modern köleliğin temel sebeplerinden biri aşırı nüfus ve eğitimsizliktir. örneğin siz bir işi 3000 liraya yapmak istemiyor olabilirsiniz lakin aynı işi 2500'e yapmak isteyen 10 kişi daha vardır. bu yüzden istediğiniz ücrete iş bulamazsınız. bu durumdan ise tek kurtuluş şudur, yüksek maaşı hak ettiğini düşünen kişi girişimci olarak piyasaya girip, düşük ücretli çalıştıran rakiplerini elemelidir.
"education stems from the desire to learn. with that, you don't need schools. without it, all the schools in the unıverse are useless." yani şair burada demiş ki "eğitim, öğrenmeye olan arzudan kaynaklanır. arzunuz varsa okula ihtiyacınız yok. yoksa, evrendeki hiçbir okul bir işe yaramaz."
güzel filmdir. sadece "doğruyu ve yanlışı evrendeki her şey bilir" gibi bir muğlak repliği vardı, ona anlam verememiştim.
eskiden nereden okuduğumu hatırlamıyorum ama hikaye şu:
napolyon'a esir düşen ispanya kralı "siz yalnızca para, toprak ve altın için savaşıyorsunuz. biz ise onur ve namus için." demiş. napolyon da "haklısınız, insan neye ihtiyacı varsa onun için savaşır." cevabını vermiş.
makro felsefeyi güzel bir bilim-kurgu hikayesi üzerinden anlatan bir kitap. " öfke, istenmeyen bir durumu değiştirmekte yetersiz kaldığını hissetmekten kaynaklanır. insan öfkeyi gerçekte kendisine karşı duymaktadır." ve "ancak öğrenmeye hazır olabilen öğrenebilir. öğrenci hazırsa öğretmen ortaya çıkar." gibi temel özdeyişleri içinde barındıran güzel bir eser. benim hayatımı yıllar yıllar önce değiştirmeme, bir adım öteye geçmeme yardımcı olmuştu.
üçtür restoranlarından sipariş veriyorum, "uzun süredir onaylanmadığı için iptal edildiği" söyleniyor. belli ki 100 liralık sipariş vermediğim için, söz konusu restoranlar siparişimi kasten onaylamıyorlar. getir firması da buna karşı bir önlem almamış. ayrıca indirimleri de oldukça azaltmışlar. bu haliyle yemeksepeti'nden daha kötü. en azından benim oturduğum bölge için.
türkiye'deki kur oynaklığı yatırımcılar için kripto para dünyasından farksız. ortada bir sebep yokken bile dolar günde %5-10 değer kazanıp kaybedebiliyor. büyük yatırımcı buy low sell high taktiğiyle malı götürüyor. olan sana bana oluyor işte... tl değer kaybedince ürün zamlanıyor ama değerini kazanınca fiyatlar düşmüyor, düşemiyor.
bu kadar zammı rahat yapabilme sebebi gerçekten bir rakibi olmamasıdır. var ama hiçbiri netflix'in içerik kalitesiyle malesef yarışamıyor. bir firma çıkıp netflix'i tahtından ettiğinde, üyelikleri %66 düştüğünde işte o zaman seveee seveee indirecekler. ama millet şeyine bile takmayacak.
edit: izlemenizi sağlar mı bilmem lakin la casa de papel'deki uyuz arturo burada da var. *
iki sezonu ayrı ayrı incelenmesi gereken film. çünkü neredeyse birbirinden tamamen kopuk konular.
ilk sezonda akra kuşatmasından kaçan tapınakçılar kutsal kase'nin peşine düşüyor. papa kutsal kaseyi avrupa'yı kendi himayesi altında toplamak için istiyor. bu dönemde fransa ile tapınakçıların arası giderek açılırken, diğer yandan papa ile tapınakçılar arasında kutsal kase konusunda anlaşmazlıklar var. paris tapınağının üstadı olan başkahramanımız landry ise "ışık kardeşliği" denilen bir oluşumla işbirliği yaparak kase'yi güvende tutmaya çalışıyor. peki finalde ne oluyor? yaralı sevgilisini iyileştirmek için kaptan su içiriyor ancak bir işe yaramıyor. bunun üzerine sinirden kabı ağaca fırlatıp kırıyor. ee, herkes bunun için mi öldü yahu? diyebilirsiniz... haklısınız. evet yüzlerce insan bunun için öldü.
ikinci sezona bir geliyoruz ki ne ışık kardeşliği var, ne kutsal kap var. fransız kralı sakal uzatmış. william de nogaret isimli yılan da sinekkaydı tıraş olmuş. kral filip'in oğluyla tanışıyoruz bu sezon, anakin skywalker kılıklı prens louis. bu sezonun ana konusu ise tapınakçıları ortadan kaldırmak için papa-fransa işbirliği. ne yapıp edip adamları mahkemeye yargılayıp infaz etmeye başlıyorlar. tabi film bu noktada gerçeklikten iyice uzaklaşıyor ve bir kısım tapınakçı kaçıyor. landry ve arkadaşları cüneyt arkın gibi bütün adamları doğraya doğraya gidiyorlar. sonra ne oluyor biliyor musunuz? landry kralın sarayına gidip filip'e meydan okuyor. filip'in oğlu ve yancısı landry'e karışmıyorlar, yanından sessizce gidip arkalarından kapıyı kapatıyorlar. film iyiden yeşilçam'a bağlamışken, o şekilde de bitiyor. kötü kral landry tarafından öldürülüyor ve mutlu son.