pandemiden önceydi, levent’teyiz. yeni ateist olmuş heyecanlı bir arkadaşımla bir şeyler yiyip, kahve içicez. kanyon’a girdik. yakınlardaki bir plazada çalışıyor, bilgisayar mühendisi.
yedik içtik oturuyoruz. kanki kuran’da kölelik kaldırılmıyor falan ne alaka dedi.
olm dedim saçmalama, ne kuran bilirim, ne arapça tefsir işim olmaz. ne bileyim lan?
yok sen biliyosundur, bakmışındır, kölelik ne ağbiee, allah neden kölelik istesin?
haklı. ben de anlam veremedim de kitabın yazım sürecinde hiçbir etkim olmadığını çözememişti o. ben de o zamanlar ateist miyim, agnostik miyim, deist miyim, neden isim veriyoruz illa kafasında mıyım hatırlamıyorum.
bu biraz uzattı meselesi.
ben istemsizce ayar oldum.
böyle ateistxforum.kafir gibi bir sitede bunu kandırdıkları çok belliydi,
direk okuyup onaylamış.
kölelik nedir, köle kimdir, hiçbir fikri yok.
ama kuran niye yasaklamamış.
saat 13:40.
bak dedim, senin paran olduğu için, ve bu parayla kahve içmek istediğin için, dünyaya doğmuş senin gibi bir insan, bir bankonun arkasında yıllarca kahve yapacak, çünkü onun da paraya ihtiyacı var. senin paranın olması, onu da para kazanmaya itiyor ve bunun için sana kahve yapmak zorunda.
anlamadım, dedi.
1 saat daha oturursan anlarsın dedim.
oturamazmış, çok bile kalmış, gitmesi gerekmiş, müdür sıkıntı çıkarıyormuş, bana ayıp olmasın diye kalmış, yarın tekrarlayalımmış falan derken telefonu çaldı.
“geliyorum, doğru, aynen” dedi, age of empires köylüsü müsün lan sen diyemedim. gelmişsin 30 yaşına ne müdürü? müdür en son lisede etek boylarına karışan, sakallı erkekleri mimleyen adam değil miydi? ondan sonra müdür falan görmedim ben. yıl 2020 gelmişsin 30 yaşına ne müdürü olm?
noldu dedim, amiri aramış.
olm sen bilgisayar mühendisisin, amir ne, müdür ne? nasıl bir oluşumun içindesin lan sen? de diyemedim.
sana da para lazım dedim, o yüzden gidiyorsun işte. kölelik ayaklarına zincir bağlanması değil, istediğin şeyi imkanın ve vaktin olmasına rağmen; daha fazlası için yapamaman, dedim.
anladım, dedi.
bok anladın.
ne böyle bir arkadaşım oldu,
ne de ben ucuz flash tv senaristiyim.
böyle diyaloglar olmaz gerçek hayatta.
gerçek hayattaki diyaloglarla da böyle şeyleri anlatamazsınız.
o yüzden cep tiyatrosu gibi düşün sen bunu.
sorsan bilgisyar mühendisliği benim en büyük hayalimdi der, her gün minimum 100.000 bin lira kazandıran kupon yapar ama. neden? tutarsa istifa edip yeni bir şeyler denemek için.
90 dakikalık öğle arasında da kölelik tartışır, dünyayı kurtarır, ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkarır.
sonuç?
“tamam, yaparım, usta, evet, doğru”
age of empires’ta nereye tıklasan oraya giden köylüsün işte.
kabul et,
kabul et de bir şeyleri değiştirirsin belki,
kendini değiştirirsin, belki.
kabul et,
birazcık dürüst ol ve “biz burada tam olarak ne yapıyoruz?” diye sor,
bir kerecik.
devamını gör...