her zamanki yaptığım rutin işlerimi tamamlayıp dönüşe geçtiğim ve önünden geçtiğim manavın tabelasındaki bir ayrıntıya gözümün ilişmesi sonucu bir anda tabelaya dikkat kesildim. manavın tabelasında ıvan milinski'nin yeri yazıyordu. düşündüm, taşındım ve kendi kendime bu ivan milinski yoksa şu bizim ivan milinski mi? diye mırıldanmaya başladım. aslında önceden de aşina olduğum işyeri sahibinin karşısına geçip kulağına fısıldar şekilde:
merhabalar, siz kafa sözlük'te yazan ivan milinski bey siz misiniz? diye sordum ve aldığım cevap teyit edilince büyük bir heyecanla :
aynı sözlükte yazan örnek vatandaş bey var, işte o benim dedim. tanışma ve kaynaşma faslına geçemeden rüya bitiverdi.

yazar görüşü: şimdi merak edip yazarın eşkalini isteyenler olacaktır. rüyamda gördüğüm ıvanmilinski bey alnı hafiften açık, saçları kahverengi ve geriye taranmış, normal tıraşlı, tıknaz boylu, hafiften göbekli klasik tarzda bir vatandaştı. bu tarif hayalinizdeki ıvanmilinski ile örtüşüyor mu bilemem?
devamını gör...
bu gece başıma gelen olay. kendisi böyle güzel değilde herkes gibi normal bir tipe sahipti, . hep şekilli şüküllü yazmıştı. hiçbir şey anlaşılmıyordu yazdıklarından. arada eski tipinde yazıp sozlugun iyice bozduğunu yazıyordu ve bunu yapması çok çirkindi. sakin öyle bir şey yapmayın.
devamını gör...
henüz başıma gelmemiş olan olay.
devamını gör...
ancak rüyada olacak işlerdir zaten tabi sosyal medya programları üzerinden birbiriniz için soyunmuyorsanız.
tamam ya pandemi var anlarım rahat olun.
devamını gör...
işte arkadaşlar yatmadan önce ağır şeyler yerseniz böyle şeyler görürsünüz. 22:00'dan sonra bir şey yememekte fayda var.
devamını gör...
delice.

dikkat edin ben girmeyeyim, mazallah işler karışır. sısısıs
devamını gör...
3 vakte kadar kimi gördüyseniz ondan nude alacağınıza delalet eder.*
devamını gör...
gün içinde sık sık sözlüğe girmenin, sözlükte fazla zaman geçirmenin getirisidir. ya da cilvesi..

sabaha karşı rüyamda kendilerinden kankacılar diye bahsedilen yazarları gördüm... içlerinde bir tanesi çok güzeldi. nickini vermeyeceğim... neyse ben kızı bir anda bunların arasından kapıp kaçırmak istiyorum...
hırsız maymunlar vardır hani bilirsiniz... bisikleti bile kucaklayıp kaçırırlar, çok kuvvetli oluyorlar. aynı öyle işte. enerjiyle dolmuşum... kızı sırtladığım gibi depara kalktım.. hoşuma gitmiş işte.. velhasılı arkamdan bir tane kanka öyle fena koşuyor ki koşarken de topuklusunun topukları kırılıyor. ama bana mısın demiyor, tam bir canavar! sonra ayakkabılarını çıkarıp yalın ayak koşmaya başlıyor arkamdan.
geberteceğim ulan seni! dur lan! diyor.. bir de ağır küfürler... bırak ulan kızı, keserim seni! diye tehditler savuruyor...
neyse çok geçmeden ben tıkanıyorum. kaçırmak istediğim kızı sırtımdan atıyorum. bu arada nefesim tükenmiş. ve elim ayağım titriyor, gözüme perde filan iniyor. sanırım tansiyonum düşüyor.
bir kaldırımın başında oturuyorum. arkadan koşan kişi bilin kim?
(bkz: black rose immortal) hiçbir şey söylemeden kafama diz tekme girişiyor. sonra benim ağzım burnum kanıyor.. ama ne fena bir haldeyim. anlatsam anlamazsınız. gözlerim karardığı için net de göremiyorum.
eli de öyle ağır ki.. beni evire çevire dövüyor... hiçbir şey yapamıyorum. çok zordayım... bu immortal'da da allah korkusu yok. vuruyor da vuruyor. acınacak bir haldeyim.
en sonunda beğenip kaçırmak istediğim o güzel kız araya giriyor. ''bırak, yeter!'' ''öldüreceksin!'' diyor.
görmüyor musun ne kadar savunmasız, bitkin diyor.. o sırada benim gözlerime inen perde yavaş yavaş kalkıyor. daha net görmeye başlıyorum...
tabi black rose immortal beni tabana kuvvet kovalarken ve döverken bayağı yoruluyor. üstü başı, saçı makyajı dağılmış bir hali var. öfkeli hali gidiyor yerine merhametli bir insan geliyor...

kolumdan tutup kalk lan diyor, dur şöyle dur! diyor.. neyse o esnada diğer kankalar da geliyor. hepsi çantalarından peçete, pamuk, yara bandı, kolonya gibi ürünler çıkarıyorlar. bir tanesinin çantasında fazlasıyla ilk yardım malzemeleri bulunuyordu.
bana bayağı bir pansuman filan yaptılar, üstümü başımı düzelttiler...
nasihat verdiler. sonra da gittiler. sabah saat dokuz gibiydi ben hıçkıra hıçkıra ağlayarak uyandım. çünkü canım çok acıyordu. rüya mı gerçek mi hala daha anlayamamıştım. hemen aynaya koştum.. çok şükür ağzım burnum yerindeydi..
çok tuhaftı. çok gerçek gibiydi. kahvaltıdan önce şükür namazı kıldım.
devamını gör...
ben rüyamda chocolatewithmilk'i gördüm. yks'den müthiş sonuçlar çıkarıyordu. umarım gerçek olur.
devamını gör...
okumadım ama emek için artıladım.
devamını gör...
birinci rüyayı geçen sene görmüş ve yazmıştım, kaçıranlar ve okuyamayanlar için tekrar yazayım.

her zamanki yaptığım rutin işlerimi tamamlayıp dönüşe geçtiğim ve önünden geçtiğim manavın tabelasındaki bir ayrıntıya gözümün ilişmesi sonucu bir anda tabelaya dikkat kesildim. manavın tabelasında ivan milinski'nin yeri yazıyordu. düşündüm, taşındım ve kendi kendime bu ivan milinski yoksa şu bizim ivan milinski mi? diye mırıldanmaya başladım. aslında önceden de aşina olduğum işyeri sahibinin karşısına geçip kulağına fısıldar şekilde:

"merhabalar, kafa sözlük'te yazan ivan milinski bey siz misiniz? "diye sordum ve aldığım cevap teyit edilince büyük bir heyecanla :

" aynı sözlükte yazan örnek vatandaş bey de benim " dedim. tanışma ve kaynaşma faslına geçemeden rüya bitiverdi.

dipnot : şimdi merak edip yazarın eşkalini isteyenler olacaktır. rüyamda gördüğüm ivanmilinski bey alnı hafiften açık, saçları kahverengi ve geriye taranmış, normal tıraşlı, tıknaz boylu, hafiften göbekli klasik tarzda bir vatandaştı. bu tarif hayalinizdeki ıvanmilinski ile örtüşüyor mu bilemem?



ikinci rüyamı da yakın zaman gördüm. gördüğüm yazar da akışta rumuzunu sürekli görmekten olacak, meja hanımdı.

bu meja hanım, yanında iki kadınla dolaşıyor. kadınlardan biri annesi diğeri de kız kardeşi oluyordu büyük olasılık. ben meja hanımı görüyor ve tanıyorum. üçü, bir binanın basamaklarından iniyorlar. ben de basamaktan yukarı çıkıyor ve karşılaşıyorum. yalnız, meja hanım'ın yüzü sola çevrili. bana bakmadığından yüzünü net göremiyorum. meğer meja hanım, normal hayatında erkeklerden nefret edermiş ve bu yüzden erkekle karşılaşınca yüzünü mutlaka çevirirmiş.
devamını gör...
aşık olmuşsunuz. geçmiş olsun.
devamını gör...
oluyormuş. ben bir keresinde meja'yı görmüştüm.(bkz: swh)
devamını gör...
rüyaları fantastik olan yazarlar için geçerli olabilir.
devamını gör...
ara ara konuştuğumuz bir yazar vardı. sonra bir gün rüyama girdi. rüyamda bir düğün felan vardı. bende ertesi günü "heyy yaşıyor musun? seni düğünde gördüm felan diye rüyayı anlatmıştım" düğün, kendi düğünüymüs lsjdksksskk
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"rüyada sözlük yazarını görmek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim