o olmasa mizah tarihi daha kurak bir yer olurdu. her olay üzerine bir tespiti vardır. günün herhangi bir zamanında karikatüründeki insanlarda dışarıda karşılaşabilirsiniz. yeni övdüm daha fazla yazmaya gerek yok.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

"kadınları anlayan yazar olmak istiyorum lan artık.

bıktım hayvan gibi adamları anlatmaktan. ne pis kitle yapmışım arkadaş hissetmeden yıllar yılı. güldük eğlendik ama artık yeter. adam içinde kaldım kuran çarpsın. sayenizde her gün biraz daha eksildim hayattan.

okur kitlesi! bak sana sesleniyorum! oğlum bizi bu kadar hiçbir yere almazlar lan! dağılalım arkadaşlar! "vaaayy götü kalkmış bunun" dediğinizi duyar gibiyim, şimdi ben ne söylesem söyleyeyim inanmayacaksınız.

arkadaşım ben çaktırmadan, hissettirmeden rotayı kadına çevirmesini de bilirdim.

iki kedi atardım şu yazının içine, biraz pişmanlıklarımızdan gurur duymaktan dem vururdum, keşke vakit olsa da yağmurda çıplak ayaklarla dans etsek diye öneride bulunurdum, şu kitle var ya yemin ediyorum melis içinde kalırdı. siz de ekmek yerdiniz şu işten, ben de..."
devamını gör...
tespit üstadı karikatürist. sosyoloji eğitimi var mı bilmiyorum ama türk toplumunu çok iyi tanıyor. çizdiği her karikatür bir gün ete kemiğe bürünüyor ülkede.
devamını gör...
bir karikatüristten ziyade, sosyolog, aynı zamanda filozoftur bana göre. umut sadece karikatür çizip güldürmez. insanların ne olduklarıyla değil, kendilerini ne hale soktuklariyla alay eden mizah sahibi yüksek biridir. hemen hemen her duruma uyan karikatürü vardır. aşkımızın meyvesi aytek’te beyaz yakalıların aslında avam olduklarını yüzlerine çarpar.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
herifin "karikatür" diye cizdiği seyi bırak okumayı, gördüğüm an içime daral geliyor.
devamını gör...
akranım ve çok benzer yanımız var. bazılarında göre bu kadar ünlü olmasına rağmen ortalıkta görünmeyen kişi. belki de sahteliği sevmiyordur kim bilir. bir çoğumuzu anlatan muhteşem yazısı.


--- spoiler ---
yakın gelecek

önünde sonunda evleneceğim. evleneceğim kadın ne yapıyordur acaba şimdi? eminim mal gibi geziyordur kerizim. yüzde yüz çok yakışıklı,atletik vucutlu bir koca düşlüyordur. seçkin davetlilerin katıldığı bir düğünde,dünyaevine gireceği gün için nasılda sabırsızlanıyordur. en yakın ve çok çirkin arkadaşı, yapılmış saçları ile bir o yana bir bu yana koşşun, davetlilerle ilgilensin, gecenin sonundada beraber ağlasınlar diye nasıl da hayaller kuruyordur. kırmızı cübbe içindeki şehrimizin belediye başkanı kel ve sarışın kadir topbaş'ın sorusuna ''evet'' demeden önce espri mahiyetinde yapacağı duraksamayı, duraksama ile seçkin davetlilerin gülüşmelerini düşledikçe eminim zevkten ayaklarını birbirine sürtüyordur.

evlenir evlenmez, yurt dışında yada yada hiç olmadı güneyde iyi bir otelde geçirilecek bir balayı düşlüyordur. gündüz olimpik havuz ve aqua park, gece ise animasyonlar ve disko. diskoda bir keten gömlek, gömleğin altında yine keten bir pantolon ,pantolon ve gömleğin içinde kıvrak figürler sergileyen bir prens, prensin karşısında ise kendisini görüyordur eminim. tropik içkilerini yudumlayarak ''iyi ki evlendik aşkım,iyi ki evlendik bebişim'' dercesine tüm gözlerin üzerlerinde olacağı o büyük günü düşlüyordur eminim. ''sakın ha bu gittikce çoşan dansımın sebebi, gece bize ayrılan süitteki yatakta göreceğim o şahane küskü, dünya yakışıklısı kocamın küsküsü olmasın?'' diye kendi kendine sorupta nasılda kızarıyordur yanakları.

işte benim keriz karıcığım şu anda ve genel olarak bunları düşünüyordur eminim. her kız ister bunu. gazete üstüne doğradığım portakal kabuklarını adetim olduğu üzere bir daha küp küp doğradım. izmariti kabukta söndürüp, gazeteyi buruşturup mutfağa gittim, çöp kutusuna attım. kimbilir ankastre mutfağı ne kadarda çok özlüyordur müstakbel karıcığım? belki de hayalindeki kocadan daha çok özlüyordur. ''lanet olsun fayansa, pencerenin kenarına dizilmiş cif'e,pril'e'' diye usul usul kendisine bile duyurmadan haykırıyordur. tezgahın altındaki perdeyi sıyırınca karşısına çıkan mavi tüpü görmesi gerektiği kadar görmüştür zaten hayatı boyunca, bir daha görmemeliyim diyordur. salsa sosu hazırlayım derken mutfağı tam anlamıyla savaş alanına çeviren ''koca bebek'' kocasını mutfağından kovmak ardındanda buharda sebze pişirmek istiyordur eminim. salondaki masaya muşamba serip birde onu yemek sonrası ıslak skoçbryat'la sildiği yetmezmiydi artık? tahta üzerinde peynir çeşitleri ve sebzeler eşliğinde akşamları bir kadeh şarap içip eşiyle sohbet etmek istiyordur. çok şeymi istiyordur.

tuvaletten hamilelik testiyle çıkıp, bir şey söylemeden testi göstermek,kocasının ''zanım karızımm'' diyerek ona sarılmasını, evliliklerini taçlandıran o kutlu günün gelmesini ve karşısındaki o tanrısal anlayışı görmeyi ne çok istiyordur kimbilir? kocasının ''bu sozuku baa bağışladığın için zok teşekkür ederim'' demesini hiç istemiyordur di mi benim sevgili karıcığım? evliliğin içine dili dil yapan şive, ağız ve lehçenin bir gün bile, çok sevindirici bir haberi verse bile girmesini hiç istemiyordur di mi benim müstakbel karıcığım? hamilelik süresince kocasının gereksiz telaş etmesini, doğum için hastaneye giderken yanında ağzını anucuk gibi büzerek ''huh huh hadi bebeğim telaş etmebenle beraber nefes ver huh,huh'' demesini, bilhassa o telaşla evde kamerayı unutup, hızla alıp gelmesini ve bütün doğum süresince kayıtta olmasını ne çok istiyordur. kendi ailesininde, benim aileminde esmer olduğunu bile bile kumral, hiç olmadı buğday tenli bir bebek doğurmak istiyordur. ona ''kafkasya'da bir çiçek ismi, batan güneşin sudaki aksi, yağmur yağmadan önceki havadaki zerre'' gibi manalara gelen,sahip olanı anında zengin gösteren bir isim koymayı ne de çok istiyordur.

istiyor ha istiyordur canım karıcığım. düşlüyor durmadan düşlüyordur. ''biz yaşamadık çocuklarımız yaşasın'' demek istemiyordur. hem biz hem çocuklarımıoz yaşasın istiyordur.akrabaların (kuzen kontenjanı hariç) mümkünse hiç, ailelerin ise mesafeli bir şekilde dair olduğu evliliği ne de çok istiyordur. ilk günkü gibi her daim kibar, temiz, anlayışlı bir kocayla, insanlığa nasıl aile olduğu göztermeyi çok istiyordur. pedagojik kitaplarla, klasik müzikle çocuğunu büyütmek, ''siz bu gidişle çocuğu şorolo yapacaksınız, semtin gülü olacak bu çocuk bak, demedi demeyin'' diyen dayımın susmasını ne de çok istiyordur canım karıcığım. benim bütün hafta sonları garajda kendime ait alet çantasıyla deli s.kmiş gibi bişeyleri tamir etmeye çalışmamı da eminim çok istiyordur.

bütün bunları düşleye düşleye ve isteye isteye nasılda süslenip şimdiki hiç evlenmeyi düşünmediği sevgilisine gidiyordur canım karıcığım. vaktinin gittikçe daraldığını, artık vücudunun yavaş yavaş bozulmaya başladığını nasıl da hissediyordur, yakın gelecekte hemen evlenmesi gerektiğini nasılda kendi kendine söylüyordur.

bugün yapacak bir işim yoktu. oturdum bütün bunları, benim gelecekte evleneceğim biricik karıcığımın şimdi ne yaptığını, neler düşünebileceğini düşünüp durdum. karnım acıktı, masaya gazete serip üstünde ekmek arası peynir yedim. ekmeği yerken gözüm gazetedeki bir habere takıldı.haber; ''bilim adamları, dünyanın kendi ekseni etrafındaki dönüşünün yavaşlamasıyla günlarin artık 24 saati aştığını ve bunun yakın gelecekte 25 saate çıkacağını açıkladılar'' şeklindeydi. ağzımdaki lokmayı güç bela yutarken ''hah'' dedim. ''iyice yiycez yani y.rrağı'' dedim...

--- spoiler ---
devamını gör...
bereket tanrısı efsanedir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
orta sınıfı çok güzel anlatmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
'zira o an anladım ki o bir cnbc-e, ben ise flash tv'ydim. o "ustalara saygı kuşağı" ben "türkü bacı" programıydım. o anda ilişkiyi kafamda bitirip, çökeleğimi bulgurumu alıp eve geldim
devamını gör...
karikatürlerindeki özgün mizahı ve yüksek seviyedeki genel kültürüyle bu ülkede damgasını vurmuş "son karikatürist" olarak geçen mizahşör. penguen/uykusuz'da parlayıp sonra sayfalarca dolu dolu n'aber dergisini tek başına çıkartabilecek potansiyelde olmuş olup çoğu karikatürist gibi o da kaybolup gitmiştir ve gidişi resmen oğuz arallarla başlayan bir devrin sonu olmuştur. o köfte dudaklı şişkin yanaklı desenli kazaklı kel adam tiplemelerini görmeden mizahın tanımı yapılamaz..
devamını gör...
mizah öyle bir şeydir ki
tadını aldığın vakit yapmadan duramazsın
31 gibi bişey.
ve umut bu dünyanın en büyük 31 cilerinden biridir.
edit: yakında yine gelcektir.
devamını gör...
90'larda zamanın ruhunun etkisiyle ayı karikatür akımı çerçevesinde çizmiş fakat ardından çıtayı bambaşka bir yere koymuş karikatürist, itü gemi mühendisi mi ne ayrıca. uykusuz'dan ben ayrı dergiye çıkıyorum diye ayrılıp harika bir dergiye (bkz: naber) imza atmıştır fakat galiba yeni sayı çıkarmayı düşünmemektedir. en son hakkında çıkan evlendi ondan çizmiyor iddialarını reddetmiş bunun yerine başka bir neden de koymamıştır.
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
yiğit özgür 'ün "yazdıkları çizdiklerinden daha iyi olan umut" olarak adlandırdığı karikatürist. favorilerimden birini ekliyorum buraya
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
müthiş detaycılığını ve ustalığını konuşturduğu,en iyi çalışmalarından biri şu karikatürdür.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
ortaokul yıllarında kendisine oldukça büyük gelen ceketin içinde kaybolan, dağınık saçları çatık kaşlarına kadar inmiş hallerini hatırladıkça tebessüm etmeme neden olan tespit ustası karikatürist. o zamanlar biri çıkıp onun için ileride karikatürlerini ve yazılarını okuduğunda katıla katıla güleceğin, ülkenin en meşhur mizahçılarından birisi olacak deseydi eğer bu söyleyen kişiye gülüp geçer, kehanetlerini kendine saklamasını tavsiye eder miydim bilemiyorum. sanmıyorum, zira kitapların boş köşelerine çiziktirdikleriyle başlayan karikatürle olan ilişkisinin epey eski zamanlara dayandığı da yalan değildir. her ne kadar kendisi pek öyle söylemese de... güleriz, güldürdüğü kadar da severiz. beslendiği kaynaklar da dün gibi hatırımızda.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"umut sarıkaya" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim