ruhun kefeninden önce çürümesi. yaşarken ölmek. bir daha asla eski sen olamama durumu. yazık.
devamını gör...
kolun kanadının kırılmasıdır. kahvaltının tadını alamamaktır. elbisenizin kirlenmesinden korkmamaktır. evladım atlet giy hasta olursun lafını duyamamaktır. en değerli varlığını uğurlamaktır.
devamını gör...
evsiz kalmaktır. annen gittikten sonra hangi yüreğe sığabilirsin daha? kim o kadar sevebilir kim öyle şefkatle sarabilir seni?
kalbini canlı canlı sökerler sanki. ya ne demek bir daha nefes alamaz dersin. annem bu; benim nefesim benim canım benim yoldaşım. insanın annesinin ölmesi bu kadar kolay mı be kardeşim!
isyan edersin. o nefes alamıyorken sen nefes alıyorsun. onun göremediği tüm renkleri görüyorsun. karanlığa gömülsün istediğin dünya yeşiliyle mavisiyle devam ediyor.
ya o gitti, dünya neden dönüyor!
devamını gör...
bu videoyu izlediğimde ağlamıştım. "annemin öldüğünü teyzemden bir tabak patates kızartması isteyemediğimde anlamıştım".
devamını gör...
13 sene bugün, şu dakikalarda olan şey.

o gider siz kalakalırsınız.
devamını gör...
2010 yılı. 26 haziran cumartesi. yeni evimizi alalı iki ay olmuş.
öğlen 2 gibi eve geldim.anneme tost yapmasını söyledim. yaptı. çay da demlemiş. onu da içtim. salonda biraz uzandım anne uyursam 7 gibi uyandır beni dedim. bir de banyonun önündeki halıyı değiştirir misin dedim. tamam dedi. en son uyurken üstüme bir pike örttüğünü hatırlıyorum ve beni öptüğünü.
saat 19:15 gibi bir irkilme ile uyandım. gayri ihtiyari evde sadece annem olduğunu düşündüğüm için anne anne diye seslendim. ses yok. odasına doğru yürümeye başladım. o sırada banyo önünden geçerken halıyı değiştirdiğini gördüm.
odasına girdim. ters bir şekilde sanki başı ağrıyormuş gibi yatakta yatıyordu. anne anne dedim ses yok. ters çevirdim gözler kapalı ses yok.
o gün son anne deyişimmiş ona halbuki. uykuda kalp durması ölüm nedeni.
10 seneyi geçti. her gün biraz daha çok özlüyorum. en çokta kara kuzum demesini ve kokusunu.
devamını gör...
(bkz: l’etranger)(bkz: albert camus)
devamını gör...
babam öldü yarım kaldım, annem öldü ruhum da öldü. minnacık kalan annemi 6 kat aşağı kucağımda indirdim kapıda bekleyen cenaze arabasına yerleştirdim ardından arabayla peşi sıra gidip o iğrenç buzdolabına gene kendi ellerimle yerleştirdim, sabah kadar buzdolabının içeride olduğu o odanın önünde bekledim, sabah elime bir liste verdiler, tahta, bez vb şeyler içeren bir liste gidip onları hallettim, sonra caneze merasimini hallettim, geldim annemi yıkımışlardı (halbuki bir gün önce ben onu sevdiği gibi sıcacık bol köpüklü sularla yıkamıştım) aldım tekrar cenaze arabası, oradan cami dualar başın sağolsun söylemleri ve mezarlığa getirdim mezara indiö minnacık kalan anamı kucağıma verdiler kokladım annem kokuyordu. ve o çukura hayatımı gömdüm işte o ilk toprakla anladım annemin öldüğünü bir daha kimsenin bana oğlum değmeyeceğini, kimsenin bana kahve yapmayacağını sırf ben seviyorum diye sabah benden önce kalıp kahvemi hazır etmeyeceğini ne kadar pislik yaparsam yapayım gel buraya it sıpası diye kimsenin beni sevmeyeceğini, elinde ilaçlarım iç şunu diye peşimden koşmayacağını anladım ve işte ben o an ağlıya ağlıya bütün hayatımı çocukluğumu gençliğimi herşeyimi annemle beraber gömdüm sonra çıkardılar beni o çukardan. çıkan sadece bedenimdi ruhum hala orada.
devamını gör...
ateş yanığı.
devamını gör...
en geçinden olması dilenen olaydır.
gerçekleştikten sonra ki hayatınınız öncesine göre kesinlikle eksik olacağını bilin.
devamını gör...
yaşayan kişiye zor olduğu gibi onun sevenlerini de bir hayli kötü hissettirir; çaresiz, buruk, eli kolu bağlı, işe yaramaz...
devamını gör...
nasıl ya? benim annem ölemez, ölemezdi diye düşündürür insanı.

üzülmekten çok farklı bir duyguya kapılır insan.

allah gecinden versin hepimize.

başlığı okurken bile tüylerim diken diken oldu.
devamını gör...
alışması mümkün olmayan durumdur.
cenazesinde sesleneceksin 'anne, iç odayı yaktın mı gelenleri oraya alalım?' çıt çıkmayacak. o anda fark edeceksin her şeyini yitirdiğini.
çevireceksin telefonu bir şey istiyor mu sorayım diyeceksin. bir çalacak, iki çalacak üçüncü de gardın düşecek ve aradığında meşgule attığın telefonlara söveceksin.
uyanacaksın gecenin bir yarısı üşüdüm diyeceksin üşüdüm üstümü örtsene anne. feryat edeceksin. zaman ne onu getirecek ne de derdi azaltacak.
imkanı olan delirmesin, arasın;anneciğinin-her şartta arkasında duranın- sesini duysun. son kez olur ruhunuz duymaz.
devamını gör...
hala annesi yaşayanların, yarın anneleri ölecekmiş gibi davranmaları gerek.
devamını gör...
babanın ölümünün aksine sofranın dağıldığı kayıp. anne toplayıcı, birleştirici, çatıdır. gittiği zaman haliyle çatı çöküyor ve kişi iki kere küçülüyor. evet, baba ölünce insan iki kere büyür, anne ölünce iki kere küçülür.
devamını gör...
annenin öldüğüne değil yaşayamadıklarına üzülmek.
devamını gör...
ellerinin üstündeki kahverengi lekeleri ve ufalan bedenini gördükçe yaklaşan ve beni üzen durum.buna da dayanan her şeye sabreder.
devamını gör...
o günden beri oturduğum hiç bir sofradan doyarak kalkmadım.
küçük bir çocuktum ve aklımda kalan tek şey bana tebessüm edişi.
gülleri çok severdi mevsimi olduğu zaman gül eker onlarla konuşur o güllerde onu seviyormuşçasına dallarından fışkırırdı adeta.
şimdi hatırladım nedenini sözlük buraya yazınca bağlantıyı kurdum,ülke dışında askeri operasyonlarda bile kendime ufacık bir alan yapar orada gül ekerdim,rengarenk güller eker itina ile büyütürdüm,kan kırmızısı güller hiç kokmaz mesela bordo’ya çalan ama kirli beyaz gibi olanlar var işte en çok onlar kokar.
evimde arabamda illa ki gül suyu bulunur nedensiz bir şekilde,meğer ona olan özlemimmiş bilinç altından gelen bu gül düşkünlüğü.
koca adam oldum sözlük,şatolarda ağırlandım ama üstte de dediğimi şimdi hatırladım “ben o günden beri hiç bir sofradan doyarak kalkmadım”
devamını gör...
bazen sadece annenin değil, anneyle beraber bir baba, bir abla, bir sırdaş ve bir dostun da ölmesidir. ve tüm bu sıfatları bünyesinde toplamış birinin kaybının yarattığı boşluk da geride kalan için öyle kolay kolay doldurulabilecek gibi değildir.

hastalığı boyunca annemin tüm bakımını ben yaptım. dolayısıyla canını en çok ben yaktım. kollarımda verdi son nefesini. ve hastalığı boyunca ismini sayıklayıp kurtarın beni deyip durduğu annesi ve abisinin koynuna emanet ettim onu. eve geldiğimde de ilk işim odama kapanıp saatlerce uyumak oldu. hem yorgunluktan, hem de bir an önce sabah olsun da anneme gideyim diye. ama ertesi sabah olmaz dedi büyükler. ölü istemezmiş. beni rahat bırakın da yerime alışayım dermiş ve üç gün gidilmezmiş. zaten hastalığında çok canını yaktım, bari yerinde rahat etsin de ben gitmesem de olur diye düşünerek peki dedim kuzu kuzu . ama gün değil, dakika sayarak geçirdim o üç günü. ve dördüncü günün sabahı, kardeşimle neredeyse annemin mezarında açtık gözlerimizi. duamızı ettik, bitirdik ve öylece oturduk annemin başında. gözyaşları eşliğinde düşüncelere daldık. bu suskunluk ne kadar sürdü bilmiyorum ama bir süre sonra kardeşim aklımdan geçenleri kelimeye döktü:

"abla, kimse anlamadan annemi çıkarıp son birkez öpüp koklasak olur mu?"

zaman acımı biraz hafifletse de annemin ölümüne ve yokluğuna hala alışamadım. ama annemin mezarı başında, kardeşimle yaşadığımız o anı düşününce diyorum ki bir süre sonra, bir anlığına bile olsa benim için acıdan delirme noktasına gelmektir annenin ölmesi.
devamını gör...
hayattaki en büyük korkum ve bundan kaçış yok. bundan daha büyük bir zulüm olabilir mi sözlük? babasını erken kaybetmiş bir birey olarak annem her şey benim için ki her halükarda ana kuzusu bir tipim. başlık engelleme gelse ilk başlıklardan olur engelleyeceğim. her gördüğümde içim burkulur çünkü anksiyetem kudurur. annesini kaybetmiş tüm yazarlara da sabır diliyorum, yaşamayanın tahayyül bile edemeyeceği bir kayıp.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"annenin ölmesi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim