1.
italyan ressam sandro botticelli'nin tuval üzerine tempera (orta çağ'da tutkallı su ile boyanın, yumurtanın akıyla karıştırılması suretiyle elde edilen boya türü) ile çizdiği dünyanın en ünlü tablolarından biridir.
tabloda, yunan mitolojisine göre aşk ve güzellik tanrıçası venüs'ün bir kadın olarak denizden doğarak kıyıya çıkışı tasvir edilir. zamanı yaratan titan kronos, kozmik bir güce sahip olan babası uranüs'ün cinsel organını kesip denize atar. döllenmiş olan denizden venüs doğar. venüs bu tabloda, bir denizkabuğundan (vajina) çıkarken; solunda batı rüzgarı tanrısı zephyros nefesini üfleyerek venüs’ün kıyıya ulaşmasını sağlar. soldaki rüzgar perisi chloris altın renkli gülleri venüs’ün üzerine döker. sağ tarafında mevsim tanrıçası horae elinde ilkbaharı müjdeleyen çiçekli pelerin ile tanrıçanın üzerini örtmek ister.
dönemin güzellik anlayışını yansıtan vücut hatları ile tanrıça venüs mütevazi ve masum görünmektedir. utangaç bir ifadeyle bir eli ile göğüslerini, diğer eli ve uzun saçları ile genital bölgesini zarifçe kapattığı görülmektedir. venüs’ün saçlarındaki hareketlilik dünyaya getirdiği güzellik ile hayatı canlandırmayı simgeler.
tabloda altın rengi bir ışığın hakimiyeti göze çarpmaktadır. arkada görünen deniz ise sonsuz yaşamı sergiler. tablodaki her ayrıntının istridye üzerindeki yansımalar da dahil olmak üzere birçok anlamı vardır. botticelli bu resminde güzellik ve zarafet anlayışının dinde ve mitolojideki anlamlarını birleştirmiştir. güzellik anlayışını saf ve duru bir biçimde işlediğinden venüs’ün çıplak doğuşu o dönemin yobaz kesimlerini pek rahatsız etmemiştir. tablonun yapıldığı dönemde çıplak kadın tablolarının kilise tarafından yakıldığı anlatılır.
klasik üslup etkisinde ve floransa erken rönesans kültürünü en çok somutlaştıran bu eser floransa uffizi'de sergilenmektedir.
tabloda, yunan mitolojisine göre aşk ve güzellik tanrıçası venüs'ün bir kadın olarak denizden doğarak kıyıya çıkışı tasvir edilir. zamanı yaratan titan kronos, kozmik bir güce sahip olan babası uranüs'ün cinsel organını kesip denize atar. döllenmiş olan denizden venüs doğar. venüs bu tabloda, bir denizkabuğundan (vajina) çıkarken; solunda batı rüzgarı tanrısı zephyros nefesini üfleyerek venüs’ün kıyıya ulaşmasını sağlar. soldaki rüzgar perisi chloris altın renkli gülleri venüs’ün üzerine döker. sağ tarafında mevsim tanrıçası horae elinde ilkbaharı müjdeleyen çiçekli pelerin ile tanrıçanın üzerini örtmek ister.
dönemin güzellik anlayışını yansıtan vücut hatları ile tanrıça venüs mütevazi ve masum görünmektedir. utangaç bir ifadeyle bir eli ile göğüslerini, diğer eli ve uzun saçları ile genital bölgesini zarifçe kapattığı görülmektedir. venüs’ün saçlarındaki hareketlilik dünyaya getirdiği güzellik ile hayatı canlandırmayı simgeler.
tabloda altın rengi bir ışığın hakimiyeti göze çarpmaktadır. arkada görünen deniz ise sonsuz yaşamı sergiler. tablodaki her ayrıntının istridye üzerindeki yansımalar da dahil olmak üzere birçok anlamı vardır. botticelli bu resminde güzellik ve zarafet anlayışının dinde ve mitolojideki anlamlarını birleştirmiştir. güzellik anlayışını saf ve duru bir biçimde işlediğinden venüs’ün çıplak doğuşu o dönemin yobaz kesimlerini pek rahatsız etmemiştir. tablonun yapıldığı dönemde çıplak kadın tablolarının kilise tarafından yakıldığı anlatılır.
klasik üslup etkisinde ve floransa erken rönesans kültürünü en çok somutlaştıran bu eser floransa uffizi'de sergilenmektedir.
devamını gör...
2.
kozmik olarak ve uzayda bakıldığı zaman şöyle bir şeydir;
buyrun a$k ile;
apod.nasa.gov/apod/ap201114...
buyrun a$k ile;
apod.nasa.gov/apod/ap201114...
devamını gör...
3.
türk mitolojisinde çolpan olarak bilinir ve en önemli karakterlerden biridir.
devamını gör...
4.
roma mitolojisinde güzelliğin ve aşkın tanrıçası venüs'ün (yunan mitolojisinde afrodit) doğuşunu anlatan efsane. yukarıda anlatıldığı için detaya girmeyeyim ama sadece sandro botticelli değil, bir çok sanatçı bu konu üzerine tablolar yapmıştır. hemen bir kaç örnek iliştireyim.
john bulloch souter (1890-1972) - the birth of venus
alexandre cabanel - the birth of venus (1863)
william-adolphe bouguereau - the birth of venus (1879)
john bulloch souter (1890-1972) - the birth of venus
alexandre cabanel - the birth of venus (1863)
william-adolphe bouguereau - the birth of venus (1879)
devamını gör...
5.
kıbrıslı güzeller güzel aphrodite veya venüs'ün doğuşu mitosunun görsel sanatlardaki en ünlü betimlemesi olan tablo.
bugün bile kıbrıs'ta venüs'ün denizden doğduğu rivayet edilen kayalıklara aphrodite kayalıkları deniyor. peki biz bunları nereden biliyoruz. hesiodos'un theogonia adlı eserinden. kitapta venüs'ün doğuşu ile ilgili kısım şöyledir:
oradan da denizle çevrili kıbrıs'a gitti, orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu narin ayaklarının bastığı yerden. aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar, bir köpükten doğmuş olduğu için’’
aphros yunanca köpük anlamına geliyor. hesiodos da bu noktaya dikkat çekmek için tanrıçaya aphrodite ismi verildiğini söylüyor. ancak aphrodite isminin kökenini sadece buraya bağlamak için elbette daha fazla kanıt gerekiyor.
bu tablodan bahsederken bir de joel peter witkin'in yerin ve göğün tanrıları isimli fotoğrafından da bahsetmek gerek. zira bu fotoğrafta, trans bireylerle venüs'ün doğuşu sahnesi yeniden canlandırılmış.
witkin'in tarzı, alışılmışın dışında görüntülere sahip kişiler ve ölüler ile beraber çeşitli nesneleri de kullanarak bir yeniden anlam üretme çabası taşır.
elbette bahsi geçen fotoğrafta da bu yeniden anlam üretme çabasını görebiliriz. rönesansın güzellik anlayışının tablodaki yansımalarına karşın witkin'in fotoğrafında trans bedeni ve çıplaklık ile eleştirel bir üslup görülür.
konu ile ilgili yazılmış bir makaleyi de bırakalım şuraya
bugün bile kıbrıs'ta venüs'ün denizden doğduğu rivayet edilen kayalıklara aphrodite kayalıkları deniyor. peki biz bunları nereden biliyoruz. hesiodos'un theogonia adlı eserinden. kitapta venüs'ün doğuşu ile ilgili kısım şöyledir:
oradan da denizle çevrili kıbrıs'a gitti, orada karaya çıktı güzeller güzeli tanrıça,
yürüdükçe yeşil çimenler fışkırıyordu narin ayaklarının bastığı yerden. aphrodite dediler ona tanrılar ve insanlar, bir köpükten doğmuş olduğu için’’
aphros yunanca köpük anlamına geliyor. hesiodos da bu noktaya dikkat çekmek için tanrıçaya aphrodite ismi verildiğini söylüyor. ancak aphrodite isminin kökenini sadece buraya bağlamak için elbette daha fazla kanıt gerekiyor.
bu tablodan bahsederken bir de joel peter witkin'in yerin ve göğün tanrıları isimli fotoğrafından da bahsetmek gerek. zira bu fotoğrafta, trans bireylerle venüs'ün doğuşu sahnesi yeniden canlandırılmış.
witkin'in tarzı, alışılmışın dışında görüntülere sahip kişiler ve ölüler ile beraber çeşitli nesneleri de kullanarak bir yeniden anlam üretme çabası taşır.
elbette bahsi geçen fotoğrafta da bu yeniden anlam üretme çabasını görebiliriz. rönesansın güzellik anlayışının tablodaki yansımalarına karşın witkin'in fotoğrafında trans bedeni ve çıplaklık ile eleştirel bir üslup görülür.
konu ile ilgili yazılmış bir makaleyi de bırakalım şuraya
devamını gör...
6.
ünlü ressam (bkz: sandro botticelli)' nin 1482–1486 yılları arasında tuval üzerine resmettiği ünlü eseri.
devamını gör...
7.
vektörel grafik uygulaması adobe illustrator'ın 1988'den 2003'e kadar marka dijital görseli olarak kullanılan boticelli'nin eseri.
splash screen'lerinden bir kaç örnek;
"venüs'ün doğuşu batışı farksız
nasıl yaşanırsa yaşadım ben aşksız
mail attım yalnızlığa...."
devamını gör...