sally rooney'nin aynı adlı romanından uyarlanan dizi. ortalamanın epey üstü bir iş nedense pek popüler olamamış.
hikaye, marianne sheridan ve connell waldron etrafında dönüyor. marianne mesafeli annesi ve erkek kardeşiyle yaşayan, varlıklı, zeki ama dışlanmış bir genç kız. annesi lorraine'in mariannelere temizliğe gittiği connell ise atletik ve popüler bir delikanlı. ikili lisedeyken tanışıyorlar, aşık oluyorlar, üniversite boyunca da birbirlerinden tam anlamıyla kopamayışlarını takip ediyoruz. bu süreçte ikisinin de hem iç dünyalarındakini dışarı yansıtmadaki acizlikleri hem de topluma ayak uydurma çabalarının yarattığı çatışma sebebiyle toksikliğe varan ilişkilerinin bir nevi çözülmesini izliyoruz.
oldukça sıradan gözüken bir hikayenin işlenişindeki özenle ne kadar duygusal ve özdeşleşilesi bir anlatıya dönüştüğünü keşfetmek isteyenleri kitabı okumaya ve/veya diziyi izlemeye davet ediyorum. bilhassa diziyi sevenlere romanını öneririm. öyle modern klasik olacak, aldığı ödülleri hak edecek ölçüde aşmış bir roman olmadığının altını çizmek lazım elbette. normal insanların toksik ilişkisini epey gerçekçi ve yalın bir dille aktardığından sürükleyiciliğiyle cezbedici bir roman diyebilirim. rooney'nin dilinin sadeliği ve dobralığı bazen öyle ağır ki sanırsınız böğrünüze öküz oturmuş. araya sıkıştırdığı politik görüşleri ve göndermeleri tam ayarında, karakterlerine söyletiyor ve düşündürüyor bunları fakat asla didaktik bir tarzda değil.
---
alıntı ---
“ıt was culture as class performance, literature fetishized for its ability to take educated people on false emotional journeys, so that they might afterward feel superior to the uneducated people whose emotional journeys they liked to read about.”
---
alıntı ---
devamını gör...