trabzonspor

2 ağustos 1967 de kurulmuş olan şehir takımı.
renkleri koyu bordo ve açık mavidir.
son 5 senedir gençlere muazzam yatırımlar yaparak altyapıdan oyuncular yetiştirmekteler.

kupam da kupam takımıdır, bir türlü vazgeçmediler.

taraftarlarının çok garip insanlar olduğunu kabul etmesi gereken takımdır

kimlik sahibi olan tek büyük takım

karadeniz teknik universitesi tıp fakültesini kazandığımda kayıt için gönderilen zarfta evrak ve teşekkür metninin yanında , ts rozeti ve dönem kardosu posteri ile orjinal forma hediye gönderen ve şehirlerinde maçlarına davet ettikleri bir mektubu kaleme alan sevdiğim bir kulüptür. yaşasın göztepe trabzonspor dostluğu.

kupasi calinmis takim, ve bunun icin sadece gostermelik adimlar atilmistir, tabii ki altinda siyasi anlasmalar yatmaktadir. lakin bu durumu sadece hamsi yiyen trabzonspor taraftari goremez.

arka arkaya altı kez şampiyon olduklarında takımın tamamı karadeniz çocuklarından oluşuyordu. dobi hasan, şenol güneş vb.
iki usta hoca vardı takımda
biri ahmet suat özyazıcı trabzonlu
öteki hoca özkan sümer o da trabzonlu.
biri a takımın başındayken, öteki alt yapıyı yönetir. öteki a'ya geçince beriki alt yapıya. şahane bir rotasyon. bu organizasyon geçmişte takımı geçmişte şampiyon ve oyuncu kaynağı yaptı.

trabzonlu hatta karadenizli olmadığım halde tuttuğum, maçlarına gittiğim, lisanslı ürünlerini kovaladığım takımdır. çok sesli, çok renkli bir ligin ilk umududur. kadın taraftar spektrumu çok geniştir üstelik 7'den 70'e teknik anlamda futbolu okuyabilen, tartışabilen ve yaşayabilen kadınlardır bunlar. serie a'da da napoli'yi benzer sebeplerden desteklerim.

ahmet ağaoğlu'nun çöp transferleriyle cümle aleme rezil olan takımdır. yazık.

eskisi gibi maçlarını takip etmediğim takımımdır. ne zaman iyi bir kadro kurulsa ertesi sene oyuncuları satıyorlar. bundan dolayı futboldan soğudum.

" trabzonspor'u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. benim için trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı" demişti zamanında kazım koyuncu.

heyy en büyük trabzonspor!!

ağaoğlu ve yönetimi sayesinde artık sıradan bir köy takımı olmuştur. bu sezon maç falan izlenmez gidin kendinize başka hobi bulun.

bizler daha hayatta yokken bayağı bayağı zengin takımların tekelliğini kırmıştır. ancak bizim dönemlerimizde sıradan anadolu takımına dönmüştür.
sohbet içeriği genelde şöyle oluyor trabzonlu arkadaşlarla : -eğer artvin hopaspor batman ramanspor'u yenseydi , fener'de pendiksporla berabere kalsaydı , halam bıyık bırakıp amcam olsaydı , biz şampiyonduk. ya yeter reis , nolur allahın adını veriyorum , sen maçını kazan en başta paşam gerisi entrika.

dün ligin son sıralarında olan kayserispor önünde 2 tane pozisyona bile giremeden maçı tamamlayan takım. üstelik kayserispor'un kalesinde 18 yaşında liseli çocuk vardı. düşünün böyle bir yeni yetmeye gol bile atamayacak duruma düştüler.

dün akşam türkiye kupasına veda eden acıların takımıdır.

geçen seneki kadrosunu dağıtmasaydı bu yıl çok net şampiyon olabilecek potansiyele sahipken şuan ligin daha çeyreği oynanmadan şampiyonluğa havlu attı.

eğer futbol mucizesi olmazsa bu sene tarihinde ilk defa küme düşeceğini düşündüğüm takım.

az önce oynanan maçta rize'yi 2-1 yenmesine rağmen tamamen şans eseri kazanılan 3 puan olduğu kanısındayım. rize yerine başka bir takım olsaydı maç dönmezdi. 3 gün sonra hatay deplasmanında kazanırsa helal olsun derim ki zor biraz.

inanılmaz derece de kötü yabancı futbolcular var. bu adamları nereden bulup kim izledi getirdi kafayı yememek elde değil. eğer menajer transferleri ise sağlam para cebe attılar söyleyecek söz yok. trabzonspor yabancı oyuncu almamalı 70 ve 80 li yıllarda yaptığı gibi kendi çocuklarını çıkartıp oynatmalı. istanbul takımları ile istesen de baş edemezsin. adamların geliri senin 50 100 katın neredeyse.