telsiz haberleşmesi için nato ve ıcao tarafından kabul görmüş olan uluslararası fonetik alfabede "e" harfinin okunuşu.
devamını gör...
yunan mitolojisi tanrılar ve tanrıçalar yanında nice mistik kahraman ve karakter ile doludur. bunlardan biride perilerdir. nypmheler, yani periler genellikle hikayeleri güzellikleri üzerine anlatılagelen uzun ömürlü, güzel, genç kişilerdir. bugün anlatmak istediğim peri ise bir oread, yani bir dağ perisi. isimini kayalarda yankılanan seslerden veyahut narcissus'a olan aşkından duyduğumuz: echo

echo, yunan mitolojisinde cithaeron dağında ikamet eden bir dağ perisidir. hakkında pek çok hikaye anlatılan echo'ya ait en bilinenlerden biri ile başlayalım: baş tanrı zeus bilindiği üzere güzel periler ile birlikte olmayı severdi. karısı hera ise duyduğu kıskançlıkları ve cezalandırılmaları ile ünlüydü. zeus'un bu sefer ki ilişkisi dağ perisi echo ileydi. bundan şüphelenen hera, ikiliyi basmak için olimpos'a gitti. echo, zeus'un kendine emrettiği üzere, zeus'u korumak için hera'nın gazabına uğradı. echo bundan sonra sadece; kendisine söylenen son sözleri söyleyebilir, tekrar eder, hale gelmişti. ovid'in metamorphoses eserinde ise hikaye biraz daha değişik. roma tanrıları ile anlatılmış olsa da yunan mitolojisindeki isimler ile deam ediyorum: burada hera yine kıskanç ve cezalandırmak için fırsat kovalayan bir rolde. fakat echo, hera ne zaman zeus'u yakalamaya kalksa gevezelik ederek onun dikkatini dağıtıyor ve hera bunu fark ettikten sonra onu cezalandırıyor. kendisine söylenen son sözleri tekrar etmesine mahkum ediyor echo'yu.

bir başka hikaye'yi de yaşamı hakkında pek bilgi sahibi olmadığımız yazar longus'un daphnis ve chloe eserinde okuruz. denizde süzülen ikiliden chloe daha önce hiç yankı duymadığı için yakınlarda tekrar eden bir şarkı karşısında çok şaşırır ve daphnis, echo'nun hikayesini anlatmaya başlar. periler ile birlikte dans eden, şarkılar söyleyen -yaşayan- echo tüm müzik aletlerini öğrenmiştir ve bu tanrı pan'i kızdırır. echo'nun virtüözlüğünü kıskanan pan, onun canını alır. ve rivayete göre echo'nun hala şarkı söyleyen bedeni dünyaya dağıtılmıştır. ve herhangi bir dünyevi şeyin sesini taklit ederek şarkı söylemeye devam edecektir. dünyanın her noktasında eko dediğimiz ses yansımasının olmasını buna bağlayanlar da bulunur.

başka başka hikayeler de tabii ki mevcuttur fakat bir diğer ilgi çekici nokta da echo'nun narcissus'a olan aşkıdır. ovid'in metamorphuses eserinde, 12. yüzyıldan kalan the lay of narcissus yazmasında veyahut 13. yüzyıl şairi guillaume de lorris'in the romance of the rose şiirinde işlenmiş olan bu tema farklı anlatımlara sahiptir. bu hikayelerin bazılarında echo bir peri değil asilzadedir, narcissus'un da önemsiz bir role sahip olduğu anlatılar bulunur. gelelim mitolojik anlatıya, tekrar ediyorum fakat; ovid'in metamorphuses eserinde çıkardığı düşünülen bu anlatı yine zeus ile başlıyor, daha doğrusu jupiter ile. ve yine karısı juno -hera- tarafından cezalandırılan, sadece cümlelerinin sonlarını söyleyebilen güzel sesi peri echo ile devam ediyor.

echo lanetlendikten bir süre sonra, avcı arkadaşları ile geyik avlayan yakışıklı birine rastlıyor: narcissus. ona aşık olan echo laneti yüzünden hiçbir şey diyemeden onu izlemeye devam etmiş. yalnız kaldığı bir an narcissus, ''orada kimse var mı'' diye seslenmiş ve peri tekrar etmiş. narcissus ''buraya gel'' diye tekrar seslenmiş fakat karşısına kimse çıkmamış. duyduğu tek şey söylediklerinin tekrarıymış. ''bu taraftan, bir araya gelmeliyiz'' diyerek tekrar seslendiğinde echo kendinden geçmiş bir şekilde ''bir araya gelmeliyiz'' demiş. kollarını açarak narcissus'a koşan echo'ya karşı narcissus dehşete kapılmıştı ve onu reddetti. bilirsiniz ki narcissus'un tek ve en büyük aşkı kendisiydi. bunun üzerine aşağılanmış hisseden echo oradan kaçtı. narcissus, kendi yansımasına aşık olarak eriyip gittiğinde, echo onun için yas tuttu ve sonra o da kaybolmaya başladı. güzelliği soldu, derisi buruştu ve taşa dönüştü. ondan geriye sadece sesi kaldı. vücudunun kayaları, sesinin de bu kayalar arasında yankılanan ekoyu oluşturduğu da rivayet edildi. ve narcissus için kendini feda etmiş tek kişi echo değildir. ameinias isimli genç bir adam da narcissus'a olan aşkından dolayı kendi canına kıymıştı.

bu arada bahsetmek gerekirse narcissus'un sonu, su içmek için eğildiği suda kendi yansımasına aşık olması ve onu izlemekten kendini kaybetmesi ile oluyordu. tabii bu anlatılardan biri, nicaea'lı parthenius'a veyahut conon'a göre narcissus kendi hayatına kıyıyordu. pausanias'un anlatısında ise narcissus kendisine değil, ikiz kız kardeşine aşık oluyordu. farklı hikayelerin birleşim noktası ise nergis çiçeğinin kaynağı olmasıydı. ilginçtir ki bu olay mitoojide şöyle anlatılır: bir deniz perisi olan thespia'lı liriope'nin oğlu olan narcissus doğduktan sonra, onun geleceğinden endişelenen liriope, kahin teiresia'yı görmeye gitmişti. ve kahin ona, çocuğun yaşlılığa ereceğini söylemişti fakat bir şartı vardı: kendisini tanımamalıydı.

echo'ya ait farklı kaynaklarda da anlatılar vardır. aristophanes, thesmophoriazusae eserinde; şarkı söyleyen perilerin arasında giren dionysus ile echo'nun da ilgilendiğini yazar. lemnos'lu philostratus da paskalya perilerinin pan'ı yakalyıp bağladıklarını. onun sakalını kestiklerini ve ona hakaret etmesi için echo'yu çağırdıklarından bahseder.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"echo" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim