soğuk savaş yıllarında nevada çölleri üzerinde atom bombası denemeleri yapıp, hem atmosferde, hem de çölde yerin altında onlarca atom bombası patlatmak suretiyle her yeri zehirlemiştir. daha sonra bu bombaların yarattığı nükleer serpintiden neredeyse gece parlayacak hale gelen sütleri imha etmek yerine fakir mahallelerde okul çocuklarına dağıtmış, kendi vatandaşının üzerine yıllarca stronsium 90 ve sezyum 137 yağdırmıştır. abd'deki felaket boyutlardaki kanser salgınını bilen biliyor.

günümüzde ise kendisine vergi veren vatandaşı yerine kapitalist baronlara hizmet ettiğinden, dünyanın her yerinde kota konan, bazı yerlerinde yasaklanan yüksek fruktozlu mısır şurubu belasını bol kepçeden herkese yedirip nüfusun %60'ından fazlasının obez olmasına göz yummuş, japonya'nın fukushima radyasyonları bulaşmış diye çöpe attığı balıkları ithal edip kendi vatandaşına yedirmiş, 2008 mortgage krizinde milyonlarca kişi evinden ve bütün birikiminden olurken bu krizin baş mimarı olarak ceplerini dolduran dolandırıcı bankerleri 'bailout' programıyla adeta ödüllendirmiş, vatandaşın vergilerinden trilyon dolarları ceplerine koyup, o paralarla milyon dolarlık çılgın lüks partiler vererek kendilerinin yüzünden evinden barkından olan vatandaşla alenen alay etmelerine sesini çıkarmamıştır.

kendi vatandaşına bunları reva gören bir devletin elalemin vatandaşına nasıl muamele etmesini bekliyoruz ki?
devamını gör...
burada gecirdigim kisitli vakte dayanarak gelmeyi / yerlesmeyi dusunenler icin izlenimlerimi yazacagim. soylediklerim guney bolgesindeki eyaletler icin gecerlidir, kuzeyi bilemeyecegim henuz yolumu dusuremedim.

- arkadaslar oncelikle saglik sigortasi yaptirin. saglik sigortasi yaptirmazsaniz afedersiniz ama boku yediniz arkadaslar. basiniza bir sey gelir acillik olursunuz 1000-1500$'i gozden cikarmaniz gerekir. onu da bol bol taksitlendirirler ama uzulursunuz, gerek yok. acilen kapsamli bir saglik sigortasi yaptirin ve buranin aile hekimi olarak tabir edebilecegimiz bir general practitioner bulun.

- en onemli ikinci maddemiz ise araba. araba alin arkadaslar. sayet toplu tasima aginin guclu oldugu bir buyuksehirde yasamiyorsaniz (ki bu sehirler sayica az), arabanizin olmamasi buyuk handikap. yollar, turkiye'de ya da avrupa'da oldugu uzre yurunebilir degil, maksimum araba akisinin saglanabilecegi olcutte genis bir sekilde insa edilmis. 4-5k dolara guzel bir araba alabilir, kendinizi buyuk zahmetlerden kurtarabilirsiniz.

- porsiyonlar gercekten soylendigi kadar buyuk. ozellikle texas civari icin konusuyorum, ayi gibi yemenin ne demek oldugunu cok iyi anliyorsunuz. etler sasirtici derecede iyi. bir sekilde yolunuzu texas'a dusurup brisket yiyin.

- marketlerde cesitlilik inanilmaz. sozlukte kufur yasak olmasa bunu cok guzel bir deyimimizle anlatirdim ancak heyhat. cesit cesit et, sebze, meyve, kahvaltilik, peynir. nufusu elli bin olan sehirde dahi marketlerde bulabilecekleriniz aklinizi cildirmaniza sebep olur. ucuz da ustelik.

- yemeksepeti, getir vs. ye alistiysaniz azaltin ve evde yemek yapmasini ogrenin. dedigim gibi marketler ucuz ve burada disaridan soylediginiz zaman vergiyi kokune kadar geciriyorlar, ayda neredeyse 100$'i vergiye bayilmak istemezsiniz.

- ha vergi demisken. alisveris yaptiktan sonra urunlerin vergisi sonradan ekleniyor. kasaya geldiginizde 60 dolarla karsilasinca zavalli kasiyere "e ben bu aldiklarimi 50 dolar olarak hesapladim?!" demeyin.

- dogasi inanilmaz guzel. kipkirmizi kardinal kuslarini, baykuslari, sahinleri ucarken gorebilirsiniz. cesit cesit agac, bitki var. endemik tur bol. ha bastiginiz yere falan dikkat edin buranin vahsi dogasi pek sakaya gelir turden degil. nerede yilan var, nerede x var nerede y var guzelcene arastirin. genel olarak halka acik parklarda bu hayvanlar olmaz. gider, guzel guzel kosunuzu / yuruyusunuzu yaparsiniz.

- insanlar inanilmaz kibar. yolda yururken ortada herhangi bir sebep yokken size "hi" ya da "how are you" derlerse ananiza sovmusler gibi bakmayin. southern hospitality denen olay gercekten mevcut. kolay arkadas edinirsiniz. ha birazcik irkci oluyor bazi kimseler tabii, guneylilik iste yapacak bir sey yok. *

- okumaya geliyorsaniz universitenizin kutuphanesine gidin. turkiye'deki egitim sistemine sovmek icin o zamana degin kirk tane sebep edinmis olacaksiniz, kirk birincisini ve en kallavisini bu sekilde edinirsiniz. koklu universitelerin kutuphaneleri insana kafayi yedirtecek derecede kapsamli. bir kitabi 7-8 ayligina arastirma icin alsaniz kimse sesini cikarmaz ustelik. yeter ki iade konusunda vs. dakik olun ve kutuphanecilerle iyi gecinin. ozellikle tez yazma surecinde kendilerine cokca isiniz dusebilir cunku.

- muhakkak gittiginiz sehirde dogup-buyumus bir amerikaliyla arkadas olun. muthis isinize yarayacaktir. nerede ne yenir, ne icilir, nereden ne alinir, nasil alinir bunlari bilmeye ihtiyaciniz olacak. gurbet zor. *

- alkol ucuz ve zibil gibi. komalik olana kadar icmeyin. bir barda kirk cesit bira goreceksiniz, gemlige dogru denizi gormus gibi olacaksiniz orhan veli'nin dedigi uzre. sakin sasirmayin. * amerikan futbolu ile pek hasir nesir degilseniz game night'larda barlara gitmeyebilirsiniz zira yabancilik cekersiniz, herkes deli gibi maca kitlenir o aksamlarda cunku.

- walmart dostunuzdur. bulundugunuz sehirde varsa costco isimli magaza da dostunuzdur. cesitlilik yuksektir, fiyatlar ucuzdur.

- kendinize guzel bir kamera edinmeye calisin cunku dedigim gibi doga cok guzel. ayrica bir suru yeni insan taniyacak, bir suru yeni deneyim edineceksiniz, hos bir fotograf albumu olusturabilirsiniz.
devamını gör...
3.
dünyada ilk defa atom bombası kullanan, yüzbinlerce insanın ölümüne, ondan sonra doğan nesillerin engelli olmasına sebep olan muhteşem ülke.
sscb ile yaşadığı soğuk savaş sırasında birçok ülkede desteklediği kukla yöneticilere darbe yaptıran, on binlerce insanın ölümüne, milyonların eziyet çekmesine neden olan mis gibi ülke..
vietnam 'a yoktan bir bahane ile girip, boyunun ölçüsünü alan, ancak yine de 1 milyonun üzerinde insanın ölümüne sebep olan fırsatlar ülkesi..
iran 'daki rejimi beğenmediği için, komşu ırak 'ta kukla saddam rejimini yaratan, böylelikle binlerce insanın ölümüne sebep olan iran-ırak savaşının çıkmasına ön ayak olan, bu savaş sırasında her iki ülkeye silah satarak win-win felsefesini hayata geçiren zeki insanların ülkesi.
yarattığı saddam ile baş edemeyince, ülkeye özgürlük getirme bahanesiyle ırak 'a saldıran, mazlum ırak halkına, kan ve gözyaşı bırakan, her hafta ortalama 150 insanın ölümüne sebep olan şu an ki kaotik cehennemi yaratan kudretli ülke.
dünya üzerindeki hemen hemen bütün çatışmalarda mutlaka payı bulunan barış güvercini ülke.
dünyanın en büyük silah satıcısı olan, en büyük nükleer başlık rezervine sahip ülke.
dünyanın en büyük emperyalist gücü.
dünyanın üçte birini sömürge haline getirmiş eşitlikler ülkesi.
tüm bunlar olurken, halkına şekerli yiyecekler, saçma gündemler vererek uyutan, onları mutlu olduklarına inandıran kibarlıklar ülkesi.
her abd başkanın elinde hiç silinmeyecek kan vardır, ona oy veren abd vatandaşlarının da..
devamını gör...
türkiye'yi kıskanan batı bloğu ülkelerin başında yer alan ülke.birileri öyle iddia ediyor bende onların yalancısıyım.
devamını gör...
kızılderilileri, afrikalıları, arapları, avrupalıları, çekik gözlüleri, ve daha aklımızın alamayacağı bir çok uygarlığı sömüren, öldüren, yok eden, köleleştiren; kendi halkını, yine kendi topraklarında yaşayan %3 lük bir kesimin* rahatı için feda etmekten sakınmayan, güzel yüzlü kadına benzeyen bir ülkedir amerika.

küfür devam eder. ancak zulüm devam etmez.
her zalim yok olmaya mahkumdur. bu gerçek amerika için de geçerlidir. belki biz görmeyiz ancak; hem ilahi adalet, hem de toplumsal gerçekler bu iddiamızı doğrulayacaktır.
devamını gör...
bence dünyanın en yaşanılabilir ülkelerinden bir tanesi. bir kaç şehir dışında nüfus ülke geneline dengeli dağılmış durumda. işte yine bir kaç şehir dışında nüfusu bir milyonu geçen bildiğim kadarıyla hiç şehir yok. bu ilk başta önemsiz gibi görünmesine rağmen türkiye'nin büyükşehirlerinde yaşananlar nasıl üst üste alt alta yaşadıklarını bir hayal etseler ne kadar önemli bir durum olduğunu anlayabilirler. sadece nüfus değil tabiki. gelişmişlik de ülke genelinde dengeli bir şekilde gelişim göstermiş. yemyeşil ve sağlıklı kentler de cabası.

hepsinden önemlisi devletin dünyayı yönetiyor. insanlık tarihinde bu kadar muazzam bir güce erişmiş belki bir roma vardır. bir ikincisini sayamayız. buna bağlı olarak amerikan vatandaşısın ve sen dünyanın neresinde olursan ol devletin seni koruyup kolluyor. dünyanın bir çok yerinde amerikan pasaportunun saygınlığı var. en büyük anti amerikancıların bile en büyük hayali bir gün amerika'ya kapak atmak gibi bir gerçeklilik de göz ardı edilmemeli.

bu saydıklarım içerisinde politika benim için ikincil planda. politikadan daha önemli şeyler var sosyo ekonomik gelişmişlik gibi, medeniyet gibi. amerika bu konularda aşmış kendini. politikaya gelecek olursak amerika'nın işgal girişimlerini tabiki her normal insan gibi desteklemiyorum ama uluslararası politikanın doğası bu herkes tuttuğuna gibi bir durum var. yapacak bir şey yok. türkiye adam gibi bir devlet olaydı da uzun vadeli bölgesel ve küresel planları olsaydı, amerika gibi olaydı.

amerika'yı güzelce yalayıp yuttuğuma göre green card başvurum için bir güzellik yapılır herhalde.
devamını gör...
gecenin 01:00 da washington'a otobüs ile gitmek için new york port authority midtown bus terminal de bir türlü gelmeyen otobüsünüz için hiçbir açıklama yapılmayan, yetkili biri ile görüşmek için sabah 9 u bekleyeceksiniz denen, ama nasıl olur burası abd, burada böyle şeyler olur mu diye sorduğunuzda mavi ekrana düşen adamların olduğu, çokta büyütülmemesi gereken ülke.

inanın ayın karanlık tarafı, görünen tarafından çok daha korkutucu. hollywood filmlerinde gösterilenlere bakmayın, kısa süreli gezecekseniz güzel ama uzun kalacaksanız aman aman.
devamını gör...
dünyanın lideri süper güçtür. topraklarında savaşa asla izin vermez, her coğrafyada savaşır, savaştırır. bu kadar büyük güce sahiptir.
devamını gör...
4 temmuz 1776 tarihinde birleşik krallık'a başkaldıran doğu yakasındaki on üç koloni'nin amerikan bağımsızlık bildirisi'ni imzalamalarıyla kurulan devlet. daha sonra vahşi batı adını verdikleri batıya genişleme politikası güttüler ve kızılderililerin soykırımdan geçirilmesi süreci başlamış oldu.

elli tane eyaleti vardır. alaska'yı ruslardan satın alarak topraklarına katmışlardır. her eyalet aslında birer devlet statüsündedir. avrupa birliği'nin bir üst versiyonu olarak düşünülebilir. ayrıca pek bilinmez ama porto riko da abd'ye bağlıdır ama eyalet statüsünde değildir, abd seçimlerinde oy kullanamazlar.
devamını gör...
10.
ne kadar küreselci olsam da milliyetçilik gibi virüslerden korunmuş olsam da canım kanım anavatanımdır.

koyunu bir başka bakmaz ama kasabalı beyazı bile tatlı..

reisimiz ticareti bilen içinden gelen korona öncesi amerika nın en düşük işsizlik oranının açıklandığı sp500 ün coştuğu wall street in orgazm olduğu reel büyümenin gerçekleştiği faizlerin eksiye geldiği iş dünyasının büyüdüğü saatlik kazançların arttığı dönemin mimarı ccc trump gitti...

niye çünkü popülist değildi.

yerine bürokrasinin sıkıcılığı 40 yıldır üzerine memuriyet kokusu sinmiş ticaretten anlamaz borsaya yatırım yspmaz eski sgk müdürü tipli bidonun biri geldi. joe nedir ya. la de köpek dolaştıran üniler adını unuttuğu her köpeğe.. neyse velhasıl vatanım için üzgünüm. 2008 krizi de bu demokratların sola çeken kafalaı yüzünden oldu.. insan ürküyor. umarım tez vakitte tekrar muhafazakarlar iktidar olur..

tanrı amerikayı korusun.
devamını gör...
11.
katil olan. dünyadaki bir çok karışıklığın doğrudan planlayıcısı, organizatörü.
devamını gör...
derin devleti, sürekli kendi emperyalist menfaatlerinin peşindedir. elindeki silah ve ekonomi gücünü kullanarak, tüm dünyaya bunu dayatır. önceki başkanlar gibi, joe biden de abd derin devletinin sisteminden dışarı adım atamaz. umarız evvelkilere göre akılcı bir politika izler de, dünyanın başına yeni dertler açmaz.
devamını gör...
emperyalizminin kökeninde koloni mirasından ögeler olan ülke.

kuzey amerika'ya ilk yerleşen ingiliz gruplardan olan püritenler henüz yeni kıtaya ayak basmadan arbella gemisinde (1630) vaiz john winthrop'un meşhur a model of christian charity* adlı vaazından etkilenerek kendilerinin tanrı tarafından kutsal ve müreffeh bir hristiyan cemaati inşa etmek üzere seçildiğine inandılar. bu inanış bütün kolonicilere sirayet etmiş ve bahsi geçen vaaz da amerikan kültürünün kurucu metinleri arasında yerini almıştır.
devamını gör...
burada degil ama eksi'de yumurta fiyatlarinin yuksekliginden sikayet edenleri gordum. firinci degilseniz yumurta fiyatlari sizi bu kadar dusundurmemeli saniyorum. alirken uzerinde en azindan icim rahat etsin diye usda (amerikan tarim bakanligi) onaylilari aliyorum ama fiyatina baktigimi cok hatirlamiyorum. reddit'te filan dar gelirli ailelerden sikayetci olanlari gordum. herkesin butcesi farkli tabii.

total olarak enflassyonun yukseldigini soylemek isterim. market alisverisi her zamankkinden daha cok tutuyor. hele ki 15 sene evvel filan 100 dolara butun market arabassini agzina kadar doldurabilirken simdi o kadar cok alamamak tabii ki dusundurucu. yavas yavas isitilan kurbagalar olan abd vatandaslari farkinda degiller o kadar ama 15 sene sonra geri donup yerlesen ve son dort yilda 3 eyalet degistirmis olan ben, yasar usta, fiyatlarin gozle farkedilir sekilde arttigini soyleyebilirim.

ama yine de `alamanya'da enfilasyon cok yegenim` diyen dayilarin agzina o pis, ustune basmaya igrendiginiz, sari ve islak banyo terligiyle sapadasupada vurmayi da bir borc addediyorum. enflasyon burada daha fazla. giyim, oyuncak, gida, elektronik esyanin bazisi gecen seneden fazlaya mal olsa da hicbiri alinamayacak gibi degil. tc devletinden aldigi maasla burada 5 sene yasayip gecen sene donen bir tanidigim beni hala android kullanmam yuzunden ayipladi mesela. dedim ki adama `iphone 7 biraz sarj sorunu yasatiyordu. gittim android aldim.` bu devirde iphone 7 kullanilir miymis? ben de samsung s22 aldigimi soyledim ki alakasi yok, 300 dolarlik baska bir samsung aldim. hani demem o ki biz adam olmayiz. kullandigimiz telefonlar, bindigimiz arabalar, oturdugumuz evler bizi tanimliyorsa zaten adam degiliz. ben nasil rahat hissediyorsam oyle yasamaya calisiyorum. pinti bir insan da degilim. daha gecen gun bir gopro 11 caktim, 600 dolar filan tuttu ama lazimdi. butcemi de sarsmadi. bunun sadece makine fiyati 11 bin lira turkiye'de. benimkinde bir ton aksesuar var, volta var bilmemne var. hic de pinti biri degilim ama orda o kadar insan ay sonunu zor getirirken ben burada iphone 14 pesinde kosarsam kendimden utanirim yemin ederim. ona vermedigim parayi da birinin hayrina kullanirim.

biz adam olmayiz demis miydim?
devamını gör...
bu aralar ev fiyatlarinin yuksekliginden sikayet ediliyor. benim oturdugum bolgede 4 sene evvel 150 bin dolara alabileceginiz evler su anda 300 bin dolar civarinda ve mortgage kredilerinin faizi yer yer %9 filan. bunun yaninda insanlarin temel ihtiyaclarina harcadiklarinin gelirlerine orani her gun yukseliyor. ozellikle gida pahalandi. tabii ki ortadogu'daki uzak ve yalniz ulke kadar degil ama, yine de pahalandi.

bunun yaninda cok buyuk bir kredi karti borcu birikmis durumda. bu kredi kartlarini odemezseniz hic kimse sizin evinize haciz icin filan gelmiyor. sahsi olarak iflasinizi istiyorsunuz ve borctan kurtuluyorsunuz. tabii bir sure tekrar kredi skorunuzu olusturmak icin ugrasmaniz gerekiyor ki bu yillar alabilir. diyelim ki 50 bin dolar kredi karti borcunuz var ve odeyemeyeceginiz biliyorsunuz. ama o da ne? daha harcayabileceginiz bir 50 bin dolar daha krediniz var. ne yaparsiniz? tabii ki onu da dibine kadar kullanip sonra iflasinizi istersiniz. o 50 bin ile de alabileceginiz kadar elektronik, giyim, gida filan alip zor gunleri gecirmeye bakarsiniz.

burasi hapsirirsa oralar nezle olur, burasi nezle olursa her yer covid olur. abd bir sekilde bu krizi disari ihrac eder, ama savasla ama baska yerlerdeki krizleri korukleyerek. buyuk devlet olmanin geregi bu. siz osmanli'ciginizin her yere imaret, han, hamam yaptirip sonra orduyu toplayarak istanbul'a dondugunu mu saniyorsunuz?
devamını gör...
devlet olarak dünyanın en güçlü devletidir. otoriteyse otorite, yönetimse yönetim, kurallarsa kurallar. amerika’yı eleştirirken insanların genellikle sığındığı güvenli liman, amerika’nın şirketler tarafından yönetilmesidir. kısmen doğrudur. şirketler tarafından yönetildiği için ekonomik açıdan güçlüdür. ekonomik açıdan güçlü olduğu için halkına söz geçirebilmektedir. halkına söz geçirebildiği için mutlak gücünü dünyada kullanabilmektedir. yoksa istediği kadar füzesi olsun, caydırıcılığı birkaç isyanla tepetaklak olabilir. amerikanın bittiği gün kendi içinde isyanlar olacağı gündür. rusya’dan çinden gelecek füzeler abd’yi bitirmez, keza ekonomik olarak abd’ye yapılacak ambargolar da etki etmez, abd ithalat ihracat ülkesi değildir, iç üretim ülkesidir. ekonomisi tamamen üretime dayalı, eyaletlerden oluşan ve eyaletler arası ticaret ülkenin kendisine yeten bir ekonomik sistemden bahsediyoruz. insanlar bu sistemi inşa ederken, kendilerinden sonra gelenlerin çok çabalamadan doğru girişimlerle kolay zengin olabileceği bir açıklık bırakmışlardır ki, bizim gibi ülkelerde en büyük sıkıntı budur. harika bir fikrin vardır, ekonomik girişimlerini yaparsın, şanslıysan iyi para kazanırsın ancak senden sonra gelecekleri çok düşünmeden, piyasa dominasyonunu ve küçükleri sindirmeyi öyle baskın yaparsın ki, çok az insan ekmek yiyebilir.

bunlar sıkıcı veriler ve göstergeler, beni abd insanı çok cezbediyor, yani gözümüzde büyüttüğümüz o koskocaman devletin bireyleri arasında genel kanıda o kadar bir basitlik ve düzlük var ki. bu insanlar kendilerini geliştirmedikleri için de suçlu değiller ama, çünkü vatandaşı olduğunuz devlet –sağlık ve eğitim harcamaları haricinde- size büyük olanaklar sunuyor, şirketlerde abd vatandaşı olduğunuz zaman(azınlıklar hala yer yer dışlanmaktadır) birazcık kafanız çalışıyorsa rahat bir ömür geçirip, keyifle tüketip sonra yok olabiliyorsunuz.
şöyle düşünün, bizim yaşadığımız bölgedeki insanlar olarak kendimizi sürekli geliştirmemiz lazım ki geride kalmayalım. kendi alanım olan dış ticaretten örnek verirsem, ben bir şirkette fatura,konşimento,muhasebe,müşteri görüşmeleri, sevkiyat düzenlemeleri, lojistik, paketleme, teslim şekilleri, tahsilat, üretim gibi çoğu şeyi bilmem lazım ki ortalama halli bir maaş alıp ‘hayatta kalayım’. aynı zamanda bu işleri yaparken yurtdışındaki insanın dilini öğrenmem gerekmekte, ilkokuldan beri her sene en baştan başladığımız, ingilizce.
ancak abd’de işler böyle yürümüyor, adam sadece paketleme biliyorsa başka bir şey öğrenmesine gerek yok, muhasebeyse diğer konular hakkında fikrinin olmaması daha iyi, pazarlamacıysa sadece müşteri tutup getiriyor vs. vs. çünkü kaynak bol, hem adil ödeme alıyorlar hem de firma zaten para rahat kazanıyor, hem insan kaynağı kolay hem de üretim para kaynağı. biz burada saatlerce çalışıp zaten hakkımız olan mesai ücreti aldığımızda bile firma en azından ödüyor diyoruz, adamlar yarım saat fazla çalıştığı ödenmediği zaman çatır çatır dava açıp firmanın itibarını mahvedebiliyor.
abd ile kendi insanımı karşılaştırdığım zaman şunu her zaman savunurum, ortalama bazında bakıldığı zaman ortalama bir abd’de üniversite mezunundan ortalama bir türk üniversitesi mezunu genç arasında dağlar kadar fark vardır. türk genci kendini aşırı geliştirmek zorunda olduğu için daha kabiliyetlidir, strese daha dayanıklıdır, daha az masraflıdır ve daha çok işi tek başına yapabilir. ancak verimliliği tartışılır, bizim çocuklarımız çok şey biliyorlar ama çok yoruyor bu ülke onları.

abd halkında bizde de olduğu gibi cahil kesim çok fazla. yazının bu kısmına kadar sabredip okuduysan zaten az çok biliyorsundur. redneckler’den bahsetmeyeceğim. onlar zaten cahilin timsali ama ben koyu hristiyan cahillerden bahsedeceğim.
bazen demografik fikir oluşsun diye instagramda rastgele gönderilerin altına girerim. buradan böyle yorum yapan kişilere tıklayıp profillerini incelerim. bir kesim var, ne amerikanın eliti ne amerikanın köylüsü. ‘’leigh’’ beyazları diyebilirim genellikle bu tarz dandik isimleri var. normal vatandaş görünümünde evangelistler. konforlu bir hayat süren, bembeyaz bir ailede doğmuş, sarı saçlı, bio’sunda illa ki incil’den bir passage yazan,corinthians 11 vs gibi, kendisinden daha beyaz bir koca bulmuş, 20 yaşında anne olmuş, üniversite bile okumadan motivational ve jesus’lu christ’lı postlar atan, dünyanın en az emeğiyle en büyük konforuna sahip olan, en büyük derdi pumpkin spice latte’nin yıl boyunca olmaması olan kaymak tabaka. aileden gelen zenginlik, katma değeri az olan işlerden para kaldıran kocası sayesinde bahçeli büyük evlerde oturan gençler. kocası da jesus jesus diye dolanır, imanlılardır, ama hak yemeye gelince onlardan ötesi yoktur.

şimdi bu insanların böyle olmaları hiçbir şekilde onların suçu değil. çünkü devlet zaten onlara bir ayrıcalık sunuyor. çok çaba sarfetmeden konforlu bir hayata sahip olabiliyorlar. neden çünkü ülkeleri dışarıya bağımlı değil. neden çünkü ülkeleri cayır cayır üretim yapıyor, adamlar dünyadaki olaylardan etkilenmiyor. sadece bu senelerde petrol fiyatlarından yakınıyorlar.

bir de patriot dediğimiz, özgürlüğü sadece silah satın alma olarak gören, republican kasa var ki evlerden uzak. hayatında doğru düzgün kitap okumamış, fox news ne söylerse ona inanan, çerez alır gibi silah alan, obez,cahil,dünyaya bir gram faydası olmayan kasa var. murricaa diye sokaklarda bağırırlar, kendileri için özgürlük silah almaktır ama başkalarının özgürlük hareketlerine ellerinde silahla eylemleri basarak giderler. ha bi de bu sığırlar, amerikanın en büyük sosyal problemi olan school shooting’lerin en büyük müsebbibidir. düşünsenize ya küçücük bir çocuksunuz ,okula gidiyorsunuz, en büyük korkunuz dersten kalmak değil, asosyal psikolojisi bozuk bir çocuğun makineli tüfekle bir gün okulu basıp sizi öldürebilme ihtimali. bu nasıl bir ülke arkadaş. düşündükçe içim ürperiyor.

her ne olursa olsun, devleti dünya üzerinde çeşitli suçlara karışmış, çıkarları için masum insanları öldürmüş, kendi ülkesinde yaşayan, konfordan kendini parçalayacak leigh’lerin lattesinin kahve çekirdeği azıcık acı olmasın diye dünyada terör estirmiş bir devlettir.

‘’parmak izlerinizi tetiğin üzerinde bulduk, eğer tiran arıyorsanız dönüp de aynaya bakın.’’
devamını gör...
afganistan'da yaşanan tahliye rezaletini hafızalar unutmaz. devlet hafızası hiç unutmaz. bu kepazelik öyle vietnam'daki, ırak'taki kepazeliklere benzemez. hele de şu an başınızdaki adam bir moronsa daha da kepaze günler çok uzakta olmayabilir.

bundan sonra ortadoğu'da a.b.d ile iş yapacak adamın aklı yoktur. çünkü bu işbirlikçi adamın başı sıkıştığında kendi başının çaresine bakması gerekir. bir bakmışsın havaalanında tahliye uçaklarında köşe kapmaca oynuyorsun. yıllarca ajanlık yaptığın devlet seni piç gibi ortada bırakıp köşeye çekilmiştir.

bunların uzun vadede götürülerini elbet yaşayacaklar. şu an güçten düşen mahalle kabadayısı rolündeler.
devamını gör...
kim ne diyorsa desin. dünyanın tanrısıdır. yok emperyalist yok kapitalist diyenlerin hepsi green card çıksa arkalarına bakmadan ülkelerinden kaçarlar. çin rusya bunların hepsi hikaye. hiçbirinde imparatorluk ruhu yok. bu sadece amerikada var. amerika şuan ki dünyanın roma imparatorluğudur.
devamını gör...
bir zamanlar avrupa'da, özellikle ingiltere'de ne kadar düzenbaz, hırsız, çakal, uğru, sapık, katil, p*şt, o. çocuğu varsa gidip kurucu millet olarak kurduğu devlet. bu o. çocuğu özelliğini hiç kaybetmemiş, tam tersine güçlendirerek sürdürmüştür. yönetici erkinin mafyayla derin bağları vardır, ya da mafyanın ta kendisidir. örneğin suikast sonucu gebertildi diye biz dahil tüm demokrasiyle yönetilen (!) ülkelerin medya yoluyla ah vah edip ağladığı başkan kennedy'nin ailesinin irlanda mafyasıyla derin bağları vardır. hatta baba kennedy prohibition döneminde en namlı içki kaçakçılarından biridir ve ellerinde, bir kısmını bizzat öldürdüğü yüzlerce kişinin kanı vardır. başkan kennedy de mafya'ya verdiği sözü tutmadığı için nallanmış, karısı jackie de beş yıl sonra görünürde armatör gerçekte eroin kaçakçısı bir herifle (onassis) evlenmişti.
bizde de aşıkları vardır bu ülkenin. bir zamanlar "amerikanın kucağından kalkalım da rusyanın kucağına mı oturalım" diyen vatansever sağcı politikacılarımız vardı. ne diyelim yediğiniz bereketli olsun.
dünya'nın başına covid-19 belasını salan ve oligarkları bu işten de para kazanan bir devlettir.
20nci yüzyılın başından bu yana, birinci ve ikinci dünya savaşları hariç çıkarttığı savaşlar, yaptığı kışkırtmalar, yaptırttığı kışkırtmalarla iki yüz milyondan fazla insanın ölmesine yol açmış, dünyanın kanseri bir devlettir. şimdi de üçüncü dünya savaşını kışkırtmaktadır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
20.
başkanlık sistemi ile yönetilen ve eyaletlere ayrılmış bir ülke.

dünyanın en güçlü ülkesi olarak lanse edilen ve bu algıyı her saniye medya aracılığı ile pekiştirdiği politikası, çağımızın en çok konuşulan politikalarından sadece birisi.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"amerika birleşik devletleri" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim