türk dil kurumu'na göre "yer çekimi" doğru yazım şekli olduğu için, bunun da kütle çekim şeklinde yazılmasının doğru olabileceğini düşündüğüm fiziksel özellik. zira kütle de, çekme mevzusu da pek kendi anlamlarından uzaklaşmış sayılmıyor sanırım. temelde "kütle kendine çeker" basit mantığından türemiş bir terim çünkü bu. her neyse, doğrusu kesinlikle budur şeklinde iddia edecek
etimolojik bilgiye sahip değilim bu konu hakkında. bu nedenle o kısmı geçiyorum.
genel olarak kozmolojide kütle çekimi, özel olarak dünya söz konusu olduğunda yer çekimi olarak kullanılır bu terim.
fizikte kütle çekimi çok çeşitli şekillerde tarif edilmeye çalışılıyor ama aslına bakarsanız bunun çalışma mekanizmasını çok da net bilmiyoruz. yanılmıyorsam
neil degrasse tyson da bu konu hakkında "kütle çekim kuvvetinin ne olduğunu bilmiyoruz." benzeri bir cümle kurmuştu.
***
yaygın kanıya göre, kütle çekim kuvvetinin kaynağı, evrendeki kütleli cisimler. buna göre,
ışık dahil herhangi bir şey evrende yol alırken bir kütle ile karşılaşırsa,
jeodezik dediğimiz düz yolları izlemeyi bırakır çünkü jeodezik artık düz bir yol olmaktan çıkmış ve
uzay zaman bükülmesi nedeniyle eğrileşmiştir. cisim de bunu takip ettiği için düz yolundan sapar ve eğri bir yolla hareketine devam eder.
ancak
albert einstein'ın
izafiyet teorisini ve modern fizik de diyebileceğimiz
kuantum mekaniğini birbirine uydurmayı henüz başaramadı bilim dünyası.
temel kuvvetler dediğimiz kuvvetlerin 3 tanesi sorun çıkarmazken, kütle çekim kuvveti bize sorun çıkarıyor. diğer kuvvetlerin taşıyıcı parçacıklarını gözlemleyebiliyoruz ama kütle çekiminin taşıyıcı parçacığı olan
gravitonu gözleyemedik henüz. bu da bize kütle çekim kuvvetinin aslında nasıl çalıştığını tam olarak açıklayamadığımızı gösteriyor.
bu nedenle çok çeşitli
teoriler çıktı ortaya. bazı bilim insanları kütle çekiminin sürekli var olan fiziksel bir özellik olmadığını, anlık fiziksel koşullara bağlı olarak ortaya çıktığını ve koşullar ortadan kalktığında onun da kaybolduğunu ileri sürerken, bazıları da bu kuvveti
döngüsel kuantum kütle çekim teorisi ile açıklamaya çalıştı ve
kuantum köpüğü denilen yapının da bununla ilgili olduğu savunuldu vesaire...
geldiğimiz noktada hâlâ çok net bir şey söylemek güç. öne atılan teorilerin tamamı yanlışlanamadığı gibi, doğrulanan da yok. zaten bunlardan biri doğrulanırsa
sicim teorisi ve dolayısıyla
her şeyin teorisi gibi bilimsel açmazlar da muhtemelen daha hızlı biçimde çözüme kavuşacak demektir.
devamını gör...