dünya klasikleri / roman / edebiyat
9.7 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

fyodor dostoyevski'nin romanı. st. petersburg'ta geçmektedir. ana karakter rodion romanoviç raskolnikov'un zihnindeki fırtınaları ve o yıllardaki petersburg'u anlatır bize ünlü yazar.
devamını gör...
sokağa çık, 10 kişiye "bir dünya klasiği söyler misiniz?" diye sor, en az 5 kişiden alınacak cevap budur. her cümlesinde yazarın zekasına hayran bırakması bir yana, insan psikolojisinin bu kadar iyi anlatıldığı nadide ederlerdendir kendisi.
devamını gör...
çoğu kişinin yedinci sınıfta okuduğu kitapdır. neden mi bilinmez. okuyanlar ya unutmuştur ya da yarım bırakmıştır. nerede sıkıldın ki diyorum. "cinayetten sonrası baydı" diyorlar. bir iki kişi değil ha, çok var böyleleri.
sonuna kadar okumuş ve bütün ayrıntıları hatırlayanlara selam olsun. gelin de raskolnikov muhabbeti yapalım.
devamını gör...

en eskilerden başlayıp, likurg, solon, muhammed, napolyon ve sonrakilerle sürüp giden insanlığın tüm kurucularının, yasa koyucularının, başka hiçbir nedenle değilse bile, yalnızca yeni yasalar koydukları, böylece de toplumun kutsal saydığı, babadan kalma eski yasaları çiğnedikleri için, ayrımsız hepsi birer suçluydular. doğaldır ki, bunların hepsi amaçlarına yardımı olacağına inandıkları anda kan dökmede (hatta bazen eski yasalara bağlılık duymaktan başka hiçbir suçu olmayan, tümüyle suçsuz insanların kanını dökmede) duraksamamışlardır. hatta çok ilginçtir: bu iyiliksever, bu kurucu, yasa koyucu insanların çoğu büyük birer kan dökücüdür.

adalet duygularıyla davranışını meşrulaştırarak suç işleyen raskolnikov'un başından geçenleri anlatan dostoyevski romanı.

birçokları gibi ilkokulda okudum. büyük kayıp... siz siz olun, klasiklerin kısaltılmış versiyonlarını okumayın, okutturmayın. edebi olarak sizi besliyor olsa da, birçok detayı ve anlatımı kaçırıyorsunuz; yani klasiği klasik yapan edebiyat unsurlarını.
devamını gör...
öyle kitaplar vardır ki, muhakkak okunması gereken fakat doğru zamanı bekleyen. bunun yaşla da pek alakası yoktur bazen, hissetmeniz gerekir o vakti. bu roman da tam olarak öyle bir roman. uygun zamanı siz seçmelisiniz, doğru olan vakti... bu kitap benim dostoyevski ile tanışma kitabımdır. evet sağlam bir başlangıç yaptığımın farkındayım fakat asla pişman değilim.

raskolnik: 17.yüzyıl rusya'sında yapılan dini reformları/ düzeltmeleri kabul etmeyenlere verilen addır. kitabın ana karakteri raskolnikov, suç ve ceza arasında sıkışıp kalmış, devlet dairelerini, sistemi, insanları ve onların sorgusuz sualsiz bir yaşam sürmelerini eleştiren, bunu bir türlü kabul etmeyen çok zeki ve sivri dilli bir üniversite öğrencisidir. o, kendisini bile eleştirir, hem de fazlasıyla. ah onun o bitmek bilmeyen sorguları, eleştiri ve düşünceleri... bir tek raskolnikov'u etkiler tüm bunlar, hatta ona insan baltalatır. bu cinayetten sonra, dostoyevski'nin bir suçlunun psikolojik tahlilini ne kadar başarılı bir şekilde aktardığına şahitlik ederiz. bir suçluyla empati kurarız hatta kendimizi tam olarak onun yerine koyarız.

romandaki her karakterin tahlili kesinlikle kusursuz yapılmış. bununla ilgili bir rivayet vardır hatta: suç ve ceza yayınladıktan sonra, petersburg savcısı yazar hakkında dava açar. gerekçesi ise şöyledir: ''bir caninin ruhsal durumunu bu kadar gerçekçi ve ayrıntılı anlatan bir kişinin geçmişinde kesinlikle bir cinayet saklıdır. ''

raskolnikov dışında kitabın başka önemli simgesi de sonya'dır. ondan bahsetmemek haksızlık olurdu. ah sonya, sonya sırf sevdikleri mutlu olsun diye kendi mutluluğundan vaz geçebilecek kadar cesaretli biriydi. zayıf biri gibi tasvir edilmişti belki fakat o güçlüydü. kurtuluşa ve güzel günlerin geleceğine inanıyordu.

sonya: bilge, bilgelik demektir. bu bilge kız raskolnikov'a ışık olacaktır. ''garip ve zavallı insan! yedi büyük günahtan birini işledin. yedi büyük erdemden birini yitirdin!'' sözleri, sadece okumakla bile kulaklarımda yankılanmıştır.

sizi tanımak büyük bir keyifti raskolnikov ve sonya!

kaynak: 1
2
devamını gör...
parasız olduğum bir dönemde 1 haftada okuduğum kitap. acaba bu parasızlık beni de katil yapar mı diye kendimden korkmuştum. öyle güzel içine çeken bir kurgu.
devamını gör...
konuya direkt dalıyorum. raskolnikov’un öldürdüğü tefeci kadın, bir insan değil bir pisliktir mesela ona göre. bunu toplum üzerinden anlatırsak, dışarıdaki iğrenç kişiliklerin birer sembolüdür o kadın. tefeci kadını tanımadan onu ilk gördüğü anda tiksinti duyan ana karakterdeki bu duygu, bizler için de çok önemli; çünkü içinde bulunduğu topluma karşı da bu şekildedir. temelindeki asıl önemli çelişkiyse, raskolnikov’un düşüncesiyle gidersek; suç işleyerek toplumu iyiye götürme istemi kalıyor geriye. başka çaresi yok çünkü bunun; oysa yasalar bizi korumak niyetiyle hareket edip, bizi kötülüklere de maruz bırakan en kurnaz yöntem.
devamını gör...
raskolnikov'un ince ruhundan ötürü buhranlardan buhranlara sürüklendiği dostoyevski kitabı. halbuki aptal biri olsa cinayetten yırtabilirdi.

üstad dostoyevski karakterleri o kadar incelikle işlemiş ki karakterlerin hepsinin yerine kendinizi koyup, empati yapabiliyorsunuz.

hayran olmamak elde değil.
devamını gör...
adam bunları yaşamış da yazmış dedirten manyak kurgulu, dünya edebiyatının olmazsa olmazı fyodor mihayloviç dostyoveski'nin yazdığı, budala (kitap) ) ve karamazov kardeşler gibi iki efsane kitabın yanına konabilecek güzide roman.
devamını gör...
ilk olarak ortaokulda betimlemeleriyle aklıma kazanan bir eserdi. yakın zamanda tekrar okuyunca betimlemeler dışında ne kadar çok düşünce barındırdığını farkettim. her karakteri o kadar kendine has o kadar farklı ve özel ki. hepsinden başka başka şey öğreniyorsun en sevmediğim karakter bile öyle bir şey yapıyor ki bu açıdan baktığında her şey ne kadar da farklı diyorsun. ilerleyen zamanda tekrar okumak istediğim bir kitap çünkü hayatın her döneminde insana çok farklı bir şey katacağına inanıyorum. bu eserle geç kalmadan beni tanıştırdığı için türkçe öğretmenime cok büyük bir teşekkür borçluyum sanırım.
devamını gör...
içindeki rüya sahnelerinin çok iyi olduğu romandır. marmeladov'un karısı en sevdiğim karakterdir bu romanda, ayrıca sanılanın aksine raskolnikov

cinayeti işlemiş olmaktan pişman olmasada (sonya'yla konuşmasında kendisi öyle diyordu) doğru şey olduğunu farkettiği için teslim olmuştur.
biraz melodramatik bir kitap olduğunu söylemeden geçemeyeceğim ama (dostoyevski^'nin çoğu romanı gibi).
devamını gör...
sonuna değil de başkarakterin yazgısına üzüldüğümüz bir kitap. üstelik bu hergele, romanoviç raskolnikov, baltayla işlediği cinayet, hırsızlığı ve tabii sonunda sürgün cezası.. dostoyevski'nin, bir caniye acıdığımızı ve daha önemlisi bizim de içten içe suça ya da suçluyla aynı psikoloji içinde dahil ettiği enfes romanıdır.
devamını gör...
2 günde bitirdiğim şaheser. 4 farklı yayınından çevirisini okumuştum. hala raskolnikov şuanda ne yapıyor, sofyayla çocukları oldu mu, tanrıya olan inancı devam ediyor mu merak ediyorum.
devamını gör...
fyodor mihailoviç dostoyevski'nin 1866 yılında yayımlanan şaheseri. romanın kahramanı raskolnikov, kendisini napolyon ile kıyaslar ve şu soruyu sorar; “niçin bir kenti kuşatıp halkını topa tutmak daha saygın bir biçim sayılıyor, işte bunu bir türlü anlayamıyorum.” aradan geçen 150 yıldır bu sorunun cevabı bulunamamış olacak ki; şehirlerin bombalanması basit birer “balistik sorun” olarak kalırken, bu duruma karşı yükselen tepkiler, anayasal düzene karşı işlenen suç muamelesi görebiliyor. kitaplığımın her daim baş köşesinde kalacak bir kitap.
devamını gör...
dostoyevski'nin 'bu size ilk ve son kıyağım' diye söylenerek finalini yaptığını düşündüğüm muhteşem bir psikoloji kitabı. dosto, öne çıkan hiçbir romanında aşıkları kavuşturmak gibi bir zahmete girmiyordu. romanların sonunda hep , bu da mı gol değil, dedik. baş karakterlerimiz ya platonik aşka düştü ya da aldatanlar , iki yüzlüler , sinsiler , yılanlar bize bir hanımefendi edasıyla anlatıldı ve biz de romanların sonuna dek, belki mutlu son olur, düşüncesiyle bunları okuduk. ama olmadı. olsun , sonya hepsine bedel.
devamını gör...
bazı insanlar roman okumanın boş bir uğraş olduğunu düşünür ve bir bakıma haklıdırlar.
suç ve ceza üç beş nota etrafında dönen mozart parçaları gibidir.
mozart’ı ayıran şey hiç kimsenin bulamayacağı notalara basması değil; birkaç notanın farklı şekillerde akla gelmeyecek şekilde tasvir edilmesidir.
birkaç notayı tek başına çalmak bir şey ifade etmezken bir bütünün parçası içinde açığa çıkınca bir başyapıta dönüşür.
suç ve ceza da işte böyledir.
en büyük suç, suçu işleme hakkını kendinde görmektir.
işte suç ve ceza bundan ibarettir.
bu cümleyi bir felsefe kitabında veya duvara spreyle boyanmış bir şekilde görseniz birkaç gün aklınızda kalırdı ve unuturdunuz.
ama suç ve ceza gibi bir romanda mozart gibi işlerseniz,
işte o zaman ölümsüz olursunuz...
devamını gör...
amanın dostoyevski. lisenin son yıllarında çok değerli reşit akay hocamın okuyun çocuklar diye başlayıp uzunca bir nutuk çekmesinden sonra başladığım ve okumaktan nefret ettiğim dönemlerde büyük keyif aldığım kitap. o zamanlar annemin ricası üzerine yine çok değerli bir öğretmen olan hanımefendi 2 ciltli çok eski basım kitaplarını ödünç vermişti bana. herhalde kitabın o eski yapraklarının vs. büyüsünün de etkisi vardı (: 1866 yılında yazılan bu eser beni teee 2016'da yeniden kitaplara bağladı.
devamını gör...
an itibariyle bitti...aslında söylenecek çok şey var ama nereden başlayacağımı bilemiyorum. özet geçecek olursak sayfalarında kaybolduğum rüyalarım da bile benimle olan raskolnikov ömür boyu unutamayacağım bir karakter oldu. son satırlar keşke bitmese biraz daha uzasa diye diye okudum. sonunda her şey netleşti ama devam etse eminim yine büyük bir keyifle okunurdu. okuduğum süre zarfında sürekli nasıl daha önce başlamadım beğğğnnn dedim durdum. harika bir yazar harika bir kitap ömür boyu sizinle olacak dostlar istiyorsanız muhakkak okuyunuz.
devamını gör...
genelde okuduğum kitapların ya yazarlarını unuturum ya da kahramanlarını ama 12 sene geçmiş olmasına rağmen raskolnikovu unutmadım. müthiş bir betimlemeyle yazılmış harika bir kitap hala okumayanlar muhakkak okumalı.
devamını gör...
kitabı okurken yaşadığımı hissettim. raskolnikov benim için çok özel bir karakter oldu ve onu unutacağımı sanmıyorum. unutmak da istemem doğrusu. kesinlikle herkesin okuması gereken bir eser
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"suç ve ceza" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim