kendi içinde "insanı yalnızca pahalı şeylerin mutlu edebileceği" önyargısını barındıran başlık. fakat başlık altında maliyeti düşük mutluluk sebepleri barındıracağından okuması keyifli olacaktır. bir tane de ben örnek vermiş olayım: etipuf yiyip, sonra da ambalajını üfleyerek döndürmeye çalışma oyunu oynamak. etipuf en son bıraktığımda 50 kuruştu, insanı mutlu etme kapasitesi de epey yüksek.
pazardan alınan bir liralık kıyafetler. kapalı pazar sistemine geçilip pazar yeri kiraları deli gibi artmadan önce pazarlarda elli kuruşluk, bir liralık tezgahlar olurdu ve orada normalde belki 250 liraya alacağınız bir şeyi ufak bir defo yüzünden bir liraya alabilirdiniz. hatırladıkça kalbim üzülüyor. gerçek mutluluk sizdiniz pazar kıyafetleri.
içini havayla doldurmak dışında başka bir şeye gerek duymayan, her yaştan insanı gülümsetebilecek, sevmeyenine çok rastlamadığım, en ucuz eğlence aracı ; plastik parçası.
cocostardır ya. aslında ucuz olduğu halde derken mutlu etmesi için insanların bir şey satın alması ya da yüksek meblağlar vermesi gerektiğini düşünmüyorum( artık her şey öyle :)) ama yine de ben de bir katkıda bulunayım istedim.
"çay getirdim sana bazı konularda danışmam gerek azıcık zamanın var mı" diyen arkadaşın elindeki çay
burada ucuz olan arkadaş değil. herhangi bir konuda boşa harcanacak zamanı arkadaşınin senle geçirme isteği. *