kitaplarımı genellikle ödünç vermem, hediye ederim. arkadaşımda okuduktan sonra o da başkasına hediye eder. kitaba zarar gelmesin diye hep ciltleriz şefaf olan ciltle. o güzel kitabın içindeki güzel bilgilerde yayılırda yayılır...
devamını gör...
vermem, veremem çünkü pişman ederler adamı.
devamını gör...
aklıma üniversite yıllarımı, kantini getirendir.
devamını gör...
ali şevki hoca demiş ki:

dest-i gadr-ı müstaıradan ziyânım bî-hesab
tevbe ettim, ariyet hiç kimseye vermem kitâb

(ödünç kitap alanların elinden gördüğüm zarar hesapsız, tövbe ettim daha da kimseye ödünç kitap vermem)
devamını gör...
teknik bir bilgi içermiyorsa sahip olmak gereksizdir. okunduktan sonra başka birisine verilebilir.
devamını gör...
alan kitapları dışında her türlü kitabın ödünç verilmesinde bir problem görmüyorum. okuma isteği taşıyan kişiler için teşvik edici bir girişim olabilir. dijitalleşen dünyada neredeyse her türlü içeriğe ulaşmak mümkün. kitap faşizanlığı yapmaya gerek duymuyorum o yüzden. :) ödünç verilen kitaplar çoğunlukla geri dönmese de ödünç alanlara sesleniyorum arada bir aldıklarınızı geri vermeyi de düşünebilirsiniz :) ha yok çöreklenmek için alıyorsanız baştan ifade edin :)
devamını gör...
modern zamanların aptal hastalıklarından birine, yani kitap okumayan insanlardaki kitap koleksiyonu edinme çabasına karşı en doğru tavır kitaplarını ödünç vermemektir.
bu insanlar için yayınevleri bol miktarda içi boş, kapağı gösterişli kitaplar basıyorlar zaten.
kitap yedeklemek de çözüm değil.
sen bir kitabı okursun. güzel şeyler hissedersin ve öğrenirsin.
bu kitabın içinde sana önemli veya hoş gelen cümleleri işaretlersin. bu şekilde oluşturduğun kütüphane bir çeşit arşivdir aslında.
lazım olunca aynı kitaptan tekrar faydalanabilirsin.
ya da bir şiir kitabı veya roman okumusşundur.
belki bir gün aynı duyguları paylaşmak istediğin bir hanımefendiye ya da beyefendiye hediye etmek istersin.
fakat hayatı boyunca toplasan 2 kitap okumamış adam o kitabı da okumayacağını bildiği halde senden ister.
senin değer verdiğin kitabın o insan evladının elinde murdar olacağını bilirsin bir kere.
ben kaç kitabımın benden ödünç alınıp odunluktan çıktığını,
kaç kitabımın ödünç alınıp bir hafta içinde 4 5 el değiştirdiğini unuttum.
o yüzden kimseye kitap mitap vermiyorum arkadaş.
ben alkol,sigara vs alışkanlıkları olmayan bir insanım.
paramı kitaba vermişim.
sen de pahalı dediğin ama bir paket sigara fiyatına alabileceğin o kitaba bir zahmet üç kuruş para ver de al.
o zaman okumak zorunda hissedersin kendini belki.
devamını gör...
"canımı alsınlar kitaplarımı almasınlar." diyerek asla yapmayacağım başlık.
devamını gör...
geri verenin az olduğu ve geri isteyenin de binbir utanca büründüğü, herkese verilmemesi gereken şeydir.
devamını gör...
eğer benim için çok özel bir kitap değilse seve seve ödünç verebilirim geri getirmemesi de sorun olmaz hediyem olsun.
devamını gör...
verdiğiniz ama asla geri gelmeyen kitap çeşididir.
devamını gör...
kitaplar canımdır ödünç kitap verirken canım yanar.
devamını gör...
verdiğim kitabın peşinden ölümüne koşarım, aldığımda en hızlı şekilde okuyup geri verebilmek için taciz ederim. yapılması gerekende budur.
devamını gör...
ödünç vermekten çok takas etmek her zaman mantıklı gelmiştir bana
devamını gör...
(bkz: gidince gelmeyen bir şey)
devamını gör...
karşının ödünç olarak alacağını söylediği sonra aman bir kitap diye geçiştirdiği, verenin tereddütlere boğuştuğu kitaplıktan eksilen her kitap için düşmüş ve yokluğu her daim hissedilen diş gibi baktığı ıssızlık halidir. kitap sahiplerinin sürekli olarak diken üstünde olma sebebidir. yapmayın, ödünç verilen her şeyin geri dönüşümü olduğunu olması gerektiğini yazalım da bilmeyenler sözlüğe uğrarsa öğrensin. eyleminizin basit olmadığını görün yani.

ödünç almak: geri verilmek üzere kısa süreli bir eşya veya nesneyi almaktır. emanete iyi bakmak gerekir. sonunda sahibine geri verilir.

değer vermek:
bir şeyin gerekliliğini, önemini belirlemeye yarayan saymaca ölçü.

kitapseverleri bu konuda ölçmeyin.
devamını gör...
asla ödünç kitap vermem, verirsem de iki cihanda elim yakasında olur. peşinin bırakmam, kaybettim, başka bir dostuma verdim anlamam. hee insanlık hali oldu bir şeeey. üniversite kütüphanesi mantığı kardeşim, getiriceğim dediğin tarihi geçirirsen o kadar gün ceza alırsın. he hiç getirmedin, döverim. ebu cehil'den farkı yoktur, benim nazarımda.
devamını gör...
verilmesi zor bir karadır.
bununla ilgili bir söz vardır: kitaplar sahiplerini çok severler. birine ödünç verildiklerinde öyle üzülürler ki bir daha geri dönmezler.
devamını gör...
elimde bulundurmak istemediğimdir. emanet malın canı dar yerlerde oluyor malum. ödünç kitap verme eylemi ile ise hiç sorunum yok.
eğer tekrar açıp yararlanmam gereken bir kaynak kitap değilse kitap vermekten çekinmem. hatta alsın gitsin işim bitmiş benim o kitapla tekrar okumayı düşünmüyorsam ne diye gereksiz yer kaplasın?
devamını gör...
100.
paylaşamayacağım tek şey kitaplarımdır. evimi paylaşırım, paramı paylaşırım ama kitaplarımı asla.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ödünç kitap" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim