gayet tutarlı bir parti lideri.
tutarsızlık dediğiniz 20xx yılinda karşı durduğu kişilerle bugün yan yana yürümesi ise eğer, bu bahçeli'nin değil beraber yürüdüklerinin tutarsızlığıdir.
bahçeli son 10 yilda degil son 60 yıldır durduğu yerde duruyor. kendisinin söylediği bir tane yeni söz de yoktur. zaten kendisi beyin değil dildir. kendisinin ürettiği, ya da katkıda bulunduğu bir tane fikir, bir tane siyasi ilerleme yoktur.
açın bakın milliyetçi gelenek 60'larda ne söylüyorsa bugun de aynı yerde. değişen dünya, gelişen yeni fikirler bu kitleye zerre miskal etki etmemiştir.
kendilerinin ideologları en az 80 yıl oncede kalmıştır. kendilerinin bütün politik söylemleri de "herkes düşman"dır. bu kadar yani.
devlet bahçeli ve temsil ettiği geleneğin derdi, 'vatan' sınırları içindeki insanlarin özgürlüğü, refahı değildir. ürettiği siyasetin bu açıdan sunduğu ne bir söylem ne de bir eylem vardır. onların bütün siyaseti korku inşaası üzerinedir.
60'larda, 70'lerde komünizm düşmanlığı üzerinden inşa ettikleri siyaset bugün de terör gibi somut ve daha çok da kim olduğu belirsiz, muğlak bir genel "dış güç" inşa ediliyor.
milliyetçi hareket partisi'nin son 20-30 yılda her seçimdeki söylemlerini izledik, ondan öncesini de okuduk öğrendik. kendileri neredeyse hiç uygulanacak bir siyasi program sunma zahmetine girmeden, hep 'seçilecek' iktidara dayatılacak bir söylem geliştirirler.
bugün geçmişinden farklı değil. devlet bahçeli ve partisinin, şuan resmi olarak herhangi bir icra gücü yoktur. ne hukuk sistemindeki hukuksuzluklardan sorumlu tutulabilirler, ne ekonomik gidişattan. ha dersiniz ki herkes onlarin da bu yönetime ortak olduklarını biliyor. adalet bakani mhp'li değil diye mhp aklanmaz. o zaman buyrun 2000 ekonomik krizine. orda resmi olarak iktidar ortağı idi bu parti. ama bugün mhp bu krizden sorumlu tutulmuyor. bundan 20 yıl sonra da insanlar "mhp" sadece ülkenin bekasini dusunuyordu, iktidarın günahları iktidarı bağlar der. biz 5-10 kişi de anlatmaya çalışırız bugünleri.
velhasil devlet bahçeli şuan gördüğümüz siyasiler içinde denge kaygısı gütmeden, istikbaline dair bir endişe taşımadan her istediğini yaptiran belki de tek liderdir. bunu da minimum sorumlulukla yapmayı başarmıştır.
bu onun kendi kabiliyeti değil tabi. onu orada tutan fikrin kabiliyetidir.
devamını gör...