cevaplara nitelik cevap.

yazdığım yazı herhangi bir siyasi partinin etkisinde kalarak değil, vatandaşı olarak doğduğum ülkenin bir evladı olarak, içinde yaşadığım dünyayı anlamaya çalışarak, bu ülkenin tarihi sürecinde gerçekleşen inklaplardan da feyz alarak, türkiye cumhuriyeti devletinin neden ab'ye girmemesi gerektiğini, ab'ye girmeden de bağımsız bir şekilde kendi kararlarını nasıl alabileceğine yönelik bir yazı yazmaya çalıştım.

1.cevap: hayır. avrupa'yı da geçtim bunun evrensel standartları var.

-bunu standartlara uygun bir şekilde yapmak tabii ki de mümkün. fakat benim söylemek istediğim bu başlıkta konuşulan, türkiye ab'ye girmesi için bunları bunları yapması gerekiyor diyenler için. evet ülkemizde çözmemiz gereken birçok sorun var. bunlar düzeltilemeyecek şeyler değil. ama belirli, özel bir yapının içinde bulunmamız için yapmak yükümlülüğümüz olmamalı. insan haklarını düzenlemek ülkemiz insanları için yapılmalı.

yani mesele tarlayı meyve versin diye sulamak değil, tarlanın meyve vermesi için suya ihtiyacı olmasından sulanmalı.


2. cevap: tam olarak hepsi bir anda çözülmeyecek belki ama şu ankinden iyi olacağın kesin.

- ilk cümle doğru. başta da belirttiğim gibi ülkemiz insanlarını yurdundan başka bir yerde rahat bir hayat var diye yurdunu terk ediyor olması. hepimiz insanca yaşamayı hak ediyoruz. ben de sommelier'le yemeğime hangi şarap yakışır diye tartışmak istiyorum. ama bunu ülkemden kopmak zorunda olmadan yapmak istiyorum. kurumların işlememesinin sebebini hepimiz biliyoruz. başkanlık sistemine evet/hayır oyu verenler referandumda vatandaşlık haklarını kullanarak, demokrasiden yararlandılar. bu noktaya gelmemizin sebebi bu oylar. demek ki bu sistem kabul edildiyse halkta bir karşılığı varmış. o zamanlar bunu tercih edenler umarım beklediklerini almıştır.* ab ve ''seçimle de gitmez mi acaba?'' korkusu ab'ye girince mi geçecek, türkiye bunu bir şekilde sınırlandırıp sağlayamayacak mı? bunun cevabını da vereyim. sağlayabilir. nasıl? sistemle. zaten konu ab ve buna nereden geldi anlamadım doğrusu.

3.cevap: hadi diyemezsin ab'ye girdik. mümkün değil. zaten kriterleri tutturamıyorsun. dna'n tutmuyor. çok uzun zamandır tutmuyor ve tutması için bir çaba göstermemen de onların işine geliyor. yapamayacağını gün gibi biliyor adamlar ama kapılarında tutmaktan da rahatsız değiller.

- e ben de bundan bahsediyorum zaten. ''dna tutmuyor. '' koca bir türkiye olarak ab'ye girmeye çalışmak burhan altıntop gibi '' ben de üniversite mezunuyum, ben de nişantaşı çocuğuyum'' demek gibi oluyor. o maya da bizde yok. anlatmak istediğim nokta tam da buydu işte. ''adamlar ama kapılarında tutmaktan da rahatsız değiller...''
ben de zaten bundan bahsediyorum. kapılarında olacağımıza hiç olmayalım, dünya standartlarına uyan kendi sistemimizi kuralım. atatürk zamanında bunu başarmış.

''.senin gemin baştan beri batı'ya yol alıyor ama sen tutup arap çöllerine çevirmek istiyorsun sürekli norveç'in fiyordları yerine.''

cümle andımız'la bitmişti oysa ki... neyse türk ordusu üniformalarını zamanın ünlü modacısı coco chanel'e diktiren, ulu önder mustafa kemal atatürk'ün gençliğe hitabesiyle bitirelim.


ey türk gençliği! birinci vazifen; türk istiklalini, türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. bu temel, senin en kıymetli hazinendir. istikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır. bir gün, istiklal ve cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için içinde bulunacağın vaziyetin imkân ve şeraitini düşünmeyeceksin. bu imkân ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. istiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dâhilinde iktidara sahip olanlar, gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. millet, fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.

ey türk istikbalinin evladı! işte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
devamını gör...
bu gidişle ortama biz de dahil olursak bi tek biz kalırız o birlikte.
devamını gör...
olmayan bir birliğe girsek ne olur dediğim başlıktır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
fatih sultan mehmet istanbul'u alarak ve daha sonra da italya'nın topuğuna çıkarak aslında roma imparatorluğunu canlandırmak istiyordu.

buna ömrü yetmedi ya da bu nedenle öldürüldü bilemeyiz. türkiye aslında kültürel olarak avrupa insanına hem çok yakın hem çok uzak.

bu nedenle ab üyeliği politik argüman olarak her zaman çok elverişli olageldi. fakat artık mümkün olmaktan çıktı çünkü kim gelirse gelsin yabancı uyruklular ülkelerine dönmeyecek.

belki 5 - 6 milyon olarak kalmayacak ama 100-200 bin de olmayacak. bu sayı bile bizim ab üyesi olmamıza tek başına engel..
devamını gör...
günümüz sözlük yazarlarının utopyasıdır..
devamını gör...
bunu düşünmek türk milleti için kabul edilemezdir.

atatürk ve silah arkadaşlarının, bütün bir milletin, koca bir halkın kuvayi milliye destanları yazdıran bu ulusun, tam bağımsızlığını gidip ab'nin ellerine vermek içinize siniyor mu?

bu ülkeye '' istiklal '' marşı yazıldı. iki üç ergen avrupa'ya daha kolay seyahet edebilecek diye bağımsızlığımızdan mı vazgeçelim?

ab'ye girmek ne demek? önce onu bir anlayın. ab demek sizin iç işlerinize karışabilmek demek. alacağınız kararları yargılayabilmek demek. biz aptal bir millet miyiz ab'den daha iyi kararlar alamayalım? bu ülke kurulurken kadınları seçme ve seçilme hakkı ingiltere gibi bir ülkeden önce verildi.

ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkartıp, bağımsız olmak varken ab'ye girme hayalleleri kurmak bastığınız toprakta dökülen kanlar için ihanettir!

türkiye'nin hukukta ve insan haklarında gelişmesi lazım diyorlar. evet lazım bu bir gerçek. fakat bu ab'ye girmeden olmuyor mu? illa ab'nin hazırladığı şartlar altında mı özgürlük arıyorsunuz? özgürlük öyle bir şey değil.
bu ülkeden giden birçok insan niye gidiyor? ab'de veya başka ülkelerdeki yaşamın daha iyi olmasından dolayı değil mi? ab'ye girdiğimiz an bunların hepsi çözülecek mi sanıyorsunuz?

haydi diyelim ab'ye girdik, hadi ab bizi 80 milyon insanımızla kabul etti. nüfusu bu kadar fazla olan bir ülke ab'de söz sahibi olur. ab bunu kabul eder mi? sorun bunu kendinize.

tarih okumamak, sadece okullarda öğretilenle yetinmek, osmanlı imparatorluğunu televizyondan öğrenmek, atatürk'ün gittiği okulları ezberleyerek bu ülkeye faydalı olamazsınız.

ab'ye girmek türk toplumunun hayali olmamalı.

ey büyük atatürk! açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim. (!)
devamını gör...
gerçekten ab'ye girmiş olacaktır.
devamını gör...
türkiye ab’ye girerse şemsiye misali bir daha oradan çıkmayız.
devamını gör...
başları göğe erecek bitmedi avrupa hayranlığınız doğuya yönelip türk birliğini kurmak varken neden bizden nefret eden ülkelerin yanında olmaya çalışıyoruz zorla
devamını gör...
önce akpnin gitmesi gerek, sonra bir süre düzgün yönetildikten sonra ab için cazip hale gelmeliyiz. şu an win win durumu yok. biz kazanacağız onlar kaybedecek.
devamını gör...
ab yi ultra sanan arkadaşlar var. hangisi anlıyor insan haklarından. anldıkları tek şey zengin hakları. bana dokunmayan ayan yılan bin yaşasın felsefesini güden devletler topluluğu. ırkçılık, sömürgecilik meşru ama doğru insan haklarına saygılılar sadece kendi insanlarına.
devamını gör...
türkiye'nin ab'ye girebilmesi için önce insan haklarına saygılı tam demokratik bir ülke haline gelmesi, ardından ekonomisinin düzelmesi ve istikrarın sağlanması gerekir. türkiye'nin insan haklarına saygılı ve tam bir demokratik bir ülke haline gelmesi, mevcut toplumsal ve siyasal yapıda neredeyse imkansız olduğundan, türkiye'nin ab'ye girmesi ancak hayallerde mümkün olur.
türkiye'de siyasal ve toplumsal yapı şaşırtıcı bir şekilde değişir ve ülke gerçekten insan haklatının olduğu tam demokratik ve ekonomik açıdan stabil bir ülke haline gelirse zaten türkiye'nin ab ülkelerinden farkı kalmamıştır. yaşanabilir bir ülkeye dönüşmüştür. bu durumda türkiye avrupa'da emekli olanların favorisi haline gelirken, türkiye'de yaşayanların daha iyi eğitim ve kariyer olanakları artar. özellikle gençlerden ab ülkelerine eğitim için gidenlerin sayısı yükselir.
devamını gör...
bu şartlarda ve bu dönemde mümkün olmayacak durum.
haa, şaşar döner olursa da, biz işin amelelik kategorisinde yürümeye devam eder, katma değeri yüksek kulvarlarda, yine ab coğrafyasını izlemeye devam ederiz.
devamını gör...
gülse birsel'in zamanında dediği gibi...

buradan
devamını gör...
girmeye çalışırken bu hale geldik.
girersek hiç düzelemeyiz.
(bkz: avcılık için bile üniversite olması)
(bkz: sağlık yönetimi mezunlarının atanamaması)
(bkz: ota def-i hacete bölüm açılması)
(bkz: türkiyenin demokrasi cenneti olması)
devamını gör...
ıkinci kavimler göçü
devamını gör...
din tüccarları sokağa dökülüp ağlarlar.
devamını gör...
avrupa birliğine girecek olursak, ülke daha yaşanabilir bir yer olur diye düşünüyorum. eminim ab'ye girmek istemeyenler bile ab'ye girdiğimiz zaman koşa koşa avrupa'ya gider.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"türkiye ab'ye girerse olacaklar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim