yarına uyanmak için sebebi olmayanlardanım..
bu yüzden her gece ana babamın gece kuşu mahlası taktığı bir evladıyım. kim bilir belki de kanatlarımız var ve bunu bizler bile bilmiyoruz ,kim bilir belki de sabahları uyanamamamın sebebi sebebimin olmaması. uyansam bile uzun bir süredir kendime iş çıkarma yeteneğimin git gide köreldiğini hissediyorum.. düzenli spor yapma, kitap okuma, mesleki alanda okumalar yapma, çizim yapma, ev işi yapma, yürüyüş, sosyal medyada aylak misali ellerim ceplerimde takılma gibi şeyleri kendime iş olarak görüp bir süre boyunca kendimi iyi idare ettiğimi düşünüyorum. çünkü benim bir işim yok , ve bundan yakınmak istemiyordum başlarda umutla doluydum kimselere mesleğim ile meslektaşlarım ile alay etmelerine izin veremezdim çünkü.. daha sonrasında anlık duygu değişimlerimin başladığını bazen her şeye umutla bakabildiğimi ama anlık olarak çökebildiğimi de fark ettim.. işimizin başındayız hikayelerini gördüğüm her arkadaşımı ilk önce engelledim sonrasında onun ne suçu var diyip kaldırdım. bilmiyorum etik değerler acaba cafer abinin bakkalında mı satılıyor ben yanlış avm de mi geziyorum gerçekten bilmiyorum. deprem oluyor söylenilenleri dinliyorum dönüp benim yapmak istediğim işe bakıyorum benim gibi olanlara bakıyorum ve sonuca bakıyorum aslında kader, politika, kapitalizm, humanizm, şarlatanlık ,liyakat gibi kelimeler boğazıma düğümlenmiş, adını da 21.yy başlarında corona koymuşlar.. dalgaya alınmayacak bir konu biliyorum karşı komşum melahat abla yakalandı , anlattığına göre yakaaa paça boğuşmuşlar terler içinde kalmış.. bana ''yaklaşmayın bana'' dediğini duydum sadece, zaten pekte çıkmıyordu sesi. velhasılı kelam ben uyansam da klavyeye parmaklarımı dokundursam da sulasam da harpuşta mın üzerindeki çiçeklerimi yarın yine aynı sabah akşam aynı tatava .. ne ben yazdım sayın sevgili okur arkadaşlarım nede siz okudunuz , çünkü karşılığında polis bile çalar kapımı birgün belki sormadığı günler için hal hatır..
devamını gör...