şehir ışıkları gibi yapay ışıkların gökyüzünde oluşturduğu yoğun ve rahatsızlık veren etki. yeryüzünde gereğinden fazla aydınlatma kullanmanın bir sonucudur. uzay gözlemlerini olumsuz etkilediğinden, atmosfer dışına uydu gönderilmesinin nedenlerinden biridir.

şehir dışına yaklaştıkça ya da fazla aydınlatma kullanılmayan kasaba ve köylerde etkisi azalır. daha temiz bir gökyüzü izleme şansını yakalarsınız.
devamını gör...
ışık kirliliğini birde astronomlara sor. maalesef dünyanın belası bir durumdur. ve çoğu şeyde olduğu gibi bunda da kimse umursamayacak ve bir şey yapmayacak. bu tip şeylerden dolayı doğal dengeyi düzeltilemeyecek şekilde bozacağız. ayrıca elon musk denen şahsın süper projesi starlink ve başlattığı uydu yarışı bu durumu iyice körükleyecek ve astronomi fotoğrafçılığını yok edecektir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
babak tafreshi adlı amatör astronom ve national geographic fotoğrafçısının fotoğraflarının çok güzel özetlediği durumdur. altında yaşadığımız gökyüzünün aslında ne denli eşsiz bir manzara sunduğunu gösterir bize. ama bizler o yapay şehir ışıkları altında kaybolmuşuzdur..

kim bilir, o gün vincent van gogh, yıldızlı geceyi bizlere kazandırdığında nasıl bir gökyüzü görüyordu?

babak tafreshi'nin bir fotoğrafı..
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
insanın doğasına aykırı bir durum ışık kirliliği. sirkadiyen saati falan hep bozuyor. ayrıca migreni, epilepsiyi de tetiklediği söylemler arasında.

ışık kirliliği sadece gökyüzündeki yıldızların görünmenesiyle sınırlı değil. tasarımsal bir sıkıntı var. akşam ailenizle bir caddede gezerken istisnasız her esnaftan abartı bir ışık yayımı var. hatta bu furyaya bina sahipleri de katıldı.

esnaflar kayan yazı adı altında direkt göze vuran dar açılı led tabelalar kullanıyor. dar açı konusu mühim. ışığın geniş alana yayılacakken toplanıp lazer gibi direkt göze vurması mevzubahis olan. bina sahipleri ise renkli renkli dış cephe ürünleri taktırıyor. yetmiyor belediyeler yine aynı sebepten dar açılı dev led ekranlar dikiyor.

bütün bu ışık karmaşası göz ve zihni aşırı yoruyor. şehir planlaması olarak bakınca da iğrenç. bu tür özellikle en azından başlangıç olarak yoğun yaya caddelerinde belli bir tasarıma bütün esnaf ve binaların katılıp o tasarımın bir hücreleri olması gerekiyor. bunları bir iki seminerde konuştuk ama bunları esas belediyeler ile konuşmak gerekiyor. özellikle ilçe belediyesi led ekranları ve dinamik yani renk değiştiren led sistemlerine bir sınırlama getirilmesi gerekiyor. ama bu maalesef gündem olmaktan öte şu an bir ütopya gibi. daha henüz belediyelerde bile bu farkındalık oluşmadı.
devamını gör...
galaksimizi izlememizi engelleyen bir durumdur.

köy, kasaba gibi şehirden uzak yerlerde daha az görülür.
devamını gör...
iğrenç bir durumdur. o güzel gökyüzünü izlememizi, gözlem yapmamızı engeller.

sayın mejanın da dediği gibi köy, kasaba gibi yerlerde şehirlere nazaran daha az yaşanan bir durumdur bu sebeple gökyüzünü daha rahat izleyebilirsiniz.
devamını gör...
istanbul'da gece gökyüzüne bakmakla sinop'ta gece gökyüzüne bakmak arasındaki dağlar kadar farkın sebebi.
devamını gör...
balkonda yıldızları görmeme engel olduğu için kızdığım sokakta kendi başıma dolaşırken içimi rahatlatandır.
devamını gör...
belediyelerin sorumluluk alanı içindeki bölgelere altyapı hizmeti sunarken pek düşünmediği konu.

şurada doğru ışıklandırma ili ilgili güzel bilgiler verilmiş.

ışık kirliliği insanın huzurunu ciddi anlamda bozuyor. birkaç hafta önce uykumdan tad alamadığım için odama giren sokak lambası kaynaklı ışık miktarını azaltmak üzere pencereme bir kat daha perde taktım. çok güzel oldu, çok süper oldu derken sonunda birkaç gün adamakıllı uyuyabildim. inat gibi, lanet gibi, şaka gibi bir şey oldu, belediye benim odamın tam karşısına odama bakacak şekilde bir sokak lambası dikti.

bir süredir avrupa yakası karakteri burhan altıntop'un yaşadığı şeyin aynısını yaşıyorum. depresyon sarısı sokak lambası ışığı gözümün içine kadar giriyor. günde 4-5 saat uyuyabilirsem kalkıp şükrediyorum. burhan gibi elime sapanı alıp sokak lambası avına çıkacağım, az kaldı.

ışık kirliliğine ehemmiyet vermeyen bir zihniyetin çevreye, peyzaj düzenine duyarlı olmasını beklemek de tabii ki saflık olur. sokağa birkaç sene önce dökülen asfaltı keserek, kestikleri yere açtıkları kanaldan yeni bir elektrik hattını geçirerek diktikleri bu direkler sokağın zeminini de mahvetmiş oldu. çünkü kesilen asfalt hâlâ onarılmadı. yağmur yağdığında toprakla kapattıkları kanal sokağı çamur deryası haline getiriyor.

aydınlatma açısı ayarlanmamış, ınsanın gözünü oyan pasparlak bir sokak lambasını evlerin içine kadar sokmak terbiyesizliği şöyle dursun sokaklar 40 sene öncenin altyapı sorunlarını aynen yaşamaya devam ediyor. daha sokağa dökülen asfaltın birkaç defa su borusu patladığı için delik deşik halde yamalı, çukurlu vaziyette öylece durmasına sinirlenemiyorum bile.

ne stor perde alacağım, ne panjur yaptıracağım. bugün apartman sakinleriyle de görüşüp bir şeyler yapmaya çalışacağım. uykular haram oldu.
devamını gör...
ölünce bağışlayacak bir korneamızın kalmama ihtimalini aklıma düşürecek kadar hat safhalara ulaşmış kirlilik türü.
devamını gör...
nerede zalim kral cepheus, kibirli kraliçe cassiopeia,
cetus'a yem edilecek zincirli prenses andromeda?
çıkagelse uzaklardan, gözü pek, kahraman perseus
aşıverse denizleri, dağları, kanatlı at pegasus

nerede avcı orion, belinde kuşağı, elinde yayla?
güneye süzülen kuğu cygnus, doruklardaki kartal aquila,
orpheus'un elinde titreşerek kederlenen lyri,
-yaz üçgeni- kuğunun deneb, lirin vega, kartalın altairi?

mutlu mudur kızı virgo, tazıları maira ve çoban bootes?
ejderhayı kuyruğundan yakalamış büyük ayı ve polaris
taramış yıldızlardan dağınık saçlarını berenices
ne de güzel yakışır o saçlara kuzeytacı borealis
devamını gör...
ışık kirliliğine dair ilk bilgim, okumuş olduğum bir kitap sayesinde olmuştu 2-3 yıl öncesinde. doğan kitap'tan meraklısına bilim isimli kitap ile öğrenmiştim bu konuyu. aklımda çok kalmadı elbette fakat genel olarak gözlerimizin karanlık alanlarda dahi gayet iyi görebildiği, dünya genelinde birçok yerde ışığın fazla miktarda kullanıldığı, gereksiz şekilde enerji harcandığından bahsediliyordu. ben de bu düşüncedeyim, özellikle devlet dairelerinde mesela sürekli olarak gündüz vakti dahi ışık yakılmasını pek anlamlandıramıyorum. ortam zaten karanlık değil, pencere açık, her yerden yeterince ışık geliyor, neden gereksiz şekilde ışık yakılıyor ki, bence manasız, anlamsız.

bu durumu bilimsel olarak şuan açıklayamam yahut anlamlandıramam ama, sürekli olarak ışık kullanma halinin gözlerimizi gereksiz yorduğunu ve bir yandan da tembelleştirdiğini düşünüyorum. yoruyor çünkü çok fazla yerden gözümüze ışıklar geliyor, tembelleştiriyor çünkü o kadar ışık varken göz bir yeri görebilmek adına kendini çalışmaya pek gerek duymuyor.

bir şeylerden tasarruf aranacak ise, aranıyor ise bence en önemlisi gereksiz ışık kullanımını azaltmaktır diye düşünüyorum. umarım bu alanlarda gelişim sağlarız ülke olarak. gökyüzünü daha iyi görebilmek adına, yıldızları fark edebilmek adına.

kalın sağlıkla, huzurla ve sokak ışıkları değil, gün ışığıyla.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ışık kirliliği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim