bilim o kadar da zıt kutuplarda, terazinin iki ucunda konumlanmadığını düşündüğüm sistem.

bilimsel gelişmeler arttıkça dine verilen değerin azaldığı bir gerçek ama bu süreç gerçekten de dinin iyice zayıflayıp yok olduğu bunun aksine bilimin insan hayatının merkezi haline geldiği lineer ve sonlu bir grafikle mi bitecek? ben bu ilişkinin biraz daha sinusodial bir ilişki olduğunu düşünüyorum; biri yükselirken onu dik kesen diğerinin genliği azalıyor gibi sanki ve gelecekte de böyle davranmaya devam edebilir.

son 300 yılın bilimsel keşifleri birçok köklü toplumsal dönüşüme neden oldu ve olmaya devam ediyor. bu toplumsal dönüşümlerin bir yerinde, merkezinde veya merkezine uzak yerlerde din hep var gibi görünüyor. avrupa'da magna carta'dan başlayan, reform ve rönesans ile zirve yapan o muktedir güç sorgulayıcı dönüşümler bizim gelecek öngörümüz için hâlâ çok kısıtlı bir zaman ve dönüşümler zincirini içeriyor olabilir.

bugün bazılarının "ulan acaba?" dediği şu simülasyon teorileri önümüzdeki 100 yıl içinde çok daha güçlü argümanlar topladığında insanların dine, metafiziğe, yaratıcı ve var edici kavramlara bakış açısıyla ilgili ne gibi tahminler öne sürebiliriz? dünya'da çeşitli felsefi akımların ortaya çıkacağını daha önceden ön görmek nasıl imkansıza yakınsa bilimsel gelişmelerin insanların düşünce dünyasında yaratacağı farklı yankıları kestirmek de o derece imkansızdır. birileri çıkıp, "tü kaka dediğimiz tüm o dogmalar biraz gerçeklik barındırıyor olabilir" dediğinde ne yapacağız?

insanın birilerinin izinden gitmesi, birilerinin diliyle konuşup birilerinin aklıyla hareket etmesi eğilimi hiç değişmedi. geçmişte kitabı açıp da ne yazıyor diye incelemeyip şeyhin, pir'in peşinden gidenlerle bugün bir fizik kitabını açıp, lan ne diyor acaba demeyip yine benzeri bir mürşidin söylediğinin aynısıyla hareket edenler birbirine bir noktada çok benziyor. bugün ateist argümanlarımızın dayanağı niteliğindeki bilim insanlarının fikirlerinin değişmesinin bizim zavallı hayatımızdaki aksi ne olacak?

biz bence yine aynı şekilde devam edeceğiz, dönemin karizması neredeyse oraya tutunacağız.
devamını gör...
sabah sabah nefretimi katmerlemiş kurum...gariban bir adam, tarikatlar, aldatmacadır, uyutmadır, şirktir diyor...kalbini deşmişler...

twitter.com/i/status/175294...
devamını gör...
"all religions are fiction. there is no future for religions." - osho

devamını gör...
insan yaratılışı itibarıyla yaratıcısına yakın olmak ister. kaliteli bir hayatın olmazsa olmazı da budur zaten. tarih boyunca insanlar bunun çeşitli yollarını araştırdılar, başardılar; fakat kendi başarılarını da bir şekilde yozlaştırdılar.

buldukları yöntem ve sistemlerden yararlandılarsa da zaman içerisinde o yöntemler yozlaştı gitti. hatta bir takım sapkın düşünce ve eylemlere de kaynak oldu.

din bu ihtiyacı en kısa yoldan karşıladığını belirten bir disiplindir. doğru uygulanması şartıyla tabii! buna karşılık uzun yolu tercih edenler de başarılı olabilirler. başaramazlar diye bir şey yok!

zamanında güzel söylenmiş; "arifin dini yoktur."
devamını gör...
ölümsüzlük arzusu sığınma ihtiyacı ve adalet arayışı dinlerin varlık sebebidir
devamını gör...
din, gezegenin başına gelmiş en büyük felaket olup manevi bir uyuşturucudur. din, iyi bir şey olsaydı; tarih boyunca kendisini karanlık ellerde kötüye kullandırmazdı... (bkz: din bir uyuşturucuysa torbacısı peygamberlerdir) (bkz: dinin tarihteki en büyük suç örgütü olması) (bkz: din bir uyuşturucudur) (bkz: din bir insanlık suçudur)
devamını gör...
dinler, dünyadaki tüm medeniyetlerin yapı taşlarıdır. herhangi bir dine mensup olmayabilirsiniz ama dinlerin medeniyet/uygarlık oluşumunu başlattığı gerçeğine de sırt çevirirseniz “aptal” olduğunuzu tescil edersiniz.
batılı entelektüeller özellikle hristiyanlık dinine ait olan ögeleri sıklıkla kullanırlar. birçoğu esasında ateisttir. sözgelimi bir ateist olarak tablonuzda “isa’yı ve onun çarmıha gerilişini ” resmedebilirsiniz. yalnızca bu mitolojik anlatıyı, kıssayı sevdiğiniz için veya birtakım fikirlerinizi bu anlatı aracılığıyla ifade etmek istediğiniz için. bizden de bir örnek vereyim. bilmeyenler için, ‘emre arolat’ tanınmış bir türk mimardır ve seküler biridir. ama birçok ödül almış olan bir cami tasarlamıştır istanbul’da.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
bagisik kazandigim bi'şi
devamını gör...
bir yandan bakınca oldukça pragmatik.

yasağın hazzı ve arınmanın huzuru. heyecan ve güvenlik. insan oğlunun iki temel edimi.

bireye hayatı boyunca motive verip enerjisini kullanabileceği bir alan veriyor.

günah ve sevap olmasaydı çoğu insan bunalıma girip intihar ederdi herhalde.

not: ateistler gelip yok ben etmiyom ya ehe demesin. iyilik ve kötülük olarak değiştirip okuyabilirsiniz.
devamını gör...
herkesin inancı veya inançsızlığı kendine
devamını gör...
insanların varıyla yoğuyla sımsıkı sarıldığı bir zihniyet, bir inanç, bir kültür değildir.

din, bir toplum oluşturmak ya da var olan bir toplumun politik temellerini güçlendirebilmek adına, insanların ve toplulukların, zihniyetlerine, inançlarına ve kültürlerine karşı girişilmiş ekonomi politik bir taaruzdur.
devamını gör...
kağıt üzerindeki din idealizasyonlarının geneli boştur. dinlerin ruhu tarihsel olarak yarattığı insanlar kadardır. din bazen zekat adı altında gülümseyen bir yoksul, bazen savaşta kafası kesilen bir kafirin boynundan akan kan, bazen duayla hayata bağlanan bir genç, bazen zorla eve kapatılan bir kadın, bazense muazzam bir kilise bestesidir. dinler hakkında yapılan yaygın mutlak yorumlar realist değildir çoğu bireysel duygulara dayanır.
devamını gör...
tehlikeli kişilerin iktidar olduğu ülkelerde ustalıkla bir oyuncak gibi kullandıkları duygu. doğru kişilerin elinde bir medeniyet inşa edilmesinde büyük rol oynayabilir din, ama yanlış kişilerin elinde büyük kitleleri felakete sürükleyebilecek bir duygu.
devamını gör...
kişinin yaşadığı hayat içerisindeki anlam arayışında, olmuşlar, olmakta olanlar ve olacakları ve ayrıca yaşadığı mekanı (dünya, evren) göz önünde bulundurup bunda bir düzen olduğuna ve bu düzenin de mükemmel bir varlığın ancak idame etmesiyle sağlanmış olabileceğine dair (bkz: tanrı'nın varlığına dair kanıtlar) geliştirilmiş inanç. ve bu inançla birlikte takip eden ibadet ve ritüeller bütünü. günümüzde genelde dini birikim sorgusuz ailenin yaşam kodlarından miras alındığı için, tanımın başında bahsettiğim ilk cümle her kişinin din algısında aktif olarak kendini göstermeyebilir.
devamını gör...
en büyük palavra.
siyasi oyuncak.
devamını gör...
bir çok ırkın kendi oluşturduğu veya başka ırkın mitolojisinden esinlenerek kendisi mitolojisini yaratmıştır.

bu mitolojilere, inanç demişlerdir, kurallarını ve öğretilerine de din demişlerdir.

arapların mitolojisi islam'dır ve bu mitoloji de sümer mitolojsinden esinlenerek yaratılmıştır. iki mitoloji de birbirine çok benzer.

sümer tanrıya el (il) derken araplar el ilah (al lah) demişlerdir. burada al sesi arapça el olarak okunur. el ilah: al ilah: allah.

(bkz: mitoloji)
(bkz: arap mitolojisi)
(bkz: sümer mitolojsi)
devamını gör...
tek bir ilahi din olmuştur tarih boyunca: islam.

tüm peygamber ve elçiler müslümandır.

ve günümüzde dinin tek kaynağı kuran'dır:

www.kurandakidin.com/
devamını gör...
din insanı terbiye eden, ona hayatı anlamlı kılan, toplumu düzenleyen yasalardan oluşan bir vicdandır.
devamını gör...
din; namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek, hacca gitmek gibi ritüellerden ibaret bir kurallar bütünü değildir.
bunları yapmayanı din dışı saymak, eksik saymak, bunları yapınca kendini yapmayana nazaran yüce görmek değildir. bu kurallara kendi anlayışı ve kapasitesince kurallar eklemek değildir.
kendini sıkıntıya soktukça cennete gireceğine inanmak değildir. tanrı'nın insanları yargılaması, cezalandırması yada ödüllendirmesinden ibaret değildir. kılık kıyafetle yaşanacak bir olgu hiç değildir. savaşarak, öldürerek (bir veba gibi) yayılması sağlanacak bir olgu asla değildir!
en önemlisi, din; insana ait, birden fazla birşey değildir.
gelelim ne olduğuna..
din; tek ve mutlak olan tanrı'nın sonsuz hal ve sıfatlarının yine kendi, tek ve sonsuz varlığı içinde açığa çıkması ve potansiyelken var olmasıdır. kendi varlığı içinde kendi hiyerarşisi ile sonsuz hallerin sırasıyla bir diğerine bürünerek sonsuza dek tekamül etmesidir. buna göre, bir tohumun toprağa düşmesi din gereğidir. filizlenip yeşermesi, meyve vermesi, tekrar gübre olup toprağa karışması dini gereğidir. yağmurun yağması, güneşin doğup batması dini gereğidir. insanın doğması, kendini bilmesi, kendisinde açığa çıkanı bilmesi, bildiğini sevmesi, öğrenmesi, keşfetmesi, üretmesi, üremesi, çoğalıp bu güzellikleri daha ileri taşımayı sağlaması ve ölmesi dini gereğidir.
yukarıda belirtilen ritüellerin, ve diğer dinlerdeki ritüellerin tamamı, asıl olan bu tek dini kavramayı, yaşamayı sağlayabilmek için yapılan eylemlerdir. asıl olan din, bütün var olan herşeyin fıtratını açığa çıkarmasıdır ve evrenseldir.
buna göre herkes aynı dine mensuptur ve hiç kimse bir dinin sahibi değildir. sahibi de, dinde tektir. tüm peygamberler aynı tek ve mutlak varlıktan, o'nun tekamül ederek, açığa çıkışını anlatmışlar ve anlaşılabilmesini sağlayacak çeşitli ritüeller sunmuşlardır.
devamını gör...
kalıplaşmış ve alaylı insanın dilinde dolaşan argümanlarla anti tez sunduğunu ileriye sürüp kötü anlatılmaya çalışılması gülünç olan bir kurallar bütünü, sözlü anayasa.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"din" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim