1.
çarmıh kelimesi farsçada kullanılan cahar ( dört ) ve mıh ( çivi) kelimelerinin birleşmesinden türemiştir. isa’nın çarmıha gerilmesi için ellerine ve ayaklarına saplanan çivileri ifade eder.
devamını gör...
ingilizce'deki assassin ( suikastçi) kelimesi haşhaşin kelimesinden gelir. hasan sabbah ve müritlerinin haşhaş içtiklerine inanan diğer mezheplerdeki müslümanlar onlara bu ismi vermişler. tarikat, suikastleri ile ünlü oldukları için o zamana dek lügatta bulunmayan kelime ingilizlere arapçadan geçmiştir.
(bkz: hasan sabbah)
devamını gör...
bak, dedi. pencere, "penc" ve "re" kelimelerinden oluşuyor. "penc", şu tavladaki sayı, yani beş demek. "re" ise yol demektir. burayı, şu dört duvarı düşün. hangi tarafa gitsen yol yok, kapalı. pencere de bu dört duvarın arasında açılan beşinci yoldur, unutma.
devamını gör...
ırgat = erga
ırgat kelimesi yunanca erga'dan gelir. erga iş demektir, ırgat işçi.

trabzon= trapezous
trabzon'un kökeni hellence masa demektir. kent m.ö. 7. yüzyıl civarında kurulurken denizden etrafındaki dağlar sebebiyle masa gibi görünmesi üzerine bu adı aldığı söylenir. bir diğer rivayete göre kent antikçağda döviz ofisi görevi görüyor ve kentin girişinde yer alan masalarda para takasları gerçekleşiyordu.

iskenderiye = aleksandreia
büyük iskender zamanında onun adına kurulmuş bir çok kent bu isimle anılır. iskenderin (kenti) demektir.

kaka = kakos
kakos hellencede kötü anlamındadır. bizdeki "kaka,pis" burdan geliyor olmalı.
devamını gör...
(bkz: hasan sabbah) ın kalesi alamut
kal'atulmevt- ölüm kalesi- zaman içinde asimile olmuştur.
devamını gör...
sâye kelimesi farsçada gölge anlamındadır.
günümüzde kullanılan "sayende" kelimesi buradan gelmekte; senin gölgende, senin yardımınla anlamını karşılamaktadır.
kaynağı; twitter solsoledo adlı kullanıcı.

ahtapot - hellence octo-8- podus -ayak- kelimelerinden oluşmuş. tahmin edilesi tabii ki ama ben ilk öğrendiğimde "nasıl düşünemedim" demiştim.
devamını gör...
kiosk kelimesi türklerin çinlilerden gördüğü bahçeli evlere verdiği köşk kelimesinden gelmektedir. (bkz: jean-paul roux)
devamını gör...
'toplum' kelimesinin 'top' kökünden türemesi bu örneklerden biridir. o bildiğimiz sporlarda kullanılan top değil ama, birlik anlamında olan toptan gelir mesela bir top kumaş .
devamını gör...
frangere: kırmak
fraktal
fragman
frajil:kırılgan
frajil x sendromu => fmr-1* genindeki anormallik neden olur ve x kromozomundaki bölge kırılgandır.
devamını gör...
türkçedeki mendil kelimesinin kökeni süryanicedeki "mandylion" kelimesinden gelmektedir. kelimenin orjinali kutsal mandilyon olarak bilinen, isa'nın resmini taşıdığına inanılan kutsal rölik için kullanılmaktadır. türkçeye ise düz anlamı ile mendil olarak geçmiştir.
devamını gör...
şifre, arapça cifir kelimesinden gelmektedir. arapçadan fransızya chiffre ve ordan da tekrar türkçeye şifre olarak geçmiştir.
devamını gör...
ingilizce'deki 'bosh (n.)' sözcüğü türkçe'den geçmiştir. boş konuşma 'empty talk, nonsense' anlamında. j.j. morier'in 1834 tarihli 'ayesha' romanında kullanılmış ilk kez.
devamını gör...
hamal kelimesi ile hamile kelimesi aynı kökten türemiş arapça sözcüklerdir.
devamını gör...
türkçe ile diğer yabancı diller arasındaki pek çok kelimede k>s geçişi bulunur.

korku - sorge (almanca "endişe")
kırk - sorok (rusça "kırk")
kaldı - saldo (rusça "bakiye")
kün (eski türkçede "güneş") - sun (ingilizce "güneş")

tanım: nerdeeen nereye dedirtebilen dillerin birbirleriyle etkileşimlerini gösteren bağlantılardır.

kaynak: fatih şengül, “homeros’a göre kimmer kavim adı etimolojisi”, karadeniz araştırmaları, cilt: 5, sayı: 17, bahar 2008, s.33-42.
devamını gör...
moiralar/mireler yazgının vücut bulmuş hali.(yunan mit)
mortal, mortality.

fata yazgının vücut bulmuş hali . (roma mit)
fate, fatality, fatal.
devamını gör...
hamal'ın, hamile ile birlikte tahammülle de kökteş olup tahammülün hamallık anlamına gelmesi ve hamilenin de köken olarak türkçe'de de hamile yerine kullanılan yüklü anlamına gelmesi daha ilginçtir.
edit: anlatım bozukluğu giderildi. bir de biraz karışık olmuş sanki ama sınavlar yaklaştı idare et sözlük.
devamını gör...
--- alıntı ---

günülemek, kıskanmak: gündelik yazı veya konuşma dilinde çokça kullanılan birçok kelimenin kökenine baktığımızda bunların hiç tahmin etmediğimiz dillerden gelen sürpriz köklere dayandığını görürüz. işte bu sözlerden biri olan ve ağızlarda kullanılan günüle- fiili buna güzel bir örnek teşkil eder. moğolcada "kuma" anlamına gelen küni kelimesi türkçeye geçmiş. bu söz uygur çağı metinlerinden itibaren türkçede çok sık görülür ve "kıskanma" anlamına gelir. kıskanma olgusunu kuma ("küni") ile birleştirerek muhteşem bir anlambilimi derinliği kazandırılmıştır. dünyada hiçbir kıskanma, haset etme "kuma"ya karşı duyulan rekabet nefret kadar derin, etkili ve sürekli değildir. bu yüzden, dilimiz kıskanma olgusunu kuma ile birleştirerek bunun derecesini birkaç kat daha artırmıştır. ege bölgesi ağızlarında aynı anlama gelen gumala-, gumalaş- biçimleri de dikkat çekicidir.

--- alıntı ---

ali akar, düşünen türkçe.
devamını gör...
kuymak ve kuyumcu.

bildiğimiz gibi türkler eskiden beri metalleri işlerler ve bunlarla çeşitli alet edevat yaparlar. peki madenlerle uğraşan kişilere neden kuyumcu denmiş olsun? eski türkçede kuy, dökmek demekmiş. yani "dökümü gerçekleştiren" anlamına geliyor diyebiliriz.

kuymak da aynı şekilde herhangi bir madeni bir kaba döker gibi dökülür, peyniri eriiir eriiir. cidden orgazmik bir yiyecektir kuymak. bu eşsiz yiyeceği yerken bir kuyum gerçekleştirirerek yersiniz.

kaynaklar: düşünen türkçe/ali akar
nişanyan sözlük, divan-i lügati’t türk
devamını gör...
şeker-sugar-zucker-saxar-sukker-sakar-sarkara

türkçe-ingilizce-almanca-rusça-arapça-farsça-sanskritçe

şimdi öncelikli olarak araplar, hintlilerden şekeri, farslar aracılığıyla alıyor. farslar sarkara'ya sakar diyor, araplar sakar'a sukker diyor, avrupaya italya üzerinden ticaretle zuccere diye gidiyor. almanlar zucker diyor, cermen dili olan ingilizler de sugar diyor. her yerde yaklaşık aynı isimle anılan bu madde, bağımlılık yapıyor, insan sağlığını olumsuz etkiliyor. tüketmeyelim, uzak duralım. evet. ama meyve yiyebilirsiniz şeker için.

ayrıca evet, mark zuckerberg'deki zucker bu zucker.
devamını gör...
isimlerin dillerde farklı hallerde karşımıza çıkması.
ali-ally-eli
mikail-michael-michel
cdbrail-gabriel
davud(t)-david
ibrahim-abraham
yusuf-jose-josef-joseph-guiseppe
yakup-jacop
leyla-laila
meryem-myriam-maria-mary
havva-eva-eve
adem-adam
yunus-jones-johannes
ilyas-elias-elijah
isa-yesu-jesus
süleyman-salamon
ishak-izak-isaac
harun-aaron
zekeriya-zacheria
bünyamin-benjamin
iskender-alexender
ismail-samuel
feride-frida
aklıma ilk gelenler , belki ilerde güncellerim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ilginç etimolojik bağlantılar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim