumla iletişime geçemiyordum. hani başta demiştim ya dikkat eksikliğim de var . bu hastalık yüzünden lisede de başarısız bir şekilde mezun oldum ve üniversite sınavında güzel bir şekilde çakıldım.

neyse bir şekilde üniversiteye girdik. ama hastalık hep devam etti. sanırım kendileri beni yok etmek için görevlendirilmiş bir şeydi. belki de doğal seçilim böyle istiyordu.

son olarak çevrenizde benim gibi kişiler varsa ,onları fazla sorgulamayın . onlar böyle istemezdi , hastalık böyle istiyor. . .

the and
devamını gör...

21. yy'da lise mezunu olmak

imkanlarım kısıtlı olduğu için üniversiteye gidemedim. bu tercihten sonra ticarete atıldım. ailemin yardımlarıyla birlikte köye bir küçükbaş üretim tesisi açtım. ilk 2 yılda zarar ettim. bir zaman sonra kar yapmaya başlayınca tesisi genişletme kararı aldım. genişleme işlemleri boyunca kimseden yardım almadım.

insanlar bana ." küçücük köyde üretim çiftliği mi olur ? " diyorlardı. bense kimseyi dinlemeyip hayallerime doğru emin adımlarla yürüme kararı aldım. ilk sene gerçekten düşer gibi oldum. .tabi ilk fırsatta " biz sana dedik. " söylemleri ile baş başa kaldım.

annem , babam ve kardeşlerim araya girerek , normal çiftliğe geri dönmem istedik ; ama kabul etmedim. çünkü hayallerim var. madem üniversite okumadım, ben bu işte başarılı olmalıydım. yoksa çok iyi bir hayatım olmayacaktı.

bu batık hale gelmenin sebeplerini araştırarak işe başladım. işini bilen insanlardan akıl aldım. ziraat mühendisleriyle üretim çiftliğinin et , süt ve yoğurt verimini nasıl arttırabileceğim hakkında bilgi aldım. veterinerlerimi değiştirdim.

ve bir süre sonra işini bilen insanlardan aldığım doğru bilgiler ışığında batacak denen çiftlik gerçekten güzel kazandırmaya başladı. bu kazançlarla birlikte yanıma çalışma arkadaşları almaya başladım.

işini seven , ilgili bölümlerden mezun olan kişilerle çalışmaya başlayınca artık sorumluluklarımın azaldığını fark ettim. gerçekten küçük bir köyde büyük bir şirket olma yolunda ilerlemeye başlamıştık.

bende artık şehir şehir gezerek ürünlerimizin marketlerinde satılabilmesi için çaba sarf ediyordum. bu durum bir süre böyle devam etti. ta ki kültürsüzlüğümün, bilgisizliğimin ve cehaletimi fark edene kadar.

evet üniversiteye gitmemiştim , güzel para kazanıyordum ama kültürümün çok kötü olmasını hissetmemle birlikte tüm girişimcilik ruhum ölmüştü. karşımdaki yöneticilerin yanında kendimi yaptığımız çökelek peyniri gibi hissediyordum . o yüzden bir süre bu işlere ara verip , şirkette kalma kararı aldım.

şirkette çalışmalar tam gazıyla devam ederken , kendi kendimi geliştirebilmenin peşine düşmüştüm. ama olmuyordu. hep bir şeyler eksik kalıyordu. o yüzden kendime özel hocalar tuttum. ancak yine olmuyordu.

bu sefer işi ehline bırakmanın daha mantıklı olacağını ve reklam ve pazarlama müdürü alarak kendimi bir köşeye çektim ve işleri çalışanlarıma bıraktım.

anlayacağınız para bir şekilde kazanılır ama kültür ve bilgi kazanmak kolay olmuyor. ne yaparsanız yapın , okuyun , okuyun ve okuyun dostlarım. para yaşatmaz , bilgi yaşatır. . . (kaynak : art)
devamını gör...

geceye bir şarkı bırak

kodaline - all ı want (part 1)
buradan
devamını gör...

8 şubat 2023 twitter kısıtlaması

bu olayı şöyle örneklemek isterim : ağır ağrısı olan birine damardan verilen ağrı kesiciyi kesmek.

o kadar insan birbirine destek olurken bunu kısıtlamak son derece sıkıntılı bir karardır. umarım devletim bu karardan tez vakitte geri döner. bu arada unutmayalım ki bu kadar destek arasında saçma sapan trollük yapan insanların yüzünden kısıtlandığını da unutmayalım.
devamını gör...

sinemaya tek başına gitmek

bazı insanların asosyal dünyalarını bir nebze olsun aydınlatmak için tek gittiği ama birbirlerine aşkla bakan çiftleri görünce daha da bir karalığa gömüldüğü zıkkım etkinliktir. asosyal adamsan eğer , aç bir dijital üyelik kafana göre tek tek takıl. ne diye yalnız olduğunu hatırlatıyorsun kendine.
devamını gör...

çirkin olduğu halde öz güven patlaması yaşayan erkek

o özgüveni o tiple yapabiliyorsa , kişisel gelişim koçu olarak tr ' de köşeyi dönebilecek bir erkek olabilir. şahsen ön yargılar ve dış görünüşe göre ilişkilerin kurulduğu bu ülkede ben kendisini tebrik ederek işe başlıyorum. tebrik ederim. çünkü zor bir iş.
devamını gör...

tek kelimeyle yazarların odası

bakırköy.
devamını gör...

taksiye binince taksimetreyi değil dışarıyı izleyen insan

hayatında ilk defa taksiye binen insandır.
devamını gör...

rejim karşıtı gösteri yapan şişmanlar

hükümet gösteri sonrası yakalanan şişmanlara 5 yıl diyet cezası ile verecek . avrupa insan hakları mahkemesi bu ceza karşısında lahey de toplanma kararı alacaklar . ve hükümeti kınayacaklar.
devamını gör...

yazarların doğduğu sene gerçekleşmiş önemli olaylar

(bkz: freddie mercury) vefat etmiştir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim