the prestige (film)

(ağlamak istiyorum bunun da mı başlığı yokmuş :(((( neyse ki ben geldim ehuheuheuh)

christopher nolan'ın en sevdiğim filmi. 2006 yapımı bu filmin oyuncu kadrosu ve konusu aşırı ilgi çekici. zaten nolan varsa işin içinde kötü olması çok zor. sadece sonu için bile izlenebilir. bir sebepten dolayı birbirine düşman olan iki sihirbazın birbirini alt etmeye çalışmasını anlatır.

anlamadığım filmlerden biri. alfred diyor ya siz gerçeği bilmek değil kandırılmak istiyorsunuz.

işte şimdi acaba ben de kandırılmak mı istiyorum. yoksa o makine gerçek olamaz.

(bkz: beyin yakan filmler)

christopher nolan isimli ünlü ve sinsi yönetmen tarafından çekilen, oyuncu kadrosu ve senaryosuyla aşırı etkileyici film.

hugh jackman ve christian bale’in oyunculukları mükemmeldir. her sahnesi etkileyici ve özeldir. filmin sonunda da bir kafa karışıklığıyla ortada bırakır nolan yine. ne olduğunu çözemeden biter film. ne olduğunu anlamadan birkaç dakika boş boş bakmanıza neden olur etrafınıza.

david bowie’li tesla ayrıntısı da filmi mükemmel yapan detaylardan biridir.

sonda hiç beklemediğim bir olayla tüm karmaşıklığı anlamlandıran beğendiğim nolan filmi.

2 kere altyazılı 1 kere dublajlı izlediğim şaheser. birdaha izlemeyi düşünmüyorum, belki 10 yıl sonra.

"hilenin sırrını arıyorsunuz, ama bulamazsınız. çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz"

(açılış konuşmasından)

christopher nolan'ın en çok beğendiğim ve üzerinde en çok kafa patlattığım filmi. harika detaylara sahip olan bu filmin mühendisi nolan abimiz bu mükemmel senaryoyu harika oyuncular seçerek ve onları gayet iyi yöneterek kült olmaya aday bir film çıkarmış.

ana karakterlerin isimleri olan alfred borden ve robert angier'in baş harfleri alındığında sihirbazlar tarafından kullanılan ortak bir kelime olan "abrakadabra"da olduğu gibi, "abra" kelimesi ortaya çıkar.

--! spoiler !--

dikkatli bakıyor musunuz?

her sihirbazlık numarası üç bölüm ya da perdeden oluşur.

-birincisi "vaat" bölümüdür. sihirbaz size sıradan bir şey gösterir. iskambil destesi, bir kuş ya da bir insan. bu nesneyi size gösterir. son derece gerçek, üzerinde oynanmamış, normal bir şey olduğunu görmeniz için nesneyi incelemenizi ister. fakat gerçek, farklı olabilir.

-ikinci perdeye "dönüşüm" denir. sihirbaz olağan bir nesneyi alır ve onu olağanüstü bir şeye dönüştürür. hilenin sırrını arıyorsunuz, ama bulamazsınız. çünkü dikkatli bakmıyorsunuz. siz sırrı bilmek değil, kandırılmak istiyorsunuz. henüz alkışlamazsınız, çünkü bir şeyi yok etmek yeterli değildir. onu geri getirmeniz gerekir.

-işte bu yüzden her sihirbazlık numarasında üçüncü bir perde bulunur. içlerinde en zorlusu. bizlerin deyişiyle "prestij".

--! spoiler !--

--! spoiler !--

izlemediysen okuma

--! spoiler !--

ölen amca mı baba mı sorusunun yıllardır tartışıldığı, en sevdiğim filmlerden biri..