migren

tıbbı tanımı :

sık görülen hastalığın en yaygın belirtilerinin başında ağrı gelir. ense, şakak ya da göz çevresinden başlayan bu ağrı, hareket ettikçe kötüleşebilir, zonklayıcı karakterle seyredebilir ve bu ağrıya eşlik eden bulantı, kusma, ışık ve sese olan rahatsızlık hissi ortaya çıkabilir.

migrende ataklar halinde seyreden baş ağrısı, üç ay içinde ayda on beş günden fazla sıklıkta olur, her ağrı en az 4 saat sürer ve ayda en az 8 gün migren tipi ağrı yaşanırsa bu "kronik migren" olarak tanımlanır.

kendisine sahip bireylerin bir araya gelerek dernekleşmesi gerektiğini düşündüğüm, evlerden ırak illet. tüm migrenliler olarak hep beraber birleşip bir dernek altında toplanıp ağır parfümlerin piyasadan toplatılması, ağır olup olmadığı fark etmeksizin herhangi bir parfümün 2 kezden fazla sıkılmaması hususunda yasal düzenlemelerin yapılması, en güzel ağrı kesicilerin tespit ve tedarik edilmesi hususunda dünya sağlık örgütü'yle masaya oturulması, halkın migren konusunda bilinçlendirilmesi ve migren atağı yaşayan birine nasıl yardım edilmesi konusunda eğitimler verilmesi ve sair gereklilikler hakkında hareket planı hazırlamalı ve tez elden çalışmalara başlamalıyız. ele ele verirsek migrenlilerin de biraz olsun rahat yaşayabileceği bir dünyayı beraberce inşa edebiliriz. tüm migrenliler toplanın!

migren, başta zonklama, ışık ve sese hassasiyet ve hatta mide bulantıları belirtileri ile birlikte günlük yaşamı insanlar için oldukça zorlaştıran bir rahatsızlıktır. migren için reçete ile satılan ilaçlar bulunsa da yan etkileri nedeniyle çoğu kişi bu ilaçları kullanmaktan kaçınır.
bazı gıda maddeleri; eskimiş peynir, tuzlu ve işlenmiş gıdalar, birçok yiyecekte bulunan tatlandırıcı aspartam ve koruyucu monosodyum glutamatın, migreni tetikleyebilir.
stres, migren ataklarında önemli bir rol oynar. yüksek sesler, parlak ışıklar ya da güneş ışığına maruz kalmak migren atağını başlatabilir.
bazı koku çeşitleri; parfüm de dahil olmak üzere, tiner, sigara dumanı gibi bazı kokular migren atağını tetikleyebilir.
uykusuzluk, aşırı uyku, uyku kalitesindeki bozulmalar, yoğun fiziksel efor migren atağının sıklaşmasına ya da ortaya çıkmasına neden olabilir. lodoslu havalar migren ataklarını tetikler.
migren ataklarını engellemek için düzenli egzersiz yapın. keskin kokuların ve parlak ışıkların yoğun olduğu ortamlardan, bilhassa yüksek sesten uzak durun. günde 2-3 litre su için.
sinirleri koruyucu etkiye sahip omega-3 zengini olan başta somon, hamsi, uskumru ve ton balığını tüketin.
serotonin zengini kabuklu yemişler olan badem ve ceviz, süt, susam ve kepekli tahıllar yiyin.
migren ataklarına karşı müzik

sıklıkla başın bir tarafında periyodik olarak ortaya çıkan ve genellikle bulantı kusma ishal veya kabızlık ışığa karşı aşırı duyarlılık ve görme bozuklukları gibi belirtilerin eşlik ettiği zonklayıcı baş ağrısıdır.

--- alıntı ---

migren, hasta yaşamında uzun yıllar boyunca var olan, birkaç saatten birkaç haftaya kadar sürebilen ağrı ataklarının olduğu, eşlik eden birçok belirtiyi barındıran ve ataklar arasında baş ağrısı şikayetinin bulunmadığı klinik bir sendromdur. 

--- alıntı ---

benim de muzdarip olduğum durumdur. öyle ağır bşr baş ağrısı ki kafamı duvarlara sürtmek istiyorum. ağlayarak uyuduğum geceleri biliyorum.

aman anmayalım gelmesin dediğimdir.

üniversite sınavına bir hafta kala ilk atağını geçirdiğim hastalık. uykumun ve yemeğimin düzenli olduğu dönemler ataklarımın seyrekleştiğini gözlemledim.

lanet olsun dedirten hastalıktır. migren ağrım o kadar şiddetli ki geçmesi için bir uzvumu vermeye razıyım. kafamı duvarlara vuruyorum, gözümü yumrukluyorum.

kendisiyle "bu kadarcık mı ağrıyorsun?", "vız gelir tırıs gidersin.", "hey dostum, elinden gelen bu mu ha?", "aman, ben de bi'şey yapacaksın sandım." gibi küçümseyici şekilde konuşarak en azından psikolojik olarak mücadele edilebilen bir hastalıktır.

fiziksel olarak yoğun ışıktan ve stresten uzak durulup sağlıklı beslenilerek etkileri bir nebze azaltılabilir.

atak zamanlarında karanlık bir odaya geçip çikolata yemenin iyi geldiğini söyleyenler de mevcuttur.

--! spoiler !--

hissediyor musunuz?

winter is coming.

--! spoiler !--

müge anlı'nın doktorlar için "arabada bir iğne yapivermediler." diyerek gündeme soktuğu hastalıktır.

başımızdaki genişleyen kan damarları ile ilgilidir ve sıklıkla nedeni psikolojik çatışmalara atfedilir. bazı migrenler allerjilerden kaynaklansa da, aslında migren kardiyovasküler bir hastalık olarak tanımlanır. 'migren kişilik' genellikle agresyon, bastırılmış düşmanlık veya duyusal gerginlik olarak tanımlanır. ayrıca birçok hastanın 'başımın ağrısı için bir sürü test yaptılar bir şey bulamayıp migren dediler' demesinin nedenidir. migren testleri başka hastalıkları ekarte etmek için yapılır. amaç bir şeyler bulamamaktır. bulunmadığı durumda migren bulunmuş olur.

toplumda en yaygın görülen, gerilla tipi baş ağrısıdır. yaşam kalitesini en olumsuz etkileyen ağrılardandır. migren yalnızca bir baş ağrısı değil, hastalıktır. ışık, ses, koku duyarlılığı, stres, hava değişikliği, ülkemizde lodos rüzgarı, avrupa ülkelerinde de fön rüzgarı dediğimiz mevsimsel değişiklikler bu ağrıyı tetikleyebilir.

hayatımın en özel anlarında başıma bela olan hastalıktır. karanlık ve yalnızlığa bayılır. neyse ki ben de öyleyim.

ağrı herhangi bir baş ağrısı gibi bir anda başlamaz. genelde bir gün önce sırtta ve boyunda gerginlik hissedilir, migren atağı yaklaştıkça o ağrı da şiddetlenir. atak başlangıcın da gerekli ilaç kullanılırsa bastırmak kolaydır ama ağrı başladıktan sonra nerdeyse hiç bir ağrı kesici etki etmez.

lodos, regl dönemi ve mevsim geçişlerini çok seven, başımı mengene ile sıkıştırmak istediğim, boyun fıtığımla senkronize hareket eden süper baş ağrım.

regl dönemindeki en güzel olanı ama hakkını yiyemem. zaten mide bulantısı vardır, üstüne bir de migrenin mide bulantısı eklenir. şahane!

düşman başına.

kendimi bildim bileli annem migrenle savaşır, üniversitede bir arkadaşımın migreni vardı. kızcağız kahve içemez, tatlı yiyemezdi çünkü migreni tetiklermiş, kullandığı ilaçlar ilaç dünyasındaki en yüksek mglı ilaçlarmış ve onlara da bağışıklık kazanmak üzereymiş, her gün her saat migreni tutmasın diye deli gibi çabalamak zorundaymış, tutarsa hastanelik oluyormuş, bayılabiliyormuş vs. vs. bir anneme bakıyordum bir de hanım ablamıza. uzun bir süre biz annemin acısını hafife almışız diye vicdan yaptım. sonra hanım kızımızla biraz vakit geçirmeye başlayınca baktım yapamam, hastayım, dediği her şeyi yapıyor. ilaç kullanırken hiç görmedim ve hiç migreni tutmadı. bu da bizi yiyor ya dedim ve allah belamı migren olarak verdi. ilk migrenim final sınavımda tutmuştu ben de herhalde fazla çalıştım beynim kendini imha ediyor diye acile gitmiştim. doktor muayene ederken ağrıyı tanımlamamı istemişti. ağrı nasıl tanımlanır o zaman da bilmiyordum, şimdi de bilmiyorum. nasıl tanımlamamı istediğini sordum bana birkaç seçenek saydı, içlerinden birini asla unutmuyorum; şimşek çakar gibi mi, demişti. şimşek çakar gibi ağrı nasıl oluyor o da açıklayamadı, yıllardır aramama rağmen ben de bir açıklama bulamadım. o günden beri migrenimle seviyeli bir birlikteliğimiz var ve o günden beri her tuttuğunda bir an için acaba şimşek çakar gibi mi ağrıyor diye düşünürüm. ve hâlâ migrene kanser muamelesi yapan arkadaşın bizi ayaküstü dolandırdığına inanırım. aramızdan bi çocuğa aşıktı, kendini acındırıp muhtaç göstererek çocuk onunla ilgilensin diye uğraşıyordu bence. ben görüşmeyi kestikten sonra nurtopu gibi kafein bağımlılığı da olmuş mesela. kesin yalandı.