felsefe-düşünce
6 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

deneme türünde bir eserdir, telos yayıncılık tarafından çıkarılmıştır. kitapta genel olarak uzun çalışma saatlerinin insan gelişimini engellediği, hatta devrimin önünün tıkandığı ifade edilir. lafargue'ye göre 3 saat çalışmak dünyadaki pek çok işi yapmak için yeterlidir.
devamını gör...
bir topluluğa sorgusuzca bir şey yaptırmak istiyorsan onları kendi isteklerinin aslında onların arzuları olduğuna inandır, inandır ve ne yaptıklarının farkında olmadan yalnızca zavallı bir biçimde bir şeye hizmet ettiklerine ve bunun bir başarı olduğuna inansınlar. kitabın kapağını kapattığımda aklımda dönen düşünceler açıkça buydu. günde saatlerce çalışıp eve döndüğünde ne düşünürsün? yatıp uyumaktan veya biraz yemek yemekten başka aklına ne gelirdi? vaktini düşünmeye ayıramayacak kadar seni yoran bir sistemin içinde çürüyüp gidiyorsun. buna karşı çıkmaktan da korkuyorsun çünkü tek başına sesini çıkarman kovulmaktan başka bir işe yaramayacak ama zaten buna ses çıkarması gereken tek sen değilsin.

insanın gelişmesinin önünde koca bir duvar gibi dikilen şey tamamen bu çalışma saatleridir diyor paul lafargue, makineleşmenin büyük bir canavar olmadığını aslında insana onlarca zaman kazandırabileceğini ve büyük bir tutkuyla saatlerimizi ayırdığımız işlerin aslında bu zamandan çok daha kısa bir sürede yapılabileceğinden söz ediyor ki her cümlesine kadar haklı. özünde sadece oyunu kuranlara değil büyük bir keyif ve aldanmışlık ile onu oynamaya devam edenlere de bir eleştiri hatta belki en çok onlara.


“tous nos produits sont adultérés pour en faciliter l'écoulement et en abréger l'existence. notre époque sera appelée l'âge de la falsification, comme les premières époques de l'humanité ont reçu les noms d'âge de pierre, d'âge de bronze, du caractère de leur production. des ignorants accusent de fraude nos pieux industriels, tandis qu'en réalité la pensée qui les anime est de fournir du travail aux ouvriers, qui ne peuvent se résigner à vivre les bras croisés. ces falsifications, qui ont pour unique mobile un sentiment humanitaire, mais qui rapportent de superbes profits aux fabricants qui les pratiquent, si elles sont désastreuses pour la qualité des marchandises, si elles sont une source intarissable de gaspillage du travail humain, prouvent la philanthropique ingéniosité des bourgeois et l'horrible perversion des ouvriers qui, pour assouvir leur vice de travail, obligent les industriels à étouffer les cris de leur conscience et à violer même les lois de l'honnêteté commerciale.”
devamını gör...
ülkemizde kapaklarında hep tembelliği çağrıştıran figürler kullanılmış olan kitap. marksizmin temel kitaplarından biri sayılır ve özünde işçilerin çalışma saatlerinin insani hale getirilerek, kendilerine de zaman ayırmaları gerekliliği esas alınır. kaplumbağadan tembel hayvana kadar ne kadar alakasız figür varsa kapaklarında kullanmıştır güzide yayınevlerimiz.
devamını gör...
hakkında şu şekilde bir mit dolaşan kitaptır:
paul lafargue, marx'ın kızına aşık olur ve evlenmek ister. fakat marx, bu adamı uzun bir süre, ekonomik durumundan ve işsizliğinden dolayı sorguya çeker. bunun üzerine lafargue da, tembellik hakkı'nı yazar.
okuması da en az hakkındaki mit kadar ilgi çekicidir.
devamını gör...
paul lafargue, deneme türünde yazdığı bu eserle göz önünde duranı rahatsız eder bir biçimde bize aktarıyor. kapital düzene getirdiği net karşıtlığı bir anlamda 'tembellik' alegorisi ile bezeyerek okuyucuya ulaştıyor.

(bkz: ithaki yayınları)'nın 2017 yılı basımlı (bkz: s.ipek ortaer montarini)'nin çevirisiyle yayınlanan esrin son kısmında (bkz: lenin)'in lafargue çiftinin cenazesinde yaptığı konuşma yer almaktadır.


dönemimize, çalışma çağı deniyor; oysa acı, sefalet ve bozulma çağı
devamını gör...
aşırı çalışmanın insani eylemi düşünceyi öldürdüğünü düşüncenin düşünme eyleminin de ölünce insanın bir hiç olduğunu anlatan her şeyin aşırısının fazla olduğunu kanıtlayan kapitalizmin panzehiri el kitabı.
devamını gör...
bu kitabın kapı yayınları versiyonunu okudum, bu yayınevinden memnun kalmadım, başka bir kitapta da tatmin etmemişti beni. yayınevinden kaynaklı eksik/yanlış okuduğum yerler olabilir.

çalışmanın kutsanması adlı ikinci bölümde bahsedilen çoğu şeye hak veriyorum. o dönemde insanların, çocuklar da dahil olmak üzere, 12-14 saat mesai yapması kabul edilemez gerçekten. insanda hem fiziksel hem de zihinsel sağlık bırakmayacak bir durum. proletaryayı acımasızca, dalga geçen bir dille eleştirmesi de hoşuma gitti. sistemden en çok zararı gören kişilerin kendilerini mahveden bu "çalışma" şeklini bir hak, bir lütuf olarak görmesi çok üzücü.

gel gelelim komünizm hiçbir zaman gerçekleşemeyecek ütopik fikirlerden ibaret maalesef. *
devamını gör...
kapitalizmin tembelliğe izin vermediği ve insanın ölene kadar/ emekli olup artık kapitalizme hizmet edemeyecek kadar bitap düştüğü zamana kadar çalışmak zorunda olduğu bir dünyada yaşıyoruz.

sistem durup dinlenmeye ve parasız yaşamana izin vermiyor zirâ hayatta kalmak için mecbur olduğumuz her şeyin bir bedeli var.

fransız yazar/ düşünür paul lafargue tarafından yazılmış eser tembelliğin bir hak olduğunu savunmuştur.
çalışarak/ üreterek ve kaçınılmaz şekilde tüketerek sistemin bir parçası ve yardakçısı konumundayız ama maalesef bundan kaçış da yok gibi duruyor. çünkü yaşamak için çalışmak/ üretmek ve tüketmek zorundayız.


"tüm bireysel ve toplumsal sefaletler proletaryanın çalışma tutkusundan doğdu."

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"tembellik hakkı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim