kendisi hakkında şahane ama küfürlü de bir tespit. sizin için kendi ellerimle sansürledim:

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
2.
türk tarih profesördür. yaşayan en büyük türk tarihçimiz, tarihçilerin babası (bkz: halil inalcık)'ın öğrencisidir. tarih içerikli bir çok eser kazandırmıştır. tüm bilgi birikimini ve tecrübesini aktarmak için içlerinden en önem verdiği (bkz: gazi mustafa kemal atatürk) kitabını 70li yaşlarının sonuna saklamıştır. kendisi adeta bir ilim bilim şelalesidir.
devamını gör...
adam hayatımın idolüydü, canlı canlı görüp konuşmasını da dinlemek nasip oldu ama aklımda hep maşşşallah şuna bak dediği kalacak lanet olsun tanrım!
devamını gör...
şüphesiz ülkemizin ve dünyanın önemli tarihçilerinden birisidir. sadece tarihçi kimliğiyle değil edebi ve aydın kişiliğiyle de tanınır.7 lisana vakıf olmasıyla övünür-ki bu övünülecek bir şeydir.
nitekim entelektüel bir insandır, ancak meslektaşları tarafından pek hazzedilmeyen bir insandır.
herkesi hor gördüğü ve asistanlarını bile azarlamaktan geri kalmadığı söylenir.
devamını gör...
en çok çocukluğumda mutluydum. sonrası zordu.sözünün sahibidir.
devamını gör...
hakkında dördüncü tanımı zevkle girdiğim, bana tarihi sevdiren bilge adam.
o veya ben, ölmeden tanışmak istediğim bilge adam.
muhtemelen, ben ona cahil geleceğim ama olsun, varsın ona cahil geleyim.
ilber abim, açaydım kollarımı, sana geleydim, bana cahil diyeydin.
devamını gör...
"pirinçi okuyorlar, meyveyi okuyorlar, şekeri okuyorlar, suyu okuyorlar da sıra kitaba gelince hiç okumuyorlar"

- ilber ortaylı
devamını gör...
aslın da tam olarak söylediği şu:
'' “nüfusun entegrasyonundan söz edemeyiz. türkiye'nin mülteciye ihtiyacı var yaşlanıyoruz. bizi kültürel azınlıklarımız koruyacak. afganlar olmasın diyenler var. senin bağında bahçende meyveyi kim toplayacak, hayvanlara kim bakacak?''
neresinden tutsan elinde kalacak bir açıklama. 3 satırda 4 hata var.
birincisi, nüfus entegre edilebilir bir şeydir. bununla ilgili bir sürü yöntem var.
ikincisi, türkiye'nin mülteciye ihtiyacı yok.
üçüncüsü, yaşlanıyoruz evet, çünkü kapitalizm 3 çocuk beslememize izin vermiyor.
dördüncüsü, senin bağın bahçen demiş. ben bağ bahçe sahibi değilim.
burjuva siyaseti için çalışan sözde aydınlardan sadece biri bunun gibi daha bir sürü burjuva siyaseti ve onun ikna odası gibi çalışan aydınlar var.
ilber ortaylı açıklamalarının tamamı için.
buradan
devamını gör...
2011 ocak ayından 2013 eylül ayına kadar birlikte çalıştığım, akademik kariyerini, bilgi birikimini tartışmamakla beraber karakter olarak hayatımda tanıdığım en kibirli, en ağzı bozuk, en kendini beğenmiş insanların başında gelen tarihçi.

yukarıda belirttiğim tarihler arasında, kültür ve turizm bakanlığına bağlı müzelerin gişelerinin modernize edilmesi projesi adı altında, türsab'a bağlı bir saha personeli olarak sultanahmet'te ki birçok müzede görev aldım. bunlardan biri de topkapı sarayı müzesiydi. bizler direkt müze idaresine bağlı olarak çalışmıyorduk ancak koordineli olmamız gerektiğinden ötürü kendisiyle sık sık yan yana gelip fikir alışverişi yapmak durumunda kalıyorduk. maalesef bir olayda da kendisiyle münakaşa ettik ve o zaman gerçekten nasıl bir karakter olduğunu anladım.

ilgili tarihlerde bakanlığın belirlediği mercilerden temin edilen resmi belgelerle, comenius ve erasmus programı öğrencileri müzelere ücretsiz girebiliyorlardı. anlatacağım hadise bu kural ile ilgili.

bir gün bir hanımefendi yaklaşık otuz kişilik bir öğrenci grubuyla birlikte rehber gişesine gelip ücretsiz bilet istedi. kendisine kültür ve turizm bakanlığı, milli eğitim bakanlığı ya da dösim'den temin edilmiş bir evrakının olup olmadığını sordum. aceleyle hareket ettikleri için belgeyi okulda bıraktıklarını ifade etti. kendisine inandığımı ancak ilgili belgeleri scanner ile taratıp bir kopyasını türsab'a, bir kopyasını da dösim'e gönderip belgede belirtilen kişi sayısı kadar bilet verebilceğimi söyledim. okulu arayıp sorabilirsiniz dediğinde tekrar belgenin taratılıp kopyalarının paylaşılması prosedürünü anlattım. ardından ilber hocanın öğrencisi olduğunu söyledi. bende bunun üzerine kendisiyle konuşması durumunda mutlaka bir çözüm bulacağını kibar bir dille ifade ettim. kendisi beni ilber hocaya şikayet mi etti yoksa düzgün bir şekilde durumu izah mı etti bilmiyorum.

beş dakika sonra gişe telefonundan beni çağırdılar. dönemin müze müdür yardımcısı ayşe erdoğdu aramıştı. durumu anlatmaya başlamamla birlikte hakaret etmeye başladı. kendisine yine sakin bir şekilde durumu izah edip bu kuralları kendisinin de çok iyi bildiğini hatırlattım. hakaret ederek telefonu kapattı. beş dakika sonra da ilber hoca aradı. ''sen benim kim olduğumu biliyor musun?'' diye sorduktan sonra hakarete başladı. işten attırmaktan tutun da hiçbir yerde ekmek bulamayacaksın gibi tehdit söylemleriyle devam etti. kendisine müze başkanı olduklarını, kapı amirliği ve protokolün müze idaresinde bulunduğunu ve dilerlerse inisiyatif alarak protokol kapısından misafirleri alabileceklerini söylediğimde tekrar hakaret ederek ''bilet vereceksin'' diye azarladı. yani türkçesi, öğrenciler protokolden geçerken ankara'da ki turnike izleme merkezi durumu farkeder ve gişeyi arayıp ''siz ne ayaksınız'' diye sorarsa, belgesiz bir şekilde ücretsiz bileti veren ben olmuş olacağım. bitmedi!

kendisine olan antipatimden ötürü ismini zikretmek istemediğim dönemin türsab başkanı da beş dakika sonra arayanlar kervanına katılmıştı. bir ton azarlayıp derhal merkez ofise gelmemi söyledi. anlaşıldığı üzere bizim ilber hoca türsab başkanını arayıp durumu dallandıra budaklandıra anlatmıştı. ilber ortaylı yüzünden bir hafta ceza alıp merkeze çekilmiştim. sonrasında yerim değiştirildi ve arkeoloji müzesine transfer oldum.

daha fazla uzatmaya lüzum yok! işte böyle birisidir! ayrıca başkanlık döneminde müze müdürü yusuf benli'nin saraydan çıkardığı üçüncü selim'in tahtı hakkında ''bir bilgim yoktu'' diyebilecek kadar da yalancıdır. o taht nereye gitti biliyor musunuz arkadaşlar? anladınız siz.
devamını gör...
(bkz: max akp’li)

küçükken severdim bu adamı, sonra bir konuşmasına denk geldim. londra’da ortadoğulu öğrencilerle söyleşi yaparken bir çocuk iyi ingilizceyle osmanlı sarayındaki oğlancılığı ve eşcinselliği sormuş. ilber de “sen türk müsün” demiş çocuğa ve çocuk türk çıkmış gerçekten. bu olayı anlatırken “böyle saçmasapan şeyleri türk’ten başkası sormaz” diye anlatıyor. saçmasapan şeyler dediği kavram yüzünden bugün neo-osmanlıcı rejimde eşcinsel insanlar zulüm görüyor. en nefret ettiğim insan tipi, onun istediği sınırlarda, onun tabuları ve travmaları kadar konuşulmasını isteyen insan. bu adamı hala ülkenin en entelektüel adamı sanan insanlar var ya. adam kütüphanesini reise bağışladı lan alo!
devamını gör...
1947 tarihinde avusturya'da doğmuştur. tatar kökenlidir. dönemin sovyet rejiminin, tatarlara uyguladığı baskıdan ötürü avusturya'ya göç etmişlerdir. iki yaşındayken annesi ile türkiye'ye gelmiştir.

ankara atatürk lisesinden mezun olduktan sonra, mimarlık fakültesi sınavına girmiş fakat kazanamamıştır. daha sonra dil ve tarih-coğrafya fakültesi tarih bölümü sınavına girmiş ve bu bölümü ankara üniversitesinde bitirmiştir.

viyana üniversitesinde slav ve doğu dilleri hakkında eğitim görmüştür. chicago üniversitesinde yüksek lisans yapmıştır ve bu sayede hocası ve dostu olan halil inalcık ile tanışmıştır.

1982'de dönemin baskısından ötürü istifa edip yurt dışında seminerler vermiş, 1989 yılında türkiye'ye dönerek profesör unvanını almıştır.

annesinden rusçayı öğrenmiştir. ek olarak ileri seviyede ingilizce, fransızca, almanca, farsça, italyanca ve latince bilmektedir.

ek olarak, ülkemizin en büyük değerlerindendir. entelektüel bilgi birikimi ve zekası, elmasın parlaklığı kadar dikkat çekici ve özeldir.

sizi seviyoruz hocam, hep var olun!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
(bkz: entelektüellik)te tavan olduğunu düşündüğüm insan.
devamını gör...
her devirde kitapları daha çok satsın, daha çok ekranlara çağırsınlar diye popüler kültür neyse onu yakalar.
buna bir soru sorarsın cevabını alabilene aşk olsun! oradan girer buradan girer; her konuda bir iki fikri vardır onları söyler, bir tek sorunun cevabını söylemez. yavaş ve sinir bozucu konuşması insanı gıcık eder de gıcık eder.
bildiği hatalı bilgiler asla kontrol edip de düzeltmez. bol bol yanlış bilgi sıkmaya devam eder! örneğin atatürk'ün boyuna utanmadan 1.61 demeye devam ediyor lan pigme mi bu adam! 1.61 ne kardeşim! boyu ispatlı delilli 1.69 olan ismet paşa'ya neden her fotoğrafta tepeden bakıyor o halde bu adam! koskoca genelkurmay atatürk'ün boyunu 1.74 diye açıklamadı mı? ulan git bir bak hatanı düzelt yokkkkk! anca popüler kültüre hizmet etsin.
ilber'i cidden sevmiyorum ya. cidden!
devamını gör...
severim değerli hocamı. kendisini kültürlü ve bilgili olduğu su götürmez bi gerçek. inalcık'ın öğrencidir. katıldığı programları açar açar izlerim. ondan öğrenmek bi başka.

benim için yürûyen kütüphanedir.
devamını gör...
gördüğüm en orta yolcu kişilik. iki tane atatürk ve cumhuriyet övgüsü yapıp el etek öpmeye devam edecek tarihçimizdir.
devamını gör...
16.
rusça, almanca, fransızca, ingilizce, farsça olmak üzere tam beş dili anadili seviyesinde okuyup yazabilmekte, akıcı bir şekilde konuşabilmektedir. 15-20 dil bildiği yönündeki bilgiler tamamen şehir efsanesi hatta safsatadır. fakat rusça bildiği için sırpça, bulgarca gibi slav dillerini kendi ifadesiyle ''götürebilmektedir''. tıpkı bizim azerice, özbekçe, türkmence, tatarca, uygurca gibi türk dillerini ''aparmamız'' gibi.

devamını gör...
yine, yeniden, sırf aşağılamak, karalamak, haakret etmek için bir insan gündem olmuş ve yazıda tek bir tane dahi burayı okuyacak normal sözlük yazarlarına hitap eden bilgi yok. aptalca bir soruya verdiği cevaptan ötürü ne akp'li ne lgbt-i karşıtı olan ortaylı, geçmişine bakarsanız sağ eğilimlidir ama akepeli değildir. son dönemde açıkça yaptığı zafer partisi yakınlığı, yüksek muhtemel de en çok yakınlık duyduğu siyasi olan ümit özdağ ile olan ince paslaşmaları görülebilir. akepeli cumhurbaşkanına kütüphane bağışlama sebebi, kitaplarının çokluğu ve artık mücadele edemeyecek ve öldükten sonra uğraşılmasın diyedir. kütüphane cumhurbaşkanlığı makamına verilmiştir, erdoğan'a değil oradaki makama bir hediyedir.

moskova bilimler akademisi fahri profesör unvanı sahibidir. kürtçü faşist, sağcı faşist, solcu faşist, cahil, sünepe tiplerin sırf muhalif diye profesör itibarı gördüğü ve yüceltildiği yerde türkçü, akepe ile adı yan yana gelemeyecek birisidir. geçmişte yaptığı açıklamalar, birileri ile ilgili söyledikleri onu sağa eğilimli yapar ama bu akepeli olduğu anlamına gelmez. az çok rus ırkının bilime ve sanata olan eğilimini bildiğim için bu özelliği(fahri profesör unvanı) onu benim için tanrı seviyesine çıkarır. böyle bir adamı akepeli diye(olsa bile bu bir suç değil) yaftalamak ve bir parti yandaşı olduğu için dışlamak yakışıksız olur ki akepeli değildir. oğlancılık sorusu soran bir vasıfsıza "sen vasıfsızsın" dememiş ve kibar şekilde cevap vermiş. osmanlı'da genç erkeklerin tecavüze uğraması ya da istismar edilmesi lgbt-i değil bir insanlık sorunudur. konunun lgbt-i ile en ufak bir ilgisi yok. cinsel tercihleri yüzünden dışlanan değil, istismar edilen insanlar var. bu yüzden sorun lgbt-i sorunu olmaz.

lgbt-i sorusuna verdiği cevap üzerinden girip akepeli olduğundan çıkmak, normal sözlük'te ağzında sakızla mahalle dedikoducusu olmayıp buraya bir iki yararlı şey okumak isteyenlere, şahıslarla ilgili başlıklarda düzgün şeyler okumak isteyenlere hakarettir.

ortaylı, geçtiğimiz günlerde hayatını kaybeden 2. elizabeth'in, 2008 yılındaki türkiye'yi ziyaretinde onu gezdiren kişi olmuş, ona tarihimizi anlatmış kişidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

konu ile ilgili yazısı, geçtiğimiz günkü ölümü üzerine köşe yazısı olarak tarafından majesteleri başlığı ile yayınlanmıştır. kullandığı üslup, 1. elizabeth'ten itibaren kısa bir anlatımla 2. elizabeth bağlantısı ve ona, yapılan ziyarette yaptığı anlatımdan bahsetmesi ile değeri gözümde katlanarak artar.

buradan




ortaylı, 7 yıl boyunca topkapı sarayı müze müdürlüğü yapmış, bu müdürlük sırasında kültür, sanat, tarih konusunda olumlu işler yapmış ve bu işlerle ilgili ayrıntıları da gerek celal şengör, gerek murat bardakçı'nın yaklaşık son 12-13 yıllık medya arşivlerinde yaptıkları övgülerle beraber bulabilirsiniz. özellikle müzeden alınıp çeşitli sebeplerle götürülen eserlerin önünü kapatıp orayı bir müze değil dokunulmaması gereken bir saray olarak düzenlemiş, 7 yıl sonucunda da çeşitli anlaşmazlıklarla ayrılmıştır. bu anlaşmazlıklardan en büyüğü müzedeki görevlendirmede mecburen finansal durumlarla da ilgilenmek zorunda kalması ki bunu uzun yıllar önce kendi adından duyduğunu hatırlıyorum. bir tarihçiye finans işlerinin de dahil olduğu bir görev verilmez ama bizim ülkede bir düzen olmadığı bu için bu durum da gayet normaldir.


2018 yılı, türkologlar ve öğrenciler-stajyer öğrencilerin buluştuğu bir üniversite dersi sırasında:

buradan



bir ömür nasıl yaşanır kitabını çıkarma sebebi olarak "sürekli katıldığım konferanslar ve toplantılarda gençlerin öğrenmek istediği temel sorulara, olur da ileri de katılamazsam da cevap vermek ve fiziki bir şey kalsın istedim" demiştir. benim ortaylı'dan asıl beklediğim şey bir biyografi ya da otobiyografi kitabı ki böyle bir kitabın, entelektüel ve aynı zamanda soylu, varsıllarla olan hayat boyu aklında kalan toplantılar, anlatılar ya da dinletiler ile ilgili olmasını isterim. ortaylı gibi hayatın lüks sınıfına mensup olanlarla bir şekilde irtibata geçmiş insanlar hakkında yaptığı gözlemleri anlattığı bir kitap olsa fena olmazdı. o hayat değil, o hayattakilerin olumlu ve olumsuz görüşleri ile ilgili yanıtlar bulabilinecek bir kaynak olabilirdi. kapitalizm ve komünizmin zehri ile ilgili üstü kapalı konuştuğu bir ömür nasıl yaşanır'da söylenmemişlerini söylemek için bile yeni bir metin hazırlayabilir.

karalamak için 10 kelime yeter, ama gördüğünüz gibi övmek için benim birkaç satıra ihtiyacım oldu ki eklemeler de gerektiğince yapılmalıdır. "çamur at izi kalsın" dünyanın en kolay şeyidir. ama bir figür ile ilgili ufak ta olsa bilgilendirme yapmak için o insanın hayatına biraz hakim olmak gerekir. akepe, eşyanın tabiatına aykırı olduğu için sonsuza kadar kalmayabilecek bir yapı iken, ilber ortaylı öldükten sonra, türkiye cumhuriyeti sağ kaldığı sürece de bilinecek, anlatılacak, öğretilecek birisidir. kendi zihniyeti ile aynı olan insanlardan beğeni görmek için bu şahıslara karalama yapmak, karakterinizi gösterir. evet, ilber hoca sağ eğilimlidir, fakat her sağ eğilimli akepeli değil, her akepeli de zannedildiği gibi değildir. bunu ateist, değerlerime tamamen aykırı olduğu için uslanmaz bir akepe muhalifi olarak söylüyorum. ayrıca bundan 7-8 yıl önce şehrime gelmiş, istanbul'da hiçbir şekilde denk gelmeyeceğim adamla başka bir yerde, başka bir ülkede karşılaşmış ve 3-4 dakikalık muhabbet etmiş, o arada bile rus-türk ilişkileri ile ilgili tarih sorusu sormuş insanım. değerli gördüğüm insanı bulduğum yerde ondan yararlanırım ki ortaylı tam da böyle bir adamdır.
devamını gör...
18.
tarihçi yazar.
türkiyedeki en iyi 3 tarihçiden biridir. ilki halil inalcık ikincisi yine halil inalcık üçüncüsü ise ilber ortaylıdır.
devamını gör...
sabahtan akşama kadar osmanlı nın son zamanlarını, cumhuriyet in ilk yıllarını anlatsa kesinlikle bıkmayacağım tarihçi. fesli şarlatana tarihçi diyenler sevmez tabi. o değil de bir insana kibir bu kadar mı yakışır.
devamını gör...
sağı solu cahil diye küçümsüyorsun ama esas cahil ve basmakalıp sensin hoca! sen güç neredeyse oradan yana olan bir popüler kültür piyonusun. bu ülkede senden elli kat iyi tarihçiler kıyıda köşede kalmış tanınmıyor. küçümsediğin erhan afyoncu bile senden iyi tarihçidir.
tutturmuşsun atatürk'ün boyu 1.60 diye! genelkurmay kanıtlı ispatlı diyor ki bu adamın boyu 1.74 kardeşim! dinlemiyorsun, umursamıyorsun, cehalet dolu yanlış bilgilerinde ısrar ediyorsun. madem ata 1.60 neden boyu 1.69 olan ismet paşaya her fotoda tepeden bakıyor o halde? büyük atatürk kısa olsa ne yazar, uzun olsa ne yazar ama adam 1.60 değilken neden düşmanlarına kısa diye laf vericez! celal ile o kadar çok yakışıyorsunuz ki ilber o kadar çok yakışıyorsunuz ki...
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ilber ortaylı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim