kuzgun ve annabel lee şiirinin yanı sıra amerikan edebiyatının gotik türde yazan en güçlü isimlerinden biri kabul edilir.
1809/ 1849 yılları arasında yaşamıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


kalkıp haykırdım
"getirsin ayrılışı bu sözlerin!
rüzgârlara dön yeniden
ölüm kıyısına uzan!
hatıra bırakma sakın, bir tüyün bile kalmasın!


dağıtma yalnızlığımı!
bırak beni, git kapımdan!
yüreğimden çek gaganı, çıkar artık, git kapımdan! "
dedi kuzgun

"hiçbir zaman."
devamını gör...
kuzgunu olan dayı.
devamını gör...
27 yaşında 13 yaşındaki kızla evlenen pedofili bir yazar. 3 yaşına gelmeden anne babasını kaybediyor, daha sonra üvey ailesi bunu en iyi yatılı okullara falan gönderiyor. daha sonra üvey babasının kumar borcundan dolayı üniversiteyi bırakmak zorunda kalıyor. daha sonra askerlikte ise ilk şiirlerini yayınlıyor ama halk tarafından ilgi görmüyor. askerlikten sonra amerikan harp okuluna girmeye hak kazanıyor ama yine finansal sebeplerden dolayı gidemiyor. sonraki süreçte editör oluyor bir yerlerde, bu sırada popüler olan şiir ve öykülerini yazıyor işte aradan zaman geçtikçe. daha sonra 1847 yılında karısı tüberkülozdan dolayı ölüyor, bundan dolayı poe çöküyor, depresyona girip kendini alkole veriyor. 1849 3 aralık tarihinde ise bilinci yarı kapalı halde bulunuyor. 4 gün sonra ise beyinde akut pıhtılaşma sebebiyle ölüyor fakat daha sonra doktorlar bu herif neden böyle oldu falan diye araştırınca kuduz hastalığından olduğunu gösteren verilere falan ulaşılıyorlar.
devamını gör...
1809/1849 yılları arasında yaşamış amerikalı şair, yazar, editör ve edebiyat eleştirmeni.
annabel lee
kuzgun.
morgue sokağı cinayeti gibi şiir ve kitapların yazarıdır.
macera ve gizem/korku yazarı olarak bilinir. 40 yaşında ölmüştür.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


alnına konsun bu öpüş
ve şimdi senden ayrılırken,
itiraf edeyim ki
günlerimi bir düş
sayarken yanılmıyorsun;
ama, umut gitmişse uzaklara
bir gece ya da bir gün
bir görüntüde ya da bir şeyde olmaksızın
fark eder mi bu yüzden?
bütün gördüğümüz ve göründüğümüz
yalnızca bir düşün içinde bir düş.
kırılan dalgaların dövdüğü bir kıyının
haykırışları içinde duruyorum:
ve altın kum taneleri tutuyorum avucumda
ne kadar az! ama nasıl da
süzülüyorlar parmaklarımın arasından derinlere
ben ağlarken, ben ağlarken!
ah tanrım! daha sıkı
tutamaz mıyım onları?
ah tanrım! tekini bile kurtaramaz mıyım acımasız dalgadan?
bir düşün içinde bir düş mü
bütün gördüğümüz ve göründüğümüz?

şiir
devamını gör...
"bütün gördüğümüz ve göründüğümüz
yalnızca bir düşün içinde bir düş."
devamını gör...
benim kapak fotoğrafımda yer alan edebi şahsiyet, kuzgunlara ayrı bir sempatim olmasına sebep olmuş kişidir aynı zamanda.
devamını gör...
edgar allan poe

1809-1849 yılları arasında yaşamış amerikalı yazar, şair, eleştirmen.
gizem ve macera dolu öyküler yazmıştır.
kuzgun şiiri en bilinen şiirleri arasındadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel


insan çelişkiyi ancak kendi kalbine dönerek çözebilir.
devamını gör...
bu adamın bütün hikayelerini okumuş olmakla birlikte kendisini çok seviyorum.
kendisi zaten gotik edebiyat'ın kralı olduğu için, şu hikayesini daha fazla sevdim, şu hikayesini de sevemedim diyemeyeceğim. her hikayesini ayrı ayrı seviyorum.
wednesday dizisinde de kendisine yer verilmişti, severek izlemiştim.
kuzgun şiiri güzeldir.
hangi yayıneviydi hatırlayamadım ama tüm hikayelerinin olduğu kitap da epey kalın, rastgele aç oku istersen, istersen en baştan oku. sürükleyici ve kesinlikle bu dünyadan sizi alıp başka dünyalara götürebiliyor.
devamını gör...
(bkz: solgun mavi gözler) filmine konu olmuş yazardır.
devamını gör...
okumadığım hikayesi kalmayan yazardır.
şiirleri de "en az" hikayeleri kadar güzeldir.
devamını gör...
kara harp okulunda öğrenci olarak yer aldığı the pale blue eye filminden sonra hayat hikayesini okuduğumda gerçekten westpointe gittiğini öğrendim.
devamını gör...
hasan fehmi nemli'nin çevirisinden (dost kitabevi) okuyun, ithaki'den çıkan dost körpe çevirisi çöp.
devamını gör...
bütün resimlerinde uykusuz gibi görünen belki de tarihin en iyi yazari.
devamını gör...
kitapları çok iyi okudukça insan yeni şeyler öğreniyor.
devamını gör...
nope, that's me!
devamını gör...
amerikan edebiyatının romantizim temsilcilerinden ve polisiye türünün gelişimini etkileyen önemli bir isimdir. çocukluğu anlaşamdığı üvey ailesiyle geçmiştir. mutsuz hayatı ve karamsar kişiliği kalemini etkilemiş gotik tarzda eserlerde yazmıştır.
devamını gör...
başlık altında herkes öykülerinden bahsetmiş ama, (bkz: nantucketli arthur gordon pym'in öyküsü) adlı romanı da çok iyidir. yazarın yazdığı ilk ve son romandır.

romanda maceraperest bir genç, bir balına avı gemisine kaçak olarak biner. plana göre geminin kilerinde bir süre gizlice saklandıktan sonra, artık kaptanın onu eve geri gönderemeyeceği sulara ulaşınca ortaya çıkacak ve bu emri vaki sayesinde ilk gemi yolculuğunu gerçekleştirmiş olacaktır. fakat gemiye korsan saldırısı olur ve mürettebatın çoğu öldürülür. bu noktadan itibaren cinayet, açlık, susuzluk, fırtına, boğulma, insan eti yeme ve daha niceleri gibi bir gemide yaşanabilecek her türlü felaket yaşanır. bitti mi; bitmedi! nihayet bir karaya vardıklarında, karşılaştıkları yerliler ve onların fizik yasaları bizimkinden çok başkadır. bu noktadan sonra artık bilimle batıl inancın, rüyayla gerçeğin arasında bir yerlerde, salt hayal gücü soluyarak dolaşır dururuz.

fakat kitap pat diye biter! bu durum jules verne'e de çok dokunmuş olacak ki, oturur ve bu romanın devamı niteliğinde olan buzlar sfenksi'ni yazar. ben iki kitabı da art arda okumuştum. hayatımın bu iki romanı okuduğum dönemi çok huzur dolu olduğundan bu kitapların bende yerleri ayrıdır. ama hala okumamış olanlara tavsiye eder miyim, biliyorum. bu zamana kadar okumuş olmalıydınız çoktan.
devamını gör...
1841'de yazdığı "şeytan'la asla kafan üstüne bahse girme" öyküsünden bir bölüm:


"o korkunç kaybından sonra fazla yaşamadı. doktorlar ona fazla ilaç vermedi, verdikleri ilaçları da arkadaşım almakta tereddüt etti. bu yüzden durumu kötüleşti ve sonunda öldü. bu bütün asi karaciğerlere bir dersti. mezarını gözyaşlarımla ıslattım. armalı aile kalkanının üstüne bir demir çubuk resmi eklettim. cenaze masraflarını ödedim ve oldukça mütevazıca olan faturamı transandantalistlere gönderdim. o hergeleler bunu ödemeyi reddetti. bu yüzden hemen bay dammit'i mezarından çıkarttırdım ve onu köpek eti olarak sattım."

poe hayatı boyunca yazdıklarından para kazanamamış, tarihin gördüğü en serseri, başıboş alkoliklerden biriydi ve bu öyküyü yazdıktan sekiz yıl sonra öldüğünde cenaze törenine sadece dört kişi katılmıştı.

"is all that we see or seem
but a dream within a dream?"
devamını gör...
düşlerin tek gerçeklik olduğuna inananlara!
saygı değer yazar edgar allan poe'nin bu sözleri onun aslında edebiyat alanının apayrı bir dehası olduğunu kanıtlar niteliktedir.
213 yıl önce bugün, 19 ocak 1809 yılında dünyaya gelmiş ve geçmiştir.
bugün kendisinin doğum günüdür.
eserlerini dikkatle okumuş ve incelemiş biri olarak kendisine bir saygı niteliğinde bu entariyi döşemek istedim.

ayrıca şu diziyi de izlemenizi tavsiye ederim, kendisinden epey bir faydalanmışlar bu dizide;
(bkz: the following) fena bir dizi değildir yanılmıyorsam imdb'de 7,5 gibi bi puanı vardı.
ayrıca çağrışımı da yapalım;
(bkz: nevermore)
devamını gör...
kısa sayılabilecek hayatında morg sokağı cinayetleri, kuzgun ve sevgili annabel lee gibi çarpıcı ve tanınmış eserler kaleme almış, esrarengiz ölümü halen değişik senaryolarla anlatılan usta amerikalı edebiyatçı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"edgar allan poe" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim