felsefe-düşünce
7.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

(bkz: böyle söyledi zerdüşt)
friedrich nietzsche'nin übermensch'a (üstinsan) ulaşma çabasında bizlere gösterdiği yol haritasıdır. nietzsche aslında tanrıyı öldürmez, aksine çağdaşının ruhunda onu ölü bulur. onun yerine koyduğu şey ise üstinsandır. sadece en dibe inecek cesareti olanların en yukarı çıkabileceğini idda eder. herkes için ve hiç kimse için bir kitap.


- zerdüşt yalnız kaldığında şöyle söyledi yüreğine: " olacak iş mi bu? bu yaşlı ermiş, ormanında henüz duymamış tanrının öldüğünü,"... sy 6

- şimdiye dek tüm varlıklar kendilerinden üstün bir şey yarattılar: ama siz bu büyük taşkının cezri olmak ve insanı aşmak yerine hayvana geri dönmek mi istiyorsunuz? sy 6

- nedir yapabildiğiniz en büyük şey ? büyük aşağılamanın saatidir. mutluluğunuzdan bile tiksindiğiniz saat, aynı şekilde aklınızdan ve erdeminizden.
"ne önemi var ki benim mutluluğumun ? yoksulluktan, pislikten ve sefil bir huzurdan ibarettir o. oysa benim mutluluğum, varoluşun kendisini haklı çıkarmalı!" dediğiniz vakit
" ne önemi var ki benim aklımın? bir aslanın yiyeceğini araması gibi arıyor mu ki bilgiyi? yoksulluktan, pislikten, sefil bir huzurdan başka bir şey değildir o!" dediğiniz vakit.
"ne önemi var ki benim erdemimin? henüz öfkelendirmedi beni. ne kadar usandım kendi iyimden ve kötümden. yoksulluktan, pislikten, sefil bir huzurdan başka bir şey değildir bütün bunlar!" dediğiniz vakit.
" ne önemi var ki benim adaletimin? bakıyorum da, ne közüm ben, ne de kömür. oysa köz ve kömürdür adil olan!" dediğiniz vakit
" ne önemi var ki benim merhametimin! merhamet, insanları sevenin gerileceği çarmıh değil midir? oysa benim merhametim çarmıha germe değildir!" dediğiniz vakit.
hiç böyle konuştunuz mu ? hiç böyle haykırdınız mı? ah, bir kez duysaydım böyle haykırdığınızı!
günahınız değil-kanaatkarlığınız haykırıyor göklere, günah işlerken bile cimri oluşunuz haykırıyor göklere!
peki, sizi diliyle yalayacak yıldırım nerede? sizi aşılayacak çılgınlık nerede?
bakın üstinsanı öğretiyorum size: işte bu yıldırımdır o, bu çılgınlıktır o! sy 7-8

- " şerefim üzerine dostum," diye yanıtladı zerdüşt, " sözünü ettiklerinin hiçbiri yok: ne şeytan var, ne de cehennem. ruhun bedeninden önce ölmüş olacak, hiç korkma artık!"
adam kuşkulu gözlerle baktı." eğer hakikati söylüyorsan," dedi sonra," hiçbir şey yitiriyor sayılmam yaşamımı yitirmekle. dayak ve birkaç lokma yiyecekle dans etmeyi öğrenen bir hayvandan daha fazlası değilim ben." sy 13

- bak şu iyilere ve adilere! kimden nefret ederler en çok? onların değer levhalarını yere çalandan, parçalayandan, yasaları çiğneyenden:- oysaki yaratandır o. sy17

- onların bilgeliği şu: iyi uyumak ve iyi uyanık olmak. yaşamın bir anlamı olmasaydı da anlamsızlığı seçmek zorunda kalsaydım eğer, anlamsızlıkların arasında en iyi seçenek bu olurdu doğrusu. insanlar bir zamanlar erdem öğretmenleri ararken, aslında aradıkları neydi, şimdi anlıyorum açıkça. iyi bir uyku ve üstüne afyonlu erdemlermiş aradıkları. tüm bu övülen kürsü bilgelerinin gözünde bilgelik düş görülmeyen bir uykuydu: yaşamın daha iyi bir anlamını bilmiyorlardı. sy 23

- böyle hayaletlere inanmak artık acı verir bana, bir eziyet olur iyileşene: artık bana acı verir ve beni küçük düşürür. böyle söylüyorum öte dünyacılara. acı ve yeteneksizlik- buydu tüm ötedünyacıları yaratan; ve mutluluğun o kısa cinneti, sadece en çok acı çekenlerin yaşadığı. bir sıçrayışta, bir ölüm sıçrayışıyla, sona ulaşmak isteyen yorgunluk, yoksul ve cahil bir yorgunluk, daha fazlasını istemek bile istemeyen o yarattı tüm tanrıları ve ötedünyaları. inan bana kardeşlerim! bedendi bedenden ümidi kesen - baştan çıkmış tinin parmaklarıyla yokladı son duvarları. inan bana kardeşlerim! bedendi yeryüzünden ümidi kesen - varlığın karnının kendisine seslendiğini duydu. bunun üzerine başını son duvarlardan öteye uzatmak istedi- sadece başını da değil- " öbür dünyaya " geçmek istedi. ne ki insanlardan iyi gizlenmiştir " öbür dünya" , insansızlaştırılmış ve insanlıktan çıkarılmış, göksel bir hiç olan o dünya; ve varlığın karnı asla konuşmaz insanla, meğer ki kendisi de insan olmaya! sy 25

- iyi bir dava, savaşı bile kutsallaştırandır diyorsunuz öyle mi? bende diyorum ki size: iyi bir savaş her davayı kutsallaştırır. sy 41

- devlet tüm soğuk canavarların en soğuğudur. soğuktur söylediği yalanlar da; ve şu yalan dökülür dudaklarından: " ben, devlet, halkın ta kendisiydim." yalandır bu! yaratıcılardı halkları yaratanlar ve onların üzerlerine birer inanç ve sevgi astılar: böylece, hizmet ettiler yaşama. birçokları için tuzaklar kuranlar ve bu tuzağı devlet diye adlandıranlar yok edicilerdir: bir kılıç ve yüzlerce hırs asarlar onların üzerine. nerede hala halk varsa, orada anlaşılmaz devlet ve uğursuzluk gözüyle bakılır ona, törelere ve yasalara yönelik bir günah olarak nefret edilir ondan. sy 43

- devlet diyorum, herkesin, iyilerin ve kötülerin zehir içtiği o yere: devlet, herkesin iyilerin ve kötülerin kendini kaybettiği yer: devlet herkesin yavaş yavaş intihar etmesine - "yaşam" adı verilen yer. sy 44

- bir köle misin? o halde bir dost olamazsın. bir tiran mısın? o halde dostların olamaz. çok uzun süredir bir köle ve bir tiran gizliydi kadında. bu yüzden kadın henüz yatkın değildir dostluğa: sadece aşkı bilir o. sy 51

- kendini yakmak istemelisin kendi ateşinde: nasıl yeniden doğmak isteyebilirsin ki önce kül olmadan? sy 59

- ahlakı yok edenler benim gözümde iyiler ve adillerdir: ahlak içermez benim öyküm. bir düşmanınız varsa, iyilikle karşılık vermeyin onun kötülüğüne: çünkü bu tavrınız onu utandırır. aksine ; onun da size iyi bir şey yapmış olduğunu kanıtlayın. utandıracağınıza öfkelenin! ve birisi size küfür ettiğinde hoşuma gitmez onun için dua etmeniz. siz de küfür edin biraz, daha iyi ! size büyük bir haksızlık yapıldığında derhal beş küçük haksızlık da siz yapın! korkunçtur haksızlığın altında yalnız ezileni görmek. bunu biliyor muydunuz? haksızlığı bölüşmek, haklılığı yarılamak demektir. ve ancak taşıyabilen almalı haksızlığı üzerine! küçük bir intikam daha insancadır hiç intikam alınmamasından. ve ceza, çiğneyip geçenler için bir hak ve bir onur olmadıkça, hoşlanmıyorum sizin cezanızdan da! haklılığını korumaktansa, kendini haksız görmek daha asildir, özellikle de haklı olunduğunda. ancak, yeterince zengin olmak gerekir bunun için.

- saygı duyuyorsunuz bana; ya günün birinde değişirse saygınız? dikkat edin de bir heykel devrilmesin üstünüze! zerdüşt'e inandığınızı söylüyorsunuz, öyle mi? ne önemi var ki zerdüşt'ün? siz benim müminlerimsiniz: ama ne önemi var ki, tüm müminlerin? henüz kendinizi aramamıştınız: bu sırada beni buldunuz. böyle yapar tüm müminler; bu yüzden değersizdir tüm inanışlar.
şimdi beni kaybetmenizi ve kendinizi bulmanızı istiyorum sizden; ancak hepiniz beni yadsıdığınızda yeniden döneceğim aranıza. sahiden, kardeşlerim, o zaman başka gözlerle arayacağım kaybolan çocuklarımı; başka bir sevgiyle seveceğim o zaman sizi. ve bir kez daha dostlarım olacaksınız benim; bir umudun çocukları olacaksınız: o zaman büyük öğle vaktini sizinle birlikte kutlamak için üçüncü kez aranızda olacağım. bu büyük öğle vaktinde, hayvan ile üstinsan arasındaki yolunun ortasında yer alır insan ve akşama giden yolunda en büyük umudunu kutlar: çünkü yeni bir sabaha giden yoldur bu. işte o zaman, batmakta olan kendini kutsayacaktır, öteye geçendir diye; ve bilgisinin güneşi tam tepededir o zaman.
"tüm tanrılar öldü: şimdi üstinsanın yaşamasını istiyoruz" - bu olsun büyük öğlede son dileğimiz! böyle buyurdu zerdüşt sy 73

- büyük iyilikler şükran borcu değil, intikam duygusu yaratırlar; ve küçük bir iyilik unutulmadığında kurt gibi kemirmeye başlar iyilik görenin içini. sy 84

- sonunda kendilerine karşı sahteleşene dek, güçlü sözlere, göstermelik erdemlere, parıltılı sahte başarılara bürünmüş bu şaşılar, bu gizlenmiş kurt yenikleri. çok dikkatli olun onlara karşı, ey siz daha yüce insanlar! çünkü dürüstlükten daha değerli ve daha az bulunur bir şey yoktur bugün benim gözümde. günümüz ayaktakımının günü değil mi ? ama ayaktakımı bilmez neyin büyük, neyin küçük, neyin doğru ve neyin dürüst olduğunu; masum bir eğrilik içindedir o: hep yalan söyler. sy 294
devamını gör...
nietzsche'nin en popüler eseri. genellikle insanların okuyup sıkıldığı kitap. bunun nedeni insanların bu kitabı anlamaya çalışması sanırım. halbuki bu kitap akıldan çok kalbe seslenir. fikirlerdense, duyguları değiştirmeyi amaçlar. bilim ya da felsefe kitabından çok şiir kitabıdır. bu kitapta yazar anlaşılmaktan çok hissedilmek ister. tabii ki onun gibi hissedebilmek için önce onun geçirdiği zihinsel değişimi bilmek gerekir. zihinsel değimini bilmek içinse eski kitaplarını okumak ve aynı zamanda yazarın hayat hikayesine aşina olmak gerek. aslında bu kitabı okuyabilmeniz için önce nihilist olmanız lazım. bu durum aslında kitabın içeriği ile alakalı. kitap insanın üç aşamalı değişiminden bahseder. birinci aşamadaki insan dine, ideolojiye ya da harici bir fikir veya hayale bağlı olarak yaşamını anlamlandırabilen güruhtur. ikinci aşamadaki insan ise nihilisttir. yani yaşamı anlamlı kılan her şeyden uzaklaşmış ve yaşamı hor görüp, ölümü kurtuluş olarak gören insandır. bir de üçüncü aşama vardır ki işte o aşamada bulunan insan üstinsandır. üstinsan ise yaşamını harici unsurlara gerek duymaksızın, yalnızca kendi zihinsel ve duygusal dünyası ile şekillendiren, kendi ahlakını kendisi yaratan, alışılmışın dışında ve tamamen özgür olan insandır. işte bu kitap tüm bu aşamadaki insanları gösterip, zartoşt adlı karakterin üstinsan oluş sürecinin hikayesidir. aynı zamanda nickim için esin kaynağıdır.
devamını gör...
okuması son derece zor olan nietzsche kitabıdır. iki kere okudum hala bir sürü şey anlamadığımı hissediyorum. kitabı kavraması son derece zordur. bana öyle geldi en azından.
devamını gör...
kendisini büyük bir hevesle aldım, hemen okumaya başladım. sonuç: elimdeki baskı yaklaşık 364 sayfaydı ve bunun yalnızca 64 sayfası gerçekten bir şey anlatıyordu. ama şunu da belirteyim kimsenin bir kitabı beğenip beğenmemesi önemli değildir. zira her kitap farklı insanlar için farklı farklı şeyler anlatır.
devamını gör...
bir friedrich nietzsche kitabı.
hiç aceleye gelmeyen kitap. bir sözü anlayıp kavramak için o söz ile alakalı hayat deneyiminiz olması gerekebilir.
bugün saçma gelen bir kelime belki aylar sonra çok hak verebileceğiniz bir kelimeye dönüşebilir.
birçok konuda yol göstericidir.
devamını gör...
kitabı okumaya başladığımda önce roman tarzı bir eser zannettim, sonra felsefeyle alakalı olduğunu düşündüm bir süre sonra şiirsel bir yapıda bence bu dedim, bitirdiğimde ise: hayatını düşünmeye adamış bir bireyin, düşüncelerin tecrübesini deneme olarak yansıttığına emindim. tabi ben kimim tespitlerim ne kadar işe yarar orası tartışılır ama tek söyleyebileceğim kitap içinde hayata dair birçok doğru tespit barındırıyor. başucu kitabım olmasa bile açıp sürekli farklı farklı bölümlerini tekrardan okurum.
devamını gör...
nietzche'nin kitabıdır.
okuyup hayatı düşünceleri ve kendini sorgularsın delirir gibi olur boşluğa düşersin ve hayatının geri kalan kısmını yerini sevmemiş logar kapağı gibi sallantılı ve düzensiz sorgularla geçirirsin.
ben iki kere okuduğum için mazgal oldum 3'üncü okuyuşumda metan gazı olma planım var.
devamını gör...
insanüstünü aramak için inzivaya çekilen zerdüşt tüm dinleri dini akideleri sorguluyor insanüstülüğe varamamanın müsebbibi olarak insana ait mermaheti acımayı diğergamlığı vb olumlu duyguları görüyor bu duygulara savaş açıyor bencilliği egoyu muştuluyor ve tanrıyı bu makine çağında insanın zafer kazanmış bir tür olduğunu görerek öldürüyor artık tanrıya gerek kalmadığını söylüyor.zerdüştün bu buyrukları geçerli hale gelmeden dünya insanları insanlıkta birleşir umarım da dünya yaşanacak bir bahçe olur öbür bahçeye varıncaya kadar.
devamını gör...
tek seferde okuyup bitireyim derseniz baltayı taşa vuracağınız veya balatayı sıyıracağınız bir kitap. hayat boyu kısım kısım ve tekrar tekrar okunması gereken bir başucu eseri. zerdüşt'ün önkonuşması adlı bir bölüm vardır ki okurken zevkten dört köşe eder. herkes için ve hiç kimse için bir kitap diyor friedrich nietzsche. bu nitelemeyi dibine kadar hakeden bir kitap. eğer bu ağza göre bir kulak değilseniz okumayı bırakmakta fayda var.

“inlemek isteyen, ellerini açıp yalvarmak isteyen tüm korkak şeytanları kovun içinizden, diye bağırdığımda, -zerdüşt tanrısızdır- diye bağırıyorlar.”

“sahiden, her şeye iyi ve üstelik bu dünyaya da en iyi diyenleri de sevmem. bulduğu ile yetinenler derim bunlara. bulduğu ile yetinmek, her şeyi tadabilmek; en iyi damak zevki değildir bu! yemek seçen en inatçı dillere ve midelere saygı duyarım ben, “ben”, “evet” ve “hayır” demeyi öğrenmişlerdir onlar. oysa her şeyi çiğnemek ve hazmetmek- tam bir domuz tarzıdır bu! her zaman i-a demek, sadece eşek öğrenir bunu ve eşek tinli biri!”

“daha iyi oyuncuların bir ön oyunuyum ben, ey kardeşlerim! bir örneğiyim! benim örneğime göre davranın! eğer uçmayı öğretmiyorsanız, daha hızlı düşmeyi öğretin!”

“siz, daha yüce insanlar, bunu öğrenin benden; pazaryerinde hiç kimse inanmaz daha yüce insana. orada konuşmak mı istiyorsunuz, pekala! ama ayaktakımı göz kırpar, “hepimiz eşitiz,” diye. “siz daha yüce insalar,” böyle göz kırpar ayaktakımı, “daha yüce insan yoktur. hepimiz eşitiz; insan insandır, tanrının önünde, hepimiz eşitiz!” tanrının önünde! oysa artık bu tanrı öldü ama biz ayaktakımının önünde eşit olmak istemiyoruz. siz daha yüce insanlar, uzaklaşın pazaryerinden!”

“gerçekten ben, pençelerine inme indiği için kendilerini iyi zanneden zayıflara gülerim.”

“fakat dostlarım size yüreğimi tam açayım; eğer tanrılar var olsaydı ben tanrı olmamaya nasıl dayanabilirdim. o halde tanrı yoktur.”
devamını gör...
olay örgüsünü aforizmalar ile gösterildiği ve her okuyucunun farklı bir şekilde düşünmesine neden olacak şekilde yazılmış bir eserdir. diğer güzel bir konu ise nietzsche kitab ismi için arkadaşına mektup gönderip ismi nasıl bulduğuna dair öneri yardımı istemiştir.
devamını gör...
felsefeye ilgisi olan değerli insanların mutlaka okuduğu veya okuması gereken kitap. reklam olmasın ama say yayınları felsefe serisinin çıkardığı baskısını tavsiye ederim. özellikle felsefeye yeni başlayanlar için say yayınları'nın baskısı ideal olacaktır.
devamını gör...
friedrich nietzsche'nin zerdüşt üzerinden üstün insan modeli oluşturduğu kitabıdır. tanrısını öldürmüş, putlarını yıkmış, tarihî determinizmden kendini kurtarmış, tinine hükmetmesini öğrenmiş bir insan formudur üstün insan.

kitapta da anlaşılacaktır ki nietzsche'nin nihilist felsefesi, aslında bilindiği gibi bütün değerleri yok sayan bir felsefe değildir. onun öldürdüğü tanrı; özgür düşüncenin önünde engel teşkil eden, insanı sınırlayan tanrıdır. üst insanın tanrısı; kendine özgü, onu anlayan ve iyiden ziyade doğru olana yol gösteren tanrıdır.

şiirsel bir dille yazdığı kitabı, bir felsefe kitabı değil de bir vaizin topluluğa seslenişi gibidir. kitapta sık sık bu dili ve böyle kişileri eleştirip ve öyle insanlardan uzak durmamızı öğütleyip kendisinin onlar gibi davranmasını ironik bulduğumu söyleyebilirim. belki de böyle bir eleştiriyi yapmamızı sağlayan da yine kendisinin öğretisi olmuştur. zaten kimi kısımlarda kendisine bile güvenilmemesi gerektiğini tekrarlar.

son olarak, kitabın "levhalar" bölümünde yer alan, nietzsche'nin çok sevdiğim şu öğüdünü paylaşmak isterim:

"(...) çünkü yaratanlar serttir. elinizi bal mumuna basar gibi binlerce yılın üzerine basmayı mutluluk olarak görmelisiniz, -bin yıllık istemin üzerine madenin üzerine kazır gibi kazımayı mutluluk olarak görmelisiniz- madenden daha sert, madenden daha asil. en asil olandır yalnızca bütünüyle sert olan.

bu yeni levhayı koyuyorum üzerinize ey kardeşlerim:

sert olun!
"
devamını gör...
friedricch nietzsche tarafından yazılan bir edebiyat eseri ve aynı zamanda felsefi bir çalışmanın ürünü olan kitaptır.okurken beynim yandı desem yeridir.birçok bölümü hatta bazı sayfaları tekrar tekrar okuyarak vermeye çalıştığı mesajı anlamak istedim.okuru kafayı bozacak kıvama getiren,çok düşündüren bir kitap.
devamını gör...
yeryüzünde 'hadi bir araya gelip şunun benzeri bir ayet meydana getirsinler! meydan okumasına karşı tanrıtanımazın birinin usta şairler gibi verdiği yıkıcı cevap.

bakın bu harbiden bir kutsal kitaptır. vaaz veya şiir olmanın ötesinde. niçe felsefesinin bir kutsal kitap sanatıyla derlenip toplandığı, işlendiği bir çalışma. tanrıdan gelmeyen ama tanrısal olan belki de dünyadaki en harika kutsal kitap..

bakın size söylüyorum. eğer bir öte dünya olsaydı bütün peygamberler niçe'nin arkasından yürür, onu işaret ederek, işte bu bizim büyüğümüz derlerdi..
burada kesinlikle bir mübalağa yoktur. anlayan anladı zaten.
devamını gör...
nietzsche'nin incilidir. kutsal kitap üslubuyla yazılmıştır. yazarın kutsal metinler üzerindeki tecrübesi ve "ölen" tanrının yerine ne koyulacağı hususu düşünüldüğünde böyle bir üslubun tercihi şaşırtıcı değildir. her kutsal kitap gibi hikayelere, şiirselliğe, edebiyata yaslanır. birçok sembolik kıssa aktarılmıştır. kıssalar aracılığıyla yeni değerler getirmiş fakat bunu göze parmak sokmak gibi yapmamış, üstü kapalı olarak aktarmıştır yeni değerleri. bu üstü kapalılık nedeniyle kitabın hakkıyla anlaşılabilmesi için önce yazarın diğer kitaplarının okunmuş olması gerekiyor. insanın neyin peşinde koşması gerektiğini, ömrün ne uğruna harcanması gerektiğini anlatır ve nasihat eder. karşı olduğu eski değerleri şiddetle aşağılar. dini, ahlakı, hukuku, sanatı, zihniyeti kapsayacak biçimde en geniş anlamıyla "kültür" e savaş açmış bir eserdir. kültürün yerleşik olduğu her yeri bombalayıp kökünü kurutma amacı güder. bir yandan da bombalanıp dümdüz edilen şehirlere şimdi ne olacağı konusunu inceler. dinden, ahlaktan, ezberden kurtulan insanoğluna yeni bir ufuk gösterir bütün şatafatıyla. doğayı, insanın doğallığını, yaşamın vahşi cazibesini ve ateşli gençliği över.

ama dediğim gibi ilk defa niçe okuyacaksanız doğru kaynak değildir. putların alacakaranlığı, iyinin ve kötünün ötesinde, ahlakın soykütüğü üzerine ve güç istenci mutlaka okunmalıdır. kesmezse ecce homo ve şen bilime de bakılabilir.

yaygın ve yanlış bilginin aksine nietzsche bir nihilist değildir. nietzsche nihilizmi sadece bir geçiş aşaması olarak görür. anlam dünyası gümbür gümbür yıkılan ve anlamsızlık hafriyatının altında kalan nihilist insanın elinden tutup kaldırmayı amaçlar niçe. kaldırdıktan sonra da onu sarsıp üstinsanın yürüdüğü yola doğru kovalar. o yolda biraz ötede kendisini bir köprü suretinde görür nihilist. böyle buyurdu zerdüşt'de de geçtiği gibi: "insan, hayvanla üstinsan (ubermensch) arasına gerilen bir köprüdür." yıkılıp giden anlam üzerine kendi anlamını, kendi ahlakını, kendi doğrularını, kendi yanlışlarını ve kendi kaderini inşa edebilen insandır üstinsan. niçe'nin de zerdüşt'ün de söylemek istediği budur.
devamını gör...
friedrich nietzsche'nin "böyle buyurdu zerdüşt" kitabı, 19. yüzyıl felsefesinde önemli bir yer tutar. nietzsche, kitapta zerdüşt'ü bir filozof, bir din kurucusu ve bir kahraman olarak ele almıştır. kitapta, zerdüşt'ün hayatı, felsefesi ve öğretileri hakkında düşüncelerini dile getirir.

kitap, nietzsche'nin felsefesinin temelini oluşturan birçok konuya ışık tutar. nietzsche'nin "ebedi dönüş" ve "übermensch" kavramları kitapta önemli bir yer tutar. nietzsche'ye göre, insanlar kendilerini sürekli olarak yeniden yaratmalı ve hayatlarını sonsuz bir döngüde yaşamalıdır. böylece, insanlar kendilerini sürekli olarak yeniden keşfedebilir ve özgür olabilirler.

übermensch kavramı, insanların kendilerini aşarak yeni bir varoluş şekli yaratabilecekleri fikrini ifade eder. bu fikir, insanın potansiyelinin sınırsız olduğunu ve insanın kendi kendini aşabileceği anlamına gelir. nietzsche, insanların bu potansiyellerini keşfetmeleri gerektiğine inanır ve bu fikir kitapta zerdüşt aracılığıyla dile getirilir.

kitapta, zerdüşt'ün öğretileri ve felsefesi hakkında da bilgi verilir. zerdüşt, insanların kendilerini sürekli olarak geliştirmeleri gerektiğine inanır. aynı zamanda, insanların hayatlarını kendilerinin yarattığına ve kaderlerinin de bu yolla şekillendiğine inanır. kitapta, bu fikirler üzerinde derinlemesine düşünülmüş ve tartışılmıştır.

nietzsche'nin "böyle buyurdu zerdüşt" kitabı, eleştirel düşünceye ve sorgulamaya dayanan bir felsefeyi benimser. nietzsche, insanların kendilerini ve hayatlarını sorgulamaları ve kendi gerçekliklerini yaratmaları gerektiğine inanır. bu felsefe, nietzsche'nin insanın özgür iradesi ve kendi kendini aşma fikirleriyle uyumludur.

sonuç olarak, "böyle buyurdu zerdüşt" kitabı, nietzsche'nin felsefesinin önemli bir parçasıdır ve birçok felsefi konuya ışık tutar. kitap, zerdüşt'ün hayatı, felsefesi ve öğretileri üzerine yapılan düşüncelerin bir araya getirilmesiyle oluşmuştur ve nietzsche'nin insanın potansiyelini keşfetme fikrini vurgular.
devamını gör...
alınacaklar listesinde bekleyen kitaplardan biri daha.
kitabı incelerken kitap içeriğinde ilgimi çeken bir cümle listeye eklememde etkili oldu.

‘’insan aşılması gereken bir varlıktır.’’

peki neden ya da asıl sorulması gereken nasıl mı olmalı. kitaptaki en önemli merak uyandırıcı cümle bu olsa gerek . ve tahminimce kitabın ana özü de bu gibi . ilgiyle okuyacağımı düşünüyorum.
devamını gör...
ilk okumayla anlaşılamayacak bir eserdir. en az 2 3 kere okunması gerekir. özellikle okuma alışkanlığına sahip biri değilseniz hele bu kitaba elinizi bile sürmeyin derim.
devamını gör...
kitabı okuduğumda felsefi bir sürü şey karşılamıştı beni o an içinde bulunduğum durumdan kaynaklı mı ben mi aptalım bilmiyorum ama pek anlayamamıştım üstün insan modelinden bahsediyor bazı insanların dünyayı değiştirmeye geldiğini anlatıyor(iyi veya kötü yönde) napolyon cengiz han gibi. bu arada dosto abimizin suç ve ceza adlı romanında raskalnikov karakteri üstün insan olup olmadığın sorguluyor iki kitabın birbiriyle olan ilişkisi bu şekildeydi
devamını gör...
ne zaman bir ortamdan ayrılacak olsam içimden "ben bu kulaklara göre ağız değilim," diye geçirmeme sebep olan, unutulmaz eser. ahmet cemal çevirisinden okunmasını şiddetle tavsiye ederim.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"böyle buyurdu zerdüşt" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim