çocukken çukura düşmem sonucu nerdeyse tüm dişlerimin kırılmasıdır. neyse ki daha sonra hepsi yeniden çıktı.
devamını gör...
işte benim başlığım.

hangisini anlatsam bilemedim. eşekten çifte yedim tam karnımın ortasına, parmak kadar sivri cam girdi ayağıma, üzerime duvar yıkıldı, ağaçtan düştüm, merdivenden tekerlendim.
evet küçükken biraz yaramazdım.
devamını gör...
çocukken bisikletle hızımı alamayıp denize düşmem sonucu kolumu ve bacağımı kırmam. 2 ay kendime gelememiştim.
devamını gör...
ayak baş parmağımı kırmıştım bi kerede bacağıma çay dökülmüştü. yanık>kırık
devamını gör...
gömülü 20lik diş operasyonu. yaşayan bilir yaşamayan tahmin bile edemez.
devamını gör...
ege'de belime kadar suda , denizden çıkmaya adımlarken, kuma gömülmüş olan dikenleri zehirli sokkan balığına basmıştım. namı diğer trakonyaymış. mahvetmişti beni.
devamını gör...
pitbull saldırısı, yaşadığım için şanslıyım.
devamını gör...
direğe tekme atmıştım futbol oynarken. *)
devamını gör...
ufakken genel anestezi olmadan (lokal yapmışlar mıydı bilemiyorum) kemikten ilik örneği alınmıştı. hayatta daha çok canımı acıtan fiziksel bir acım olmadı herhalde.
devamını gör...
diş ağrısı.
gece yatmaya yakın başladı. yattım uyuyamadım. kalktım.
gezdim evin içinde, hafifledi. yattım başladı. ağrı, git gide büyüdü. bir süre sonra beynime sirayet etti. her kalp atışında sanki beynim, kafatasımı parçalamaya çalışıyormuş gibiydi. kalktım.
ağrı kesici içtim. zaman geçti değişen bir şey olmadı. sarımsak kestim, ağrıyan yere koydum, bir şey olmadı. pamuğa kolonya bastım, cıks yine olmadı. ılık tuzlu suyla gargara yaptım, yok aga olmadı.
dilim, damağım, yanağım, suratım, dudaklarım... burun deliklerime kadar uyuştu ama diş ağrısı işkenceye tüm hızıyla devam ediyordu.
gece saat olmuş 03.00. araç yok. acile gitsen zaten müdahale yok. diş hekimi bir yakınım da yok ki elime kerpeten alıp kapısına dayanayım.
sabaha kadar ayaktaydım, üzerimden tır geçmiş gibi hissediyordum. ağrı mı? hala aynı. aradım müdürü, ben gelmiyorum, hastaneye gidiyorum dedim.
ilçeye giden minibüs 08.30'da kalkıyor. bindim, çıktık yola. aman tanrım didim! o mıcırlı, delik deşik köy yollarında 1 saat boyunca titreyen minibüste hissettiğim acı!!! minibüs titredikçe beynim titriyordu. beynim titredikçe çenemin sol tarafı bağımsızlığını ilan etmek istiyordu. gözümden yaş geliyor, kendimi kasıyorum, sıfatımı koltukla camın arasına dayayıp minibüs ahalisinden göz yaşlarımı gizliyorum.
ilçeye vardım. oradan, başka ilçeye giden bir otobüse bindim. en azından artık yollar delik deşik değildi, ama yine mıcırlıydı. devlet hastanesinin önünde indim. gittim hemen sıramı aldım, çok beklemeden o koltuğa oturdum.
hekim dedi: bu diş gitmiş, çekeceğiz. (kalırsa a.. dedim içimden) zaten dışımdan söyleyebilecek kadar çalışmıyor çenem.
h: apseyi gidermek gerek. ilaç yazayım.
b: başlatma ilacına. çek gitsin, her şeye razıyım artık. sen dişi almazsan ben kafamı aldırcam.
yaptı iğneyi 3-4 yerden. çıktım, bekledim, çağırıldım.
hekim: acı var mı-hissediyor musun?
ben: hem de ne biçim.
bir iğne daha yaptı gönderdi. vakit geçti geldim.
h: acı var mı?
b: var ameke.
h: dur içine yapalım.
b: (he oldu, yallahla içime)
vakit geçti, geldim.
h: acı var mı?
ben: var agaa, varr. sen yine de çek.
hekim başladı olaya ama diş gelmemekte ısrar ediyor. bir ara dizini koltuğa dayayıp güç aldı. kerpeten dişte, ama çekilen tarafa doğru kafam gidiyor komple. kafamı aldırcam derken şaka yapmıştım oysa ki.
dişi çıkardı başladı incelemeye. sonra "bakın bakın size göstereceğim" heyecanıyla hastanedeki diğer diş hekimlerini çağırdı. 5 hekim incelemeye başladılar dişi. ne vardı onda, ne gördüler, neyi yorumladılar merak edenin ameke dedim, bakmadım. çekenin de, çektirenin de, minibüs şoförünün de herkesin gelmişini geçmi... şeklinde içimden söylene söylene çıktım hastaneden.
devamını gör...
sözüm meclisten dışarı, sünnet olurken çektiğim acı kadar başka bir acı çekmedim. hatta o acının etkisiyle yaşlı sünnetçiye sunturlu bir küfür savurmuştum. şimdi hatırlayınca içim cız eder, adamcağız da ettiğim küfürü hiç unutmamış, diğer zamanlar karşılaştığımızda şakayla karışık niye bana sövdün lenn! derdi.
devamını gör...
sünnet ve dövme.
devamını gör...
aralarından birini seçmek için ,bu hikayenin tamamlanması gerekiyor. belki de daha çekmediģimdir.
devamını gör...
hemen ameliyat sonrasında oluşan gaz sancısı. yaşamayan bilemez.
devamını gör...
köprücük kemiğimin kırılmasıdır efenim. alçıya alamazsın, saramazsın, bir şey yapamazsın. öyle mal gibi kaynamasını beklersin.
(bkz: motosiklet kazası)
devamını gör...
regl sancısı . ölmek istiyorum artık diye ağladığımı bilirim.
devamını gör...
kesinlikle regl ağrısı. allah belâmızı veriyor.
devamını gör...
top gelmişti top dediğim durumdur.
devamını gör...
ameliyat sonrası uyandığım o ilk an.. neredeyim ne oldu bana şokundan sonraki o kesilen dikilen sökülen yerlerin tarifsiz acısını hissettiğim o ilk an.. ayılma ve ağrı kesici arasındaki o 10 dakika..çoğu hasta bu acıyı hatırlamazmış.. unutamıyorum hayatımda böyle birşey yaşamadım
devamını gör...
boğazıma saplanan korkuluk demiri ve göğsüme saplanan cam parçası.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"yazarların bugüne kadar hissettiği en büyük fiziksel acı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim