bazıları şunlardır.

tehdide dayanan ahlak, bir erdemlilik olmadığından başka, güvenilmeye de layık değildir.

birtakım kuşbeyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur.

bir milletin ahlak değeri, o milletin yükselmesini sağlar.

bir millet, zenginliğiyle değil, ahlak değeriyle ölçülür.

saygısızlığın, saldırının küçüğü, büyüğü yoktur.

samimiyetin lisanı yoktur. samimiyet sözlerle açıklanamaz. o, gözlerden ve tavırlardan anlaşılır.

medeniyetin esası, ilerlemesi ve kuvvetin temeli, aile hayatındadır. bu hayattaki fenalık mutlaka toplumsal, ekonomik ve politik beceriksizliği doğurur.

bir millette, özellikle bir milletin iş başında bulunan yöneticilerinde özel istek ve çıkar duygusu, vatanın yüce görevlerinin gerektirdiği duygulardan üstün olursa, memleketin yıkılıp kaybolması kaçınılmaz bir sondur.
devamını gör...
hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. o satıh, bütün vatandır. vatanın her karış toprağı, vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça, terk olunamaz.
devamını gör...
"eğer bir gün benim sözlerim bilimle ters düşerse bilimi seçin."
devamını gör...
(bkz: hayatta en hakiki mürşit ilimdir)
devamını gör...
ben size manevi miras olarak hiçbir ayet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevi mirasım bilim ve akıldır. zaman süratle ilerliyor, milletlerin, cemiyetlerin, fertlerin saadet ve bedbahtlık telâkkileri bile değişiyor. böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve ilmin gelişimini inkâr etmek olur.

medeniyet öyle kuvvetli bir ateştir ki, ona kayıtsız olanları yakar mahveder

çalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden, rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklallerini kaybetmeye mahkumdurlar.

dünyaca bilinmektedir ki, bizim devlet yönetimimizdeki ana programımız, cumhuriyet halk partisi programıdır. bunun kapsadığı prensipler, yönetimde ve politikada bizi aydınlatıcı ana çizgilerdir. fakat bu prensipleri, gökten indiği zannedilen kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz

kesin zaruret olmadıkça piyasalara karışılamaz bununla beraber hiçbir piyasa da başıboş değildir.
devamını gör...
gençliğe hitabe ! okur okur ağlarım şimdi.
devamını gör...
"bizim devlet idaresindeki ana programımız, chp programıdır. bunun kapsadığı prensipler, idarede ve siyasette bizi aydınlatıcı ana hatlardır. fakat bu prensipleri, gökten indiği sanılan kitapların dogmalarıyla asla bir tutmamalıdır. biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.”
devamını gör...
beni görmek demek illa yüzümü görmek değildir. benim düşüncelerimi, benim duygularımı anlıyorsanız bu yeter.
devamını gör...
bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler. hattâ bu iktidar sahipleri, şahsî menfaatlerini, müstevlîlerin siyasi emelleriyle tevhid edebilirler…
devamını gör...
10.
hakimiyet ve saltanat hiç kimse tarafından hiç kimseye, ilim icabıdır diye müzakereyle, münakaşa ile verilemez. hakimiyet, saltanat kuvvetle, kudretle ve zorla alınır. osmanoğulları zorla türk milletinin hakimiyet ve saltanatına vaziülyed olmuşlardı (el koymuşlardi). bu tasallutlarını altı asırdan beri idame eylemişlerdir. şimdi de, türk milleti bu mütecavizlerin (tecavüzcülerin) hadlerini ihtar ederek (hadlerini bildirerek), hakimiyet ve saltanatını isyan ederek kendi eline bilfiil almış bulunuyor. bu bir emri vakidir. mevzubahis olan, millete saltanatını, hakimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız meselesi değildir. mesele zaten emrivaki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. bu behemehal (mutlaka) olacaktır. burada içtima edenler (toplananlar) meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. aksi takdirde, yine hakikat usulü dairesinde ifade olunacaktır. fakat ihtimal bazı kafalar kesilecektir.
devamını gör...
11.
"ermenilerin bu feyizli ülkede hiçbir hakkı yoktur" sözü eleştirilmiş.

ermeni, yunan, ingiliz, italyan, fransiz, bulgar, hindu, yamyam, makedon, rus ile içte ve dışta daha nice millet, topluluk, hain ve düşman varsa hepsine karsi 40 yil boyunca savasmis, bildigin olum kalim mucadelesi vermis, yok olma tehlikesi gecirmis bir milletin tum bunlari yasayip sonunda kismen de olsa kazanarak ciktiktan sonraki milli kahramanının soyledigi sozdur.

hitlerin fasist almanyasindan en az 10 yil once, mussolininin fasist italyasi doneminde ve stalin milyonlarca insani oldurmeden 10 yillar once ve amerikada otobuste bir zenicinin bir beyazin yanina oturmasinin hala yasak oldugu yildan en az 30 yil once soylenmis sozdur. bu baglamda degerlendirilmelidir.

bu noktada bazı idraksiz arkadaşlar şöyle bir klişeye sarılırlar: "siz de her şeye zamanın şartları" diyorsunuz.

ne diyelim? mahmut mu diyelim? güneşe de sıcak diyoruz biz mesela.

"siz de hep güneşe sıcak diyorsunuz"
devamını gör...
12.
ulusal egemenlik öyle bir ışıktır ki, onun karşısında zincirler erir, taç ve tahtlar batar, yok olur.
devamını gör...
13.
muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda, mevcuttur.
devamını gör...
14.
bir kısmı belki de birçoğu kendisine ait olmayan sözlerdir. beyaz zambaklar ülkesinde eserinin sahibi petrov'dan da etkilendiği-esinlendiği de aşikardır. ayrıca bir örnek bir söz için:

(bkz: adalet mülkün temelidir)

(hz. ömer)
devamını gör...
15.
nutuk’tan alıntıyla

“temel ilke, türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir. ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun istiklâlden yoksun millet, medeni insanlık dünyası karşısında uşak olmak mevkiinden yüksek bir muameleye layık görülemez.”
devamını gör...
16.
ben, manevî miras olarak hiçbir âyet, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. benim manevî mirasım ilim ve akıldır.
devamını gör...
ne mutlu "türküm" diyene! sözüdür.
devamını gör...
bilen bilir...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
tbmm açılmış ve yurdun dört bir yanından mebuslar ankara'ya gelmiştir. ancak bu mebusların büyük bir kısmı ankara'daki yoksulluğu, imkansızlıkları görerek savaşı kazanacaklarına dair inançlarını kaybetmişler ve geldikleri yerlere dönmeyi düşünür olmuşlar. çünkü mebusları yatıracak yer bile yokmuş. o sırada mustafa kemal kürsüye çıkar ve her umutsuzluğa düştüğümde açıp okuduğum aşağıdaki konuşmayı yapar:

--! spoiler !--

işittim ki, bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış. ben kimseyi zorla milli meclise davet etmedim. herkes kararında özgürdür, bunlara başkaları da katılabilirler. ben bu mukaddes davaya inanmış bir insan sıfatı ile buradan bir yere gitmemeye karar verdim. hatta, hepiniz gidebilirsiniz. asker mustafa kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağını alır, bu şekilde elmadağı’ na çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı savunurum. kurşunlarım bitince de bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunları ile yaralanır, temiz kanımı, mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma can veririm. ben buna and içtim!

--! spoiler !--

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
geldikleri gibi giderler.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"mustafa kemal atatürk'ün vecizeleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim