kahve

fransız devlet bakanı talleyrand’ın “şeytan kadar kara, cehennem kadar sıcak, melek kadar saf, aşk kadar da tatlı.” diye tanımladığı mükemmel içeçek. günün her saati içilebilirim.

binbir çeşidi arasından en çok türk kahvesini severim,şekersiz.

o kadar çok çeşidi vardır ki.. hepsinin tadı ayrı güzel hepsinin içmesi ayrı bi zevkli.. sıkılacağımı düşünmüyorumm

gününüzün keyifli geçmesini sağlayan içecek.

bunu içip koda çeviren insanlar var. o insanları sevin.

en azından siz sevin, başkaları sevmiyor.

kafein deposu.

ilk olarak etiyopya'nın kaffa eyaletinde vahşi olarak yetişmiş, oradan da güney arabistan'a getirilmiş bitki. rivayete göre 9. yüzyılda etiyopyalı bir keçi çobanı, keçilerinin bitkinin yapraklarını yedikten sonra daha neşeli ve hareketli davrandığını fark etmiş. bunun üzerine kendi de denemiş, verdiği hissi sevmiş ve tanıdıklarıyla paylaşmış. zamanla insanlar meyvelerinden elde ettikleri taneleri kavurmayı, kaynayan suda demlemeyi ve bildiğimiz anlamda kahve yapmayı öğrenmiş. kahve yüzyıllar sonra osmanlı'da popüler olmuş, oradan da batı avrupa'ya yayılmış. o dönem kahvehaneler entellektüel insanların toplandığı, fikirlerini paylaştığı, biraz da muhalefetin kök saldığı mekanlarmış. bu nedenle dönem dönem osmanlı'da kahve içimi yasaklansa da popülerliğini kaybetmemiş. cumhuriyetin kuruluşu ve arabistan'ın elden çıkmasıyla kahve, genç ve fakir ülkemiz için pahalı bir ithal ürün haline gelmiş. kahve tüketimini azaltmak için yerli malı çay içimi özendirilmiş.

birkaç ay öncesine kadar çok az tükettiğim şimdiyse içmeden kendime gelemediğim içecek.

resmen bir insan yakıtı. bunsuz çalışamıyoruz.

sabahları içmediğimde beynime oksijen gitmesini engelleyen, idrak yollarımı tıkayan içecek. olmasaydı olmazdık. o derece.

kahve, kitap, yağmur, buram buram ıslak toprak kokusu. mükemmel.

vazgeçilmezdir özellikle filtre kahve

erkekler için 2'den fazla içilmesi sağlıksız bulunan, odaklanmayı arttıran içecek.

sırf romantizmini yapmak için içenlerin olduğunu düşündüğüm içecek. neymiş efendim bir fincan kahvenin kırk yıl hatrı varmış. leş gibi bir şey, sanırım bağımlılık da yapıyor. çay için kardeşim. podolski-melo bile çay içiyor.

mardin'de çarşı hep taze yeni öğütülmüş kahve kokar mis gibi.

kokusunu tadından çok sevdiğim içecek. sınav zamanlarının vazgeçilmezi.

her ruh haline uygun bir hali mevcuttur. sabah kalkar bir fincan sade kahveyle kendinize gelirsiniz. gün içinde kremalı içer açılırsınız. ders çalışırken şeker de katarsınız ki kanınızı dengelesin. akşam yemeğinden sonra aileyle güzel bir türk kahvesi içersiniz yanında çikolatasıyla. yağmur yağar kitabınızı elinize alır yanında içersiniz (ya da sadece o atmosferi hayal edersiniz.)
mutluyken içersiniz, üzgünken içersiniz, her zaman içersiniz.

ış yerimdeki masama ulaştığımda ilk işim kahve içmek olacak

son yıllarda tamamen moda haline gelen içecek. dolayısıyla hem türk kahvesi, hem aromalı kahveler ayrı bir sektör oluşturdu ve git gide kahve satan dükkanların sayısı artmakta.

her sabah köpüklü köpüklü sıcacık bir günaydın öpücüğü aldığım mis gibi kokan erkek arkadaşım.