evet, katılıyorum...
daha önce de bu konuda birçok yazı yazdım burada.

zira, 2009'la birlikte ramazan ayı, kavurucu sıcaklara ve uzun gündüzlere denk gelmeye başladığından beri, işler iyi gitmiyor güzel ülkemde.**

ayrıca 3g'ye geçiş!
şu an farkında değiliz belki de ama, windows 98'den xp'ye geçiş gibi bir şeydi, 3g'ye geçiş.
adeta bir milat.
gerek akıllı telefonlara evrilme gerekse de internet kullanımının yaygınlaşması noktasında 3g'ye geçiş, bir dinamo etkisi yarattı ülke de adeta.
internetle hiç alakası olmayan milyonlarca insan ve özellikle de çocuklar, siber alemde takılmaya başladı.
onların varlığı, internet alemindeki, devamında da sosyal yaşamdaki tüm düsturları değiştirdi!*
bu bir...

ikincisi ise, ülke yönetiminde enteresan bir döneme girildi.
2002'de aldı iktidarı mesela ak parti, kendisi hiçbir şey yapmadan, tamamen kemal derviş'in ekonomi politikalarının üzerine kondu.
tek bir yapısal değişiklik yok aslında yaptıkları, o dönemde.

iki tane imf ve dünya bankası destekli derviş planı ile;
biri "bankacılık denetleme ve düzenleme", diğeri de "kamuda mali disiplin."
bu iki dokunuşla, kriz ortamını sona erdirdi derviş aslında ve ak parti de, 2002'den 2007'ye bunu çok iyi kullandı. ekonomide göstergeler pozitif olunca, 2007 seçimlerinde vatandaş, yüzde 47 oy verdi ak parti'ye.
"bunlar bu işi biliyor" dedi.
öncesinde tabii bir de, abdullah gül'ün cumhurbaşkanı seçilememesi mağduriyeti var tabii..
2002 seçimleri öncesinde olduğu gibi, 2007 öncesinde de her türlü mağduriyeti çok iyi kullandılar.

2007'de, müthiş güçlü bir iktidar erkiyle, yeniden koltuğa geçti erdoğan.
ahmet necdet sezer de gitti zaten, abdullah gül geldi mis gibi...
eskiden, seçimlerden sonra ilk birkaç yıl, pek gıcık hareketler yapmazdı erdoğan... sakinleşirdi her zaman... seçim dönemindeki agresif tarzını unutturmak isterdi hep...

velhasıl, 2009'a kadar dayandık yine bir şekilde.
o dönem, "anayasa" konusuna girdi işte ak parti.
ortalık, hukukçu vekilden, anayasa profesöründen geçilmezdi...
nihayetinde o süreç, toplum için hiç iyi olmadı.!
anlaması son derece zor değişimlerdi bunlar, toplumun büyük bölümü için.
tamamen anayasa ile alakalı, tamamen hukuksal, son derece tematik, kafa karıştırıcı değişimler...
ama hepsi çok önemli değişiklikler!

2011'de lönk diye, ilaç prospektüsü gibi bir metni koydular halkın önüne.
referanduma gittik ve halen daha sorsak "ne değişti o zaman?" diye, hiçbir yanıt alamayacağımız milyonlarca insan, "evet" dedi bu seçimde!
hayır diyenlerin içinde de büyük bölüm, tam çözememiştir eminim, hangi değişimler için hayır dediklerini.

öyle garip bir referandumdu bu...
fethullah gülen'in de desteklediği.
çıkacak sonuçlardan çok memnun kalacağı...

2011 referandumu öncesi ve sonrası o iki-üç yıllık dönem, türkiye'nin, az buçuk da olsa koruduğu toplum içi huzuruna, döner bıçaklarıyla saldırıldığı ilk dönem olmuştur. bunu rahatlıkla söyleyebilirim.
2009 ramazanı'ndan 2011 ramazanı'na.*

sonrası zaten hep istedikleri gibi gitti...
barcelona gibi müthiş bir sistem oturttular.
ona yasak, buna yasak..
şu şöyle değişecek, bu böyle değişecek...
şu şuraya atanacak, bunlar komple başka görevlere gönderilecek...
istediğimiz tüm alanlar, bizim seçtiğimiz insanlarla dolacak!

hal böyle olunca, ne ayar kaldı ne bir şey toplumda.
her geçen gün daha kötüye gitti her şey...
sosyal medya ve internet kullanımı girince tabii bir de devreye, bu değişim, enteresan şekilde tezahür etti.
biraz yumuşak oldu sanki.
çünkü dikkatler hep başka yönlere çevriliydi...
özellikle kadınlar ve çocuklar, bu yeni sistemi çok çabuk benimsedi.
bir anda çoğalmaya başladılar!
internet ortamındaki bütün alışkanlıkları değiştirmeye başladılar.
düşük kur kaynaklı müthiş bir tüketim çılgınlığı girdi hemen devreye.
e-ticaret kavramı da gelişmeye başladı hemen o anda...
bir ekran aracılığıyla her şey yapılabiliyordu artık rahatlıkla.

vatandaşın dikkati hep o yöndeyken, vurdular da vurdular kırbacı, acımadan, etmeden...

son halimiz de bu işte...
kimi çok mutlu, çok mesut... kimi büyük sıkıntılar içinde...
ortası pek yok artık nedense!
herkes uçlara itilmiş halde...


ama geççek bak..
birkaç ramazan kaldı sadece, bekle.
devamını gör...
zırva olmasın o? iyi bakın...

mesnetsiz bir iddia. türkiye için zirve sene arayan yüzyılın başlarına doğru gidip orada arasın bunu.
devamını gör...
2002-2010 arası en çok özlediğim dönemdir...

cidden ülkenin bir şeyleri aşmayı başardığı dönemdi. koalisyon istikrarsızlığı sona ermiş, ab ile uyum süreci ilerletilmiş hatta girdi girecek dönemi yaşamıştık. arabulucu tavrındaydık.

ak partinin ilk yıllarını kapsayan hadise. ne günlerdi ulan be!

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
o yılın kıymetini bilememişiz...
devamını gör...
2009' a kadar her şey çok güzeldi.
devamını gör...
asıl zirve 2014 senesidir.
devamını gör...
daha doğrusu 2002-2008 yılları arasında zirvede olduğumuzdur.

milli takımın 2002 dünya kupası'nda üçüncü olması.

azra akın'ın 2002’de miss world dünya güzellik yarışması’nda dünya güzeli seçilmesi.

sertab erener'in 2003 eurovision şarkı yarışması'nda birinci olması.

nuri bilge ceylan'ın "uzak" filmi: 2003 cannes büyük jüri ödülü alması.

orhan pamuğun 2006’da nobel edebiyat ödülü’nü kazanarak nobel alan ilk türk vatandaşı olması.

milli takımımızın euro 2008'de yarı finale kalması.

o günleri arar olduk. yetmez ama evet artık sağlam bir muz cumhuriyeti olarak, emin adımlarla yolumuzda ilerliyoruz.
devamını gör...
bilmediğim gerçek.daha okula bile başlamamıştım.
devamını gör...
diğer konuları bilmem ama futbol için öyleydi. dünya 3. olduğumuz sene
devamını gör...
10.
akpartinin gerçekten ülkeyi şahlandırdığı dönem. sonrası mı.. biliyorsunuz
devamını gör...
11.
2008 den sonra hiçbir şey yolunda gitmedi 2008 yılı türkiye için zirvedir, daha iyi bir sene gelmeyecektir
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"2008 yılının türkiye için zirve bir sene olduğu gerçeği" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim