benim bıyıklarım terlemeye başladığında kaldırılan bir infaz biçimi.
amerikan filmlerinde sadece yanıp sönen lambalar ve kafaya geçirilen tas haricinde türk usülü idam görmedim (menderes fotosunun zihnime kazınması hariç) ama 7. koğuştaki mucize filmini izledikten sonra biraz daha bu konuya bakışım değişti artık ne olursa olsun idam cezasının olmamasının yerine çok daha ağır ceza verilmesinin gerektiğini düşünüyorum.
istersen her gün işkence et, sırtına taşlar yükle hatta bence devlet bu insanları çöp istasyonlarında çöp ayıklama işinde kullansın ama idam etmesin.
(apo denen şerefsiz hariç onu bence devlet televizyonu, donuk bir fotograf karesi alıp ekrana koymalı ve 1 gün orada durmalı)
devamını gör...
genelde insanların istediği ceza çeşididir. idam cezası kullanan ülkelerin haline bakarsak pek iç açıcı bir ceza gibi gözükmemektedir.
devamını gör...
bizim ülkemize idam ceazsi gelmemelidir. ergenekon davalarını hatırlayın, suçsuz yere kaç kişi içeri atıldı kaç kişi kötü koşullar nedeniyle öldü veya onuruna yediremeyip intihar etti.

eğer idam gelirse hükümeti yine kandıran bir oluşum çıkar, beğenmediği adamları idam ettirir. sonrasında erdoğan çıkar kandırdık yaa tüh diye açıklama yapar ölen öldüğüyle kalır
devamını gör...
bir insanın yaşama hakkını elinden alma cezası.

dünya çapında çin, kuzey kore, iran, suudi arabistan gibi kapalı toplumlarla beraber dünyanın en demokratik ülkelerinden abd 'de de sıklıkla uygulanan idam cezası, bilindiği üzere, ab uyum yasaları çerçevesinde 2002 yılından bu yana ülkemizde de yasak. gerçi 2002 diyoruz ama son idam cezası 1984 yılında uygulanmış. (bkz: hıdır aslan)

toplumu oldukça üzen, infial etkisi yaratan cinayetlerden sonra, (bkz: gizem akdeniz), (bkz: mert aydın), idamı tartışmak ipince bir ipte yürümeye benzer aslında. zira, vicdanlar, böyle cinayetler işleyebilen canavarca ruhların bu toplumdan ve dünyadan temizlenmesi isteyen bir tavırla idamı desteklerken, akıl ve mantık, modern hukuk sisteminin imha değil ıslah amacıyla tesis edildiğini hatırlatır. özel durumlarda, iki tez de doğru veya yanlıştır.

şahsen ben idam cezasına karşıyımdır. zira, kısasa kısas bir anlayışla hareket edilmesi ortaçağ ve ilkçağ anlayışını beraberinde getirir. ancak, burada verilen cezaların caydırıcılığı ve kamu vicdanını kanatmaması önemli bir argümandır. siz, küçük bir çocuğa tecavüz edip onu öldüren bir insanı 'hafifletici' sebeplerden dolayı 5-6 sene de hapisten çıkartırsanız, vicdanları rahatlatamaz, bu gibi cinayetler konusunda sapık ruhları daha bir cesaretlendirirsiniz..
devamını gör...
uygulayacak merciye güven olmadığı ve bu ülke topraklarında hiçbir zaman da olmayacağı için gerek yoktur.
devamını gör...
hiçbir şeyi engelleyeceğini düşünmediğim ceza şekli. amerikada suç oranı avrupanın çok ötesinde. her yıl dünya kadar cinayet oluyor.

-- idam olan ülkeler;
amerika: 5.30 - 17,284 (2017)
pakistan: 4.20 - 8,235 (2017)
hindistan: 3.22 - 42,678 (2016)
mısır: 2.51 - 2,207 (2012)
iran: 2.47 - 1,936 (2014)

--- idam olmayan ülkeler;
isveç: 1.10 - 113 (2017)
almanya: 1.00 - 813 (2017)
hollanda: 0.80 - 132 (2017)
ispanya: 0.70 - 307 (2017)
yunanistan: 0.70 - 82 (2017)
devamını gör...
gelmesi halinde ülkeyi şeriata sürükleyecek olan çağ dışı ceza sistemi.
devamını gör...
ortada hukuk yok, mafya babaları ön kapıdan girip arka kapıdan çıkıyor. tacizcisi, katili 3 5 sene yatıp çıkıyor. buna rağmen, muhalefetin her kanadından insanlar saçma salak kulplarla uzun yıllar hapis yatıyor.
bir de idamı monte edin siz bu ülkeye. sonra dükkanı kapatıp gidelim.
devamını gör...
son idam 25 ekim 1984'te burdur'da gerçekleşmiş. yani idam cezasının yürürlükte olduğu 2001 tarihine kadar, 17 sene boyunca kimse asılmadı.
devamını gör...
(bkz: kurunun yaninda yaş da yanar)
devamını gör...
idam birden bire öylece gelivermez. ekonomi gibidir, talep edersin ve arz edilir. fakat bu talep ve arz korelasyonu psikolojik ve sistematik bir şekilde yürütülür. hukuk kurallarının; coğrafyanın kültürüne, yaşayış biçimine, örf ve adetlere göre dizayn edilmesi gibi.

medyaya günlerce, haftalarca belki de aylarca servis edilen hayvanlara işkence haberlerini izledik. daha da ileri gidilerek işkencenin boyutları değişti ve hayvanları katletme haberleri başladı. ayakları, kulakları veya kuyrukları kesilen, işkence edilen hayvanları gördük. hayvanlar ve insanlar form olarak birbirlerine benzerdir. insan beyni de -form olarak kendisine daha yakın olana- hayvana veya insana empati kurmak konusunda daha iyimser bir yaklaşım sergiler. bu sebeple bir hayvanın öldürülmesi ve bir insanın öldürülmesi beyinde aynı bölgeyi uyarır ki temeldeki eylem aynıdır, öldürmektir.

yani süreç hayvanlara işkence ile başladı. sonra hayvanlar ölmeye/tecavüz edilmeye başlandı. hayvanlardan sonra sıra insanlara geçti ki irrasyonel duyguları ve empatiyi daha da harekete geçirmenin en etkili yolu da buydu. sürekli olarak medyaya servis edilen haberlerin konuları; kadına şiddet, kadına tecavüz, çocuğa tecavüz, çocuğun cinsel istismarı boyutlarına taşındı. sonra birisi çıkıp idam diye haykırdı. zaten büyük kitleleri arkasına almış iktidar kalkıp “halkımız isterse getiririz” dedi. halbuki halk istemedi, zorunda bırakıldı.

fakat şahsi fikirlerimce eklemek isterim ki: yaygın kanının aksine, cinsel istismar ve tecavüz cinsellik değil cinsel şiddettir. yani şiddet uygulamak için cinselliğin kullanılmasıdır. cinsel istismar ve saldırı suçları failleri cinsel dürtüleri ile değil, şiddet uygulamaya hakları olduğuna inançları ile hareket ediyorlar.

gündemdeki tartışmalara dönüp baktığımızda sorun olarak kabul edilmekte olanın cinsel şiddet olmadığını görüyoruz. kuşkusuz bu yaklaşımın ardında kadınlara, çocuklara ve tüm saydığım olaylarda şiddet uygulamanın erkeklere tanınmış hak olduğuna dair maalesef toplumsal ve politik bir kabul var.

linç kültürünü beslemek, idam/hadım gibi insanlık dışı cezaların uygulanması için kamuoyu hazırlamak, toplumsal bir sorunu tek tek “suçlu bireylere” indirgeyip sorumluluktan sıyrılmak gerçek adaletin tesisine yeğ kılar. ama bu çocukları, hayvanları veya kadınları kurtarmaz. kimsenin vicdanını da kurtarmaz. çünkü tezahür eden her yeni olay, daha da büyüyen şiddetiyle bir daha “temizlenmesi gereken vicdanlar” yaratır.

açık ve net; kadın cinayetlerine, çocuk istismarına, şiddete, tacize, tecavüze karşı ilk talep “eşitlik” olmalıdır. herhangi bir cinsin egemenliğini veya şiddeti semirten, büyüten düzeni reddetmektir. çünkü, eşitlik yoksa suç da ceza da hep ezileni eksiltir.
devamını gör...
tecavüz, uyuşturucu ticareti, alkol etkisinde araç kullanırken ölüme sebebiyet verme gibi konularda uygulanması gereken cezadır. insanlık dışı mıdır veya modası geçmiş midir diye soruları mağdur olanın yerine kendini koyup düşünmeliyiz. yok psikolojisi bozukmuş, aslında rehabilite edilse toplum açısından ve insani olarak daha faydalı olurmuş gibi vicdan kanatan tecavüz savunucularına göre uygulanmaması gereken cezadır.
devamını gör...
hukukun üstünlüğünün olmadığı, bizim gibi otokrat ve gözü kaşı oynak ülkelerde idam cezasının geri getirilmesi demek, önce her sıradan vatandaşın başının üzerine bir demokles kılıcı yerleştirip, ardından kılıcın bağlı olduğu pamuk ipliğini kesecek kırtasiye makasını, yürütme erkinin başındaki sultanın paşa gönlüne teslim etmek demektir.
devamını gör...
yanlıştır. haksiz yere idam edilen çok insan olmuştur ve olacaktır.
devamını gör...
idam cezasının sadece tecavüzcülere getirilmesini isterdim. ülkede elini kolunu sallayarak keyif çatan tecavüzcülerle dolu. bu korkuyla kızlarını dizinin dibinden ayıramayan aileler var.
devamını gör...
türkiye barolar birliği dergisi , ölüm cezası geri gelmeli mi ? başlığı altında bu konuya eğilmiştir . oldukça doğru çıkarımlar yaparak , iyi noktalara parmak bastıklarını düşünmekteyim .

--- alıntı ---

halen dünya üzerinde “ölüm cezası” uygulayan ülkeler mevcuttur. ancak modern ceza hukuku mevzuatı’na sahip ve insan hakları konusunda taviz vermeyen ülkeler bu cezayı artık gayri insani olarak kabul etmektedirler.
her ne kadar, bir ülkenin mevzuatında “ölüm cezası” uygulaması mevcut olsa bile, mahkeme failin yargılama sürecindeki tutum ve davranışlarını, ceza hukukunun temel prensiplerini, müesseselerini uygulayarak bu cezayı hapis cezasına çevirebilmektedir. yani mutlaka failin isnat edilen ölüm cezasını gerektiren bir fiilden dolayı yargılanması halinde bu ceza uygulaması ile cezalandırılacağı neticesine
varılmamalıdır. geçmişte böyle olmuştur. birçok olayda failler, ceza kanununda idam cezası öngören bir fiil nedeniyle yargılandığı halde, ceza kanunlarının indirim sağlayan müesseseleriyle ölüm cezasından kurtularak hapis cezası ile cezalandırılmışlardır.günümüzde artık ölüm cezası uygulamasının geri gelmesi mümkün değildir; zira artık ülkeler dünya milletleri arasında hem mevzuatlarına hem de “ölüm cezası” bulunup bulunmamasına göre değerlendirilmektedirler. bu değerlendirilmeye göre de ab üyesi olup olmayacaklarına dair karar verilmektedir. ab üyeliği de ülkemiz için hayati öneme sahiptir. ab üyeliğinin ülkemize sağlayacağı avantajlar saymakla bitmez. sadece diğer ülkelere serbestçe hiçbir zorluk çekmeden, herhangi bir işleme takılmadan seyahat bile bir avantajdır. son zamanlarda meydana gelen tüm toplumumuzca lanetlenen, devlete karşı kalkışma olayları nedeniyle ülkemizde yeniden “ ölüm cezası” nın mevzuatımıza konulması düşünülmekte ise de; konunun kitle psikolojisindeki heyecanların ötesinde “dış politika” sorunu olduğu unutulmamalıdır.


--- alıntı ---
devamını gör...
idam cezası bence pek mantıklı bir ceza değildir.
öncelikle herkesin yaşama hakkı vardır ve suçların bedellerini canıyla ödetmek gerek anayasamız gerekse inancımız gereği bize uymamaktadır.
ikinci ve en önemli olan kısmı ise bu ülkede her ceza yalnızca hak edene verilmiyor. yarın bir gün kaç masum sırf kendilerinden olmadığı için bahanelerde asılır sizce..
devamını gör...
mevcut iktidarın her seçimde vaat ettiği ya da suni gündem yaratma gayesiyle dillendirdiği cezalandırılma şekli.
devamını gör...
aslinda bazi suclar icin son derece yerinde olan ceza sistemidir.ama! bu sistem bizde cok kotuye kullanilir. sucluyu degil, ortaya cikarani göturur...
devamını gör...
idam cezasına karşı eleştirel çok iyi bir film için (bkz: the life of david gale)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"idam cezası" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim