kendisini bir konuda fena tokatlayabilirim. teklifi duysa ve yeteneğimi bilse mutlaka aramızdaki bu konuyu çözmek için çaba gösterir.

konunun ismi "duvar dibi". bu bir spor. bozuk paralarla oynanıyor. belirli bir mesafeden atılan bozuk parayı duvara en yakın şekilde konumlamayı hedefliyorsun. oyun yüksek el göz koordinasyonu ve iyi konsantre olmayı gerektiriyor. beton gibi bir irade ve sinir sistemine ihtiyacınız var. genelde erkeklerin yoğun olarak kumelendiği kışlalar, hapishaneler ve spor kulüplerinde oynanır. ha en önemli kısım duvara en yakın atan yerdeki paraları alır. kalabalık ile de oynanabilir.

şöyle özetlemek gerekirse. ben bu oyunun allahıyım. olimpiyatlarda bu spor olsa ülkeye altın madalya sokarım. rus olimpiyat komitesine el öptürürüm. yenilmezim bildiğin. ömrü hayatımda yüzlerce karşılaşmada bileğimi büken olmadı. bir istisna anlatayım.

askerde bir eleman vardı. futbol kulübünde oynuyorlarmış. eleman ayağı ile oynuyordu. orada öyle oynuyorlarmış. evet ben elimle atıyordum o ayağının üstünü kullanarak. neyse namımı duymuş geldi. ilk gün kıl payı yendi beni. 7 tl ile girdiğim karşılaşmayı kaybettim. neyse hırs kupuyum, rövanş istedim ertesi gün geldi ama fena kafam güzel. askerde garip şeyler içiliyor akşamları. ciddi anlamda kendimde olmadığım bir zamandı ve yine yenildim. 3. karşılaşmayı istedim. ama sabahtan hazırlandım. gittim para seçtim kantinde eski paralar daha az sürtünme kuvvetine sahip ve daha az kayıyor. topladım hemen. hiç bir şey içmedim. çocuğun bir eline verdim. bir eline verdim. arkası dönük atmalar mı dersin. tek elimle gözümü kapatarak mı atmak dersin. melettim melettim. ilah olduğumu herkes anladı. özetle kaybetmem mümkün değildir. hala antrenmanlara devam ediyorum. evimin her köşesinde 1 tllere rastlamak mümkün. elime geçtiği an atıveririm.

jordan'ın the last dance belgeselini izlediyseniz. bu oyunun ne denli müptezeli olduğunu görürsünüz. baya iyi bir tekniğe sahip denebilir. kimse oynamak istemiyor. en son güvenlik görevlisine oynamak için. "siz 4 kez atın ben 1 kere atayım" diyor. yemin ederim ben bunun beşlisini yıllardır etrafımdakilere teklif ediyorum.

bekliyorum pusudayım kara çocuk. bir gün türkiye'ye gelirsen sana bu karşılaşma teklifimi yapıp göz yaşları içinde ıllinois'e geri postalama planım var. kısmetse jordan'ı jetinde ağlatıp, air jordan lakabını fıs jordan olarak değiştiririm.
devamını gör...
nba'de gelmiş geçmiş en büyük etkiyi bırakmış oyuncudur. inanılmaz bir kazanma hırsı vardır; öyle ki 38 derece ateşte, maçtan önce ve devre arasında kusarak da utah'ın karşısına çıkmış ve o halde 38 sayı atmıştır. doktor kaybetmeyi öğrenebilmesi için kumar oynamayı falan tavsiye etmiştir artık. kariyer sayı ortalaması 30.3 civarındadır. smaç şampiyonluğu vardır. normal sezonda 37.bilmem kaç sayı ortalaması tutturmuşluğu vardır. john stockton ve onun gibi şampiyonluk kazanabilecek birçok oyuncuya engel olmuşluğu vardır. boston'a, playoff rekoru olan 63 sayıyı göndermişliği vardır. manyağın önde gideni değil, koşanıdır adeta.
devamını gör...
majestelerini izlemek için az geceleri uykusuz kalmadım. chicago bulls efsanesiydi kendisi.
hele ki slam dunk yarışmasında, akıl almaz bir smaçla evlerimize poster olmuştu.
büyük basketbolcuydu.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
öz güvenin vücut bulmuş hali. mimikleri, postürü vs. bile yeterdi bunu anlamak için. rakiplerini delirtebilecek kadar soğukkanlıydı. kendini tamamen oyuna verirdi. hırslıydı ancak büyük keyif alarak oynadığı da belliydi. en beğendiğim sporculardan biridir. biz, onu izleyebilenler çok şanslıydık gerçekten. majesteleri'ne hürmetler.
devamını gör...
canlı olarak izlediğim en büyük basketbolcuydu.
geceleri uyanıp maçlarını izlerdim. sadece saf yetenek değil, büyük bir lider oyuncuydu, winnerdı.
majestelerini izlemiş olduğum için kendimi çok şanslı hissediyorum.
devamını gör...
zamanında nike ile yaptığı anlaşma, 2 taraf adına da tarihin en karlı anlaşmalarından biri olmuştur. bu anlaşma ile nike, pek çok ürününde jordan ismini kullanmıştır. üzerinde meşhur "smaç basan jordan figürü" olan bu ürünler dünya çapında milyonlarca satmıştır ve hala satmaktadır.

(bkz: air jordan)
devamını gör...
seyretmekten özel bir zevk aldığım yegane sporcu. pippen'ı da çok beğenirim. pek çok spor dalı ile ilgilendim. oyuncu ya da seyirci olarak. gelmiş geçmiş en büyük yıldızlar ve benim zamanımın en büyükleri. sergen saçımı başımı yoldurmuş bir yetenektir mesela ama ben yetenekli sporculara tutku ile bakmak işine fazla takılabilen biri değilim.
geceleri uyanıp nba maçlarını seyrettiğim dönemlerde yaşadığım hisleri hiç unutmam. jordan efsanesinin belgesellerini o hala harikalar yaratabiliyorken seyrediyordum nba sezonları geldiğinde. jordan hiçbir zaman zirveden inmedi. her zaman iyiydi. her zaman etkili. *
devamını gör...
(bkz: air) filminde henüz parlamamış halinden kesitler veriliyor. nike firmasının -ailesine satış payı verme pahasına- kendine özel ayakkabı üretme macerası anlatılıyor.
devamını gör...
1963 brooklyn doğumlu, basketbol otoriteleri tarafından tüm zamanların en iyi basketbol oyuncusu olarak gösterilen bir chicago bulls efsanesi. 1.98 boyunda ve şutör guard pozisyonunda oynuyordu. jordan'ın kariyerinde 6 nba şampiyonluğu ve sayısız bireysel başarıları bulunuyor. tabi jordan'ın efsane olmasının arkasında 6 şampiyonluktan daha fazlası yatıyor. her zaman bir fazlası vardı majestelerinde.

ncaa yani kolej ligini north carolina'da geçirdikten sonra 1984 nba draftlarında 1. tur 3. sıradan chicago bulls tarafından seçilerek nba ligine ilk adımını atıyor.

çaylaklık dönemi
aslında jordan'ın ilk sezonu pek çaylak gibi geçmiyor. nba liginde ilk sezonunda 28 sayı ortalamasıyla oynayıp, yılın en iyi çaylak oyuncu ödülünü alıyor. chicago bulls'u play-off serilerine kadar sırtlıyor. bir çaylak oyuncuya göre inanılmaz işlere imza atıyor majesteleri. resmen gümbür gümbür geliyorum diyor.

genç yaşta 1985 yılı doğu konferansı all-star takımına seçildi.

1985-1986 yılında sol ayağı kırıldı ve sezonun yarısından fazlasında oynayamadı. fakat geri döndü ve play-off serilerinde boston celtics'e bir maçta 64 sayı atmayı başardı. ayağın kırılsın, sakatlıktan dön ve 64 sayı at. her baba yiğidin harcı değil.

jordan, 1986-1987 sezonunda 37 sayı ortalaması ve 9 maçta 40 sayıdan fazlasını atarak yine kalitesini gösterdi.

pistons vs chicago, jordan rules ve eleştiriler

izlediğim belgesel ve okuduğum kitaplara göre jordan'ın kariyeri açısından ilk karşılaştığı zorluk pistons serileri olmuş. jordan'ın yanına pippen ve grant gibi oyuncuların takıma katılmasına rağmen bir türlü pistons engelini aşamamışlar.

jordan ve arkadaşları 3 yıl üst üste doğu konferansı finallerinde detroit pistons'a boyun eğmişler. yenilmelerin en büyük sebeplerinden biri pistons takımının uyguladığı savunma olmuş. jordan rules adını verdikleri bu savunma sistemine göre oyun içerisinde jordan'ın takımla olan bütün bağını keserek majestelerini maç içinde yalnızlaştırmayı hedeflemişler ve jordan rules taktiğiyle 3 yıl üst üste başarılı olmuş pistons takımı. michael jordan'ı durdurmayı başarmışlar.

üst üste kaybedilen konferans finalleri sonrası jordan, medya tarafından hedef haline gelmiş. jordan için hem psikolojik hemde kendini sorgulama süreci başlamış. medya tarafından yetenekleri sorgulanan michael jordan, o zamanlar detroit pistons takımını kişisel bir mesele haline getirdiğini bir röportajında söylemişti.

intikam ve gelen ilk şampiyonluk

1990-1991 sezonuna büyük eleştirilerle başlayan jordan, sezona fırtına gibi başlıyor ve konferans finallerine kadar deyim yerindeyse chicago takımını sırtlıyor.

konferans finallerinde rakip yine detroit pistons. bu sefer jordan rules savunması majestelerini durduramıyor, bulls seriyi 4-0 gibi ezici bir üstünlükle tamamlıyor. tabi bu majestelerinine yeter mi? yetmez. jordan şampiyonluk yüzüğünü artık takmak istiyor. nba finallerinde rakip bir diğer efsane magic johnson ve la lakers.

jordan, lakers serisinde kasıp kavuruyor ortalığı. bulls ve jordan serilerde lakers'ı 4-0 mağlup ederek nba şampiyonluğuna uzanıyor.

3 sezon çok büyük eleştirilerin yapıldığı bir sporcu, yerden yere vuruluyor ama pes etmiyor ve başarıyor. nereden bakarsan bak muazzam olay. michael jordan kupayı kucağına aldığında göz yaşlarına hakim olamamış.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

hızını alamayan jordan, 1991-1992 ve 1992-1993 sezonlarında patrick ewing ve sacramento kicks'i mağlup ederek kariyerinde 3. şampiyonluğunu kazanıyor ve en iyisi benim diyor.

1992 olimpiyatlarında altın madalya kazanıyor. dünya basketbol tarihinin en iyi takımı olarak gösterilen 1992 abd basketbol takımına dream team lakabı takılıyor. ne takım ama dimi sözlük. gerçekten yenilmezler.

babasının öldürülmesi, chicago şehrine küsmesi ve ilk emeklilik

şimdi michael jordan olduğunuzu düşünün. chicago şehri için 3 şampiyonluğun yanında, taraftarlar için yol ve otopark yaptırın, şehrin farklı bölgelerinde ibadethaneler açın, sokakta yaşayan insanlar için evler ve yemekhaneler yaptırın. kazandığınız paranın bir kısmını chicago'nun gelişmesi için harcayın ve sonra gelsin hırsızın biri babanızı vurup öldürsün. ben olsam ben de küserim.

jordan, babasının öldürülmesinden sonra emeklilik kararını açıkladı. 1 sezon beyzbol oynadıktan sonra onuda bıraktı. 2 yıl gibi bir süre spordan ve herkesten uzak kaldı.

kralın dönüşü

1994-1995 sezonunun sonlarına doğru jordan geri döndü. basın toplantısında kürsüye çıkıp sadece geri döndüm diyerek kürsüden indi. 3 saniyelik bir basın toplantısı. geri döndükten 6 maç sonra bir maçta 55 sayı atması onun ne kadar iyi bir sporcu olduğunu bir kez daha kanıtlamış oldu.

mahşerin üç atlısı ve şampiyonluk serisi

dennis rodman'ın takıma katılmasıyla chicago yenilmez bir takıma dönüşüyor. jordan, pippen ve rodman. işte en sevdiğim dönem bu dönem. bu üçlüyü canlı canlı izledik biz. inanılmaz bir uyum vardı aralarında.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
bu üçlü sırasıyla 1995-1996, 1996-1997 ve 1997-1998 sezonlarını nba şampiyonu olarak tamamladı. durdurulamadılar.

jordan emekli oldu, 2001-2003 yılları arasında yeniden geri döndü. washington wizzards takımında oynayıp 2003 sezonunun sonunda tamamen basketbola veda etti.

benim için basketbol, jordan ve diğerleri olarak ayrılıyor. bir nesile basketbolu ve sporu sevdiren adamdır benim gözümde. ek olarak benim basketbol oynama sebebimdir kendisi.

michael jordan amerika'da yaşayıp basketbol oynamış ama benim gibi milyonlarca çocuğun hayatını değiştirmiş bir adam.

kişisel başarılarını yazma gereksinimi duymadım çünkü yazamam, o kadar vaktim yok.

az uykusuz kalmadık şu takımı izlemek için.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

şunu şuraya bırakalım.
devamını gör...
fanları kızmasın ama umrumda olmayan bireylerdendir.
bana ve benim yaşadığım ülkeye zerre hayrı olmamış insanların hayatlarını ve hakkında geliştrilmiş şehir efsanesi duymaktan bıktım.
yok şöyleymiş yok böyleymiş , yok afedersiniz gece aramış ta odasına bilmem kaç xlllllllll prezevatif sipariş etmiş hayat kadınlarıyla yatmış.
akrabası değilim, mirasçısı değilim, bursuyla okumadım, ne astarından ne yüzünden bi hayır görmedim varsa bi fayda gören onlar yağlasın.
devamını gör...
winner oyuncunun tanımı. yaşayan efsane. dünyanın bence en iyi basketbol oyuncusu ve sayılı sporcularından biri. savaşçı, kaybetmeyi sevmeyen, kazanmak için gerektiğinde kendi takımının oyuncularına karşı bile çirkefleşen birinden bahsediyoruz.

son olarak russell'ın bileğini kırıp jazz'ı yıkan meşhur o şutu da şuraya iliştirelim.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
12.
kötü huyları olan basketbol efsanesi. kesinlikle tarihin en büyük oyuncusu. belgeseli izlenmelidir.
devamını gör...
lebron ile kıyaslanan ancak kendi bakış açımdan bir winner olarak dünyanın gelmiş geçmiş en iyi basketbol oyuncusudur..
devamını gör...
tek kelimeyle, efsane
devamını gör...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

vargas'ın bu fotosunun bana kendisini hatırlattığı gelmiş geçmiş en estetik ve atlet basketbolcudur.
devamını gör...
16.
(bkz: goat)

basketbolda herkesin onu kıstas kabul edip geçmek istediği ama bir türlü başaramadıkları black jesus.
devamını gör...
hangimizde majestelerinin 23 numaralı formasının dövmesi ve ayağında ayakkabısı yok ki.
devamını gör...
lakabı jordan fly olan efsane.
devamını gör...
bir nesile basketbol aşkını hissettiren nba tarihinin en iyi oyuncularından biri.
yeteneğinin yanısıra başarma azmi galiba onu zirveye taşımıştır.
gençliğimizin basketbol efsanesi. 23 numarayı herhangi bir sayı olmaktan çıkarıp zirveye taşıyandır.
devamını gör...
20.
1984 draftında 3. sırada chicago bulls tarafından seçilen efsane basketbolcu. çoğu basketbolsever ve nba oyuncusu tarafından gelmiş geçmiş en iyi basketbolcu olarak kabul edilir. maç başına 30.1 sayı ortalaması tutturduğu kariyerinde 6 kez şampiyon olup, 6 kez finallerin mvp'si seçilmiştir. şöhretler müzesi (basketball hall of fame) kabul törenindeki konuşması yarışmacı ruhunu çok iyi yansıtmaktadır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"michael jordan" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim