kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

aziz george ve ejderha - rubens

(aslında bir tane seçmek aşırı zor)
devamını gör...

khaled hosseini - uçurtma avcısı.
devamını gör...

edebiyatçıyım diye geçinenler kalemi yavaşça yere bırakırdı.
devamını gör...

lağım patladı ve her yerden fışkırıyor artık.

4 kg. skunk ile yakalanan cumhurbaşkanlığı başdanışmanı'nın makam şoförü ’nün hikayesini t24 haberleştirmiş.


...
burak s.'nin cumhurbaşkanlığı başdanışmanı'nın makam şoförü olduğu anlaşılıyor. ardından, ilgili kurumlarla temas kurulduktan sonra operasyondan önce devletle olan ilişiği kesiliyor. sonrasında operasyon yapılıp gözaltına alındığında ise "sıradan bir vatandaş" konumundaydı deniyor ve haber basına sızdırılmıyor.
...


detay ve fazlası.
devamını gör...

birleşen yollar adıyla 1970 yılında sinemaya da uyarlanan kitap. başrolünü türkan şoray ve izzet günay'ın paylaştığı, türk sinemasında dini filmlerin çekilmeye başladığının işareti olan, bir o kadar da yeşilçam klişeleriyle dolu filmi yücel çakmaklı yönetmişti. kitap olanı ise mümkünse on sekiz yaşından önce okunmamalı, okutulmamalı. insanı hayattan soğutmak, nefretle, kinle doldurmak için yazılmış gibi bir kitap çünkü.
devamını gör...

bu son olsun bu son.
devamını gör...

milletteki kafaya bak isimden güzel olduğu belli olan diyor. yokluk millette spiritüel inkişafa sebep olmuş. çizmişsiniz olum siz, aynı dünyada yaşamıyoruz bu kesin.
+ismin ne?
-merve
+hmmm çok güzelsin.
devamını gör...

suyun öldürmeyeceğini öğrenmeleri gerekiyor. lütfen öğrensinler.
devamını gör...

sanırsınız toplumun yaşamı pir-ü pak. her gün ''hani marjinal bizdik ulen'' tarzı haberler okuyup/izliyor ve gündelik yaşamımızda dönen dolapları gözlemliyoruz. dibe batmış bir toplumun sanatçısı, sporcusu, politikacısı ıvırı zıvırı o toplumun sadece aynasıdır. toplumun temeli toptan butlan olmuş ünlüsü mü muteber olacak?
devamını gör...

doğan cüceloğlu öğretisidir.
her bireyin içinde bir çocuk vardır.
doğan cüceloğlu'na göre, o çocuk mutlu edilmezse, bizde mutlu olamayız.
o çocuğu mutlu etmek bizim işimiz.
o çocuk, bizim sevdiğimiz işleri yapınca mutlu oluyor.
görevlerimizi yaparken, zorla yapıyorsak mutsuz oluyor. aynı görevi, mutlu yapıyorsak mutlu oluyor.
mesela bulaşık yıkarken mutluysak, iyi bir iş yaptığımızı düşünüyor mutlu oluyor.
mükemmel bir yemeği yerken mutsuzsak o da kötü bir şey yaptığımızı düşünüyor mutluz oluyor.
içimizdeki çocuk doğan cüceloğlu'na göre canımız.
canım istemiyor diyoruz ya bazen o işte içimizdeki çocuk.
onu istekli mutlu keyifli hale getirmeliyiz.
yaptığımız işleri (bkz: mış gibi yapmak) içimizdeki çocuğu hırpalıyor. kendimize saygı duymamak onu hırpalıyor.
sadece kendimize saygı duyarak bile onu mutlu edebiliriz.
oda bizi mutlu eder sıkılmayarak.
devamını gör...

levent yüksel- bi daha. adeta bir film gibi olan klip. tabi o zamanlar çok güzel bir kadın olan ceyda düvenci'nin hakkını teslim etmek gerek.
devamını gör...

farklılıkların kabul edilmediği, karşıt görüşlerin susturulduğu, azınlıklara azınlık olduğunun bastırılırak belli edildiği bir yönetim sistemidir.
faşizm, ciddi olarak ilk defa benito mussolini ve adolf hitler aracılığıyla uygulanmışsa da tarihe bakıldığında başka faşist uygulamalara da rastlanmaktadır. roma imparatorluğu ve persler ırkçı uygulamalarıyla bunun ilk örneklerindendir.
devamını gör...

devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bulaşmadır o,buluşma olsa yerinde duramazsın.
devamını gör...

oysa hep kapalı kapılar ardında seviştiğim için kimsenin farkına varmadığı eylem türü.

sonuçta bir ayağım çukurda değil, bir gözüm toprağa bakmıyor, ilgi çekmek için yaşımdan başımdan utanmadan da saçma sapan ergen muhabbetlerine girmiyorum...

girene/gidene selametle, kalan kadınlar mesaj kutum size açık.*
devamını gör...

yıllar sonra hatırlamak istediğim bir anıyı buraya bırakmaya geldim.

kendisi bir discord grubu tanışmasında beş dakika önce ''evimi karınca bastı onu süpürüyorum'' diyen adama atanmış cinsiyetin ne diye sordu. adamın tepkisi ''benimle dalga geçmeyin'' diyerek çıkmak oldu. ahdhahdahad. ya minnoş adam ''evimi karınca bastı'' diyor ya. yani çok ilkel bir problemle uğraşıyor. iki bin yıl önce de insanlar mağarasından karıca süpürüyordu, şimdide süpürüyor. ya sen bu adama daha beş dakika önce bulunmuş kavramı sunuyorsun *mk ahdhadhah. lan daha kadıköy'de iki tane fularlı biliyor bu kavramı. kavramı bulan lavuk bile kullanmadı daha dur bismillah.

kafamda yer eden bu tanımı dızo arkadaşlarıma soruyorum. ''ne diyon lan sen ya**********m'' dan daha hafif bir cevap duymadım. tam damar nokta galiba. tebrik ediyorum seni.

kadıköy gerçekten yasaklanmalı.

(bkz: atanmış cinsiyet)
devamını gör...

korku, her insanın hayatında yer alan ve kişinin hayatta kalmasına yardımcı olan bir duygudur.

böyle bir duygu nasıl olurda insanı hayatta tutar diye soracak olursanız, ölüm korkusundan tutunda, gece evimizde otururken duyduğumuz herhangi bir tıkırtının vücudumuzda yarattığı etkiler sebebiyle koruma mekanizmamızı ortaya çıkarıp kendimizi güvence altına almak isteğini temel olarak alabiliriz.

peki, bu korku duygusu beynimizde nasıl bir etki yaratıyorda korunma mekanizmamızı ortaya çıkarıyoruz?

gece evde otururken, birden elektriğin gitmesi ve içeriden bir ses duymamız, beynimiz için bir uyarıdır ve bu uyarıyı alan, koku hariç tüm duyulardan uyartı alan talamus'tur. alınan bu uyarı yorumlanması için vücudun iç durumu hakkında bilgi alan, aldıklarını değerlendiren ve yanıt veren duyu korteksine gönderilir. uyarı yorumlandıktan sonra hafızadan sorumlu olan hipokampus'a yollanır. hipokampus ise daha önce benzer olarak yaşanmış anılarla bu yaşanan anı bağlamaya, ortak noktası olup olmadığına bakar. ondan sonra, başta korku olmak üzere duyuların denetiminden sorumlu olan ve empatiye dayalı eylemlerimize yön veren amigdala göreve girer. olabilecek tehlikeleri belirler ve korku anısını saklar. son olarak, duygusal kararları hormonlar salgılayarak yöneten hipotalamus, böbreküstü bezlerini çalıştrarak vücudumuzda adrenalin ve nöradrenalin hormanlarının salgılamasını sağlayıp kalbimizin hızlı atmasını ve böylece savaş ya da kaç mekanizmamızın devreye girmesine sebep olur.

bu süreç beyinde yaşananlardı, fakat vücudumuzun da korku anında uğradığı değişiklikler de mevcut. böbrek üstü bezlerinden salgılanan adrenalin ve nöradrenalin hormanlarının bazı etkilerini şöyle sayabiliriz:

-kalbin atış hızı ve basıncı artar.

-kana glikoz geçmesi sağlanarak kan şekeri artar.

-yağ asitleri serbest bırakılarak enerji verici olarak kullanılır.

-derideki kılcal damarlar daralır, böylece yüzün rengi sararır.

-göz bebekleri daha iyi görebilmek için büyür.

-soluk alıp verme hızlanır.

-sindirim sistemi faaliyetini yavaşlatır.

-kanın pıhtılaşma süresi kısalır.

tabii ki, korkunun serüveni bu kadar değildir. yaşadığımız korku anlarında, beynimiz kendine uzun ya da kısa olmak üzere iki ayrı yol belirler. kısa yol, daha çok işi şansa bırakmamak prensibiyle işler. ve yolculuğu talamus, amigdala ve hipotalamus arasındadır. uzun yol ise korku sürecini uzatıp daha uzun yaşanmasına sebep olur. yani içinde olduğu anın daha önce yaşanıp yaşanmadığını, yaşandıysa nasıl sonuçlara vardığını hesaba katar. onun yolculuğu ise talamus, duyu korteksi, hipokampus arasındadır.

biz insanlar olarak, hayatımızda bu duyguyu ne kadar istemesek de yaşamamızı sağladığı da bir gerçektir. isteyerek korkamayız fakat çoğunlukla istemediğimiz şeylerden korkarız ya da bilmediklerimizden.

insanın beyni ve bedeni de en az tarihi kadar gizem ve muamma içerir ve korku hakkında yapılan araştırmalar bu gizeme ışık tutmaktadır. ve bu tutulan ışık daha da büyüyüp bizim bilmediklerimizi aydınlatacak ve korkularımıza ışık olacaktır. fakat biz insanlar geliştikçe ve ürettikçe, korkularımızı daha fazla tetikleyecek etkenler ortaya çıkarıp içinden çıkılamayacak bir döngüye girebileceğimiz olasılığını da ihtimaller arasına yerleştirmeliyiz.

kaynakça
devamını gör...

avcılar-sahil
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

çamaşır makinesinin talep ettiği kurban çoraptır.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim