buralardan tavsiye almayın.
devamını gör...

italyan ressam sandro botticelli'nin tuval üzerine tempera (orta çağ'da tutkallı su ile boyanın, yumurtanın akıyla karıştırılması suretiyle elde edilen boya türü) ile çizdiği dünyanın en ünlü tablolarından biridir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
tabloda, yunan mitolojisine göre aşk ve güzellik tanrıçası venüs'ün bir kadın olarak denizden doğarak kıyıya çıkışı tasvir edilir. zamanı yaratan titan kronos, kozmik bir güce sahip olan babası uranüs'ün cinsel organını kesip denize atar. döllenmiş olan denizden venüs doğar. venüs bu tabloda, bir denizkabuğundan (vajina) çıkarken; solunda batı rüzgarı tanrısı zephyros nefesini üfleyerek venüs’ün kıyıya ulaşmasını sağlar. soldaki rüzgar perisi chloris altın renkli gülleri venüs’ün üzerine döker. sağ tarafında mevsim tanrıçası horae elinde ilkbaharı müjdeleyen çiçekli pelerin ile tanrıçanın üzerini örtmek ister.
dönemin güzellik anlayışını yansıtan vücut hatları ile tanrıça venüs mütevazi ve masum görünmektedir. utangaç bir ifadeyle bir eli ile göğüslerini, diğer eli ve uzun saçları ile genital bölgesini zarifçe kapattığı görülmektedir. venüs’ün saçlarındaki hareketlilik dünyaya getirdiği güzellik ile hayatı canlandırmayı simgeler.
tabloda altın rengi bir ışığın hakimiyeti göze çarpmaktadır. arkada görünen deniz ise sonsuz yaşamı sergiler. tablodaki her ayrıntının istridye üzerindeki yansımalar da dahil olmak üzere birçok anlamı vardır. botticelli bu resminde güzellik ve zarafet anlayışının dinde ve mitolojideki anlamlarını birleştirmiştir. güzellik anlayışını saf ve duru bir biçimde işlediğinden venüs’ün çıplak doğuşu o dönemin yobaz kesimlerini pek rahatsız etmemiştir. tablonun yapıldığı dönemde çıplak kadın tablolarının kilise tarafından yakıldığı anlatılır.
klasik üslup etkisinde ve floransa erken rönesans kültürünü en çok somutlaştıran bu eser floransa uffizi'de sergilenmektedir.
devamını gör...

yavuz çetin - yaşamak istemem diyorum ben.
sanırım başka söylemem gerekirse de ,
öztürk - vasiyet derdim.
devamını gör...

sinemanın belki de üzerinde en fazla tartışılan film türüdür, kim ne derse desin net bir tanımı yoktur.

gene de asgari müşterekte birleşilen özelliklere göre, bir film aşağıdaki özellikleri aynı anda taşıyorsa bu kategoride değerlendirilebilir:

- genellikle kendisine bağlı izleyici kitlesi edinebilmiş,
- zaman içerisinde bu izleyici kitlesi üzerine yeni hayran kitlesi ekleyebilmiş,
- çekildiği zaman diliminde döneminin ana akım filmlerinden ayrılan film olması.

kült filmlerin düşük bütçeli ve b sınıfı filmler olduğuna dair bir inanış olsa da john carpenter'ın 1982 yapımı the thing filmi bunun için doğru, wachowski kardeşlerin the matrix serisi ise bunun için yanlıştır.

klasik filmden kült film olmaz diye de bir görüş olsa da bu da yanlıştır. stanley kubrick' in a clockwork orange (otomatik portakal) filmi bir klasiktir ve kült bir filmdir.

kült kelimesi latince tapınma manasına gelen cultus kelimesinden gelmiş olmasına rağmen türk dil kurumu sözlüğünde nedense belli bir dönemde aşırı ilgi gören film vb gibi yanlış bir manada kullanılıyor. yukarıda anlatılanın nedense tam tersi bir tanım yapılmıştır.
devamını gör...

iki yıl önceydi. biz cahil izmirliler bir gecede yün yorgandan yazlık çarşaflara geçiş yaptığımız için mayıs ayında çocuklara terlik , tişört, şort giydirip düştük eskişehir yoluna. tüm gün bu iç anadolu şehrini "burası gölge çok soğuk, burası güneş çok sıcak" diye diye gezdikten sonra inönü caddesinde yagmura yakalndik. porsuk kenarındaki pastanelerden birisine sığındık. 2.5 saat boyunca yağmur yağdı, biz çay içtik, küçük oğlum çikolataya doydu, büyük oğlum babasının kucaginda uykuya daldi, biz sohbet ettik, ben yine insanları şekerci vitrindeki rengarenk şekerleri izleyen küçük çocuklar gibi meraklı ve hayran bakışlarla izledim. ben izledikçe eşim bana güldü. işte orhan pamuk'un romanında söylediği gibi o "chrysalism" benim için de "hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum."
devamını gör...

imam osurmuş cemaat ne yapar bilmiyorum dediğim söylemdir.
devamını gör...

ayakları yere basan, çalışmaktan gocunmayan, kendine güvenli ama saygısız olmayan bir birey olmaya çalışırken en yakınındaki adamlar olan baba, arkadas, sevgili üçgeninde ölüm korkusu yaşamadan nefes alabilsin isterim.
devamını gör...

5 dakikaya geliyorum yalanıdır.
biz üç dakikada gelince kızıyorsunuz ama ayıptır ayıp.
devamını gör...

toplumsal sorunları komediyle harmanlayarak insanların gözüne çok batmayacak şekilde anlatan güldürüdür. tiyatroda başlamış olup içerisinde pandomim, müzikal bölümler olabilir. teknoloji ilerledikçe sinemaya uyarlansa da eleştiriler konusunda nasibini almış ve çok azı beğeni toplamıştır. bu filmlerde oynayan vodvil oyuncuları buster keaton, marx kardeşler, edgar bergen, al jolson'dır.

sinema endüstrisinde çok tutunamasa da charlie chaplin sayesinde vodviller tekrar uyarlanmaya başlanmış ve toplumsal eleştirilerin yapılmasını sağlamıştır. sinema endüstrisiyle bittiği söylense de hala orta sınıf tarafından tutulan bir türdür.

ayrıca fransızca voix de ville kelimesinden türetilmiş olup halkın sesi anlamına gelir.

kaynak
devamını gör...

her sinirlenildiğinde değil ama öfke kaldırabileceğiniz sınırları aştığında gerçekleşebilir. sinir boşalmasıdır. bedeninizin bu öfkeden sizi en az zararla kurtarma çabasıdır. o yüzden kabullenmek ve rahatlayana kadar bol bol ağlamak gerekir.
devamını gör...

geçen yayın çekirdek çitleyecektim utandım açıkçası. bu kez çitleyebileceğiz gibi.
devamını gör...

jilet ahmet sevdiğimiz bir abimizdi. janti adamdı, adabı giyinmeyi çok iyi bilirdi. mesela ben bilmem.

çok gülerdi, ben gülmem.

bu kapıdaki arkadaş abi köye para dediğinde sırtını dönerdi. ben dönmem.

agop, abi beni kapıdan al dediğinde dalga geçerdi. ben geçmem

jilet ahmet sevdiğimiz bir abimizdi ama parayı da bi tuhaf dağıtırdı.

ne varsa elinde gene döner dolaşır onun elinde kalırdı. benim kalmaz.

bizde para masaya konur. herkes ihtiyacı kadarını alır.

jilet abim silahını adamına taşıtırdı. ben silahımı saklamam.

abim bu masaya şöyle fiyakalı, ama biraz da yamuk otururdu. ben arkamı arkadaşlara verince, şöyle yaslanırım bi geriye.

koltuk sende kalsın kardeş, arkamda durma yeter.
(bkz: ezel)
devamını gör...

millet aç aç !!! sizin derdiniz dertmi dir ? benim derdim yanında.
içmeyi verin , kahve için..
devamını gör...

türkçe meali ne halt ederseniz edin biz bu hastalığın masrafını karşılayamayız,sonra reis ne der bize?sarayın ne kadar masrafı var haberiniz varmı ey ahali.bize saçma saçma konularla gelmeyin abartırsanız aha silivri orda şeklinde olan açıklamadır..
devamını gör...

bıktım artık bu gün de uyandık noldu gardaş noldu gene.
devamını gör...

türkiye'nin 2020 hukukun üstünlüğü endeksinde 128 ülke arasından 107. sıraya yerleşmesidir. link

2019'da da 126 ülke arasından 109. olmuşuz link
devamını gör...

“bir insan bir yere bakıyorsa orada ilgilendiği bir şey vardır. bir insan bir yere hiç bakmıyorsa, orada ilgilendiği bir şey kesinlikle vardır.”
devamını gör...

mükemmel bir, wardruna parçasıdır.

özellikle yağmurlu ve fırtınalı havalarda dinlenmesi şiddetle tavsiye edilir.

devamını gör...

işte o aranan tartışma, işte o zehir... çoğu kişi sadakatinden ötürü köpekleri tercih eder, lakin şunu bilmekte fayda vardır dostlarım; yeah dogs are cool, but cats never work for police.
devamını gör...

çok fazla sabır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim