paylaşamayacağım tek şey kitaplarımdır. evimi paylaşırım, paramı paylaşırım ama kitaplarımı asla.
devamını gör...
okunduktan sonra geri verilmesi gereken kitap. ödünc kitabı geri getirmeyen kisiler yüzünden insanlar birbiriyle kitap paylaşmaz oldu. kimseden kitap isteyemiyorum. 2.el kitapcılar da uyanmışlar, onlar da epey pahalı satıyor. eh kitap fiyatları da malum. cidden bir magduriyet yasanıyor. bazen arkadaslarımın evine gittigimde agzımın suyu akıyor ama cirkefler pek vermek istemiyorlar. sırf bu kötü deneyimleri yüzünden. arkadaşlar herkes aldığı kitabı geri versin o güven ortamı gene olussun, aglıycam.
devamını gör...
3.
yapmaktan keyif aldığım eylemdir.birinin kitap okuduğunu bilmek beni mutlu ediyor-hele ki altını çizdiğim,paragraf kenarlarına eciş bücüş notlar aldığım kitapları okuyorsa-.gerçi sırf bu yüzden kitaplığıma yeni ciciler eklenirken bazıları da yok oluyor. eğer ödünç kitap alanların karşısına çıkıp kitabımı istiyorum diyebilseydim daha fazla kitabım olabilirdi. fakat çoğu zaman istemem,kitabı çok beğenirlerse de hediye ederim. kitapları seviyorum ama elimde olup olmamaları çok önemsediğim bir konu değil.yine de kitap fiyatları göz önüne alındığında insanların kitaplarını paylaşmak istememesi kadar normal bir durum yok.kitaplarımı ödünç verirken beni durdurmaya çalışan kişi de annemdir.altmış-yetmiş liralık kitapları -fütursuzca- sağda solda gezdirmeme karşıdır. ama olsun.belki gelecekte kitaplarımı verdiğim kişilere daha dikkat ederim ve kitaplarım bana geri döner. 🙃🙂
devamını gör...
tanım: bir şekilde kitaplık oluşturan birinin (bkz: satın alarak), (bkz: ödünç alarak), kütüphanesindeki kitapları, (bkz: severek), (bkz: isteyerek) ya da (bkz: gönülsüz olarak) bir başkasına vermesine ödünç kitap vermek denir.

yaklaşık 28 defa falan ev değiştirdim (daha fazla olabilir). edebiyat ağırlıklı olmak üzere 2000'den fazla kitap. her taşınmada taşıma şirketi çalışanları tarafından küfürlere gark olmak da cabası. sonunda şimdi oturduğum son eve taşınırken, zaten kolilediğim kitapların büyük çoğunluğunu il halk kütüphanesine bağışladım. (bu iş o kadar zor oluyor ki anlatamam. kimse o kadar koliyi evinizden almak için gelmeye yanaşmıyor.)
elbette ki, el yazması, matbu kitaplar ya da imzalı kitaplar hala evde. bir de çok gerekli olanlar, başucu kitabı dediklerimiz. gerisi herkesin oldu. şimdi kafam rahat. içim huzurlu.
devamını gör...
ali şevki hoca demiş ki:

dest-i gadr-ı müstaıradan ziyânım bî-hesab
tevbe ettim, ariyet hiç kimseye vermem kitâb

(ödünç kitap alanların elinden gördüğüm zarar hesapsız, tövbe ettim daha da kimseye ödünç kitap vermem)
devamını gör...
kitaplarımı genellikle ödünç vermem, hediye ederim. arkadaşımda okuduktan sonra o da başkasına hediye eder. kitaba zarar gelmesin diye hep ciltleriz şefaf olan ciltle. o güzel kitabın içindeki güzel bilgilerde yayılırda yayılır...
devamını gör...
yüktür. versen de alsan da yüktür.
ya sayfasına zarar gelirse ya şöyle olursa ya böyle olursa diye düşünmekten okuyamam kitabı. ödünç almam o yüzden.
verince de geri gelir mi acaba düşüncesi çıkmaz akıldan.
devamını gör...
ödünç kitap almayı da vermeyi de sevmem. ödünç kitabı istediğin gibi çizemezsin, not alamazsın. verdiğinde asla olduğu gibi geri gelmez. bu olay yasaklanmalı
devamını gör...
verildiği zaman geri getirilmesi gereken kitap. ödünç kitap canavarları aldıkları kitabı ya geri getirmezler ya da aldıkları gibi getirmezler. bu canavarlar yüzünden kitaplarımı açık kitaplıkta tutamıyorum kapalı kapılar ardında saklıyorum.
devamını gör...
ödünç kitap veririm. kitapta fazla zarar olmaması şartıyla kafaya takmam. ödünç kitap aldığımda tamamen bi vicdan azabı çekiyorum çünkü ne kadar dikkatli olursam o kadar başına bir şey geliyor. emanet bir şey almaktanda bu yüzden nefret ederim
devamını gör...
vermeyin gelmez geri.

ya ben ödünç aldığım kitabı kitap kılıfıyla okuyan insanım. emanettir bir sey falan dökülür diye...yapılır mı bana vicdansızlar?

yüzlerine söylemisim gibi dursun burda.
devamını gör...
kitap vermiyorum.
gerekirse aynı kitaptan alır isteyen kişiye veririm. ondan dolayı kitaplarım jelatin içerisinde duruyor. kurcalatmıyorum.
devamını gör...
ben de eskiden çekinirdim ama artık seve seve yapabilirim dediğim eylem. kitabı olmayan turunculasın. eskiden kitabın köşesi minik kıvrılsa titreme nöbeti geçirirdim, takıntılıydım. artık alakam yok. iyileşiyor muyum sözlük ne dersin?
devamını gör...
bir gurbetçi gibi, gittiği yerden geri dönmeyen kitaptır.
devamını gör...
kitap severlerin en büyük kabuslarındandır. şahsen canımı isteyin, kitabımı istemeyin.
devamını gör...
el titreyerek verilen, başkasının okuyup geri iade etmesini beklediğimiz kitaplardır. alınır da verilir de burada hiçbir problem yok.
problem kişinin cidden uzun bir zamanda iade etmesinde yahut yıpratmasında.
bizim sülalecek abir alışkanlığımız var her çekirdek aile evine muhakkak mini kütüphane kurar.
ziyaretlerde kitap alınır, önceki kitaplar yerine konur. ben bunu böyle alışarak çok sıcak baktım ödünç kitap alıp vermeye çünkü hiçbir sorun olmuyordu.

lisede böyle olmadı tabii. bir kitap serisi ödünç verip hiç geri alamadığım oldu. üzüldüm. çünkü kitap serisi bilirsiniz önemlidir, aniden can çekebilir, açıp yeniden okumak isteyebilirsiniz. zaten seri şekilde ödünç vermem belki ahmaklıktı.

ancak inkar etmeyeyim çok güzel kitap sirkülasyonu çevirdiğim arkadaşlarım vardı. can onlar can.
devamını gör...
defalarca verip geri alamadığımdır.
aklıma geldikçe sinirleniyorum ama ısrarla vermeye devam ediyorum.
devamını gör...
çok sıcak bakmadığım bir olay. kitap geri geldi, geri gelmedi mevzusundan öteye benim için mahremiyet ihlali gibi. kitapların altını çize çize, kenarlarına notlar alarak okuduğumdan bırakın ödünç almayı, kitaplığımdan biri izinsiz bir kitap alıp karıştırsa rahatsız oluyorum. böyle birisi zihnimi okuyormuş gibi, günlüğümü karıştırıyormuş gibi hissediyorum. ama öte yandan sahaflardan kitap almayı seviyorum, altı çizilen şeylerden ziyade, kitabın içeriği dışında verdiği yaşanmışlık hissi, arasında bulunan kurutulmuş bir çiçek, bir alış-veriş fişi, bir çay lekesi ve zihnimde bu izler ve işaretler üzerine bina edilerek binlerce alternatif senaryoda hikayeler kurgulayabilmekten keyif alıyorum.
devamını gör...
kitap ödünç verme konusunda aşırı derecede cimriyim, çok fazla sevmediğim ve okur olduğuna inanmadığım kimseye bir anlık beğenisi yüzünden kitap vermem. zamanında birkaç sahafa maddi zorluk yüzünden kitaplarımı satmıştım, sonradan evlat acısı gibi oturdu içime, parayı bulunca tekrar aldım. o yüzden çıkıp gitmeleri pek hoşuma gitmiyor. işi fetiş boyutuna taşımış değilim tabii ama yanımda olmaları da iyi bir yandan. yani illa ki ödünç vereceksem kitabı direkt hediye ediyorum. hem sevdiğim birine hediye vermiş oluyorum hem de kitap geri döner mi çilesi son buluyor. derhal kendime alıyorum tabii yenisini*
devamını gör...
sahibine geri verilmesi gerekendir.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ödünç kitap" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim