onu ilk gördüğümde, "tamam işte istediğim kadın" demiştim. 1. 75 boy, fransız tarzı kısa saç, hafif kemikli bir yüz, sert bir mizaç.. hemen hemen her gün iş yerine gelirdi. racon ile büyüdüğüm için çalıştığın yerde mahallenin kızına göz konmazdı. ufak ufak belli etmiştim ama. neyse işten ayrıldım ve sosyal medya aracılığı ile irtibat kurdum. hemen yakınlaştık. evlerimiz çok yakındı. ben tatil köyünde o da hemen girişin karşısında ki ilk blokta. ailesi çok baskıcı olduğu için çıkamıyordu. ilk buluşmamız onun evinde oldu. ailesi pazara çıkmıştı. gel kahve içelim dedi. onu izlemek harikaydı. ilk ve tek o eve gidişimdi. taa ki o güne kadar. sonraki günler geceleri ailesi uyuduktan sonra evden kaçar bana gelirdi. artık verandayı kitlemiyordum zaten. gelir öperek uyandırır alkol ve papatyalarımız ile iskeleye iner dilediğimizi yapardık. harika günlerimiz oldu. neden bu kadın bu kadar unutulmaz oldu diye düşünürseniz açıklayayım. ben iflah olmaz bir çene ustası ve serseri olduğum için hayatıma daha fazla kadın girdi. ama onun bir tek hareketi iz bıraktı. her gün olduğu gibi yine sabahlıyoruz. sabaha karşı 5 civarları hava henüz yeni aydınlanıyor. dizime yatsana dedi. yattım. saçımla oynayarak beni sevmeye başladı. daha önce hiç bilmediğim bir his fırtınası ile karşılaştım."şefkat" ağlamaya başladım. ağla devam et dedi. sonra kaldırdı sarıldı o da sarılıp ağladı. ikimizde eksik olan ihtiyacı olan şeyi bulmuştuk. günler günleri kovaladı. deli dolu eğlenceli günler. neden bitti peki? bizimle mezara gidecek bir sır. son sevdiğim kadın oydu işte.yerini kimse dolduramayacak artık...
devamını gör...
her şey zamanında ,iyi ya da kötü o an ki durumuna göre yaşanmıştır ve bitmiştir geçmişin şöylesi böylesi sadece üzer. ne gerek var bitmiş gitmiş, şuan olmayan değmeyen biri için aklımızı yormaya. herkesin yolu açık olsun.
devamını gör...
akıl bırakmıyordu bir ara insanda.
depresif, karamsar, sürekli kaygılı, kavgacı, huzursuz... son zamanlar, son günler hep böyle geçti.

panik atak sahibi oluyordum az kalsın kendileri yüzünden. hayata kapanmamı, insanlardan uzaklaşmamı ve kendim hariç hiç kimseden beklentiye girmememi sağladı.

iyi mi kötü mü tartışılır?

1,5 sene oldu hala duygularım yokmuş gibi. artık nasıl yıprattıysam karşı cinse bön bön bakıyorum. geçen haftalarda görüştüğüm bir kişi senin hislerin ölmüş dedi bana. neymiş efendim seni seviyorum demiş teşekkür etmişim. püfff.

ben nasıl bir virandan duygum, ruhum yara bere çıktım bir bilsen. bilemiyor işte anlatamıyor insan. neyse zamanı var acelesi yok. kendi kendime iyiyim birileri çomak sokmadığı, duygularımı kıprıştırmadığı sürece değmeyin keyfime. ama azcık duygusal bir şeyler olacak olsun beynim alarm moduna geçiyor. tüm hücrelerimi korku sarıyor. püfff.

canım kendim bugünlerde geçecek.
devamını gör...
araba kullanma konusunda acemi, ehliyetini alalı ise birkaç hafta olmuştu. "gel güzelim seninle gezelim" dedi. hevesli de garibim kıyamadım. neyse bindik arabaya gidiyoruz. birkaç artisttik hareketler yapiyor. arabada arkadaşının arabası, külüstür,kötü bir araba, yürüsek ondan hızlı gideriz. neyse kendi çapında sürüyor arabayı.

birden ölümlü dünya filmindeki gibi bi tarlaya bodoslama daldık. yeni yağmur yağdığı için toprak ıslak, bildiğin bataklık olmuş. aracın yarısı, tekerlekler bataklığa saplanmış. kurtarmaya çalıştıkça daha da batıyoruz. bunun yüzünden düşen bin parça. bozuntuya da vermiyor.ben ise bıyık altından gülüyorum buna. çok ormantik bir ortam sana ehliyet vereni bu tarlaya gömeyiiim diye dalga geçiyorum. akşam 5,6 civarı. etrafta kimsecikler yok. telefonlar çekmiyor. bağırmaya başladık. "bir yandan da usta şoförüm ben,seni yanımda görünce heyecanlandim yaa" diye zırvalıyor. yav he he demekle yetinip, kimsee var mıı!! burada mahsur kaldık diye bağırıyorum. o sırada devriye gezen polis aracı durdu ileride. polis aracının tepe ışıklarından farkettik. daha da bağırdık. duydular sesimizi. duyup geldiler,hemen kimlikler,ehliyet vs. soruldu tabii. çok anlayışlı insanlardı. biri polis aracını kuru yere kadar çekti. bizim bataklığa saplanan araç için çekici çağırdılar. araba pert oldu tabi*

dönüşte araç pert olduğu için biz polis aracıyla eve dönmek zorunda kaldık. yol boyu güldüler bize polisler * ne zaman gel güzelim gezdireyim seni dese "polis aracıyla mı tarla da mı" diye dalga geçerdim *

aklımda kalan nadir anılardan...
devamını gör...
sürekli ters baktığımı söyleyip her şeyi üstüne alınırdı.
bir keresinde nasıl ters bakıyorum ya dedim.
dövecek gibi bakıyorsun dedi.
koltukta sırt üstü uzanırken arkasına geçip yüzüne tersten baktım.
güleceğini sanmıştım lakin gülmedi.
zaten ayrılırken çok ters bir insansın diyerek gitti.
sen çok düzsün zaten.
sağ gösterip solu bahane ederek gitti.
güle güle balım demiştim o gün ona...
bu saatten sonra düz gelsen u dönüşü yapar geldiğin yolu ters çevirir olmayan vicdanına...
neyse arkadaşlar bu söylemimden sonra geri dönmedi zaten.
devamını gör...
aşk acısı çekerken eski sevgilimin omzunda ağlamam ve onun bana sevdiği kızı anlatması.
eski sevgilimin temizlik okb si olduğu için ondan hatıra evimin sürekli bir yerlerinden ıslak mendil çıkması ve bu alışkanlığı bana da bulaştırması.
evde sürekli peaky blinders ve ezel raconları döndürmesi sebebiyle bu iki diziden nefret etmem. arabada camlar açık, müzik son ses inadıma saçma şarkıları söylemesi.
otelin havuzunda garip atlayışımız sonucunda şortunun çıkması ve rezil olmamız.
valla daha aklıma geliyor da komik ama ayıplı şeyler o yüzden burada kesiyorum saçmalamayı.
devamını gör...
şefkatliydi, iyi birisiydi, kokusu güzeldi, saygıyı hak ediyordu.
devamını gör...
kova burcu olması. yaptığı gereksiz tripler, çocuksu ve aptalca hareketler.. şimdi düşününce iyi ki yol vermişim diyorum.
devamını gör...
kendisine dune kitapları hediye ettirip okumaması... zaten okumuyor diye geri istediğimde de "hani geri istemeyecektin?" diye vermek istememişti. * alamadım kitapları. zaten daha sonra da ayrıldık.
devamını gör...
ikimizin de annesi yok, hatta gecen mezari nerde dedim o da benimkinin mezar yerini sordu trajikomik bir sekilde cok gulduk bu duruma. eski sevgilim ama beni anlayan tek insan hala. oylee iste.
devamını gör...
içmediği halde kutu kutu nescafe alır içinden çıkan şifreyi büyük bir heyecanla gönderirdi.
büyük ödülü kazandı mı bilmiyorum ama elindeki küçük ikramiyeden de oldu.*
devamını gör...
yapmayın oğlum. tribe soktunuz beni.
devamını gör...
yalnızca bedende değil, ruhta hissedilen, adeta ruhların birleştiğini hissettiren sevişmeler.
devamını gör...
hangisi be tatlım hangi biri
devamını gör...
'annem ne dediyse o' dedi.
sen git anan gelsin diyemedim
devamını gör...
gülüşü der susarım.
devamını gör...
en mutlu olduğum zamanları dahi hatırlamak istemeyeceğim kadar kötü gittiği. ve tabi bir de panik atak, depresyon da cabası. ben iyileşiyorum ama sen bu bataktan asla çıkamayacaksın. kötüsün kötüsün kötüsün.
devamını gör...
18.
ateşli saatlerimiz.
devamını gör...
bana bagırmaları,gelgitli halleri ve hep sonunda özür dilemesi ve affedemeden tekrarlanan bütün bunlar. aklımda iyileri kala)madı kusura bakma. kararsızlıklarından,hep anında reaksiyon veremedigin durumlardan ve üzüntülerimden başka kalmadı elimde..
bitsin istiyorum.
git artık aklımdan..
devamını gör...
yaşanmışlıklardir. hey gidi hey.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"eski sevgiliden akılda kalanlar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim