"çiçek gibi insanların kalplerini kırdınız, bahçeniz bahar görmesin." cümlesi içimi sızlatır hep.


bazılarının kalpleri hiç kırılmaz şu hayatta, sevilirler; el üstünde tutulurlar ya; inanılmaz bir durum.

peki ya biz niye ziyan edildik, sevilmedik; beş para etmezlere tüm kalbimizi açtık?

zaman geçti, fırsatlar tepildi.

bahçeleri bahar görmese ne olur ki?


eski biz bir daha olamadıktan sonra...
devamını gör...
bugün ölümünün 30. yıl dönümü olan şairimizdir.

maviye
maviye çalar gözlerin,
yangın mavisine
rüzgarda asi,
körsem,
senden gayrısına yoksam,
bozuksam,
can benim, düş benim,
ellere nesi?
hadi gel,
ay karanlık.
devamını gör...
23 nisan 1923 diyarbakır doğumludur. asıl adı ahmet hamdi önal'dır. türk edebiyatının güzide şairlerindendir. 2 haziran 1991 tarihinde kalp krizi sonucu hayatını kaybetmiştir. bugün ölüm yıl dönümü olan değerli şairimizi hasret, sevgi ve saygıyla anıyorum.. ruh'u şad olsun.

hasretinden prangalar eskittim

seni, anlatabilmek seni.
iyi çocuklara, kahramanlara.
seni anlatabilmek seni,
namussuza, halden bilmeze,
kahpe yalana.

ard-arda kaç zemheri,
kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
dışarda gürül-gürül akan bir dünya...
bir ben uyumadım,
kaç leylim bahar,
hasretinden prangalar eskittim.
saçlarına kan gülleri takayım,
bir o yana
bir bu yana...

seni bağırabilsem seni,
dipsiz kuyulara,
akan yıldıza,
bir kibrit çöpüne varana,
okyanusun en ıssız dalgasına
düşmüş bir kibrit çöpüne.

yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
yitirmiş öpücükleri,
payı yok, apansız inen akşamdan,
bir kadeh, bir cigara, dalıp gidene,
seni anlatabilsem seni...
yokluğun, cehennemin öbür adıdır
üşüyorum, kapama gözlerini...
devamını gör...
terketmedi sevdan beni,
aç kaldım, susuz kaldım,
hayın, karanlıktı gece,
can garip, can suskun,
can paramparça...
ve ellerim, kelepçede,
tütünsüz uykusuz kaldım,
terketmedi sevdan beni...

devamını gör...
bugün ölüm yıldönümü olan şair.
kendisini "anadolu" şiiri ile analım, güç olsun hepimize.

...
öyle yıkma kendini
öyle mahzun öyle garip
nerede olursan ol
içerde dışarda derste sırada

yürü üstüne üstüne
tükür yüzüne celladın
fırsatçının fesatçının hayının
dayan kitap ile
dayan iş ile
tırnak ile diş ile
umut ile sevda ile düş ile
dayan rüsva etme beni

gör nasıl yeniden yaratılırım
namuslu genç ellerinle
kızlarım
oğullarım var gelecekte
herbiri vazgeçilmez cihan parçası
kaç bin yıllık hasretimin koncası

gözlerinden
gözlerinden öperim
bir umudum sende
anlıyor musun
devamını gör...
30 yıl önce yitirdiğimiz halk şairimiz.

"bunlar,
engerekler ve çıyanlardır,
bunlar,
aşımıza, ekmeğimize
göz koyanlardır,
tanı bunları,
tanı da büyü"
devamını gör...
33 kurşun şiiriyle yüreğimin en başına altın harflerle yazdığım değerli büyüğüm, sevgili üstâdımdır.
kirvem, hallarımı aynı böyle yaz
rivayet sanılır belki
gül memeler değil
domdom kurşunu
paramparça ağzımdaki...

hikâyesi çok aciklidir.
devamını gör...
güzel sevmek ne demek deseler cevabı ahmed arif: "

bu, benimki dördüncü. oysaki senden bir tek mektup aldım. o belâlı ve korkunç ilk mektubun, yani 4-1, ben mağlubum… ben, belki yazamazdım da, melânkolim ve serseriliğim tutar da yazamaz, boş verirdimse, sen yazacak, “bu oğlan, öldü mü kaldı mı?” diye sen arayacaktm, değil mi?

bari bu suskunluğun sebepli ve hayırlı olsa ve bana bu kadar kahırdan sonra, parıltılı şiirler göndersen. öyle olacak elbette. sen, osun çünkü. o, şâir, dost, en sevgili ve en kardeş… başka türlü olamaz…

mektuplarımı almıyor musun yoksa? hep de taahhütlü gönderiyorum. geçen gün coştum, annene bayram kartı ile hürmetlerimi gönderdim, ellerinden öptüm, söyledi mi?"

diyarbakır'da adına açılan müze de dolaşırken kendi el yazmaları ve eşyalarını gördüğüm de müzenin bahçesinde ki banklarda şiirlerini okumak güzeldi.

iyi ki tanıdım.
devamını gör...
ahmed arif'in vefatından sonra sanırım cumhuriyet gazetesi ahmed arif'in yayınlanmamış şiirlerini içeren, kalbim dinamit kuyusı isimli bir ek vermişti.
ölümünden sonra 2009 yılında cumhuriyet yeniden bastı bu kitabı.

biraz da şiirden bir alıntı:

kalbim dinamit kuyusu
şafakları;
taaa şafakları
nice bir
yangınları düşer alın çatıma
gencecik ölüme gitmenin.
yığılır boşkovanlar, dumanlı
ve susar mitralyözler kuytularda.
suskundur,
karanlıktır,
kayıtsızdır,
her namlu.
beni kurşunlar götürür
kollarım vurulu
gözlerim açık.
şafakları,
taaa şafakları,
kınalı tavşanlar suya inmeden,
ilk çığlıklarındayken martılar,
kamplarda idamcılar
azgın ve manyak
tan yerinde kızartılar…

tan yerinde kızartılar
hey canım,
orada,
sularla
sınırlarla
uzaklar uzağında
ve benim şuncağızımda hemencecik
göğüs kafesimin altında, solda,
barajlar, yeşeren çöller,
katarlar, traktörler,
yani her vidasında bin sevda,
her civatasında bin saygı,
bin ustalıkla,
işlenen ve yaratılan dünyaların kımıldanışı
ve hayatı pırıl pırıl çarktan çıkaranların
deliksiz uykularından uyanışı..
kutlu ve saygındır bir daha
berrak çelik,
renkli pamuk
ve sütlü buğday.
kutludur, saygındır kuşkusuz
çimentosu ninnilerle karılan
çeliğine su diye
öpücükler verilen
çatılarında köpürmüş güvercin uğultusu
bahçelerinde güneş sağnaklarıyla
görkemli çocuk saraylarının
cana can katan nuru.
yani, yaratan ve adaletli olan insan gücünün
o her yerde geçerli
kesenkes haklı onuru.
kutlu ve saygın olacak elbet…
devamını gör...
ölümüyle hasretinden prangalar eskiten en ve tek aşık olduğum şairdir. sen bir kitapla bunca gönülde yer buldun kendine ahmed'im arif'im. ışıklar içinde uyu..
devamını gör...
ölüm yıldönümünde “hasretinden prangalar eskiterek” andığım büyük şair. 2 haziran tarihi bir başka edebityaçının da kaybının günüdür. (bkz: orhan kemal)

ve bir gün sonra 3 haziran (bkz: nazım hikmet).

şair hasan hüseyin korkmazgil’in o güzel dizelerini akla getirir.

“ah yavrum
ah güzelim
canım benim / sevdiceğim
bitanem
kısa sürdü bu yolculuk
n'eylersin ki sonu yok!
gece leylâk
ve tomurcuk kokuyor
uy anam anam
haziranda ölmek zor.”
devamını gör...
sevgisini, özlemini karşılık almasa da haykırmaktan, yazmaktan usanmamis, yanındakiyle yaşayıp aklındakiyle ölmüş, asıl adı ahmet hamdi önal olan şairimizdir.

ışıklar içinde uyusun!
devamını gör...
ahmed arif annesi kürt babası türk şair ve gazetecidir. ahmet hamdi önal onun asıl adıdır. bugün onun 30. ölüm yıldönümü*. ben de kendimce bu güzel şairi anlatmak istedim.

diyarbakır doğumludur kendisi ve toplumcu gerçekçidir. tek bir kitabı vardır. (bkz: hasretinden prangalar eskittim).
ikinci kitabı için şiirlerinin hazır olduğunu ve aslında ikinci bir kitap çıkaracağını söylediği bilinir. ama maalesef bunu gerçekleştirememiştir. birçok şiiri önemli sanatçılar tarafından bestelenmiştir.

tutuklanıp cezaevine de girmiştir. kim bilir ne zorluklar ne acılar çekmiştir.
evlenmiştir ve bir çocuğu olmuştur. adını "filinta" koymuştur. bir söyleşisinde baba olmasının sevincini şu sözlerle anlatmıştır:
"yaşamımda en büyük sevinci baba olduğum gün duydum. inanır mısınız tam iki yıl oğlumun nüfus kağıdını cebimde taşıdım. cebimdeki sanki dünyanın en zengin cüzdanıydı. oğlum olmuştu. oğlum, dünyanın en güzel güvercini... dünyanın en güçlü silahı. "

ama beni en çok etkileyen ahmed arif'in, leyla erbil'e duyduğu sevda olmuştur. leyla erbil'e yazdığı mektuplar "leylim leylim" adı altında bir kitapta toplanmıştır. aynı edip cansever'in, tomris uyar'a duyduğu o karşılıksız aşk gibidir ahmed arif'in aşkı da. aynı zamanda bir o kadar saf ve güzel. hatta leyla erbil evleneceğini ona anlatmaya çalışmış ama ahmed arif asla vazgeçmememiştir. bu konu hakkında:
"sakın ha! sakın, e mi? sonra beni öldürürsün unutma... 'yazma vazgeç her şeyden, seversen diye düşünüyorum' diyorsun. yavrum, nazlım, bunu nasıl yazdın bana? düşünüyorsun ha, acaba seni benden başka seven oldu mu? sevmek kelimesini soy, çırılçıplak karşına al da öyle düşün. yazma! sevme! ne demek? beni zorla, adi, boş, manasız, kendi kendine ihanet eden bir serseri haline getirmeği nasıl düşünebildin?"* demiştir.

leyla erbil'e evlilik hediyesi olarak da "suskun" adlı şiirini gönderir. uzun bir şiirdir ama çok güzeldir (bkz: suskun). hatta bu şiire bir de not düşer.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
notta yazanlar:
leylim, ben fakir bir şairim.
bunu düğün hediyesi say.
zaten bunu sana yazdım gibi bir şey...
ne yalan söyleyeyim, üzgünüm, bir yanım kopmuş kanamış gibi.
bunu ancak sen anlarsın.
yine de mutlu olmanı bütün kalbimle isterim.
-ahmed arif

işte size kısaca ahmed arif. anadolu şairidir aynı zamanda onu da belirteyim. kendisinin çok güzel sözleri vardır. keşke hepsini paylaşabilsem. ama en sevdiğimi koymasam da olmaz.

" canım benim, bilir misin, “canım” dediğimde içimden canımın çıkıp sana doğru koştuğunu duyarım hep."
devamını gör...
doğruysa eğer kendisine yöneltilmiş 'tek kitapla şair olunur mu?' sorusuna 'tek kitapla peygamber olunuyor da şair niye olunmasın?' cevabını vermiş. adam olana, anlayana tek kitap yeter de artar. nur içinde yatsın.
devamını gör...
benim için tanımlaması en zor olan şairdir.
leyla erbil'e yazdığı mektupları okuduktan sonra hele bambaşka sevdiğimdir. bir insan zarar vermeden, hiçbir ümit beslemeden ve uzaktan uzağa nasıl böyle sevebilir?

"sabah gözlerimi sana açarım. akşam, uykularımı senden alırım. nereye, ne yana dönsem karşımda mutluluğun o harikulade baş dönmesini bulurum. böyleyken gene de şükretmem halime, hergelelik, açgözlülük eder, seni üzerim. aklıma gelmez ki seni usandırır, sana gına getiririm. sana dert, sana ağırlık, sana sıkıntı olurum. nemsin be? sevgili, dost, yar, arkadaş...hepsi. en çok da en ilk de leyla-sın bana. bir umudum, dünya gözüm, dikili ağacımsın. uçan kuşum, akan suyumsun. seni anlatabilmek seni. ben cehennem çarklarından kurtuldum, üşüyorum kapama gözlerini."

bir daha hangi ana doğurur ahmed arif'i?
devamını gör...
nerede bir can ölse, oralı olur yüreğim. olmalı zaten. olmazsa insan olmaz yüreğim.*
devamını gör...
ahmed arif’in hasretinden prangalar eskittim kitabındaki vurulmuşum şiirinin fikret kızılok tarafından bestelenip şarkı olarak piyasaya sürüldüğünü bilmeyenler için dinlemelerini şiddetle tavsiye ederim.
vurulmuşum
devamını gör...
sevilmek , en çokta leyla ' sına mektubu ulaşsın diye 25 kuruşluk posta pulu almak için hamallık yapan ahmed arif 'in hakkıydı .
devamını gör...
şiir okurken artistlik yapmayan adam.
ses tonu, kelime tonlaması normal konuşmada nasıl idiyse şiir okurken de öyle okurdu.
kendi sesinden şiirlerini bin defa dinledim.
üç isimli uçak pilotları gibi sesi ile bir gizem, bir karizma yaratmaya çalışmaz.
doğaldır sadedir.

şiirleri delikanlıdır.
tek kitapla milyonlara ulaşmış ve her gencin sevgiliye yazacağı şiirlerin şairidir.
33 kurşun ise kürt halkına reva görülen katliamın en güzel betimlemesidir.
devamını gör...
sevdiğimiz, saydığımız bir şair. kendisi birazcık toplumsalcı dediğimiz şair. şiirleri çok güzel ve halktan . tüm şiirlerini hasretinden prangalar eskittim kitabında toplamıştır. leyla erbil'e de aşık olan yazarımız leylim leylim geceler adında bir mektup türü kitapçığı vardır. (magazinsel)

"seni anlatabilmek seni güzel ruhlara
ıyilik savaşçılarına
karanlıktan beslenen kötü ruhlara
seni anlatabilsem seni
gökyüzüne, kurak diyarbakır toprağına
suruna " (benzedi sanki ama asla aslıyla kıyaslanamaz)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"ahmed arif" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim