herkes tarafından kullanılan fakat ne anlama geldiği tam olarak belli olmayan bir buzzworddür. herkes bu kelimeyi kullanır: emperyalizm şunun peşinde, emperyalizm bunun peşinde, emperyalizm orta doğuya şekil verdi, emperyalizm can çekişiyor, emperyalizm güçleniyor, emperyalizm geliyor, emperyalizm gidiyor vb. yani anlayacağınız dünyada çok fazla kötülük yapan, çok kötü bir şeydir bu emperyalizm; he-man'deki iskeletor gibi bir öznedir. fakat kimse de oturup bu lanet emperyalizm kimdir, tam olarak tanımı nedir bunlardan bahsetmez.
devamını gör...
75 krş'a içtiğin suyu helada 1.5 liraya çıkartmaktır emperyalizm. hela fiyatları pahalı. devlet bu konuya el atmalı.
devamını gör...
bir devletin sınırlarını genişletirken başka ülkeleri gerek siyasi, gerek ekonomik, gerekse kültürel olarak kontrolü altına alması demektir.
devamını gör...
kapitalizmin ileri mertebesidir.
devamını gör...
cahape'cilerin " dış güç" diye tabirleyen akp'cileri küçümsediği, dalga geçtiği mevzu.
devamını gör...
hakkında çok fazla yanlış bilgi bulunmaktadır. kapitalizm ile eş anlamlı olarak kullanılması yanlış bir düşünce biçimi.
bunun dışında (bkz: osmanlı emperyalist miydi sorunsalı).
devamını gör...
bir kavramı ele alırken anlaşılır kılmak için yapılması gereken ilk şey kendi dilinize doğru olarak çevirmektir. emperyalizm sözcüğünü türkçeye yayılımcılık veya sömürgecilik olarak çevirmek doğru olacaktır.

tanım olarak, bir ülkenin başka bir ülkeyi siyasi, ekonomik ve kültürel olarak kendisine bağlı hale getirmesidir diyebiliriz. şu an abd dünya üzerindeki en büyük emperyalist devlettir. rezerv para olarak amerikan dolarının kullanılması bile tek başına bunun ispatıdır.

emperyalizmin temel sebebi ekonomik çıkarlardır. bir ülkenin başka bir ülkeye ait zenginlikleri ele geçirme ve kullanma arzusunun bir sonucudur. bu da emperyalizmin kapitalizmle kol kola yürüdüğünü gösterir. ancak kapitalizm temel şart değildir. karşıtı olan sosyalizm de emperyalist bir ülke olmak için engel teşkil etmez. hitler'in nasyonal sosyalizmi de oldukça büyük emperyalist emeller içermekteydi.

emperyalizm silah zoruyla veya sadece ekonomik olarak gerçekleştirilebilir. örneğin abd ırak topraklarına güç kullanarak girmiş ve buradaki petrol kaynaklarını kontrolü altına almıştır. ispanyolların güney amerika'yı istilası, afrika'nın köleleştirilmesi, ingiltere'nin hindistan'ı kendine bağlaması güç kullanarak yapılan sömürüye örnektir.

2. dünya savaşı sonrasında ise ülkeler daha çok ekonomik olarak emperyalizmi devam ettirmeyi tercih etmişlerdir. kendi ülkemizden örnek vermek gerekirse türkiye'nin emperyalist devletlerin etkisi altına girmeye başlaması marshall yardımlarıyla olmuş, özal dönemi liberal ekonomiye geçişle daha da hızlanmıştır. bu dönem için benim hatırladığım en güzel örnek otoyolların türkiye de yaygınlaşmasıdır.

cumhuriyetin ilk yıllarında önem verilen ve büyütülmeye çalışılan demiryolları, özal döneminde komünist işi denilerek arka plana atılmış, kendi otomobilini üretemeyen, petrolü olmayan ülkede tüm taşımacılık kara yolu üzerinden yapılmaya başlanmış, milli gelirin büyük bölümü bu kalemlere harcanır hale getirilmiştir. 3 tarafı denizlerle çevrili bir ülkede deniz taşımacılığının durumu ise içler acısıdır. (yol yapımına karşı olduğum anlaşılmasın buradan. kast ettiğim konu lojistik anlamında demiryolunun karayoluna göre çok daha ekonomik olması)

elbette dönemin koşullarına göre türkiye'nin emperyalist devletlerin etkisinden uzak durması mümkün değildi. bir yanda s.s.c.b. tehdidi varken ülke kendini koruyabilmek adına bu koşullara evet demek mecburiyetinde kalmıştır.

bir diğer konu olan kültürel emperyalizm de egemen ve güçlü devletin kendi hayat tarzını ve kültürünü diğer devletlere dayatması şeklinde özetlenebilir.

bütün bu güç savaşı'nın tek sebebinin ekonomik olarak zayıf ülkeyi sömürmek olduğu unutulmamlıdır.

buraya kadar okuyanlar için özet: emperyalizm bir insanın kendine yakışanı giymesidir.
devamını gör...
" kapitalizmin en yüksek ve son aşaması.
tekellerin egemenliği. (tekellerin dünyayı bölüşmesi ve yönetmesi)
kapitalist toplumsal yapının dünya genelinde çürümesi.
paranın üretime baskın geldiği bir iktisadi yapı.
hiyerarşik bir dünya sistemi. (tek tek ülkeleri değil dünyanın bütününü teşkil eder)
kimin neyi üretip neyi üretmeyeceğine bilim, teknolojinin veya toplumun değil, banka patronlarının karar verdiği aşama.
sermaye ihracı yoluyla kurulan (tek yönlü) bağımlılık ilişkilerinin bütünü. "

v. i. u. l.
devamını gör...
en düz ve basit bir tabirle; eskiden, bir ülkenin, sıcak savaşlar yaparak, başka ülke topraklarını ele geçirmesi veya haraca, vergiye bağlayarak dilini, dinini, kültürünü empoze etmesiydi. post modern dünyada ise; kavramlar bir nebze değişikliğe uğramıştır. güçlü devletlerin; önce savaş, hastalık, kargaşa, iç isyanlar çıkartarak adı geçen devletlere, silah satması, darbe yaptırması, ekonomisini felç etmesi ve hükümetleri bağımlı hale getirmesi tam bir emperyalizmdir.
devamını gör...
yayılımcılık olarak bilinir.

devletin veya ulusun başka devlet veya uluslar üzerinde kendi çıkarları doğrultusunda etkide bulunmaya çalışması olarak tanımlanır.

emperyalizm" kelimesi latince "imperium" kelimesinden türetilmiş olup "üstün güç", "egemenlik" ya da basitçe "hükümranlık" anlamına gelmektedir
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"emperyalizm" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim