dünya klasikleri / hikaye-öykü
9 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

(bkz: nikolay vasilyeviç gogol)'un kitabıdır. başlığa konu olan hikayeden hariç, merkezine makam konumlanmış 2 hikaye daha barındırır.
(bkz: burun)
(bkz: palto)

19. yy'da gogol'un yaşadığı dönemi bize memuriyet üzerinden anlatan bir eleştiridir aslında.
gerçeküstü bir anlatımla kaleme alınmıştır bu eser, fakat bu bir tercih değil, gogol için bir mecburiyettir. zira dönemin çarlık rusya'sı sansür ve denetim bakımından bir yazar için cehennem olduğundan, basılacak bir kitap yazmak düşündüğümüzde hiç de kolay değildir...

(bkz: bir delinin hatıra defteri)’nde sınıf ayrılığı, işlemiyor diyecek kadar ağır bir bürokrasi ve toplumsal eşitsizlik işlenmektedir.hikayede geçen kahramanımız ivanov ise hikayede eleştirilen bir çok sebebin üst üste gelmesi ile birlikte sonradan delirmiş bir memurdur.
19. yüzyılda anlatılmış bunlar ve tuhaftır ki 21.yy’dayız ve neredeyse değişen hiçbir şey yok yeryüzünde…

(bkz: palto) ‘’hepimiz gogol’un paltosundan çıktık’’ diyen dostoyevski sağ olsun, zamanının instagram fenomeni gibi bu sözü ile bugün bile bir çok okuru gogol’la buluşturmuştur. şunu da belirtmeliyim ki ayrıntı yayınları bu sözün (bkz: gorki) ye ait olabileceğini iddia ediyor. ben ikisini de şüpheli buluyorum. ayrıca gogol, hikayeyi yazdığı yıl en yakın arkadaşı puşkin’i kaybediyor. rusya’da ki popülerliği ise bu kayıptan sonra artıyor.
magazinel bilgileri bir kenara bırakıp, hikayemize gelecek olursak; kahramanımız akakiy akakiyeviç, özetle çok para vererek aldığı paltosunun çalınması üzerine bakandan yardım ister ve kalayı yer. yediği bu kalay onda çok derin izler bırakır ve hastalanıp ölene kadar da devam eder. kısa bir hikaye olduğundan daha da yazıp tat kaçırmak istemem… zira ağır eleştiriler bu hikayede de kendilerine çok güzel bir biçimde yer bulmuştur.

(bkz: burun) hikayemizde ise kahramanımız 8. dereceden bir memur olan kovalev’in bir sabah burnunu yerinde bulamaması, burnun berber ivan yakovleviç’in kahvaltıda kestiği ekmeğin içinden çıkması ve bir polis memurunun burnu bulup getirmesi üzerine kurulu bir hikayedir. bence bu üçleme arasında psikolojik tahlil ve sistem eleştirisi bakımından en dolu hikayesidir diyebilirim. hemen hemen kitapta yazılı olan her şey bir metafordur. bu hikaye özetle; ruh sıkıntılarının, toplumdaki özlem duyulan şeylerin, yanlışların, kimlik bunalımlarını, gelecek endişesini, çarpık düşünceleri ve daha bir sürü şeyi anlatan kıymetli bir hazinedir.
hala okumamış olanlarınız var ise, derhal dönsün bu ayıptan ve bu kitabı edinip muhakkak okusunlar…

dipnot: ayrıca bir delinin hatıra defteri tiyatro olarak da sahnelenen bir oyundur.
(bkz: genco erkal)’ın oyununu 2 yıl arayla iki kere, (bkz: erdal beşikçioğlu)’nun oyunu 1 kere izlemiş biriyim. genco erkal’ın izlediğim ikinci oyununda içim çok burulmuştu çünkü sahne geçişleri ilk oyuna göre daha ağır işliyordu. bu durumun, genco erkal’ın ilerleyen yaşından yahut o gün ki bir rahatsızlığından olduğunu düşünmüş, bu yüzden içim burulmuştu.

iki insan da aynı teksti oynuyorlar fakat çok acayip derecede farklı yorumlamışlar. ben erdal beşikçioğlu’nun performansını daha çok beğendim. yani adam vincin tepesinde oynuyor. her şeyi ile yeni bir anlayış seyirci oturma düzenine kadar yenilik getirilmiş bir durumdu, takdir edilesidir. ayrıca mimikleri gerçekten etkileyiciydi. yani erdal beşikçioğlu diye bir adam var, ivanov’u oynuyor demedim, erdal beşikçioğlu’nu unuttum yahu oynarken…
devamını gör...
* benimde ilk defa okuduğum nikolay gogol'un oyun kitabıdır bir delinin hatıra defteri.

ben kitabımı indigo adlı yayından okudum. muhtemelen artık yeni basımlarda olduğu gibi benim bu kitabımda da üç oyun vardı. ki zaten sevgili gogol üç tane oyun yazmış*. ben çevirisini beğendim.
akıcı, etkileyici ve muhteşem üç oyun okudum diyebilirim.

birer birer başlayalım.

bir delinin hatıra defteri adlı oyun şizofren bir adamın günlüklerinden oluşuyor. gün gün ne yaşadığını anlatıyor gibi görünse de aslında hiçbiri yada bir çoğu aksentiy ivanoviç'in aklında yaşadıkları.
anlattığına göre müdürün odasına gidip gerekli evrakları bırakır, kalemleri açar, arada müdürün kızını sever, tiyatrolara gider dergiler okur, köpeklerin konuştuğunu duyar hatta 43 nisan 2000 yılında ispanya kralı seçilir ne de olsa o çok önemli bir insandır. fakat 30 şubat gününde ispanya'ya gider ama orada krala işkence ederler ne de kötü bir yer. ay tamam tamam susuyoruz.
anlayacağımız üzere gerçekten okurken izlediğim bir oyun. çok gerçekçi.

burun adlı oyun ise bence ders çıkarılması gereken bir oyun. tabii bazıları mesela kovalev ders çıkarmışa benzemiyor.
aynı bizdeki burnunu sıksan canı çıkacak ve burnu havada deyiminin ortak hikayesi gibi diyebiliriz.
ivan yakoleviç çok ezik bir adamdır ve bir gün yediği ekmek içinden kendini binbaşı olarak tanıtan kovalev'in burnu çıkar ne yapacağını ilk başta bilemese de o burundan kurtulmayı başarır.
kovalev ise sabah uyandığında güne burunsuz bir merhaba der. burnu olmadığını fark ettiğinde ise ortalığı ayağa kaldırır ama pek işe yaramaz. daha sonradan burnu bulunur ve acınası halinden eski kibirli haline geri döner.

palto ise tam acıların acısı bir oyun olmuş.
akakiy akakiyeviç adlı bir devlet memurunun paltosunu anlatmakta. hiçbir sosyal aktiviteye katılmayan tek derdi yazmak olan akakiy'in paltosu çok eskimiştir ve yenisini büyük uğraşlarla yaptırır. iş yerinde herkes tarafından çok sevilir ve bunun üzerine bir parti düzenlenir. adamımız ilk başta gitmek istemese de o da gider fakat yine de sıkılıp geri dönmeye karar verir. o sırada gaspa uğrar ve paltosu şak diye elinden gider. bulmak için çok uğraşır hatta üstüne kötü sözler işitir. buna kalbi dayanamaz ve ölür. neyse ki bu garip isimli adamın ölümünden sonrada gariplikler olur. nasıl diş bilediyse öldükten sonra bile o herkesin hayranlıkla baktığı paltosunu arar.

üç oyununda ortak özelliği rus toplum yapısını, adaletsizliği anlatması ve güzel oyunlar olması diyebiliriz. benim çok hoşuma gitti gogol.
ilgili olanların okumasını tavsiye ederim. bu arada gogol'un ölüm şekli.
ay, ay, ay! neyse, tamam, sustum. sustum!
devamını gör...
записки сумасшедшего - bir delinin hatıra defteri: bu, ülkemizde de dünyada da genelde ayrı düşünülen bir kitaptır ve yurtdışında da tek bir kitap olarak satılabilir fakat aslında eser ve eserlerin açıklaması aşağıdadır.

петербургские повести - başlıktaki ismi olan ve aşağıdaki eserleri içeren petersburg öyküleri isimli temel eser.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

içindekiler
- nevskiy caddesi
- burun
- portre
- palto
- fayton
- bir delinin anı defteri
- roma

üstteki görselde parça parça gösterilen(aşağıda bazılarının tek kitaplık görsellerin de koyacağım) bu eser şunlara ayrılır:

невский проспект - nevskiy caddesi: orijinal metin 38 sayfa.


нос - burun: orijinla metin 32 sayfa.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



портрет - portre: 62 sayfa.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



шинель - palto: 36 sayfa. (hepimiz gogol'ün paltosundan çıktık sözü ile ilgili düşüncelerim 1.5 yıldır taslaklarda duruyor oradaki palto göndermesi dostoyevski tarafından gogol'e askeri bir bağlılık gibi bir bağlılığın göndermesidir bir diğer anlamda. çünkü gogol'ün kullandığı palto kelimesi dönemin devlet memurlarının kullandıkları paltodan gelir)
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



коляска - fayton : orijinal metin 16 sayfa.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



записки сумасшедшего - bir delinin anı defteri: 24 sayfa. eserde gogol, yıllar sonra içine düşeceği ölüm korkusu, dine yaklaşımı ve içe kapanıklığından bir anlamda belirtiler sunar. yaptığı, hayat ile ilgili sorgulamalar onun kafasının içindekileri bize anlatırken tıpkı portre eserinde olduğu gibi yetenekli bir insanın korkularını da anlatır. diğer öykülerde olduğu gibi toplum içindeki yabancılık ve bana göre öteki'ye * altyapı hazırlamış bireyin yalnızlığı işlenir. en kısa olup en ilham veren eserlerden birisi olarak içinde bulunduğu eserden ayrılmak gibi bir başarıya ulaşmıştır.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



рим - roma: gogol dünyasının roması üzerine ( en altta bu bölüme dair ayrıca bir şeyler var okumanızı tavsiye ederim.)







nickimden bilindiği üzere nikolay vasilyeviç gogol'ün aldığı nefese kadar, doğduğu köyde öykülerine ilham olan ağaçlara kadar hakim bir insanım; bir delinin hatıra defteri yanlış zannedildiği üzere tek kitaptır, petersburg öyküleri kitabının içinde de burun, palto, portre isimli eserleri vardır. hatta bu eserlerden en sevdiğim, gerilim dozu harika olan ve en eğlendiğim olan portre isimli eser. hem dorian gray'in portresi hem de dava'daki, küçük kızların sürekli rahatsız ettiği ve resimlerini yaptırmak istedikleri ressam ayrıntısı dolayısıyla oralara çağrışım yapar benim için ki bu üç eserde birbirine bağlantı, yazarları ve kronoloji dolayısıyla mutlaka vardır.(gogol-wilde-kafka). genelde palto'nun ve bir delinin anı defteri'nin ayrı, tek eser olduğu zannedilir ama yukarıdaki ifadelerden de anlayacağınız üzere gogol'ün petersburg öyküleri'ni bütün olarak anlamak ve palto'yu anlamak için hem burun hem de portre'yi hem de nevskiy caddesi'ni vs. düzenlenen sırasıyla okumak gerekir çünkü ruh sağlığı olarak birbirine bağlı öykülerdir bunlar. ayrı ayrı düşünülemez.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

bu yayınevi yani modların başlıktaki görselde yerleştirdikleri görseldeki yayınevinin kitabı, bir delinin hatıra defteri kitabına ek olarak petersburg öyküleri'nin yani başka bir kitabın içindeki öyküleri katmış gibi görünmüş. aslında durum yukarıda açıklandığı üzere öyle değil, aslında hepsi tek bir ana başlığın ayrı ayrı parçaları. umarım modlar bu yanlış ifadeleri düzeltir ve en üstteki gibi, petersburg öyküleri ana başlığında bu eserlerin birleştiğini belirtir ve başlık daha düzgün, daha net, daha doğru ve gogol mirasına saygılı olur. anlamanız için şöyle söyleyeyim; la fontaine masallarından bir masalın dorian gray'in portresi kitabına monte edilmesi gibi bir algı ortaya çıkmış. aslında durum öyle değil, her biri ayrı ayrı tek bir parçanın dişlileri; birbirlerinden ayrı okumamak gerekir örneğin burun ve portre'yi ya da nevskiy caddesi ile burun'u.


kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

mazlum beyhan'ın çevirisini yaptığı bu iş bankası kültür yayınları'nda durum biraz daha düzgündür.

petersburg öyküleri, dikanka yakınlarında bir çiftlikte akşam toplantıları öykü derlemelerinden farklı olarak, yazarın petersburg'daki 1930-1940 arasındaki nefis bürokratik ve sosyolojik gözlemlerini anlatır. içerikteki her bir öyküde ya ressam ya da devlet görevlisi olur; bunların düşüş ve yokoluşları tasvir edilir. her biri bir kaybeden olan bu zavallı bireyleri, insancıkları tasvir ettiği anlatımlarında, portre eseri hala daha taptığım tek eserdir. aralarında en çok bu eseri severim. öyküdeki nefis takibi, rüya tasvirini mutlaka okuyun.


roma'ya dair:

nikolay vasilyeviç gogol'ün roma'da ölü canlar'ı yazdığı ev. görselde "gogol ölü canlar'ı burada yazdı" diyor hem rusça hem italyanca.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel



gogol roma'da 1937-46 arasında, 9 yılda belirli bölümlerde rusya'ya dönmek kaydıyla yaşadı. roma'yı çok sevmesinin yanında zaten petersburg öyküleri eserinde kendi dünyasından roma'ya bir bakış attığını görüyoruz. roma rusça'da "rim" şeklinde okunur ve "mir" kelimesi dünya anlamında kullanılırken güzel bir "mir i rim"(roma ve dünya) kullanımı yapılır.

ölü canlar'ı burada yazması, yazarlığının en deli dolu ve en verimli dönemlerini burada inşa edip ölü canlar'ın o ikinci bölümünü yaktığı gerçeği, ne kadar büyük bir eserin ikinci bölümünden bizi mahrum ettiğini gösteriyor. elimizde kalan o birinci bölümü aramızdaki bazı azınlıkların ona tapmasının en büyük sebebi. bu yüzdendir ki fyodor rus troykası metaforu üzerinden dmitriy karamazov'u kitabının sonunda anlatır. orada, tıpkı kitabın başında küçük smerdyakov'un "ben yalanları okumam" diyerek reddettiği dikanka yakınlarında bir çiftlikte akşam toplantıları'nı reddetmesiyle taptığını belli ettiği gogol'e olan saygısı gibidir birçoklarımızın bu adama olan tapınması. ne büyüksün ki seni okumak gibi bir şerefe nail olmuşum(z).

not: bir delinin anı defteri içeriği eklendi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"bir delinin hatıra defteri (kitap)" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim