hak edene sonuna kadar destek.
devamını gör...
az önce başıma gelen olay.
devamını gör...
devletlerin kendi varlık nedenlerine tehdit olarak gördükleri şeyi halkın görmesini, işitmesini, öğrenmesini engellemesidir.
teddy katz adlı bir master öğrencisi 1967'de, israil'in, 1948'de kuruluşundan bir hafta sonra tantura adlı bir filiistin köyünde yaptığı katliamı, katlettiği insanların cenazelerinin de, bugün bir tatil köyü olan mekanın halen otopark olarak kullanılan yerine gömüldüğünü yazmış master tezi olarak.
tez jüriden 97/100 almış ve israil radyosunda yayınlanmış. olması gereken ne? otoparkı kazıp insan kemiklerini bulmak değil mi? öyle mi yapmış ortadoğu'daki "tek demokrasi"? öyle bir sansür uygulamışlar ki, teddy katz ülkenin en itibarsız kişisi oluvermiş. fikret başkaya ve ismaiil beşikçi kadar yürek sahibi olmadığı için üç kez kalp krizi geçirmiş biri olarak yaşıyor adam.
gerçekte tüm dünya bunu yapar ama türkiye bir başka yapar. türk devletinin osmanlıdan beri gelen mottosu: " matbuat kanun dairesinde serbesttir" şeklindedir. bizim gencolar da televizyonda alkol şişesinin buzlanmasının sansür olduğunu sanıyorlar.
devamını gör...
münevver batı tarafından rusya ve filistin konularında başarıyla uygulamaktadır. dostoyevski dersini kaldırandan, gazze'ye destek mesajı attı diye futbolcu kovana kadar ne ararsan var. *
devamını gör...
hayatımızın her alanında olan baskı. devletlerden tutun, kıytırık bir mekanda bile vardır.

kimse istemiyor ama bu baskı hayatımızda olmak zorunda. aksi takdirde işin içinden çıkamayız. özgürlüğün fazlası insanı deli eder, bunu gelişen ve değişen yönetim sistemlerinde de görmek mümkün. gerçi yönetim şekilleri gelişir dedim ama hikaye, önceden bu yana hep aynıydı. hani öyle yüzde yüz bir değişiklik olmadı.

mesela devletler, baskısız bir şekilde otorite sağlayamazlar. bunun en iyi örneği, devletin baskı aygıtları ve ideolojik aygıtları. baskı aygıtları; asker, polis vs, ideolojik aygıtları ise; din, hukuk, okullar, siyasal sistemler. bunlar görünmeyen sansürledir. sansür sadece basından ibaret değildir. bu sistemler önceden bu yana kullanıldı ve kullanılacak.

dünyanın her yerinde hemen hemen aynı sansürler vardır. ama bunu ülkelere endekslediğimiz zaman bizim konuşma hakkımız doğar. örneğin türkiye, birçok özgürlüğün hiçe sayıldığı bir ülkedir. gerek basına müdahale, gerek resmi kurumlara müdahale; bizim ülkemizde hat safhada. dediğim gibi basın açısından bakmamak gerekiyor, bildiğimiz üzere basın 4. güçtür. basını karşısına alan ölür, yanına alan yaşar.

gelir eşitsizliği veya alt tabakanın daha fakir olup, üst tabakanın daha zengin olması da sansür ile alakalı. sendikalar mesela, hemen hemen hepsi sarı sendika oldu. yani işçi kesim yok sayılıyor veya sesi çok çıkanı susturuyorlar. hepimiz bildiği durumlar işte.

dediğim gibi sansürün imkanlar dahilinde hayatımızda olması şart. mesela 28. madde ne diyor; "basın hürdür, sansür edilemez. basımevi kurmak izin alma ve mali teminat yatırma şartına bağlanamaz.". basın hür ama sansür edilemez der ve ekler; "devlet, basın ve haber alma hürriyetlerini sağlayacak tedbirleri alır. basın hürriyetinin sınırlanmasında, anayasanın 26 ve 27 nci maddeleri hükümleri uygulanır. devletin iç ve dış güvenliğini, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü tehdit eden veya suç işlemeye ya da ayaklanma veya isyana teşvik eder nitelikte olan veya devlete ait gizli bilgilere ilişkin bulunan her türlü haber veya yazıyı, yazanlar veya bastıranlar veya aynı amaçla, basanlar, başkasına verenler, bu suçlara ait kanun hükümleri uyarınca sorumlu olurlar. tedbir yolu ile dağıtım hakim kararıyle; gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle önlenebilir. dağıtımı önleyen yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir. yetkili hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, dağıtımı önleme kararı hükümsüz sayılır. yargılama görevinin amacına uygun olarak yerine getirilmesi için, kanunla belirtilecek sınırlar içinde, hakim tarafından verilen kararlar saklı kalmak üzere, olaylar hakkında yayım yasağı konamaz. süreli veya süresiz yayınlar, kanunun gösterdiği suçların soruşturma veya kovuşturmasına geçilmiş olması hallerinde hakim kararıyla; devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünün, milli güvenliğin, kamu düzeninin, genel ahlakın korunması ve suçların önlenmesi bakımından gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunun açıkça yetkili kıldığı merciin emriyle toplatılabilir. toplatma kararı veren yetkili merci, bu kararını en geç yirmidört saat içinde yetkili hakime bildirir; hakim bu kararı en geç kırksekiz saat içinde onaylamazsa, toplatma kararı hükümsüz sayılır. süreli veya süresiz yayınların suç soruşturma veya kovuşturması sebebiyle zapt ve müsaderesinde genel hükümler uygulanır. türkiye'de yayımlanan süreli yayınlar, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, cumhuriyetin temel ilkelerine, milli güvenliğe ve genel ahlaka aykırı yayımlardan mahkum olma halinde, mahkeme kararıyla geçici olarak kapatılabilir. kapatılan süreli yayının açıkça devamı niteliğini taşıyan her türlü yayın yasaktır; bunlar hakim kararıyla toplatılır."

görüldüğü üzere sansür sözde yok. bu kurallar aslında güzel ve iyi hazırlanmış. ama işte ülkemizde uygulanmıyor, sadece bizim ülkemizde değil birçok ülkede durum bu şekilde. ama basın konusunda ve birçok konuda, en çok birebir sansür yapan ülke türkiye ve rusya. birebir sansür dediğim, gazetecilerin direkt cezaevine gönderilmesi vs.

en basitinden sözlüğe bakın mesela. moderatörler birer eşik bekçisi'dir. yani sansürcü. sürekli sana buranın bir kuralı olduğunu ve o kurallara tabii olman gerektiği yönünde seni uyarırlar. ama moderatörler olmasa herkes birbiriyle asarımlı, keserimli olur. tabii sözlükte yazar olursa. yazan olursa büyük ihtimalle onlarda birilerinin arkasından gidiyordur, derebeylik gibi. daha faşist bir yönetim yani. alın size güzel bir örnek işte.

ben burada sansürü savunmadım ama hayatımızda da olması şart. aksi takdirde ortalık arapsaçına döner. bakın ben türkiye'ye göre konuşmuyorum, genel konuştum. türkiye hakkında söyleyeceklerimi söyledim zaten.
devamını gör...
kısıtlamanın her türlüsü özgürlüğümüze bir darbedir. sansür de bunlardan biridir.
devamını gör...
bir şeyleri sans*rlemektir.
ifade ve iletişim özgürlüğünü bastırmek, ket vurmak, gözdağı vermek ve hapse atmak tehdidi ile meydana gelen kontrol altına alma halidir.

devlet tarafından medya yoluyla yaptırılır. doğru söyleyen kişinin mikrofonu kısılır, tek telefonla işine son verilir. sansür budur. korkan kişinin başkalarını da korkutmak istemesidir.

bunun daha kötüsü ise otosansürdür.
kişinin söyleyeceği sözü kesip biçmesidir.
mesela show tv tarık akan'ın bir filmde rakı bardağını bile sansürlemiştir.
ama silah ve mafya dizilerindeki tek silah sansürlenmez. silahtan etkilenmeyen çocuğun ahlakı rakıdan bozulacaktır...(!)
devamını gör...
(bkz: kahrolsun istibdat yaşasın hürriyet)
devamını gör...
san bölgesine aracı sürmek durumu. birleşik yazılmış sadece.
devamını gör...
ustteki yazar guzel acıklamıs (şaka şaka o muhafazakarlıga tek cepheden, islam cephesinden bakıyor oysa muhafazakarlık olan seyi muhafaza etmek manasına gelir)

sansüre gelirsek tam olarak gerekli olan bir seydir.

bakın porno dediğiniz şey aslında tam olarak 2 insanın birbiriyle cinsel seks yapması demek değildir her şeyin aşırısı porno kategorisine girer.

bir filmde esrarı övmek, alkolü övmek dert keder anlarında bunların tüketildğini göstermek alenen pornodur ve bu porno sansürü sosyal medyaya da gelmelidir.

ayrıca cinsel seksli porno izlemek nasıl beynin ön lobundaki ahlak kısmını erozyona uğratıyorsa alkol uyuşturucu gibi şeylerde beyine karaciğere ve vücuda zarar verir tabi aramızda bazıları alkol uyuşturucu almasa da kafa hep bi dünya, beyin hücreleri ölmüş bicimde duyar kasabilir neyse konumuza donersek saglıga zararlı seylerin bu yüzden sansürlenmesi gerekmektedir ki coluk combalak aptal kutusu denen şeyden örnek almasın
devamını gör...
canım kardeşim adlı yeşilçam filmindeki masadaki rakı bardaklarının üzerini buzlamaktır sansür.

muhafazakârlık arttıkça sansür de artıyor.
devamını gör...
normal sözlük yönetimi tarafından sözlüğe fazlasıyla uygulanan hede.
devamını gör...
bazi basliklara girilen entrylerin, akista gozukmemesidir.
devamını gör...
korkakların yaptığıdır.
devamını gör...
türkiye'de kakası çıkartılan olay.

az evvel bir yemek programı izliyordum. eleman etin marinasyonu için şarap kullanıyordu. şarabın çevirisini "biraz bundan" olarak yaptı kanal. ahahah. tekel bayiine gideyim de biraz bundan alayım.
devamını gör...
zamdan sonra akla akp'yi getiren ikinci kelimedir.
devamını gör...
günümüz tv kanallarında en saçma yerlerde uygulanan, gazetelerinde ve dergilerinde doğruyu yazan gazete ve dergilere baskı ile uygulanan ve hayatın içinde de bazı kanallar aracılığıyla doğru kullanıldığı kanıtlanmış kısıtlama sistemi.
devamını gör...
normal sözlük'te bol olandır.
devamını gör...
insana yapmak istemediklerini yaptırabilendir.

(bkz: meta sözlük)
devamını gör...
bugün yine güzide ülkemde olandır. sel bölgesine basın mensupları alınmamakta.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"sansür" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim