temizlik değil arınmak amaç.
devamını gör...
internette hakkında tutarlı bilgiler olmadığından, bu konu ile ilgili merak ettiğim bir husus var. bilgisi-ilgisi olan yazarları mesaj kutuma davet ediyorum.
devamını gör...
tüm ibadetler ve dini uygulamalarda olduğu gibi bütün ayrıntısı sadece kuran'da yer alır. şöyledir:

"boy abdesti (gusül) ve abdest

kuran’da boy abdesti ve abdest, sadece ve sadece namazın şartı olarak anlatılır. ayrıca camiye girerken, kuran okurken veya namaz dışındaki herhangi bir ibadet için boy abdestinin ve abdestin alınması dini bir mecburiyet değildir. kuran’da boy abdesti ve abdest birazdan vereceğimiz iki ayette geçer. bu iki ayet dışında kuran’da boy abdesti ve abdest ile ilgili hiçbir ayet yoktur. boy abdestinin ve abdestin ne yapmamız için gerektiği, ne zaman gerektiği, su olmazsa ne yapılacağı bu iki ayetten anlaşılmaktadır:

ey iman edenler! namaza kalktığınızda, yıkayınız: yüzlerinizi ve dirseklere kadar ellerinizi; sıvazlayınız: başınızı ve aşık kemiklerine kadar ayaklarınızı. eğer cünüp iseniz temizlenin. eğer hasta veya yolculukta iseniz veya biriniz tuvaletten gelmiş, yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi sıvazlayın. allah size zorluk çıkarmak istemez. allah sizi temizlemek ve üzerinizdeki nimetini tamamlamak istiyor. umulur ki şükredersiniz.

5-maide suresi 6

ey iman edenler! sarhoş iken ne söylediğinizi bilinceye kadar, cünüp iken de -yolculuk hali müstesna- yıkanıncaya (gusül edinceye, boy abdesti alıncaya) kadar namaza yaklaşmayın. eğer hasta veya yolculuktaysanız, biriniz tuvaletten gelmiş, yahut kadınlara dokunmuş da su bulamamışsanız, temiz bir toprakla teyemmüm edin: yüzlerinizi ve ellerinizi sıvazlayın. allah affedici, bağışlayıcıdır.

4-nisa suresi 43

şimdi sorularımızı sorup bu iki ayete göre cevap verelim:

1- abdest ve boy abdesti niçin lazımdır?

ayetlerden açıkça anlaşılıyor ki abdest de, boy abdesti de sadece namaz için lazımdır. 5-maide suresi 6. ayetin başında abdestin namaz için alınması gerektiği söylenir. 4-nisa suresi 43. ayette de cünüp olanın yıkanmadan namaz kılamayacağı anlatılır.

2-boy abdesti (gusül) ne zaman alınır?

“boy abdesti” ifadesiyle türkçede kastedilen kuran’da geçen “cünüp” olunca gerekli olan yıkanmadır. “gusül” zaten arapça “yıkanma” demek olduğu için “boy abdesti” yerine türkçe “gusül” veya “gusül abdesti” diyenler olmuştur. suyun gerekli olduğu bir halin iki ayette de “kadınlara dokunma” olduğu söylenir. arapçada da türkçedeki gibi deyimler vardır. türkçede “kadınlarla beraber olma” ifadesi “cinsel ilişkiye girme” anlamında kullanılır. “kadınlara dokunma” ifadesi arapçada “cinsel ilişki” anlamına gelen bir deyimdir ve kuran boyunca bu deyimin kullanımına bakılırsa bu anlaşılacaktır. yani boy abdestinin cinsel beraberlikten sonra alınması gerekir.

3-abdest ne zaman alınır?

konuyla ilgili iki ayette de bize suyun gerekli olup da suyu bulamadığımız hallerde ne yapmamız gerektiği açıklanır. suyun bize gerekli olduğunun açıklandığı hal ile abdesti neyin bozduğu da açıklanmıştır. burada “tuvaletten gelmiş” diye çevirdiğimiz ifade bize abdestin “tuvaletten” gelinince alınması gerektiğini göstermektedir. “tuvalet” diye çevirdiğimiz kelimenin arapçası “gait”tir. arapça bu kelime “çukur yer” anlamında olup, “tuvalet, ayak yolu” kelimelerine karşılık gelmektedir. yani abdestin çukur yerlere yapılanlardan sonra alınması gerekmektedir. bunun dışında tarif edilen hiçbir şeyle, kanın akmasıyla da deve etinin yenmesiyle de abdest bozulmaz. ayetten abdesti neyin bozduğu açıkça anlaşılmaktadır. kişiler “tuvalette, ayak yolunda” çukur olan yere ne yapıyorsa abdesti o bozar.

4-boy abdesti nasıl alınır?

boy abdestinin cünüp iken alınması gerektiğini daha önce söylemiştik. cünüpken ne yapmamız gerektiği iki kelime ile anlatılır. 5-maide suresi’nde “tahare” kelimesi “temizlenmek”, 4-nisa suresi’ndeki “gasale” fiili “yıkanmak” demektir. boy abdesti için “şuradan şuraya kadar yıkanın, ağzınızı ve burnunuzu üçer kez çalkalayın, toplu iğne başı kadar kuru yer bırakmayın, sağ omuzdan başlayarak üçer kez su dökün…” şeklinde ifadeler geçmez. ayetteki “gasale” kelimesinden sadece “yıkanmak” anlaşılır. “tahare” ifadesi ile ise bu yıkanma işleminde kirlerden arınmanın önemi anlaşılır. bir anne beş yaşındaki çocuğuna “yıkan” derse, o çocuk bunu anlayıp yıkanır. oysa koskoca adamlara “yıkan” deniliyor fakat onlar “nasıl yıkanacağım? toplu iğne başı kadar kuru yer kalırsa ne olur? önce hangi omuzuma su dökeceğim?…” gibi gereksiz sorular sorup, bu sorularının cevabını bulamayınca kuran’ın yetersiz olduğunu sanıyorlar. üstelik bu anlamamanın, kendilerinin apaçık basit bir anlatımı anlamaya çalışmamalarından kaynaklandığını da anlayamıyorlar. bir de kuran’da anlatılanları eksik zannedip, bu garip soruların açıklandığı çelişkilerle dolu kitapları, dinin tam ve eksiksiz kaynaklarıymış gibi rehber ediniyorlar.

5- abdest nasıl alınır?

5-maide suresi 6. ayette abdesti nasıl almamız gerektiği anlatılmaktadır. bu anlatımda “yıkayın” fiilinin ardından “yüz ve dirseklere kadar elleri” ifadesi geçer, “sıvazlayın” fiilinin ardından da “baş ve aşık kemiklerine kadar ayakları” ifadesi geçer. (aşık kemikleri, ayak bileğinin iki tarafındaki çıkıntılı kemiklerdir.) birisi size “yıkayın: banyoyu ve mutfağı; silin: salonu ve yatak odasını” derse ne anlarsınız, yatak odasının yıkanması gerektiğini mi yoksa silinmesi gerektiğini mi? herhalde yatak odasının silinmesi gerektiğini anlarsınız. fakat sünni mezheplerden olanların çoğunluğu, “sıvazlayın” fiilinden sonra geçen “aşık kemiklerine kadar ayakların” sıvanması yerine “yıkanması” gerektiğini savunmuşlar, ayakları daha önceden geçen “yıkanma” fiiliyle ilişkilendirmişlerdir. oysa yakında olan fiil varken uzakta olan fiille ayakları ilişkilendirmemek daha doğru gözükmektedir. (sünni mezheplerden hanbeli mezhebinde, hem “sıvazlama”nın hem de “yıkanma”nın mümkün olduğu da ifade edilmiştir.) ayette, “yukarıdan aşağı ne yapılması gerektiğinin söylendiğini, sıvazlamanın ara izah olduğunu ve bir tek başın sıvazlanması gerektiğini” söylemek de mümkün değildir. çünkü ayette önce yüz ve ellerden bahsediliyor, sonra başa çıkılıp, sonra aşağı ayaklara iniliyor. bu yüzden ayakları aşık kemiklerine kadar sıvazlamayı “yıkayın” fiiline göndermek daha tutarlı gözükmemektedir. “ayakları yıkama mecburiyeti” uydurma hadislerle desteklenmeye çalışılmıştır. oysa şiilerdeki hadislere göre ayaklar elle sıvazlanır. amacımız hadisleri hadislerle çürütmek değil fakat kuran’ı yeterli görmeyenlerin hadiste bile keyfi davrandıklarını göstermektir. prof. süleyman ateş birçok sahabenin de ayaklarını sıvazlamayla yetindiğini belirttikten sonra ayetin arapçasından anlaşılanı şöyle açıklar: “yüce allah, abdestte vücudun iki temel uzvunun yıkanmasını emretmiştir ki; bunlar yüz ve kollardır. iki uç uzvun da sıvazlanmasını emretmiştir ki; bunlar da baş ve ayaklardır. yıkayınız fiilinden sonra iki tümleç getirmiştir. bunlar yüz ve ellerdir. demek ki yüz ve eller yıkanacaktır. sıvazlayınız fiilinden sonra da iki tümleç getirmiştir, bunlar da baş ile ayaklardır. demek ki bunlar da sıvazlanacak uzuvlardır. ayette bu manayı son derece güçlendiren ince bir nokta vardır. kuran-ı kerim’de her kelime birbiriyle son derece uyumlu ve mütenasiptir. şimdi yıkayınız fiilinden sonra gelen iki tümleçten ilki nasıl tek bir uzvu, ikincisi iki uzvu (yani iki eli) gösteriyorsa, sıvazlayınız fiilinden sonra gelen iki tümleçten de birincisi bir tek uzvu, ikincisi iki uzvu (iki ayağı) göstermektedir.” (süleyman ateş, kuran ansiklopedisi, 1. cilt, abdest bahsi). kısacası abdestte yüz ve dirseklere kadar eller yıkanır, baş ve aşık kemiklerine kadar ayaklar sıvazlanır, bunların haricinde bir şey gerekmez. isteyen ağzını ve burnunu çalkalar, üç parmakla ensesini sıvazlar, ayaklarını yıkar, her uzvunu yıkayışta arapça dualar okur. fakat bunlar abdestin mecburiyetleri değildir. abdest kuran’da açıklanmıştır ve bunlar kuran’daki açıklamalarda yoktur.

6- su bulunamazsa ne yapılır?

normalde bir insanın su bulamama ihtimali çok azdır. kuran’ın bu ender oluşacak durumu bile açıklaması kuran’ın gerektiğinde nasıl tüm detayları verdiğinin bir delilidir. bu durumda kişi, suyun eksikliğini temiz bir toprağa teyemmüm ederek giderir; namazı terk etmek diye bir şey söz konusu olmaz. temiz toprağa eller sürülerek yıkanamayan yüz ve eller sıvazlanır. böylece namaza hazırlık suyun olmadığı zaman da sağlanmış olur.
her iki ayetin sonunda geçen allah’ın bize güçlük çıkarmak istemediğine, bağışlayıcılığına, affediciliğine dair ifadeleri boy abdestini ve abdesti bir sürü gereksiz detaylara boğanlar ve iki ayette açıklanan konuyu “açıklamak” için müstakil kitaplar yazanlar, düşünerek tekrar okumalılar."

www.kurandakidin.com/2011/1...
devamını gör...
huzurdur... saglik açısından da birçok faydaları vardır... bilimsel olarak kanıtlanmış , üzerine araştırmalar yapılmış, makaleler yazılmıştır....
devamını gör...
hakkında nacizane fark ettiğim bir kaç enteresan olabilecek noktayı paylaşmayı istediğim ibadet.

su ile özellikle akışkan su ile yapılan abdest ibadeti, manâ olarak bana hayatın devinimini çağrıştırır, günün belirli saatlerinde toprak kökenli bedenin su ile buluşması evrendeki yaşamın akışına bir gönderme, yaşamın aktif ve yararlı olan tarafına yakınlaşma gibi gelir.

hakikat tek ise, o halde tek olan hakikatin başka kültürlerde de yansımaları olmalı diye düşünmekteyim. bu sebeple hinduzimi özellikle mercek altına aldım. abdestteki arınma esasında yıkanılan noktaların hep özel olduğunu düşünmüşümdür. srim isimli guru'yu önemserim. kendisi geleneksel yöntemi takip eden yoga'nın kendi içinde bir bilimi olduğunu savunan ciddi bir yogidir, hayat hikayesi de oldukça ilginçtir. konuşmalarında yoga'nın bedene nasıl etki ettiğini kendi ilimi içinde anlatan "bilimsel" bir dil kullanır. (doğunun sadece iyi yönlerini alıyoruz arkadaşlar)

şans eseri aşağıda bir kısmını çevirdiğim şu konuşmasına denk geldim.

"...nabhi kyria'da biliyoruz ki vücuttaki enerji dolaşımında bazı düğüm noktalar vardır.

bu düğüm noktalarından biri göbekte, biri şah damarındai biri, alnımızda, biz nabhi kriya'yı uygulayarak bu noktaların açılmasını sağlarız bu kontaları temizleyerek enerjinin rahat dolaşımı sağlanır.

prana'nın sisteme etki etmeye başladığı nokta ense kökünün altıdır. ve bu noktların temiz olduğundan emin olmak önemlidir. bu yüzden biz bu kyria'yı yapıyoruz (ense kökünün yan tarafını göstererek)..."

link 15:15'den itibaren. özellikle 16:20'de yaptığı hareket çok tanıdık geldi değil mi?

bunlar bildiğimiz bizim abdestte temas ettiğimiz noktaların ta kendileri. göbek bölgesinde ellerimizi birleştiriyoruz, erkeklerin mide chakrasına denk geliyor, kadınların ellerini birleştirdiği nokta kalp chakrasına ama namazın bununla bir ilgisi var mı bilemem. alın ve tepe chakrası birdir, abdestte mesh ettiğimiz yerler tam olarak buralar. yani vücuttaki enerji bölgelerini arındırma, hatta temiz tutma durumu olduğu aşikar. srim "düğüm noktalarını temiz tutmak" derken bunu nabhi kriya'nın kendi meditasyon yöntemiyle yapmayı kast ediyor, biz ise o noktalara su ile dokunuyoruz.

insan bedeni üzerindeki enerji sistemi aynı sistem, fakat bu sistemi aktive etme yöntemi her ritüele göre farklılıklar gösteriyor gibi geliyor. biz bu sisteme hazreti peygamberin gösterdiği şekiyle temas ediyoruz, o "namaz benim gözümün nurudur" der.

burada yaptığım şey sadece beyin fırtınası, basit bir fikir sunumu olarak algılanmalıdır, üzerinde araştırma yaptığım bir konu değil, yatırım tavsiyesi hiç değildir.
devamını gör...
abdest, sanıldığı gibi temizlik değildir, dini bir ritüeldir çünkü ideal temizlik; "su+sabun"dur, sabunsuz temizlik mi olur? abdest, etimolojik olarak farsça ab(su)+dest(el) ten gelir yani türkçe karşılığı ile "el suyu". islam öncesi putperest araplarda da abdest vardı. abdest, semavi dinlere zerdüştlükten geçmedir. zerdüşt persler de namaz öncesi arınma amaçlı abdest alırlardı.
devamını gör...
abdest aldığınızda sadece bedensel temizlik değil, tinsel temizlik de yapmış olursunuz, yani vücudunuzu su ile buluşturduğunuzda vücudunuz elektrikten bir süreliğine arınmış olacaktır, namaz ile birlikte yapıldığında vücudunuz topraklanarak nötralize olmuş olacaktır. bu da bele bir bilgidir.
devamını gör...
arapçası "wudu" olan fakat tam karşılığı olmayan kelime. farsça ābdast veya āb-i dast آب دست “«el suyu», ibrik ve leğenden oluşan el yıkama takımı” deyiminden alıntıdır. diğer tüm kavramlar gibi farsçadan dilimize girmiştir. diğerleri için;

- oruç/oruz
- namaz / namah / namaste
- peygamber / peyambar
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"abdest" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim