dilimizde ingilizce'den çevirmeye ihtiyaç duymadan kullanmakta olduğumuz sözcük. longman sözlüğüne göre ingilizce tanımı ''a radio programme that can be downloaded from the ınternet'' yani türkçe'ye çevirecek olursak en basit ifadesiyle ''internet üzerinden indirilebilen radyo programı''. tabii günümüzde uygulamalar üzerinden bu yayınları cihazlarımıza indirip çevrimdışı dinleme imkanımızın yanısıra çevrimiçi olarak da dinleyebiliyoruz.

benim podcast ile ilk tanışmam lise döneminde 3.nesil ipod touch sayesinde olmuştu. ana ekrandaki silinmesi pek mümkün olmayan ve apple podcasts ismiyle bulunan uygulamanın işlevinden haberdar değildim. girdiğimde de pek türkçe içerik olmaması nedeniyle ilgimi çekmiyordu açıkçası. zamanla türkçe içeriklere denk gelmeye başlamamla birlikte ilgim de arttı. şuanda gündelik yaşantımda fazlasıyla yer işgal ettiğini söyleyebilirim. uzun yolculuklarda, toplu taşımada, yürüyüşlerde, yalnız başıma fiziksel olarak çalışmam gereken durumlarda vs. bana sürekli eşlik ediyor. bilgi birikimime de oldukça katkı sağlıyor.

son yıllarda spotify'ın da sektöre girmesiyle ve bu alana agresif bir şekilde yatırım yapmasıyla (geçtiğimiz ay 235 milyon dolara megaphone şirketini satın alması gibi) dünya genelinde olduğu gibi türkiye'de de podcast kültürü giderek yaygın bir hale geliyor. tabii bu da çok yüksek kalitede işleri beraberinde getiriyor.

geçtiğimiz ağustos ayında yayınlanan bir rapora göre 2020 yılında 11 milyar dolar piyasa değerine ulaşan podcast sektörünün 2027 yılında 60 milyar dolarlık bir hasılata ulaşması öngörülüyor. sektördeki güçlü isimler ise amazon, apple, spotify olarak sayılabilir. ben şahsen pek çok podcast uygulamasını denemiş biri olarak arayüzünün sadeliği ve de dinleme istatistiklerimi kolayca takip edebilmemi sağlaması gibi nedenlerle pocketcast uygulamasını kullanıyorum. şimdiye kadar arayıp da bulamadığım bir podcast'e bu uygulamada denk gelmedim. apple podcasts uygulaması biraz karmaşık geliyor ve spotify da sanki sadece müzik dinlemem için varlığını sürdüren bir uygulamaymış gibi hissettiriyor.

not: yakın zamanda bu tanımı düzenleyerek dinlediğim türkçe podcast yayınlarının bir listesini de buraya iliştireceğim.
devamını gör...
(bkz: luke's english podcast)
devamını gör...
belirli bir vakitte radyo v.b. yayın organlarında yapılan yayınların kayıt edilerek daha sonra isteyenlerin dinleyebilmelerini sağlayan arşiv.
devamını gör...
yakın zamanda yapmaya kalkışacağım şeylerden bir tanesi.
sanat tarihi dedikoduları, antik çağ ve orta çağ gizemleri, tabloları yorumlamalar, filmlerdeki mitoloji ayrıntıları gibi oluşumları ele alacağım.

kimse dinlemese de ben açar açar dinlerim kendimi lksdmflkmsdf
devamını gör...
radyoculuk bitti denilen zamanda bomba gibi patlamış ve gün içindeki seyahat etmek gibi ölü boşlukları her alanda kaliteli içerikler dinleyerek doldurabileceğiniz kayıtlardır.
devamını gör...
üniversitede ingilizcemi geliştirmek için dinlemeye başlamıştım. şu an spotify kullanmamın en büyük sebebi. en çok takip ettiklerim: wtf with marc maron, ın the dark.
devamını gör...
nilay örnek soruyor.nasıl olunur? tavsiye ettiğim bir podcasttir.
devamını gör...
spotify uygulamasında müzik yerine podcast dinliyorum. bazı podcast çalışmaları oldukça iyi.
dinleyip çok sevdiklerim
(bkz: anormal şartlar altında)
(bkz: fularsız entellik)
(bkz: bunu ben de yaparım)
(bkz: yeni medya)
(bkz: ilk sayfası)
devamını gör...
genellikle ses içerikli her türlü taşınabilir ve takip edilebilir medya. takip edilebilirlikten kasıt bir radyo tiyatrosu serisinin bölüm bölüm olması ve küçük özel programlarla abone olarak yeni içerik eklendiğinde haberdar olunmasıdır. ipod ve yayın yapmak anlamına gelen broadcast kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuştur.
devamını gör...
yürüyüş yaparken yol arkadaşım olan uygulama.
devamını gör...
radyonun youtube hali bana göre.
devamını gör...
ben kazıklı mariasiz yemek yapamıyorum illa arkada söylenecek birşeylere. bir de fularsiz entelektüel var efsanedir öneririm ama bazen ne söylediğini kaçırıyorum.
devamını gör...
buna da el atmadı demesinler diye podcast işine de bulaştım!

dinlemek ve takip etmek isteyenleri şuraya alalım:

ses veriyorum
devamını gör...
seksi ve havalı kelime.
-ne yapıyorsun?
-podcast dinliyorum.
-sevişelim mi?
gibi muhtemel hareketlere yol açan.
devamını gör...
ismi pod ( küçük kapsül) ve cast (yayın) sözcüklerinin birleşmesinden geliyor. son dönemler ismini sıklıkla duyduğumuz radyoculuğun modernleşmiş yüzü. ses kayıtlarının dijital ortamlarda dinlenebilmesini sağlıyor. aralarında seri halde yayın yaparak dinleyici kitlesi edinenler de bulunuyor.
devamını gör...
yeni nesil radyo yayını.
devamını gör...
bir türlü düzenli dinlemeyi beceremediğim hede.

müzik dinlemediğim an çok çok azdır. ama podcast dinlerken başka işle ilgilenemediğim için , dinleyemiyorum.

t : minik minik yayınlar.
devamını gör...
tükettiğim ve önceden müzik hakkında içerikler ürettiğim seriler/ bilgiler/ kulağa iyi gelecek şeyler bütünüdür.
devamını gör...
dinlemeyi çok severim . yürürken , oyun oynarken , internette sörf yaparken vs .
devamını gör...
bu meret nasıl bir meret? hiç dinlemedim ama dinlemek istiyorum. güzel herhalde.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"podcast" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim